Gönderen Konu: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler  (Okunma sayısı 411919 defa)

0 Üye ve 56 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Dünyanın Tarifi ve İmtihan Yeri Olması
« Yanıtla #450 : 09 Kasım 2012, 10:52:42 »

Dünyanın Tarifi ve İmtihan Yeri Olması

(Halbuki Allâhü Teâlâ hazretleri) yeryüzünde olan şeyleri ibtilâ ve imtihan için ziynet ve süs kıldı.
Dünyanın hakikati seni Rabbinden meşgul eden şeydir.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 342)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Dünyanın Fenalığı
« Yanıtla #451 : 12 Kasım 2012, 11:32:45 »
Dünyanın Fenalığı

Allâhü Teâlâ hazretleri, Davud (a.s)'a şöyle vahyetti:

-"Ey Davud!
Dünya misali, cife misalidir. Üzerinde köpekler toplanır. Onu (kendilerine) çekerler. Sen onlar gibi bir köpek olmayı ister misin (ve köpek olmaktan hoşlanır mısın)? Onlarla (köpeklerle) beraber dünyaya saldırmaya (ve kendine) çekmeyi (arzular mısın)?

Ey Davud:
1. Güzel ve leziz yemekler,
2. Yumuşak elbiseler ve
3. İnsanlar içinde şöhret ve meşhur olmak ile âhirette cennet, ebediyyen bir araya toplanmazlar."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:207)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Dünya ve İçindekilerin Yaratılış Sırası
« Yanıtla #452 : 14 Kasım 2012, 11:36:58 »
Dünya ve İçindekilerin Yaratılış Sırası

Sahih (Hadis-i Şerif)te geldi:
"Muhakkak ki Allâhü Teâlâ hazretleri,
Cumartesi günü toprağı yani yeryüzünü yarattı.
Pazar günü, yeryüzünde dağları yarattı.
Pazartesi günü ağaçları (yeşillik ve bitkileri) yarattı.
Salı günü mekruhları (sevilmeyen şeyleri) yarattı.
Çarşamba günü nuru yarattı.
Perşembe günü yeryüzünde debrenen mahlûkatı yarattı.
Cuma günü ikindiden sonra Âdem Aleyhisselâmı yarattı.
Halkın en sonuncusunu Cuma günün son saatlerinde yarattı. İkindi ile geceye kadar olan zaman arasında yarattı..."


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:365-366)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Dünya ve ahiret iki zevceli adam gibidir"
« Yanıtla #453 : 15 Kasım 2012, 11:03:55 »
"Dünya ve ahiret iki zevceli adam gibidir"

Denildi ki: "Dünya ve âhiretin misali, iki karısı olan bir adam gibidir. Eğer ikisinden birini razı ve memnun ederse; diğerini kızdırır."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 344)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Ahiret deve katarı, Dünya da deve yünü gibidir"
« Yanıtla #454 : 15 Kasım 2012, 11:10:24 »
"Ahiret deve katarı, Dünya da deve yünü gibidir"

Mesnevî-î Şerifte buyuruldu:

Âhiret deve katarı gibidir.
Bu cihan da devenin yünüdür...

Yünü tercih edersen, deven olmaz.
Deveye sahip olursan yünün de çok olur.



Bu iki beytin şerhi:

Yani develerin yünleri gibi olan dünyayı seçtin. Devenin yünü olan dünyayı devenin kendisi gibi olan âhiretin üzerine tercih ettin. Bu şekilde sen âhiretten mahrum olursun. Yünü tercih edenler, develerin kendisinden mahrum olduğu gibi... Develere mâlik olan deve sahipleri bunun hilâfınadır. Zira deve sahipleri için deve yün ve tüylerinin hiçbir değeri yoktur... (Çünkü o bunlara bolca sahiptir...)

