Gönderen Konu: Yatmadan Önce Okunacak Duâlar  (Okunma sayısı 34474 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yaradana kurban

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 16
Yatmadan Önce Okunacak Duâlar
« : 18 Ocak 2012, 01:19:13 »

Bu 5 Şeyi Yapmadan Yatmayın !

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) günlerden Bir gün Hz.Ali (r.a)'ya Şöyle Buyurmuş;

Ey Ali, Şu 5 şeyi yapmadan yatma;

1- Kuran-ı kerim'in hepsini okumadan,
2- 4000 dirhem sadaka vermeden,
3- Kabeyi ziyaret etmeden,
4- Cennette yerinizi hazırlamadan,
5- Küs olduğun biriyle barışmadan.


Hz ali r.a şaşırdı ve dediki "Ey Allahın resülü bu nasıl olur?"

Efendimiz şöyle buyurdu:

1- (3 kere) İhlas süresi Kuran-ı kerim'in hepsine eşittir.

2- (4 kere) Fatiha süresi 4000 dirheme eşittir.

3- (10 kere) “Lâ ilâhe illAllahü vahdehû lâ şerîke lehü. Lehü’l-mülkü ve lehû’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.” demende kabeyi ziyarete eşittir.
Manası: "Allah’tan başka ilah yoktur, birdir, ortağı yoktur. Mülk de O’nun, hamd da O’nun. Diriltir ve öldürür. Ve O her şeye kâdirdir."

4- (10 kere) "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm" demen cennette yerini hazırlamana vesiledir.
Manası: Yüce ve azametli Allah'a dayanmayan güç ve kuvvet yoktur.

5- (10 kere) "Estağfirullah el azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyûm ve etûbü ileyh" demen dargın ve husumetli olduğun insanlarla barışmış derecesinde ecre vesiledir.
Manası: Hay ve Kayyum sıfatıyle vasıflanmıs olan ve kendisinden baska ilah hicbir ilah bulunmuyan Yüce Rabbim´den günahlarımın affını ve beni bagıslamasını taleb ederim. Bütün hata ve kusurlarımdan, günahlarımdan tevbe ederim.


Rahman ve Rahim olan Yüce Allah dualarınızı yüce katında kabul eylesin. Amin.

__________________
''Mum olmak kolay değildir..
Işık saçmak için önce yanmak gerek.'' Celaleddin-i Rumi

« Son Düzenleme: 04 Mayıs 2014, 20:03:47 Gönderen: Mücteba »
Beni bir ben bilirim bir de Yaradan
Bana bir ben lazımım birde anlayan

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Uyku Âdâbı
« Yanıtla #1 : 04 Mayıs 2014, 02:59:36 »
Uyku Âdâbı

1- Erken yatıp, erken kalkmak,

2- Yatarken abdestli olmak,

3- Yatmadan önce Âyet'ül Kürsi'yi ve Âmenerresûlü'yü okumak,

4- Yatarken ellerini birleştirerek üçer defa İhlâs, Felâk ve Nâs Sûrelerini okuyup avucunun içine üflemek ve elleriyle vücûdunun ereşebildiği her yerilerini sıvazlamak,

5- Yatarken;
اللهم بسمك اموت واحيى
"Allâahümme bismike emüütü ve ahyâa." Mânâsı: "Allâh'ım; isminle ölür, isminle dirilirim." duâsını okumak,

6- Kalkarken ise;
الحمد لله الذى احيانا بعد مااماتنا واليه البعث والنشور
"Elhamdü lillâahillezii ahyâanâa ba'de mâa emâatenâa ve ileyhil ba'sü vennüşuur." Mânâsı: "Hamd olsun o Allâh'a ki, öldükten sonra bizi diriltti. Öldükten sonra dirilip haşrolmak (toplanmak) onadır."  duâsını okumak,

7- Uykuya, ubudiyete(kulluğa ve ibadete) vesile olması için niyetlenmek,

8- Yatarken okunması icap eden evrad-u ezkara riayet etmek,

9- Gecenin belli cüz’ünde kalkmak isteyen veya sabah namazına kalkamayacağından korkan kimse, Kevser Sûresini 3, 5 veya 7 defa okur. Hediye eder, biiznillah arzu edilen vakitte kalkar.

