Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Sevgi nedir?

Başlatan seval_1985, 11 Mayıs 2006, 10:02:09

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

seval_1985

İskender Pala'nın Ayine adlı kitabından)
>
>SEVGİ NEYDİ?
>-sevgilerinin üzerinden baharlar ve kışlar geçenlere-
>Hatırlayanınız var mı sevgi neydi?
>
>İlk sevgi sözcüğünü,  ilk kıpırdanışını yüreğinin hatırlayanınız var mı?
>İlk hüznümüzün adını sevgi koyabiliyor muyuz şimdi geriye dönüp
>baktığımızda? Derûnî coğrafyamızı kaplayan zifiri bulutların ve üzerimize
>örtülen maddeci felsefenin ağırlığına ne zaman baş kaldırmıştı
>sevgilerimiz, hatırlayanınız var mı? Ne zaman sevgilerimiz paralarımızdan
>önce tartılırdı; ya ne zaman Pazar eyledik sevgilerimizi, biliyor musunuz?
>En son ne zaman bir sevgiyi söyleşmiştik bir sevgiliyle?!.. Her gün bir
>parçamızı tüketen  teknoloji çağında sevgiye en son ne zaman yürekten
>merhaba demiştik, hatırlayanınız var mı? Hatırlıyor musunuz sevgi neydi?
>
>Üzüm henüz yaratılmamışken insanları sarhoş eden o muydu acep?!.. O muydu
>canından ve cihandan geçiren sahipkıranları? Bin yıllar ve binlerce yıllar
>boyunca pervaneyi ateşe düşüren, bülbülü şeydalandıran o muydu? Neydi
>sevgi?!..
>
>Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazen; bir akış bir koşuş muydu?. Sevgi
>gönül kumaşında bir nakış mıydı?!..
>
>Hatırlayan var mı sevgi neydi? Leylaların, Şirinlerin, Aslıların nâzı mıydı
>o; yoksa Mecnunların, Ferhatların, Keremlerin niyazı mı? Hangisinde
>belirmişti ilk kıvılcımı sevginin? Neydi sevgi?!..
>
>Açıkken gözbebeğimize yerleşen de, göz yumduğumuzda gönlümüze sızan da
>sevgi değil miydi bir vakitler? Bir dudağın kıpırdanışından yanağımıza
>akseden pembelikler, utanmalar sevgi değil miydi yoksa? En son ne zaman
>kızarmıştı yanağımız, hatırlayanınız var mı? Uykumuzu en son ne zaman terk
>etmiştik sevgiyi düşünmek adına? En son sevgi şiirini hangi gecede
>okumuştuk?
>
>Sahi neydi sevgi? Bir çuhayı ipek görebilmek miydi; toprağı amber niyetine
>koklamak mı? Sûreti sîrete, arazı cevhere, bedeni ruha köle eylemek miydi
>sevgi? Sevgi bir iyilik miydi, şefkatli bir cümlecik mi? Neydi sevgi, dış
>mıydı yoksa iç mi; zâhir miydi, yahut batın mı; kalıp mıydı, ya ki can mı?
>Var olmak mı varlıktan geçmek mi? Dünyaya gülmeye mi gelmiştik; ağlamaya
>mı; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu? Sevgi neydi?!..
>
>Unuttuk, acep neydi sevgi? Bir yetimin başını okşarken dimağımıza yerleşen
>tad mıydı o? Bir bebeğin süt kokulu tenindeki su çiçeği miydi? Sabah evden
>çıkarken özlemeye başladığımız bir ses miydi? Hatırlayanınız var mı sevgi
>neydi?
>
>Sevgi bir sigara dumanında, bir tren düdüğünde, bir dalganın en son
>hışırtısında ve bir turnanın kanadında mı kalmıştı? Sevgi Medine’de,
>Semerkand’da, sevgi Bağdat’ta, Endülüs’te, ta caddelerde, sokaklarda,
>evlerde, kapıların tokmaklarında çınlar durur muydu eskiden? Ya neden şimdi
>Ayasofya’da pitoresk, Divanyolu’nda kaldırım taşı, Ankara’da ittifak, Yeşil
>Kubbe’de Mevlâna, Erciyes’te kar, Fırat’ta bir içim su olup girmiyor
>dünyamıza?! Neden nefesimiz daralıyor hummalı inatlarımız, kallavi
>benliklerimiz yüzünden? Neden gönül yuvalarımıza kuzgunlar pikeleniyor da
>nesillerimiz sersefil ve derbeder?!.. Sevginin koynunda büyüttüğümüz
>nazeninlere nazı enîn ile mi unutturdular, semenderlerimiz ateşte niçin
>yanmaktalar? Soralım ta içimize, neydi sevgi?
>
>Sevgi neydi sahi? Bir mektubun ilk satırı mıydı; bir telefondaki ilk ses
>mi? İnsanı mutlu eden o ilk satır mıydı defalarca okunan; yoksa ilk satır
>arayışları mı tekrar be tekrarlanan? Telefondaki bir ses insanın bir ömrünü
>doldursa mı sevgiydi gerçekten; yoksa yeni sesler duymaya hiç yetmeyecek
>ömürlerin arayışları mı?
>
>Sevgi bir acıydı herhalde, bir kederdi; kâh hüzünle, kâh mutlulukla
>hatırlanan. Belki de sabırdı sevgi, affetmekti, gelecek günler adına. Sevgi
>sınanmaktı adl-i ilahî’de ve sınavı geçmekti ercesine. Sevgi bir tevbeydi,
>nasuh kisvesinde; bir dirilişti nefsi öldürerek. Sevgi bir iyi ad
>bırakmaktı fena yurdunda. Ömür geçer de ad kalır…
>
>*
>Sevgi: iki hece.
>Sevgi, sevmek kelimesinden türetilen bütün öteki kelimelerin en güzeli.
>Derin uykulara dalmadan önce ilk soru:
>Sevgilerinizi en son ne zaman hatırlamıştınız ve sevgiyi hak edenleri en
>son ne zaman?!..
>Bir soru daha:
>Sevgileriniz yalan mıydı yoksa?!..
>Ve son soru: Çorak vadilere yönelmişse sevgilerimiz, çevremizi
>kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa ne?!..
>İkinin ikincisi Sıddîk aşkına…