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 347)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Gençlik ve Yaşlılık Anının İbretle Anlatılması
« Yanıtla #455 : 16 Kasım 2012, 11:00:52 »
Gençlik ve Yaşlılık Anının İbretle Anlatılması

Mesneviden;

Ey baharın güzelliğine hayran kalıp dudaklarını ısıran!
Son baharın (ve kışın) soğukluğuna ve hazân mevsiminin sarılığına bir bak!

Gündüzün güneşin yüzünü güzel görürsün.
Birde akşamüstü güneşin batışında onun ölümünü düşün!
Dolunayı gökleri süsler görürsün!
Ama onun son günlerdeki hasretine bak!
İnsan çocuk iken, güzelliğiyle halkın dikkatini üzerine çeker.
Kocayınca her bakımdan itibarı kalmaz.
Gümüş bedenliyken seni avlayan güzellerin,
İhtiyarlıklarında pamuk tarlasına döndüklerini görürsün.
Ey yağlı ballı güzel yemeklere esir olan,
Onların fazlasına git de helâda seyret!
O zaman onlara;
-"Hani güzelliğin nerede? Tabaklardaki safa ve lezzetiniz ne oldu?" dersin.
O da sana;
-"O taneydi ben de tuzağıydım, tane gizli olunca, sen de tutuldun?" der.

Nice eller, üstadları kıskandırırken; Akıbet sanatını icrada onlar titrerler.
Gençken mahmur, nergis gibi gözler; sonunda sulanmaya başlar.
Aslanların safını dağıtan yiğit; Sonunda farelere mağlûp olur.
Misk kokan kıvırcık saçlar; sonunda merkebin kuyruğu gibi çirkinleşir önce böyle oluşa dikkat et; Sonra da onların değişerek nasıl bozulduklarına bak! (ibret al...)."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 348-349)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Yağmurun Az Yağma Sebebi
« Yanıtla #456 : 19 Kasım 2012, 12:18:04 »
Yağmurun Az Yağma Sebebi

İbni Mesud (r.a) Hazretleri, Efendimiz Hazretlerinden rivayet ettiler:
"Hiçbir sene diğer seneden daha fazla yağmur yağmaz. Lâkin bir kavim isyanları irtikâp edip günahlar işledikleri zaman; Allahü Teâlâ o yağmuru başka yere sarf eder. Eğer bütün toplum günah işlerse Allah, yağmuru (sırasıyla) ormanlık, dağ ve denizlere yağdırır."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:554)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Yağmur Duasına Çıkarken Yapılacaklar
« Yanıtla #457 : 21 Kasım 2012, 11:40:53 »
Yağmur Duâsına Çıkarken Yapılacaklar

Yağmur duâsına çıkmadan önce mutlaka tevbe etmek, sadaka vermek ve oruç tutmak lâzımdır. Salih insanları vesile edinmek ve bu konuda şefaatçi kılmak lâzım. Yağmur duâsına susuz hayvanlar, yayılan sığır ve koyunlar, zaif çocuklar çıkarılır. Umulur ki Allah, onların bereketine duâları kabul edip yağmur verir. Lâkin duâ'yı Rabbinin kabul edeceğine yakînen inanılarak duâ edilir. Çünkü duânın kabul edilmeyeceğine inanmak hâşâ, ya Allah'ın o duâları kabul etmede aciz olduğu veya onun fazl-ü kereminin olmaması veyahut da duâ edilen Yüce Rabbin kendisine dua eden kuldan hâşâ habersiz olması manası taşır.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:554)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Fakirlik, Kıtlık, Yağmur Yağmama ve Düşmanın Musallat Kılınma Sebebi

Abbâs (r.a.) Hazretlerinden rivayet olundu.
Buyurdu ki; Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
"Beş şey, beş şey sebebiyle (olur)"

Sahabeler sordular:
"Ya ResûlAllah (s.a.v.)! O beş şey nedir?"

