Gönderen Konu: Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın  (Okunma sayısı 75710 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Miftahulkuluub

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1959
    • http://www.sadakat.net
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« : 12 Kasım 2005, 13:14:01 »

Türkiyenin en çok rağbet edilen takvimi fazilet takviminin diğer takvimler ile vakit hususunda farklılıkların olması bazılarının zihinlerini meşgul ediyor.Asırlardan beri islam tarihinde tatbik edilen fıkhi hükme göre hareket eden fazilet takvimi eğer diğer takvimlere uymuyorsa  demek ki değişen diğer takvimler.Bu konuda takvimde ifade edilen bilgilerle sizi başbaşa bırakıyorum..


Takvimimizdeki namaz vakitlerinin hesabi imam-i Azam, ima-meyn (imam Ebu Yusuf ve imam Muhammed) ve Eimme-i selase (imam Şafii, imam Malik ve imam Ahmed b. Hanbel rahmetullahi aleyhim)'nin içtihatlarına ve Hey'et (Astronomi) ilmi esaslarına uyularak yapılmıştır. Yatsı vakti için güneşin 17 derece ufkun altına indiği, imsak vakti için de 19 derece ufka yaklaştığı anlar hesaba esas alınmıştır. Ayrıca, beldenin arz üzerindeki yayılma durumu ile irtifa farklılıkları da nazar-i dikkate alınarak lüzumlu temkinler vakitlere ilave edilmiş veya çıkartılmıştır.

Tatbik edilmiş bulunan bu temkinlere göre;
Öğle, ikindi ve yatsı namazı vakitlerine 10'ar dakika, aksam na-mazi vaktine 7 dakika ilave edilmiş; imsaktan 10 dakika, günesin doğusundan da 5 dakika çıkarılmıştır.

Namaz ve oruç vakitlerinin (bilhassa imsak ve yatsı vaktinin) giriş ve çıkış zamanlarım, bir beldenin arz üzerindeki yayılma durumu ve İrtifa' farklılıklar sebebiyle, gök kesin şekilde tespit etmek mümkün olmamaktadır. Bu sebeple, İslam âlimleri namaz vakitlerinin hakiki değerlerini koruyabilmek i?in bazi tedbirler almışlardır. Bu tedbirler, "hata sinin" denilen bir deger içinde mütalaa edilmektedir.

Namaz ve oruç vakitlerinin hakiki değerlerini koruyabilmek için, bu vakitlere, ayrı ayrı zamanlar ilave edilmiş veya çıkarılmıştır. İşte bu ilave edilen veya çıkarılan zaman miktarlarına temkin (ihtiyat, tedbir) denilmektedir.

Asırlardan beri İslam alemi takvimlerinde kullanılagelmekte olan ve zamanın alim ve fakihleri ile mu'minlerin emirleri tarafından tasvip edilmiş bulunan temkin vakitleri 1983 yılından itibaren Din isleri Yüksek Kurulu'nun 21.01.1982 gün ve 6 sayılı kararı ile Diyanet isleri Başkanlığı tarafından kaldırılmıştır.

Diyanet isleri Başkanlığı’nın bahis mevzuu tasarrufuna uymamız, her ne kadar kanuni bir mecburiyet değil idiyse de, her hangi bir ihtilafa sebep olmamak için, 1983 ve 1984 yıllarında çıkarmış bulunduğumuz takvimlerimizde buna, istemeye istemeye biz de uymuştuk.

« Son Düzenleme: 19 Ağustos 2009, 22:16:41 Gönderen: mystic »
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

Çevrimdışı muallim_abi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 425
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #1 : 25 Haziran 2006, 13:39:22 »
Allahu teâlâ razı olsun. Temkin vaktinin zaruri olduğunu bilmemek, teknolojiden ve dinden habersiz olmaktır. Dünyanın şekli hesaplamalarda kolaylık olsun diye jeolog alimlerince GEOİD denen figür ile açıklanır. Dünyanın kendi şekli ile bu imkansız denecek kadar zordur çünki. Yuvarlak olmayan şeyde hesaplamanın bir noktada %100 doğru olması mümkün ise de, bir alanda imkansızdır. Güneşin doğuşu ve batışı bir nokta için doğru olarak hesaplanabilse de, bir alanda noktaların yükseklikleri değiştiği için hesaplama imaknsız olur. Zira hesapladığınız ve "bu doğrudur" dediğiniz zaman, bir veya birkaç nokta için doğru olsa da, alanın tümü ve geneli için doğru olmaz. Olamaz.

İşte bir alan nasıl irtifa değişikliği sunabilir ve teknoloji bunu geoid ile nasıl çözer:

Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

Çevrimdışı Mstfx67

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 354
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #2 : 25 Haziran 2006, 20:21:10 »
Allah razi olsun
BA$KASININ AYIBINI SÖYLEMEYi DÜSÜNDÜGÜN ZAMAN NEFSININ AYIBINI hATIRLA!!!

