Gönderen Konu: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler  (Okunma sayısı 411888 defa)

0 Üye ve 33 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Semavî Kitapların Gönderiliş Sebepleri
« Yanıtla #540 : 01 Nisan 2013, 11:13:42 »

Semavî Kitapların Gönderiliş Sebepleri

Bil ki, bütün (peygamberlere indirilen) semavî kitapların insana nisbetle faydası iki mana üzeredir.
Birincisi: Süflî derekelerden kurtulmak,
İkincisi: Ulvî derecelere yükselmektir, insanın kurtulması gereken süflî derekeler, yedi tanedir.

1. Küfür,
2. Şirk,
3. Cehalet,
4. İsyan,
5. Kötü ahlak,
6. (Beşerî ve hayvanî) sıfat perdeleri,
7. Nefsin perdesi...


İnsanın kurtuluşu ise ulvî derecelere çıkmasıdır. Ulvî dereceler sekiz tanedir.Şunlardır:
1. Mârifetüllâh,
2. Tevhîd (Allâhı bir bilmek),
3. İlim,
4. Taat (ve ibadet),
5. Ahlâk-ı hamide (iyi ahlak),
6. Hakkın cezbeleri,
7. Enâniyettte fena bulmak (benlikten kurtulmak),
8. Onun hüviyetiyle beka (Beka billâh)...


İşte bu âyet-i Kerime, icmâlen (toplu olarak) bütün bunlara işaret etmektedir.

(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:231)


Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #541 : 02 Nisan 2013, 03:37:39 »
Allah razı olsun severek okuduğum bölümlerden biri çok şeyler öğreniyoruz sayenizde teşekkürler
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Gece ve Gündüz İçin Vazifeli Melekler
« Yanıtla #542 : 02 Nisan 2013, 10:17:54 »
Gece ve Gündüz İçin Vazifeli Melekler

Haberde Selmân-ı Farisî (r.a) buyurdular:
Geceye vekil olan bir melek vardır. Ona "Şerâhîl" denir. Gecenin vakti geldiği zaman, o melek siyah cevher (siyah bir top) tutar ve onu batı tarafına sevk eder (delâlet eder). Güneş ona baktığı zaman, göz açıp kırpılacak bir süratle batması vacip olur. Güneş ta ki bir daha o cevheri görünceye kadar batmamakla emir olunmuştur.
Güneş battığı zaman, gece gelir. Meleğin iki kanatları altında zulmet (karanlık) yayılır. Diğer bir melek gelinceye kadar o cevher askıda kalır. (Gelen diğer meleğe) "Herâhîl" denilir. O da beyaz bir cevher ile gelir. Onu güneşin doğacağı tarafa asar. Güneş onu gördüğü zaman; hemen göz açıp kırpıncaya kadar bir zaman içinde doğar. Zira güneş, beyaz cevheri görünceye kadar doğmamakla emir olunmuştu. Güneş doğduğu zaman, gündüz gelir. Meleğin iki kanatları altında nur yayılır. Gündüzün aydınlığı için müvekkel (vazifeli) bir melek vardır. Gecenin karanlığı için de müvekkel (vazifeli) bir melek vardır. Güneşin batışı ve doğması anında." Haberde varit olduğu gibi.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 292)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #543 : 03 Nisan 2013, 11:13:16 »
Allah razı olsun severek okuduğum bölümlerden biri çok şeyler öğreniyoruz sayenizde teşekkürler

Cümlemizden...

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Meleklerle Beraber Uçmak İçin
« Yanıtla #544 : 03 Nisan 2013, 11:16:34 »
Meleklerle Beraber Uçmak İçin...

