Gönderen Konu: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler  (Okunma sayısı 411857 defa)

0 Üye ve 23 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Beşyüzler ve Kırkların Mümeyyiz Vasıfları
« Yanıtla #615 : 11 Aralık 2013, 12:13:15 »

Beşyüzler Ve Kırkların Mümeyyiz Vasıfları

İbnü Ömer (r.a.) hazretlerinden, Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
"Ümmetimin seçkinleri, "beş yüz”lerdir. Ebdal kırk kişidir. Ne beş yüzler eksilir ne de kırklar. (Bütün çağlarda beş yüzler eksilmezler, kırklar da eksilmezler." Ebdal'dan herhangi biri vefat ettiği zaman, Allahü Teâlâ hazretleri, beş yüzlerden birini onların yerine kırkların içine koyar. Beş yüzlerden biri vefat ettiği zaman da o makama layık bir kişi onun yerini alır ve beş yüzler eksilmezler; kırklar da eksilmezler,"

Sahabeler;
-"Ya Rasûlellah! Bunların amellerinin ne olduğunu bize delâlet edip anlat!" dediler.

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
-"Bunlar (beş yüzler ve kırklar) kendilerine zulmedenleri affederler, kendilerine kötülük edenlere ihsanda bulunup iyilik yaparlar ve Allahü Teâlâ hazretlerinin kendilerine verdiği nimetleri başkalarıyla paylaşırlar."

Hadis Şerifte buyuruldu:
"Kim aç bir kişiyi doyurur; çıplak olanı giydirir veya misâfiri (yolcuyu) barındırıp ağırlarsa, Allahü Teâlâ hazretleri de onu kıyamet gününün korkularından korur."

"Hangi mü'min susuzluktan dolayı bir mü'mine su içirir (ve susuzluğunu giderirse) Allahü Teâlâ hazretleri, kıyamet gününde "rahîk-ı mahtûm" pınarından ona su içirecektir. Ve hangi mü'min, açlığında bir mü'mine yedirir (ve onun açlığını giderirse) Allahü Teâlâ hazretleri de ona Cennet meyvelerinden yedirir. Ve herhangi bir mü'min çıplaklığında bir mü'mine elbise giydirip (avretini örterse) Allahü Teâlâ hazretleri de ona Cennetin "hudr" elbiselerinden giydirir.



(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 346-347)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Veliyyullah'ın Borcunu, Hz. Allah’ın Ödemesi
« Yanıtla #616 : 13 Aralık 2013, 11:11:21 »
Veliyyullah'ın Borcunu, Hz. Allah’ın Ödemesi

Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri buyurdular:
"Kıyamet günü olduğu zaman, bazı hasımlar, bir evliyâullâh'ın başına toplanırlar. Ondan haklarını isterler."

Melekler, onlara:
-"O veliyyüllahı (Allah'ın dostunu) korkutmayın! Sizin haklarınız bu gün Allah-ü Teâlâ Hazretleri'nin üzerindedir. (Allah-ü Teâlâ sizlere hakkınızı ödeyecektir), der.

Allah-ü Teâlâ hazretleri, dostlarından hakkı olanlara, hak ve hukuklarının yerine yüce makamlar hibe eder. Onlarda böylece o veliden olan haklarından vazgeçerler."


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:594)

Çevrimiçi Togika

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 294
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #617 : 02 Şubat 2014, 18:33:58 »
selamun aleyküm
 bu tefsirin hangi yayın evine ait olduğunu paylaşırmısınız lütfen ?
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #618 : 03 Şubat 2014, 00:33:18 »
selamun aleyküm bu tefsirin hangi yayın evine ait olduğunu paylaşırmısınız lütfen ?
Ve aleyküm selam,
Osmanlı yayınları.

senem683

  • Ziyaretçi
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #619 : 23 Şubat 2014, 15:43:29 »
Peki, güzel ahlak sahibi olmanın kolay bir yolu yok mudur?
« Son Düzenleme: 23 Şubat 2014, 16:27:06 Gönderen: Mücteba »

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #620 : 23 Şubat 2014, 16:31:02 »
Peki, güzel ahlak sahibi olmanın kolay bir yolu yok mudur?

Var, "ihlâs" sahibi olmak...

senem683

  • Ziyaretçi
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #621 : 23 Şubat 2014, 18:06:30 »
işte hocam bende tam olarak onu soruyorum ben çok kötü ahlaklı bir insanım ama kendimi toparlama çabasındayım bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var ihlaslı olmak nedir nasıl ihlaslı olunur??