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #3 : 26 Haziran 2006, 01:23:25 »
Alıntı yapılan: "muallim_abi"
Allahu teâlâ razı olsun. Temkin vaktinin zaruri olduğunu bilmemek, teknolojiden ve dinden habersiz olmaktır. Dünyanın şekli hesaplamalarda kolaylık olsun diye jeolog alimlerince GEOİD denen figür ile açıklanır. Dünyanın kendi şekli ile bu imkansız denecek kadar zordur çünki. Yuvarlak olmayan şeyde hesaplamanın bir noktada %100 doğru olması mümkün ise de, bir alanda imkansızdır. Güneşin doğuşu ve batışı bir nokta için doğru olarak hesaplanabilse de, bir alanda noktaların yükseklikleri değiştiği için hesaplama imaknsız olur. Zira hesapladığınız ve "bu doğrudur" dediğiniz zaman, bir veya birkaç nokta için doğru olsa da, alanın tümü ve geneli için doğru olmaz. Olamaz.

İşte bir alan nasıl irtifa değişikliği sunabilir ve teknoloji bunu geoid ile nasıl çözer:



mevzu acilmisken bazi beldelerde günesin belirli seviyeye inememesi sebebi ile yatsi olmayan beldelerdeki incelikleri yazabilirseniz memnun oluruz.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı hayati

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #4 : 27 Haziran 2006, 21:18:53 »
Güzel din kardeslerim, benim anlamadigim sudur: günesin tutulmasi söyle böyle her 2000 senede olusuyormus. Bizim buralarda saniyesini bile tüm avrupa icin tesbit edilmis ve bizleri bilgilendirdiler. Bizimkiler neden senelerdir calisip birtane takvim cikaramadiklarini anlamiyorum. Görüldügü gibi istenirse cikara bilirler. Burda her cemaat kendine göre takvim cikartiyor ve kendilerininki dogru oldugnu savunuyollar. Bizler hangisine inanacagimiza caciriyoruz. Saygilar

Çevrimdışı muallim_abi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 425
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #5 : 27 Haziran 2006, 22:00:59 »
Alıntı yapılan: "hayati"
Güzel din kardeslerim, benim anlamadigim sudur: günesin tutulmasi söyle böyle her 2000 senede olusuyormus. Bizim buralarda saniyesini bile tüm avrupa icin tesbit edilmis ve bizleri bilgilendirdiler. Bizimkiler neden senelerdir calisip birtane takvim cikaramadiklarini anlamiyorum. Görüldügü gibi istenirse cikara bilirler. Burda her cemaat kendine göre takvim cikartiyor ve kendilerininki dogru oldugnu savunuyollar. Bizler hangisine inanacagimiza caciriyoruz. Saygilar


Bizimkiler derken kimi kasdediyorsunuz anlamadım? Ayrıca her belde için takvim, ehl-i sünnet'e uygun şekilde çıkarılmakta. Bunlardan Fazilet Takvimi ile Türkiye Gazetesi Takvimi ecdadın usulüne göre hazırlanmaktadır. Beldenizde hangisine ulaşma imkanınız olursa onu alınız. Diğer takvimler bu usule göre değildir ve temkin vakitleri yoktur. Diyanet bunu kaldırmıştır.
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

Çevrimdışı muallim_abi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 425
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #6 : 29 Haziran 2006, 19:10:19 »
Alıntı yapılan: "Müderris_3"
mevzu acilmisken bazi beldelerde günesin belirli seviyeye inememesi sebebi ile yatsi olmayan beldelerdeki incelikleri yazabilirseniz memnun oluruz.


Halebî-i Sağir kitabının 151. sahifesinde ve bunun şerhi Babadağı kitabının 147-148. sahifesinde şöyle buyuruluyor:

Malum olmalıdır ki vakit, namazın edası için şart olduğu gibi, namazın vacip olması için dahi şarttır. O halde vakit olmadıkca namaz vacip olmaz. Nitekim Sadruddin Burhanu'l-Eimme zamanında varid olan fetvada "Biz vilayetimizde yatsının vaktini bulamıyoruz, bize yatsı namazını kılmak vacip olur mu?" diye sual olunduğunda, hazret cevabında "Size yatsı namazı kılmak gerekmez" yazıp, Zahiruddin Mergînânî dahi böyle fetva vermiş demiştir. Bu fetvâ, Bulgar vilayetinde Şemsu'l-Eimme-i Hulvânî'ye vârid olduğunda, yatsının kazası ile iktidâ etmeğe fetva vermiştir (yani vucubiyetini belirtmiştir).