frgg72

ellerinize saglik kardes
Çaresizseniz; çare , sizsiniz...

antepli

daha önce okumuştum bu yazıyı kitaptan ama yine okuyup hatırlamak güzeldi.Ayrıca iskender palanın Kitab-ı aşk adlı kitabında okumuştum :oops:
Bu dünyanın cefasından sefasına sıra gelmez.gafil olmayın ilme çalışın geçen günler geri gelmez...

armonya

Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazen; bir akış bir koşuş muydu?. Sevgi
gönül kumaşında bir nakış mıydı?!.. .....
çok güzel bir yazıymış saolasın kimse sevgisiz kalmasın.
Ne azap ne sitem yalnızlıktan...Kime ne; aşılmaz duvar bendedir...Süslenmiş gemiler geçer açıktan, Sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var...Havanlar dövemez merhem, Yüküm var... Bulamaz pazarlar dirhem, Ne çıkar; Yollar ki, Allaha çıkar, bendedir...

Himmet

:x
Teşekkür ederiz kardeşim.Zaten İskender Pala tatışılmaz!!!
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

pembeli

MUHASEBECİLER: Sevgi; geri dönüşüm sağladığı için kâr oranı yüksek bir kredidir...



EKONOMİSTLER: Sevgi; talebin her zaman arzdan fazla olduğu bir alışveriştir...



MATEMATİKÇİLER: Sevgi; sonsuzluktur, çünkü burada 2'nin böleni yoktur...



GEOMETRİCİLER: Sevgi; iki gönül arasındaki en kısa yoldur...



FİZİKÇİLER: Sevgi; kalbin yoğunlaşması sonucu iki gönülün birbirine kaynaşmasıdır...



KİMYACILAR: Sevgi; iki kalbin birleşmesi sonucu ortaya çıkan reaksiyondur...



FİLOZOFLAR: Sevgi; çocuklar için oyun, gençler için zevk, yaşlılar için güvendir...



ÖĞRETMENLER: Sevgi; tekil gibi görünen ama çoğul olan, cins isim gibi görünen ama özel olan ve her cümlede anlam ifade eden bir kelimedir...



MİMARLAR: Sevgi; iki dinamik nesnenin arasında sağlam bir köprü oluşturan değerdir...



ve BİLGİSAYARCILAR: Sevgi; bazen iki sistemin iletişimini hızlandıran önemli bir sistem dosyası, bazen de bütün sisteminizi çökerten bir virüstür...


alıntı

pembeli

peki sizce nedir sevgi?????

günce

Gönülden bağlılıktır sevgi.eksilmeden,her daim muhabbettir. :dragur:
İnmemeştir hele kuran   
bunu hakkıyla bilin 
ne mezarlıkta okunmak
ne de fal bakmak için.
            M.Akif Ersoy

gülçiçek

Sevgi.yaratılanı sevmektir,yaradandan,ötürü.
mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.