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:

1. Bir kavim ahdi bozduğu zaman, Allâhü Teâlâ hazretleri, onların başına düşmanlarını musallat eder.

2. Bir kavim Allâhü Teâlâ hazretlerinin indirdiğinin gayriyle amel ederse, onların içinde fakirlik yayılır.

3. Bir Müslüman kavmin içinde fuhuş açıkça yapıldığı zaman, onların içinde ölüm çoğalır.

4. Bir kavim, tartı ve ölçüde hile yaptığı zaman, onlar; nebattan (ve bereketten ) mahrum olurlar ve onlara kıtlık verilir.

5. Bir kavim, zekâtını vermediği zaman, onlardan yağmur hapsedilir."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 487)

Çevrimdışı Akdeniz.

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 6
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #459 : 22 Kasım 2012, 23:37:47 »
Alıntı
Yağmurun Az Yağma Sebebi

İbni Mesud (r.a) Hazretleri, Efendimiz Hazretlerinden rivayet ettiler:
"Hiçbir sene diğer seneden daha fazla yağmur yağmaz. Lâkin bir kavim isyanları irtikâp edip günahlar işledikleri zaman; Allahü Teâlâ o yağmuru başka yere sarf eder. Eğer bütün toplum günah işlerse Allah, yağmuru (sırasıyla) ormanlık, dağ ve denizlere yağdırır."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:554)

  Günah işlemenin insanlara nasıl bir etki yaptığı,Allah katında ne şekilde cezalandırıldığının iyi açıklaması,buradan da şunu anlıyorum her sene yağan yağmıur aynı ama nereye ne kadar yağmur isabet edecek,biraz da insanların durumu ile ilgili.

Allah razı olsun duymadığımız bilgileri bizlere duyurduğunuz için ufkumuzu açıyorsunuz...

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Yağmurun Yağmasını Allahtan Başkasına Bağlayan Kâfirdir"
« Yanıtla #460 : 23 Kasım 2012, 10:51:02 »
"Yağmurun Yağmasını Allahtan Başkasına Bağlayan Kâfirdir"

Kim, yağmurların yağmasının ancak Enva (ayın yörünge ve menzillerinden) olduğunu görür ve inanırsa; o kişi gerçekten kâfir olmuş olur. Ancak, yağmur ve yağmura sebep olan yıldızların Allâhü Teâlâ hazretlerinin yaratmasıyla olduğunu ve yıldızlar ise, Allâhü Teâlâ hazretlerinin kılması ve yaratmasıyla ancak birer vasıta ve emaredirler.
"Ravza" kitabında buyurduğu gibi. Müessir (tesir eden ve yaratan) Allâhü Teâlâ hazretleridir. Yıldızlar ise adî birer sebeptirler...

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:470)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Yağmur ve Malın, Az ve Çokluğuna Göre Fayda ve Zararı
« Yanıtla #461 : 26 Kasım 2012, 10:33:10 »
Yağmur ve Malın, Az ve Çokluğuna Göre Fayda ve Zararı

Bazıları misal getirme konusunda buyurdular:
Yağmur, ihtiyaç kadar yağdığı zaman, fayda verir. Yağmur ihtiyaç hududunu (itidal durumunu) astığı zaman, ise zarar verir...

Malda böyledir. Mal, kişinin kendisiyle zarurî dinî ihtiyaçlarını giderecek: dinî ve dünyevî maksattan hâsıl kılacak kadar olursa; elbette çok faydalı olur. Ve eğer mal, ihtiyaç’tan fazla olursa: o durumda elbette isyan irtikâp etmeyi gerektirir. Ve mal ile kendi akran, kendisinden düşük ve fakirlere karşı övünür.