10- Gece yatmazdan önce Mülk Sûresini okuyanlara, mezkur sure kabirde munis olup, mahşer gününe kadar azab görmemesine sebebdir.

11- Güneş doğarken ve güneş batarken uyumamak,

12- Cünüb halde uyumamak,

13- Sağ avucunu yanağının altına koyup sağ yanı üzerine yatmak.

14- Ayaklarını kıbleye doğru uzatıp yatmamak,

15- Yüzükoyun yatmamak,

16- Hz. Aişe-i Sıddika r.a. Hazretlerine;
"Yatmadan önce, 1 Fatiha üç ihlası şerif okuyarak kur’an-ı kerimi hatmet.
اللهم صل على سيدنا محمدٍ وعلى جميع الانبيآء والمرسلين
oku, bütün Peygamberler sana şefaatçi olsunlar.
اللهم اغفرلى ولوالدى وللمؤمنين والمؤمنات والمسلمين والمسلمات الأحيآء منهم والاموات
duâsını oku, bütün mü’minler ( Ebeveynin dahil ) senden razı olsunlar.
سبحان الله والحمد لله ولااله الاالله والله اكبر ولاحول ولاقوة الابالله العلىالعظيم
Oku Mevla senden razı olsun."

17- “Sık ihtilam olan kimse, A'râf Sûresinin 201. ayetini yatarken 11 defa okursa ihtilam olmaktan kurtulur.”

18- Pijama ve gecelikleri mutlaka giymek; rahat, bol ve pamukluları tercih etmek,
( Canlı misal, 17 Ağustos depremini hepimiz ibretli bir şekilde gördük, ki annenin babadan, evladın ebeveyninden hulasa insanın insandan utanacak bir manzara ile karşılaşıldığını teessüf ederek gördük. O depremde çoğu aileleri depremden önce bu uygun olmayan nâhoş manzara yıkmıştır.) Bu hususta çok hassas olmamız elzemdir.

19- Uykuda görülen rü’yalara fazlaca ehemmiyet vermemek, zira tariki Nakşibendide rüyaya itibar yoktur,

20- Kötü rüya gören kimse rüyasını kimseye anlatmaz ve "HüvAllahüllezi.... yi" okur. 1 Fatiha Şerife ve 11 İhlâsı Şerif okuyup Peygamberimizin ruhuna hediye eder ve rüyanın şerlerinin hayra tebdil olması için duâ eder,

21- Gece kalkmaya gayret etmek,
(Nasıl ki, resmi dairelerde, bankalarda vs. de mesai saatlerinin tenha olduğu, müşteri veya ziyaretçi sayısının az olduğu zamanları tercih ederiz. İşte seher vaktinde de huzuru ilahi tenhadır. Ayrıca rabbimiz o saatlerde kullarının iltica ve tazarrularını beklemektedir. Bizlerde o saatleri kollamamız lazımdır.)

ÖNEMLİ NOT: Sabah namazlarını (mutlaka kalkıp) zamanında edâ etmek; ibadetlerimizin makbuliyeti, evimizin bereketi ve rızkımızın genişliği için evdeki herkesi, çoluk-çocuğumuzu da güneş doğana kadar uyanık tutmalıdır.


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Yatarken Okunacak Duâlar
« Yanıtla #2 : 04 Mayıs 2014, 20:01:25 »
Abdestli İken Ölen Şehid Olur

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v), Enes bin Mâlik'e (r.a.)  “Ölüm meleği, sana abdestli olduğun halde gelirse şehîd olarak ölürsün.” buyurdular

Bu sebeple Tâbi’în’den Kürz bin Vebere (r.a.) Hazretleri vefât ettikleri gece midesinde rahatsızlık olmasına rağmen rûhunu abdestli olarak vermek ve şehîdlik rütbesine ermek için seksen defa abdest almışlardır.