pembeli

cook güzel ifade etmissiniz yorumlarınız icin teşekkrler

pembeli

Sevginin tarifi
 

"... Sevdiğin şeyler ya seni tanımıyor, ya seni tahkir ediyor, ya sana refakat etmiyor. Senin rağmına müfarakat ediyor. Madem öyledir, bu havf ve muhabbeti öyle birisine tevcih et ki, senin havfın lezzetli bir tezellül olsun.
Muhabbetin, zilletsiz bir saadet olsun. Evet Hâlık-ı Zülcelâl'inden havf etmek, O'nun rahmetinin şefkatine yol bulup iltica etmek demektir. Havf, bir kamçıdır; O'nun rahmetinin kucağına atar." (Sözler, 24. Söz)



Nasıl ki acıkma duygusunu Allah içimize yerleştirmişse, sevmek duygusunu da öyle içimize yerleştirmiştir. İnsan mutlaka sevecektir. Sevmemek olmaz. Acıkmamak oluyor mu? Sevmemek de olamaz. İnsan, sevmeli. Ama neyi? Müslüman olarak Allah'ı seveceğiz. Allah'ın sevdiklerini seveceğiz. Allah'ı sevenleri seveceğiz. Sevmenin alâmeti, sevdiğine hizmet etmektir. Allah'ı seviyorsak, Allah'a hizmet edeceğiz. Hizmetimiz, Allah'ı sevdiğimizi gösterir. Bu esaslar dairesinde sevmek duygusu çok önemlidir. Sevmek duygusuyla aile bireyleri birbirine bağlanır. İnsan, vatanına bağlanır, işine bağlanır. Sevmek duygusu olmasa, her şey birbirinden kopar.



Her şeyde bir sevgi var. Toprak buluta âşık. Bulut bitkilere âşık. Bitkiler toprağa âşık. Dal yaprağa âşık. Kâinattaki her şey, birbiriyle alakalı olduğuna göre kâinatın mayası sevgidir, aşktır. Her canlı bir diğerine muhtaçtır. İşte bu muhtaçlık alakaya dönüşüyor. Alaka, aşktır.



Muhabbet, kâinattaki her şeyi birbirine bağlar. İnsan kâinat ağacının meyvesidir. Koyunu severiz, meyveleri severiz, kırları severiz. Amma sevgiyi böyle dağıtırsak, Allah'a bir şey kalmaz. Biz, öncelikli sevgimizi Allah'a ve Peygamberimize (sas) yöneltmeliyiz.



Güneş doğar, toprak yeşillenir. Susuz kalan bitkiler yaprak yaprak el açar, Allah'tan su ister. Rüzgâr, su dolu bulutları bitkilerin üstüne getirir ve yağmur rahmet olarak yağar. Su gibi bir şeyden her şeyi yaratan Allah, yağmurla dünyanın yüzünü güldürür. Buharlar denizlerden yükselir. Dağlara derelere yağar. Deredeki sular durmadan koşar. Çünkü onu bekleyenler var. Gidecek bahçeleri, bağları, tarlaları sulayacak. Mideleri yaratan Allah, midelerin ihtiyacını da yaratmış. Sevgi, yardımlaşmadır. Kainattaki her şey birbiriyle yardımlaşırken bazı kimseler "hayat kavgadır" diyorlar. Hayat kavga değil, yardımlaşmadır.



Sevgi görünmeyen iptir. Elementleri birbirine bağlar. Maddenin en küçüğü atomdan maddenin en büyüğü güneş sistemine kadar her şeyde sevginin izlerine, çekim kanunuyla rastlıyoruz. Topraktaki kökler toprağın ne olduğunu anlamaz; fakat toprağın içindedir. Sevgi de toprak gibidir. Herkes o sevginin içindedir; fakat sevginin ne olduğunu bilen azdır.




HEKİMOĞLU İSMAİL


yakan

Çok güzel ifadeler,Mimarların tarifi daha hoşuma gitti :)

pembeli

MİMARLAR: Sevgi; iki dinamik nesnenin arasında sağlam bir köprü oluşturan değerdir...


haklısınız güzel ifade etmişler

ene dost

--Sevgi neydi..?
-Sevgi iyilikti, sevgi emekti..

Repliğini hatırlattı :)
Nakşibendi beyazdır, leke kabul etmez. (Gavs-ı Sani)

osmanlı-torunu

benim tasfirime yorumuma göre sevgi Hz.Allah c.c'a Peygamberimiz (s.a.v)'e  Ashabı Kiram'a ve Ehli Sünnet Velcemaat Akidesine kalfin feyz almış olan dört gözünü vermektir
Bir meşaiyyun var, bir de işrakiyyun var.
           İşrakiyyun: Önce inanıyor, sonra hikmetini araştırıyor. Meşaiyyun bunun zıddıdır. Kainatı inceler Allah’ı bulur. Bizim
      sûfî mezhebimiz işrakiyyun üzerine kurulmuştur. Zahirilerle  farkımız; biz cevizin içini, onlar kabuğunu yerler.