Hadîs-i Kudsî'de İsa (a.s)'a şöyle buyuruldu:
"Ey İsa! Mukarreb melekler ile beraber gökte uçmak istersen (şöyle olmalısın); Şefkat (ve acımada) güneş gibi ol! İnsanların ayıplarını örtmekte gece gibi, tevazuda toprak gibi, hilm (yumuşak huylulukta ve sakinlik) de ölü gibi ve cömertlikte akarsu gibi ol."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 412)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
İsm-i A'zâm Kur’an-ı Kerim'de Üç Yerdedir
« Yanıtla #545 : 04 Nisan 2013, 12:00:51 »
İsm-i A'zâm Kur’ân-ı Kerim'de Üç Yerdedir

Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri buyurdular:
"İsm-i A'zam (kendisiyle dua edildiğinde duanın kabul olunduğu Allah'ın büyük) ismi şu üç suresinin içindedir:

Bakara sûresi:
"Allah, başka ilâh (ma'bûd) yok ancak O, Hayy O, Kayyum O." (Sûreyi Bakara, âyet 255)

Âl-i İmrân Sûresi:
"Elif, Lam, Mim. Allah, başka ilâh (ma'bûd) yok ancak O, hayy O,  kayyum O." (Sûreyi Ali İmran, âyet 1-2)

Tâhâ Sûresi:
"Ve bütün yüzler O Hayy u Kayyum'a baş eğmiş." (İsm-i A’zam bu ayetlerdir) (Sûreyi Tâhâ,âyet 111)


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:290-291)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Saadet Hazinesine Nail Olmanın Yolları
« Yanıtla #546 : 05 Nisan 2013, 11:19:01 »
Saadet Hazinesine Nail Olmanın Yolları

Hafız-ı Şirâzî (k.s.) hazretleri buyurdular:
-"Her saadet hazinesi ki, Allâhü Teâlâ hazretleri Hafız'a verdi.
(Allâhü Teâlâ hazretlerinin Hafız-ı Şirâziye vermiş olduğu maddî ve manevî hazinelerin hepsi)
Geceleri dua etmek, Seher vakitlerinde vird-ü ezkâr okumanın bereketiyledir."


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:288)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #547 : 08 Nisan 2013, 11:42:18 »
İnsanın Ana Babasına Sövmesi Ne Şekilde Olur

Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri buyurdular:
"Kişinin anne ve babasına sövmesi büyük günahlardandır."

Sahabeler:
-"Ya Rasûlellah! Kişi kendi anne ve babasına küfreder mi?" diye sordular.

Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri:
-"Evet! Kişi, başkasının babasına küfreder, o da onun babasına küfreder. Kişi başkasının annesine söver o da dönüp onun annesine söver. Böylece kişi kendi anne ve babasına sövmüş olur."

Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, kendi anne ve babasına küfredilmesine yol açmayı, anne ve babaya sövmek kabul etti.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:728-729)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Yapılan Lanetin Gittiği Yer
« Yanıtla #548 : 09 Nisan 2013, 11:02:46 »
Yapılan Lanetin Gittiği Yer

İbni Mesûd (r.a.) hazretlerinden rivayet olundu:
Bir adam, bir arkadaşının kötü bir iş yaptığını zannederek ona lanet etse, o lanet hemen semaya yükselir. Lanet edilen kişi, lanete layık bulamayınca, söyleyene döner. Onu da layık bulamayınca Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin Tevrat’taki, vasıflarını saklayan ve onun hak peygamber olduğunu bildiği halde bu gerçeği gizleyen Yahudileri gider."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 202)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Her Şeyin Hz Allah’ı Zikrettiği
« Yanıtla #549 : 10 Nisan 2013, 11:22:33 »
Her Şeyin Hazreti Allah’ı Zikrettiği

Allah-ü Teâlâ hazretleri şöyle buyurdular:
"O'nu, yedi sema ile arz ve bütün bunlardaki zev'il-ukûl tesbih eder ve hatta hiçbir şey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih etmesin ve lâkin siz onların tesbihlerini iyi anlamazsınız! O cidden halîm-gafûr bulunuyor."

(Göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar Allâh-ü Teâlâ Hazretleri'ni tesbih ettiklerine göre) insanlar, duâ ve tesbihlerle meşgul olmaya daha evlâdırlar. Özellikle halvetlerinde (yalnız kaldıktan zaman) ve seher vakitlerinde Allâh-ü Teâlâya duâ ve tesbih ile meşgul olmalıdırlar...