Allâhü Teâlâ hazretleri buyurdu:
-"Çünkü insan muhakkak tuğyan/azgınlık eder; Kendini müstağni/ihtiyaçsız görmekle..."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:495)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Günahlardan Pişmanlığın Seyyiatı Hasenata Tebdil Etmesi
« Yanıtla #462 : 27 Kasım 2012, 11:07:21 »
Günahlardan Pişmanlığın Seyyiatı Hasenata Tebdil Etmesi

Rivayet olundu:
Melekler, bir kulun günahlarıyla semaya yükselirler. O günahları Levh-i Mahfûz'a arzettiklerinde, o günahların yerinde hasenat (iyilik ve sevaplar) görürler.

Melekler yüzükoyun secdeye kapanırlar ve derler ki:
-"Ey Rabbimiz! Sen biliyorsun ki; biz ancak onun işlediği amelleri yazdık!"

Allâhü Teâlâ hazretleri buyurdu:
-"Doğru söylüyorsunuz Lakin kulum günahlarına pişman oldu. Gözyaşlarıyla benden şefaatçi oldular; ben de onun günahını mağfiretimle yargıladım. Keremle ona muamele ettim. Ben keremde bulunanların en kerimiyim!"

(Bu rivayet gösteriyor ki;)
1. İman,
2. Salih amel,
3. Hatalara karşı pişmanlık duymak,
4. Ve günahlarından tövbe etmek, dünya ve âhirette kurtuluşa sebeptir...


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 399)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Harcamada İfrat (Aşırılık) ve Tefrit (Noksanlık)
« Yanıtla #463 : 28 Kasım 2012, 11:04:22 »
Harcamada İfrat (Aşırılık) ve Tefrit (Noksanlık)

İfrat (olan israf şunlardır:)

1- Zarurî hacetin üstünde olanlar,
2- Şeriata muhalif olanlar,
3- Tabiata uygun olanlar,
4- Şehvete uygun olanlar,
5- Gaflet üzere olanlar,
6- Edebi terk etme üzere olanlar,
7- Şerre olan harcamalar,
8- Ve bunlardan başka bunlara benzer harcamalardır...

Tefrit (olan israflar şunlardır:)
1- Zarurî hacetin altında noksan harcama,
2- Kuvvetin muhafazasında kusur etmek,
3- Kulluğun hakkını yerine getirmek takatinden kusur etmek,
4- Nefsini helak etmek suretiyle Rububiyetin hakkında mübalağa etmek (aşırı gitmek),
5- Nefsinin hakkını zayi etmek,
6- Rububiyetin hukukunu nefsin bazlarıyla zayi etmek,
7- Kalbin, Ruhun, Sırrın hukukunu zayi etmek,

O ki, nefsin hazları sebebiyle kişi, kendisinin husulüne müsait ve hâzır olmaktadır.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:467)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hidayet Ve Dalâletin Gerçekleşmesi
« Yanıtla #464 : 29 Kasım 2012, 12:03:37 »
Hidayet ve Dalâletin Gerçekleşmesi

Hidayet ve dalâletin yaratıcısı Allâhü Teâlâ hazretleridir. Fakat hidayet ve dalâleti isteyen ve kesbeden ise kullardır. Yani bir insanın hidayet ve dalâleti onun irade-i cüziyyesine bağlıdır. Çünkü Cenab-ı Allah, hidayeti isteyip, hidayeti dileyenlere hidayeti; Dalâleti isteyip, dalâleti dileyenlere de dalâleti halk eder: Ezelde "Ali cennetlik", "Veli cehennemlik" diye zât ve şahıslar üzerinde bir hüküm yoktur. Ancak elbiseler biçilmiştir, iman, güzel ahlak ve amel-i sâlih elbisesini giyen cennetliktir denilmiş: ayrıca küfür, isyan ve kötü ahlak elbisesini giyen cehennemliktir. Kul irade-i cüz'iyyesiyle bu elbiseler arasında serbest bırakılmıştır... Kişi, iradesini hidayete göre kullanırsa, Allâhü Teâlâ hazretleri ona hidayeti yaratır. Kişi, iradesini dalâlete göre sarf ederse, Allâhü Teâlâ hazretleri o kişiye de dalâleti yaratır.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:453)