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #622 : 24 Şubat 2014, 01:22:13 »
"Ve bilcümle ilim ve amel: Şeriattan istifade edilmiştir. İlmin ve amelin ruhu makamında olan ihlasın tahsili ise, sofiye tarikatına sülûke bağlıdır. Seyri ilellah mesafesini kat etmeyen salik, seyr-i fiilahta tahakkuk edemez ve bu kimse İhlasın hakikatından uzak olup ehl-i ihtisas olan muhlis zatların erdiği kemalâttan da mahrumdur. Evet..

Avam müminlerin bazı amelleri için, zorlama ile yapmacık olsa dahi, İhlasın tahakkuku umumî manada olabilir. Ama bizim üzerinde durduğumuz, beyan ettiğimiz başkadır.
Asıl ihlâs odur ki: Bütün fiillerde, sözlerde, duruşlarda ve hareketlerde, zorla ve bir yapmacık olmadan meydana gelir.

İşbu son anlatılan manada ihlâs: Afakî ve enfüsî olarak ilâhî intifaya bağlıdır. Bu dahi: Fena, beka ve has manada velayet derecesine çıkmakla olur.

Yapmacık ve zorlamaya, dayanan ihlâs için bir devam yoktur. Devamın olması için, zorlama derecesinden düşmesi gerekir, işbu devam hali ise, Hakkalyakin mertebesidir."


İmâm-ı Rabbânî Hazretleri (k.s.) - Mektubat-ı Rabbani Cilt 1/59.Mektub


Ve size yol haritası:

Bir mü'min hayatı boyunca sırasıyla şu 3 fiili gerçekleştirmelidir.
1- İtikadını Ehl-i Sünnet Vel Cemâ'at İtikadına uydurmalı,
2- İlmihalini öğrenip ihlâsla uygulamalı ( ilim->amel->... ),
3- Kamil-i Mükemmil Mürşid olan "Zamanın Hakiki Sahibi"'ni arayıp bulmalı, eteklerine yapışıp ölene kadar bırakmamalıdır. ( ...->ihlâs )


Hakiki ihlâs için zamanın hakiki sahibini arayın...

senem683

  • Ziyaretçi
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #623 : 24 Şubat 2014, 20:37:47 »
"Ve bilcümle ilim ve amel: Şeriattan istifade edilmiştir. İlmin ve amelin ruhu makamında olan ihlasın tahsili ise, sofiye tarikatına sülûke bağlıdır. Seyri ilellah mesafesini kat etmeyen salik, seyr-i fiilahta tahakkuk edemez ve bu kimse İhlasın hakikatından uzak olup ehl-i ihtisas olan muhlis zatların erdiği kemalâttan da mahrumdur. Evet..

Avam müminlerin bazı amelleri için, zorlama ile yapmacık olsa dahi, İhlasın tahakkuku umumî manada olabilir. Ama bizim üzerinde durduğumuz, beyan ettiğimiz başkadır.
Asıl ihlâs odur ki: Bütün fiillerde, sözlerde, duruşlarda ve hareketlerde, zorla ve bir yapmacık olmadan meydana gelir.

İşbu son anlatılan manada ihlâs: Afakî ve enfüsî olarak ilâhî intifaya bağlıdır. Bu dahi: Fena, beka ve has manada velayet derecesine çıkmakla olur.

Yapmacık ve zorlamaya, dayanan ihlâs için bir devam yoktur. Devamın olması için, zorlama derecesinden düşmesi gerekir, işbu devam hali ise, Hakkalyakin mertebesidir."


İmâm-ı Rabbânî Hazretleri (k.s.) - Mektubat-ı Rabbani Cilt 1/59.Mektub


Ve size yol haritası:

Bir mü'min hayatı boyunca sırasıyla şu 3 fiili gerçekleştirmelidir.
1- İtikadını Ehl-i Sünnet Vel Cemâ'at İtikadına uydurmalı,
2- İlmihalini öğrenip ihlâsla uygulamalı ( ilim->amel->... ),
3- Kamil-i Mükemmil Mürşid olan "Zamanın Hakiki Sahibi"'ni arayıp bulmalı, eteklerine yapışıp ölene kadar bırakmamalıdır. ( ...->ihlâs )


Hakiki ihlâs için zamanın hakiki sahibini arayın...
çok tşk ederim de hocam benim anlayabileceğim basit bir yolu yok mu ??K.bakmayın sizide yoruyorum ama ben bu  konularda çok yeniyim anlayamıyorum :(

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #624 : 25 Şubat 2014, 01:54:36 »
"Salih zatların (mürşidlerin) peşine takıl!
Kimin Salih kimin münafık olduğunu bilemediğin için gece kalk,
iki rekat namaz kıl ve ardından şöyle dua et:
"Ya Rabbi!
Bana Salih kullarını göster.
Beni sana getirecek klavuzu göster.
Gözümü sana yakınlık nuru ile nurlandırarak mükemmelleştir.
Bana başkalarının gördüklerini anlatan değil, bizzat gördüklerini haber verecek bir klavuzu bildir"
"
[Abdülkadir Geylani (k.s.)]