Abdest, sahibini dünya ve âhiret şerlerinden muhafaza eder, başına gelen sıkıntıları da hafifletir.

Allâhü Teâlâ, Hz. Mûsâ (a.s.)’ya şöyle vahyetti:
“Abdestin yok iken sana bir musîbet gelirse bunu başkasından değil ancak kendinden bil.”

Abdest, her halde mü’minin silahıdır. Mü’min onunla insan ve cin şeytanlarına karşı mücadele eder, abdest onu hoşuna gitmeyecek hallerden korur.

Abdullâh bin Ömer (r.anhümâ) Resûlullâh (s.a.v.)’dan şöyle nakletti: “Kim abdestli olarak gecelerse, onunla beraber bir melek onun için istiğfâr ederek sabahlar ve şöyle der: Yâ Allâh! Bu kulunu bağışla, zira o geceyi temiz olarak geçirdi.

Uyku ölümün kardeşidir. Bir kimse abdestli uyursa rûhu semâya yükselir. Allâhü Teâlâ’ya secde etmesi için ona izin verilir. Nitekim Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki:

“Kul abdestli olarak uyursa rûhu arşa yükseltilir, rüyası doğru çıkar. Eğer abdestli uyumazsa rûhu bu mertebeye ulaşamaz, rüyasında gördükleri karışık olup doğru çıkmaz.”

“Her kim abdestli olarak uyursa, yatağı ona mescid (gibi), uykusu sabahlayıncaya kadar namaz (kılmış gibi) olur…”




"Daima Abdestli Ol!"

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
"Ey Enes! Eğer senin gücün sürekli abdest üzere yaşamaya yeterse, bunu yap (daima abdestli ol). Çünkü Ölüm meleği, kulun ruhunu aldığında, eğer o kul abdest üzere ise kendisine şehadet yazılır."

Bu şundandır:
Muhakkak ki abdest, Allah'ın gayrisinden (yani mâsivâ'dan) ayrılmanın işaretidir.
Namaz, Allah'a muttasıl olmanın, yani Allah ile olmanın işareti olduğu gibi...


Yine hâdis-i şerifte buyruldu:
"Taharet (temizlik ve abdest) üzerine devam et; rızkında sana genişlik verilir."

Sûrî taharet (temizlik) sûrî rızkın genişlemesine sebeptir.
Ve batını taharet, manevî rızkın genişlemesine sebeptir. Maarif, ilhamlar ve varidatın gelmesine yol açar. Ve bu durum anında, güzel hayat ile kalb dirilir ve nefis sıfatlarından ölür. Bu ise ancak hakikî bir cihadın eseridir. Kim nefsin ipinden (bütün bağlantı ve saplantılarından) kurtulursa, o kişi kendi ihtiyarı ile ölmüştür ama ebedî olarak canlıdır.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 473-474)


"Benim evladlarım ABDEST almazlar, ABDEST tazelerler."
[Ebu'l-Fâruk Hazretleri (K.S.)]

"Maneviyat yolunda tembellik, abdestsiz uyumakla başlar."


Bir Melek Geceler



Ebu Hureyre (r.a.) Rasulullah Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Kim abdestli ve temiz elbiseler içinde yatağına girerse, onunla birlikte bir melek geceler. Bu adam gece her uyanışında melek onun için, 'Allahım! Falanca kulunu bağışla, çünkü o bu gecesini temiz (abdestli) bir şekilde geçirdi' diye dua eder."

{Heysemi, Ez-Zevaid H.N:1/226}

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Uyku Hafif Ölüm, Ölüm Ağır Uykudur
« Yanıtla #3 : 11 Eylül 2014, 10:39:32 »

"Sizden biriniz hoşuna giden rüya görürse bilsin ki o Allâhü Teâlâ tarafındandır. Bu rüyası üzerine Allâhü Teâlâ'ya hamdetsin ve rüyasını başkasına da anlatsın."
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)




Uyku Hafif Ölüm, Ölüm Ağır Uykudur

Bütün melekler toplansa insanın ruhunu bedenden çıkarmaya güç yetiremezler. Ancak Allâhü Teâlâ bedene ruha girmesini, nasıl emrettiyse, bedenden çıkmasını da emreder. Ruh bedenden çekilip hançereye dayandığında da ölüm meleği mü'minin ruhunu îmân ile kâfirin ruhunu imansız alır.