(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:340)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hazreti Allah’ın Mekândan Münezzehliğinin Delilleri
« Yanıtla #550 : 11 Nisan 2013, 15:24:19 »
Hazreti Allah’ın Mekândan Münezzehliğinin Delilleri

Rivayet olundu:
İmam Gazali (k.s.) hazretlerinin üstâzı İmamü'l- Haremeyn (r.h.) hazretleri, bir yerde bazı büyüklerle misafir olarak ağırlandı. Onun yanında âlimler ve büyükler toplandılar. Mecliste bulunanlardan biri ayağa kalktı.
Ve:
-"Allâh'ü Teâlâ Hz.lerinin mekândan münezzeh olduğuna delilin nedir?" Dedi ve şu kavl-i şerifi okudu: -"O Rahman arş üzerine istiva buyurdu."

İmamü'l-Haremeyn (r.h.) buyurdular:
Allâh'ü Teâlâ hazretlerinin mekândan münezzeh olduğuna delil; Yunus (a.s)'ın balığın karnında Allâh'ü Teâlâ hazretlerine dua ettiği şu kavl-i şeriftir:
-"La iiâhe illa ente sübhâneke innî kuntu minez-zalimin Senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim, muhakkak ki ben zalimlerden oldum."
Orada olanlar, kendisine şaşkınlıkla baktılar. Ziyafet sahibi bunun açıklanmasını istedi.

Bunun üzerine imam hazretleri:
-"Burada bin dirhem (altın) borcu olan bir fakir var. Onun borcunu öde, ben de bunu beyan edeyim!" dedi.
Ziyafet sahibi o fakirin borcunu ödemeyi kabul etti. Bunun üzerine İmamü'l-Haremeyn (r.h.) buyurdular:
-"Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, miraca gittiği ve Allâh'ü Teâlâ hazretlerinin dilediği yüce ve yüksek yerlere kadar çıktığında; orada şöyle dua etti:
-"Ben, Senin nefsine sena ettiğin gibi sana gereğince senayı ihsâ edemem (sayamam)."

Yunus (a.s),  zulümât ile müptela olduğunda, denizin dibinde balığın karnında şöyle dedi:
-"La ilahe illa ente sübhaneke innî kuntu minez-zalimin Senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim, muhakkak ki ben zâlimlerden oldum." Diye dua etti.

Onlardan her biri (Hem Efendimiz s.a.v. hazretleri ve hem de Yunus (a.s), biri yedinci katın bile ötesinde Sidre-i müntehâda diğeri de denizin dibinde balığın karnında) muhatap için olan;"Sen" kavl-i şerifiyle Allâh'ü Teâlâ hazretlerine hitap ettiler. Eğer Allâh'ü Teâlâ hazretleri bir mekânda olmuş olsaydı; muhatap için olan;"Sen," kavl-i şerifiyle hitap edilmesi sahih olmazdı. (O takdirde gayb kelimesiyle hitap etmeleri gerekirdi...) işte bu, Allâh'ü Teâlâ hazretlerinin mekândan münezzeh olduğunun delilidir..."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 255-256)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Abdal Kulların Yüceliğe Ulaşma Sebepleri ve Yücelik Alametleri
« Yanıtla #551 : 12 Nisan 2013, 16:08:29 »
Abdal Kulların Yüceliğe Ulaşma Sebepleri ve Yücelik Alametleri

Ebû Derdâ (r.a.)
hazretlerinden rivayet olundu. Buyurdular:

-"Muhakkak ki Allâhü Teâlâ hazretlerinin bazı kullan vardır. Onlara "abdal" denilir. Onlar ulaştıkları bu o yüce makama, çok namaz kılmak, namaz kılmak, faydalanmak ve güzel elbise ve görünüş ile ulaşmadılar.

Onlar bu makama;
1- Verânın sıdk-u samimiyeti,
2- Güzel niyet,
3- Göğüslerin (kalblerin) selâmeti,
4- Bütün Müslümanlara rahmet,
5- Mahlumata şefkat beslemek;
Sebebiyle Allâhü Teâlâ hazretleri onları ezeli ilmiyle seçti ve onları kendi zatına halis kullar (ve evliya yaptı.)
Onlar kırk kişidirler, İbrahim Aleyhisselâm'ın kalbi misalidirler. Onlardan biri vefat ettiği zaman, mutlaka Allâhü Teâlâ hazretleri, onun yerine geçecek birini yaratır. Ve koyar..."