Çevrimdışı yabangulu

  • okur
  • *
  • İleti: 63
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #625 : 25 Şubat 2014, 13:08:19 »
Allah cc  razi olsun devamli faydalanmaktayiz hakkinizi helal edin kardeslerim

senem683

  • Ziyaretçi
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #626 : 25 Şubat 2014, 23:04:01 »
"Salih zatların (mürşidlerin) peşine takıl!
Kimin Salih kimin münafık olduğunu bilemediğin için gece kalk,
iki rekat namaz kıl ve ardından şöyle dua et:
"Ya Rabbi!
Bana Salih kullarını göster.
Beni sana getirecek klavuzu göster.
Gözümü sana yakınlık nuru ile nurlandırarak mükemmelleştir.
Bana başkalarının gördüklerini anlatan değil, bizzat gördüklerini haber verecek bir klavuzu bildir"
"
[Abdülkadir Geylani (k.s.)]
Allah razı olsun hocam

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Fesadın Geliş Sebepleri
« Yanıtla #627 : 31 Mart 2014, 11:37:35 »
Fesadın Geliş  Sebepleri

Zünnûn-ı Mısrî (r.h.) şöyle buyurdu:
"Fesat (yani bozgunculuk) halkın arasına şu altı şeyden dolayı girmektedir:
1- Âhiret amellerinde niyetin zayıf olması,
2- Bedenlerinin şehvetlerine rehin olması,
3- Ecellerinin yakın olmasına rağmen uzun emeller peşinde koşmaları.
4- Mahlûkatın memnuniyetini Halikın rızasından üstün görmeleri,
5- Hevâ ve arzularına uyarak, Peygamberlerinin sünnetini arkalarına atmaları,
6- Selef-i sâlihinin az sayıdaki zellelerini(ayak sürçmelerini) birer delil kabul edip, çok sayıdaki iyilik ve güzel menkıbelerini görmezlikten gelmeleridir."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 511)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ayıp Örtenin, Dünya ve Ahirette Ayıbının Örtülmesi
« Yanıtla #628 : 01 Nisan 2014, 10:48:09 »
Ayıp Örtenin, Dünya ve Ahirette Ayıbının Örtülmesi

Allahü Teâlâ Hazretleri'nin kendisinden örtülmesini ve gizlemesini sevdiği şeylerde, kişi, başkalarının hata, günah ve çirkinliklerini gizlemelidir.
Gerçekten Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
"Kim Müslüman’ın avretini gizlerse, Allahü Teâlâ hazretleri de âhirette onun avretini gizler."
"Kim bir Müslüman’ın hatasını örterse, Allahü Teâlâ hazretleri de dünya ve âhirette onun hatalarını örter ve insanlardan gizler."


İnsanların gıybetini yapan, tecessüs eden (insanların ayıplarını araştıran) ve maharetlerini günahta kullanıp kötülük üzerine birbirlerini destekleyenler, bu vasıflardan azledilmiş ve uzaklaşmışlardır.
Gafur ve gaffar sıfatlarıyla müttasıf olan kişi, Allah'ın mahlûkatında ancak ve ancak onlarda güzel olan ve onların hoşlarına giden şeyleri ifşa ve izhar eder.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 265)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Kötülüğe Razı Olmanın Ve Olmamanın Hükmü
« Yanıtla #629 : 03 Nisan 2014, 16:44:20 »
Kötülüğe Razı Olmanın ve Olmamanın Hükmü

Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinden rivayet olundu. Buyurdular:
-"Yeryüzünde bir hata işlenildiği zaman, o hataya şâhid olan kişiler, eğer onun işlenmesine razı olmazsa veya bir defasında onu inkâr eder (ve kabul etmezse), o günahın işlenildiğini görmeyen kişi gibidir. Kim günahın işlenildiğini görmez, fakat işlenmesine razı olursa o kişi onu müşahede eden kişi gibidir."

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri Hâdis-i şeriflerinde buyurdular:
"Kişi sevdiğiyle beraberdir."            

(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:260)