Muhakkak Hak Teâlâ'nın bazı havâs (seçkin) kulları vardır. Onların ruhlarını bizzât Allâhü Teâlâ alır.

Nitekim ölüm meleği ruhunu almak için geldiğinde Hz. Fâtıma radıyallâhü anhâ razı olmadı. Onun rûhunu Allâhü Teâlâ kabzetti.

Uyku; Cenâb-ı Hakk'ın ruhları öldürmeden kabzetmesidir. Uyku hafif ölüm, ölüm ise ağır uykudur.

Hz. Ali (k.v.) buyurdu:

Ruh uyku esnasında vücuttan çıkar, lâkin şuâları cesedde kalır. Uyuyan bundan dolayı rüya görür. Uyandığı vakit ruhu cesede bir anda iâde edilir.

Uyku esnâsında mü'minlerin ruhları göğe yükselir. Onların hangisi temiz yani abdestli yatmış ise onun ruhunun Arş-ı A'lâ'nın altında Allâhü Teâlâ'ya secde etmesine izin verilir.

Kişinin rüyasının sâdık olması için abdestle yatması müstehab görülmüştür.

Kulların uykuda rahatlaması ve lezzet hissetmesi, ruhunu Erhamü'r- râhimîn olan Allâhü Teâlâ'nın almasındandır. Ölürken elem hissedip çırpınması ise ruhunu mahlûkâtın en şiddetlisi olan ölüm meleğinin almasındandır. Zümer sûresinin "Allâh alır o canları öldükleri zaman." meâlindeki 42. âyeti tezkiye olunmuş nefislerin ruhlarını bizzât Allâhü Teâlâ'nın aldığına delâlet eder. Böyle kimselere müjdeler olsun! (Ruhulbeyan)





Çevrimdışı gazze

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 28
  • Sadakat Forum "Seviyeli İslami Forumunuz.."
Ynt: Yatmadan Önce Okunacak Duâlar
« Yanıtla #4 : 10 Aralık 2014, 23:58:54 »
Allah RAZI OLSUN.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
“Ancak (Kâmil) Mü’min Devamlı Abdestli Olur”
« Yanıtla #5 : 14 Şubat 2015, 02:03:30 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ خَرَجَتْ خَطَايَاهُ مِنْ جَسَدِهِ حَتَّى تَخْرُجَ مِنْ تَحْتِ أَظْفَارِهِ . (م

“Kim sünnetine ve adabına dikkat ederek abdest alırsa, tırnaklarının altındakiler dâhil bedenindeki bütün günahlar çıkar.”
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Müslim)




“Ancak (Kâmil) Mü’min Devamlı Abdestli Olur”

Abdest üç nevidir: Farz, vâcib, müstehab.

Namaz kılmak, tilâvet secdesi yapmak, cenâze namazı kılmak ve Kur’ân-ı Kerîm’e dokunmak için abdest almak farzdır.

Tavâf yapmak için abdest almak vâcibdir.

Müstehab olan abdestler şunlardır:

Uyumak için,

Nur üzerine nur olduğundan abdest üzerine abdest almak. (Su, vakıf suyu olmamalıdır.)

Gıybet yahut yalandan sonra abdest almak. Bunlar mânevî necâsetlerdir. Bu büyük günahları işleyen kimsenin o hâliyle namaz kılması lâyık olmaz.

Her abdesti bozulduğunda abdest almak. Devamlı abdestli bulunmak Müslümanların âdetidir.

Her namaz için ayrı abdest almak. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) abdesti bozulmadığı hâlde her namaz için ayrı abdest alırlardı. Resûl-i Ekrem Efendimiz “Ancak (kâmil) mü’min devamlı abdestli bulunur.” buyurmuşlardır.