Evliyâullâh'ın Bazı Alâmetleri

Ve bilki onlar (evliya);
1- Hiçbir şeye sövmezler,
2- Küfretmezler,
3- Hiçbir şeye lanet okumazlar,
4- Altlarında olanları hakir görmezler,
5- Üstlerinde olanlara da haset etmezler,
6- Onların içlerinde kıskançlık yoktur,
7- Hayır, bakımından insanların en hoşları ve temizleridir,
8- Ahlak en güzelleridir,
9- Huy bakımından en yumuşaklarıdır,
10- Nefis bakımından insanların en cömertleridir,
11- Ve onlar ile Rableri arasında olan ibadetlerde yarışan at ve esen yel (fırtınalar) onlara ulaşamaz...
12- Onların kalbleri, yüce tavanlara yükselmektedir; hayırların yarışında; Allâhü Teâlâ hazretlerine olan şevklerinden ve heyecanlarından...

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:449-450)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hazreti Allah’ın, Hakiki Abidlere Lutfu
« Yanıtla #552 : 22 Nisan 2013, 11:53:50 »
Hazreti Allah’ın, Hakiki Abidlere Lutfu

Allahü Teâlâ Hazretleri Hadîs-i Kudsi'de buyurdular:

"Kim benim veli kuluma (evliyâullaha) düşman olursa; ben ona harb ilân ederim. Kulum hiçbir şey ile bana yaklaşamaz; ancak ona farz kıldığım ibadetleri sever ve ihlâs ile ifa ederse yaklaşır. Kulum (farzları sevdikten sonra) her zaman bana nafile ibadetler ile yaklaşır. Farz ve nafile ibadetlerin sonucu ben onu severim. Ben onu sevdiğim zaman, onun kulağı olurum, benimle işitir, onun o gören gözü olurum, benimle görür, onun o tutan eli olurum, benimle tutar ve onun o yürüyen ayağı olurum benimle yürür. And olsun ki, eğer o kulum dua edip, benden bir şey isterse, mutlaka dilediğini veririm. Eğer o bir serden bana sığınırsa, mutlaka onu korurum."


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:762)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hazreti Allahın En Büyük Ordusu Rüzgâr ve Su
« Yanıtla #553 : 24 Nisan 2013, 12:23:05 »
Hazreti Allahın En Büyük Ordusu Rüzgâr ve Su

İbni Abbas (r.a.) hazretleri buyurdular:
Allah'ın en büyük ordusu rüzgâr ile sudur. Rüzgâra, diye isim verilmesinin sebebi ise, nefisleri rahatlatıp dinlendirmesindendir.

Veki el-Cerrah (r.h.) şöyle buyurdular:
Eğer rüzgâr ve sinekler olmasaydı, dünya kokuşurdu.

Kâdî Şureyh (r.h.) buyurdular:
Rüzgâr, ya bir hastanın şifası veya bir sağlamın hastalığı için eser. Yani, esen her rüzgâr, ya hasta olana şifa’dır veya sağlıklı olana hastalıktır.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 216-217)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hazreti Allah’ın Ahirette Âdemoğluna Hitabı
« Yanıtla #554 : 25 Nisan 2013, 17:48:33 »
Hazreti Allah’ın Ahirette Âdemoğluna Hitabı

Fudayl b.İyaz (k.s.) Hazretleri buyurdular:

Allâhü Teâlâ kıyamet günü şöyle der:
"Ey Âdemoğlu! Senin dünyadaki zühdü, âhirette nefsinin rahat etmesi için istedin!
Senin her şeyden kesilip bana dönmen, nefsinin izzet ve şerefi için istedin!
Lâkin sen benim rızam için düşmanlarıma düşmanlık ettin mi?
Veya Allah yolundu benim rızam için evliya ve dostlarımdan birini dost edindin mi?"


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:625)