Sonra bu fetvâ, Harezm'de Şeyhu'l-Kebîr Seyfü's-Sünnetü'l-Bakkalî'ye vârid olduğunda, o da vacip olmadığı yönünde fetva vermiştir. Bu fetva İmâm-ı Hulvâni'ye varınca, Harezm'e adam gönderip, mezkür şeyhe (Bakkalî'ye) cemaat içinde şu soruyu sordurmuştur:

"Beş vakit namazdan birini iskat eden kimse hakkında ne dersin, kafir olur mu?"

Mezkür şeyh (Bakkalî) güzel bir cevab verip:

"Elleri dirsekleriyle beraber veya ayakları aşık kemikleriyle beraber kesilen kimse hakkında ne dersin? Onun abdestinin farzları kaçtır?"

O kişi şöyle demiştir:

"Dördüncünün mahali fevt olduğu için, o kimse hakkında abdestin farzları üçtür."

Şeyh Bakkalî bunun üzerine:

"Beş vakit namaz da böyledir." buyurmuştur.

Böyle dediği İmam-ı Hulvânî'ye vardığında, istihsân edip ona muvafakat etmiştir.

Nakil burada bitmiştir.

Hanefi mezhebinde durum böyle olup, yatsı namazının vakti girmeyen beldelerde (mesela bu zamanda İsveç gibi ülkelerde) bu namazı kılmak farz olmaz. Bazı ulema, vakit giren en yakın bölgeye uymak gerekir deseler de, bu mezhebimizde müftabih kavil değildir. Büyük Haydar Efendi'nin Usul-i Fıkıh Dersleri isimli eserinde de, vakit girmeden kılınan namazın kabul olmayacağı yazılıdır. Usul bilgilerinde yer alan madde hakkında, fıkıh ile tartışma yapılmaz.

Bazı kara cahiller, Resulullah Efendimiz'in "DECCAL HADİSİ"ni ileri sürerek, yatsı namazının vakti girmeyen yerde vacip olmayacağını söyleyenlere "haşa" kafir diyorlar. Namazı inkar ediyorlar diyorlar. Halbuki bu ahmaklara en güzel cevabı, İbn-i Abidin Hazretleri, Reddu'l-Muhtar kitabında vermiş ve bu HADİSİN konumuzla alakasının olmadığını beyan etmiştir.

Hadis şöyledir:

Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallAllahu aleyhi ve sellem-e sordular:

–“Ya ResulAllah! Bir günü bir sene kadar olan o günde bir günlük namaz bize kifayet eder mi?”

–“Hayır!” buyurdular. “Siz ona göre namaz vakitlerini tahmin ve takdir edersiniz...” (Müslim)


Not: İddiacı cahillerin sitesinden alınmıştır.

Hadis, sadece bir veya iki namazın girmediği vilayetlerle değil, hiçbir vaktin girmediği beldelerle kıyas kabul eder. Bu hadisi zaten fıkh uleması, kuzey kutbu gibi vakitlerin hiçbirinin girmediği, yarım sene gündüz yarım sene gece olduğu beldelere kıyas ederek kullanmışlardır. Bu beldelerde yaşayan müslümanlar, vakitler giren son beldelere uyarlar veya kendilerince vakitler tayin ederler. Sırf yatsı ve sabah namazının girmediği beldeler için ise bizim beyan ettiğimiz fetva geçerlidir.

Cahiller fıkh kitaplarını bilmedikleri, okumadıkları veya anlamadıkları için böyle çuvallıyorlar. Halbuki ulemamız ibadette her meseleyi çözmüşler. Açıp bakmak ve okumak yeterlidir. Hadis kitaplarından din öğrenilmez. Hadislerin manaları ve ne ifade ettikleri fıkh kitaplarında yazılıdır. Mezhebin kavline uymayan sapıklara "mezhepsiz" denir. Kendini müctehid sanarak "İctihad ile ictihad nakz olunmaz" kaidesinden bihaber cahillerin hadis delil göstererek konuşması caiz değildir. Hele hele bu hadisleri kaynak gösterip, ulemaya "küfr" isnad etmek yapılabilecek kabahatlerin en büyüğüdür. Allahu teala sapık ve sahte ulemanın şerrinden muhafaza buyursun. Ehl-i sünnet ve'l-cemaat yolundan ayırmasın.

Selam ve dua ile..
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

Çevrimdışı Slience

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 105
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #7 : 29 Haziran 2006, 20:01:31 »
Allah razı olsu bu konuyu öğrenmem gerçekten iyi oldu. çünkü soranlara bilmiyorum diyodum ve siz en iyisi diyanetin takvimine bakın diyodum. Bu sayede fazilet takvimindeki namaz neden diyanetin namaz saatlerinden farklı olduğunu anladım.ayrıca bir sorana da açıklamasını yapabilcem bu sayede
El Baki Hüvel Baki

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6991
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #8 : 13 Eylül 2007, 17:45:55 »
İmsakiyeler de aynı şekilde hazırlanıyor.Dikkat edilmesi gereken bir husus, böylelikle güncellemiş olalım...