Mescide girmek, her küçük günahtan sonra, cenâze yıkadıktan sonra, hakîki din âlimlerine muhâlefetten sonra, avret mahalline dokunduktan sonra abdest almak müstehaptır.

Dînî ilimleri öğrenmek ve öğretmek için ve Hadîs rivâyet etmek için de abdest almak müstehabdır.

Abdestli bulunmaya devam edene Allâhü Teâlâ yedi haslet ikrâm eyler:

1 - Melekler onun sohbetine rağbet eder, onunla beraber olmak ister.

2 - Melekler sevaplarını yazmaya hiç ara vermeden devam eder.

3 - Âzâları tesbîh eder.

4 - Cemaatle, namazın iftitâh tekbirini kaçırmamış olur.

5 - Eğer abdestli uyursa Allâhü Teâlâ ona insanlar ve cinlerin şerrinden muhâfaza edecek melekler gönderir.

6 - Allâhü Teâlâ ona sekerât-ı mevti (ölüm sıkıntılarını) kolaylaştırır.

7 - Abdestli bulunduğu müddetce Allâhü Teâlâ’nın himâyesinde olur.




Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Gecenin Fazileti
« Yanıtla #6 : 28 Şubat 2016, 17:19:12 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ فِي اللَّيْلِ لَسَاعَةً لَا يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ يَسْأَلُ اللهَ فِيهَا خَيْرًا إِلَّا آتَاهُ إِيَّاهُ وَذَلِكَ فِي كُلِّ لَيْلَةٍ. (حم

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Gecede bir vakit vardır ki şâyet bir Müslüman kul o vakte rastlar da Allah’tan bir hayır isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir. Bu vakit her gecede vardır.”
(Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)





Gecenin Fazileti

Yâsin Sûresi’nde Allâhü Teâlâ’nın kudret ve hikmetine şâhitlik eden güneşe, aya ve onların hareketlerine işaret edildiği gibi gece ve gündüze, onların birbirini muntazam bir şekilde takip ettiğine de işâret edilmiştir.

Nasıl ki gündüzleri geceler, geceleri de gündüz takip ediyorsa insanları da öldükten sonra ebedî bir hayat takip edecektir.

Gündüz günah ve isyanın işlendiği, gece ise istiğfar edilip pişmanlık duyulduğu bir zamandır.

Gece, ayıp ve kusurları örter, gündüz ise bunları açığa çıkarır.

Gece Allâhü Teâlâ’ya âşık olanların perdesidir. Gece devam etse, hiç bitmese, diye temennî ederler.

Peygamberler ve evliya büyük tecellîlere ve makamlara gece karanlığında yaptıkları duâ ve ilticâlar ile kavuşmuşlardır.

Nitekim Mûsâ aleyhisselam kırk gece kelâm-ı sübhanîye nâil olmuş, Allâhü Teâlâ ile konuşmuştur.

İbrahim aleyhisselam Halîlullah makâmına gece kavuşmuştur.

Melekler Yûnus aleyhisselamın duâ ve ilticâsını gece vaktinde işitmişlerdir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Mi’râç’ta yüksek mânevî mertebelere gece vaktinde nâil olmuştur.

Allâhü Teâlâ “(O müttakîler, Allah’tan korkanlar) seher vakitleri hep istiğfar ederlerdi.” (Zâriyât Sûresi, âyet 18) buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Gecede bir vakit vardır ki şâyet bir müslüman kul o vakte rastlar da Allah’tan bir hayır isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir. Bu vakit her gecede vardır.” ve:

“Gece kıyamına (namaz kılmağa) devam edin. Zîrâ bu, sizden önceki sâlihlerin âdetidir. Çünkü gece ibâdeti Allâh’a yakınlık ve günahlara keffâret olup bedenden hastalıkları kovar ve günahlardan uzaklaştırır.” buyurmuşlardır. (Hammâmî Tefsiri)