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #9 : 13 Eylül 2007, 21:53:23 »
uzun lafin kisasi bendeniz 1980 den beri malün memleketdeyim.takvimler 1982 de degistirildi o zamana kadar hepsi ayni idi arsive bakabilirsiniz.tek degismeyen fazilet kaldi yani dininden taviz vermeyen dinde reforma gitmeyen tek takvim.
gerisini siz anlayiniz.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı ankebut-57

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 908
Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

Çevrimdışı mütevazi

  • okur
  • *
  • İleti: 82

Çevrimdışı ankebut-57

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 908
Ynt: Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #12 : 12 Ekim 2007, 01:29:10 »
Ramazanda takvim ve imsâkiyeler neden farklıdır?

bunu sormak bile zaittir.yukarida izahi yapilmistir

Değerli kardeşim,

Yazmış olduğum soru değildir. Bizzat konunun derin açıklamasına götüren bir linktir. Üzerine tıklarsanız anlaşılır sanırım. :)

Selam ve sevgiler...

Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

Çevrimdışı rését

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 302
Ynt: Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #13 : 20 Ekim 2007, 22:48:37 »
 
  diyanete uyanlar nolcak onların tuttugu oruc yada sabah namazları kabul olmıcak mı yani :dgnk   
  ulkemız cogunlugunun dıyanete uydugunu dusunursek ki ole ozaman onların yaptıgı ıbadetler sakatamı gırmıs oluyor???
  şu ana kadar dıyanete uyduk(siz hariç sanırım  :) ) bundan sonrada devam... bır ayrım yapmanını manası yok cunku inanıyorumkı onemlı olan nıyettır bız ıbadetlerımızı yapıyoruz bırkac dakkanın mühim oldugunu düşünmüyorum.Allah içimizi biliyor  kalbımız temız :mhcp

Çevrimdışı tibet

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 100
Ynt: Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın
« Yanıtla #14 : 20 Ekim 2007, 23:27:46 »
 
  diyanete uyanlar nolcak onların tuttugu oruc yada sabah namazları kabul olmıcak mı yani :dgnk   
  ulkemız cogunlugunun dıyanete uydugunu dusunursek ki ole ozaman onların yaptıgı ıbadetler sakatamı gırmıs oluyor???
  şu ana kadar dıyanete uyduk(siz hariç sanırım  :) ) bundan sonrada devam... bır ayrım yapmanını manası yok cunku inanıyorumkı onemlı olan nıyettır bız ıbadetlerımızı yapıyoruz bırkac dakkanın mühim oldugunu düşünmüyorum.Allah içimizi biliyor  kalbımız temız :mhcp
:icomsupr: :icomsupr: :icomsupr:

Alıntı
Takvimimizdeki namaz vakitlerinin hesabi imam-i Azam, ima-meyn (imam Ebu Yusuf ve imam Muhammed) ve Eimme-i selase (imam Şafii, imam Malik ve imam Ahmed b. Hanbel rahmetullahi aleyhim)'nin içtihatlarına ve Hey'et (Astronomi) ilmi esaslarına uyularak yapılmıştır.



Alıntı
Temkin vaktinin zaruri olduğunu bilmemek, teknolojiden ve dinden habersiz olmaktır.


Alıntı
Malum olmalıdır ki vakit, namazın edası için şart olduğu gibi, namazın vacip olması için dahi şarttır. O halde vakit olmadıkca namaz vacip olmaz.


Birkaç dakika önce olmuş sonra olmuş ne fark eder?

Sonra olması fark etmez de önce olması çok şey fark eder. Çünkü namazları vaktinde kılmak şarttır. Birkaç dakika önce kılınsa namaz sahih olmaz. Oruç da böyledir. Güneş batmadan önce yiyip içilince, oruç sahih olmaz.

Yeni takvimlerde, imsak vakti 10-15 dakika geciktirilmektedir. Böyle olunca, oruç tehlikeye sokulmaktadır. Eğer imsak vaktinden sonra yiyip içilmeye devam edilirse, oruç tutulmamış olur. Bunun için imsak vaktinde yiyip içmeyi kesmek şarttır.
Tedbirsizlik ve temkinsizlik sebebiyle namaz ve oruçları ifsat etmemek lazımdır.


anladığım kadarıyla yazılanlar yıne iyi okunmuyor   e44))

« Son Düzenleme: 20 Ekim 2007, 23:35:52 Gönderen: tibet »