Gönderen Konu: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler  (Okunma sayısı 412384 defa)

0 Üye ve 56 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #285 : 28 Şubat 2012, 11:33:48 »

Şeytanın Tasarrufu Olan (İstifade  Ettiği) Şeyler

Üzerinde besmele çekilmeyen,
1. Her bir yemek,
2. Her içilecek şeyler,
3. Her Giyilecek elbiseler.
4. Ve bunlardan başka kendisinden menfaat görülen bütün şeylerden şeytanın tasarrufu ve kullanması vardır. Bu ya aynını telef etmekle olur. Veya aynını baki kılmakla olur.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:83)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #286 : 29 Şubat 2012, 12:14:03 »
Şeytanın Kandıramadığı Şeyhe İnsanları Nasıl Saptırdığını Anlatması

Hikâye olundu. Şeyhlerden bir abid vardı. Şeytan onu iğfal etmek istedi. Buna güç yetiremedi. Hiçbir sey o şeyhin aldanmasına vesile olmadı.
Şeytan, ona:
"Benim Ademoğullarını nasıl saptırdığımı sormaz mısın?" dedi.

O da:
"Evet!"

Şeytan:
"Anlatayım mı?"

Şeyh:
"İnsanlan saptırmak için en güvendiğin yolların ne olduğunu bana haber ver?" dedi.

Şeytan:
"İnsanları aldatmak, saptırıp dalalete düşürrmek için başvurduğum yollar:
1. Cimrilik,
2. Hiddet (sinirlenmek),
3. Sarhoşluktur.

Çünkü adam cimri olduğu zaman, malını kendisinin gözünde az gösterir ve ona başkalarının malına göz dikmesini söyler ve böylece bu şekilde ona vesvese veririm.

Eğer adam hiddetli (sinirli) olursa, aramızda onunla oynarız; çocuklar topla oynadıkları gibi... Hiddetli kişi, duasıyla ölüleri dirilten (evliya) bir kişi olsa bile ondan (yani onu aklatmaktan) asla ümit kesmeyiz.

Adam sarhoş olduğu zaman, onu her türlü şehvet (ve günaha) çekeriz: keçiyi kulağından tutup çektikleri gibi...

(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:28)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #287 : 01 Mart 2012, 12:26:10 »
Müminin Ölümüne Şeytanın Ağlama Sebebi

Bazı şeyhlerden rivayet olundu. Buyurdular:
Mü'min vefat ettiğinde, ailesinden bazılarının ağlamasından daha şiddetli olarak, ölen mü'minin ardından şeytan ağlar. (Şeytanın bu ağlaması) mü'mini dünya hayatta kendi (vesvese) ve fitneleriyle fitneye düşüremediği içindir...
Mü'minin ruhu, sema’ya yükseltildiği zaman, melekler;
"Bu kulu, şeytandan kurtaran ve muhafaza eden, Allâhü Teâlâ hazretlerini teşbih ve takdis ederiz! Ya nasıl kurtuldu bu?" derler.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:35)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #288 : 02 Mart 2012, 12:25:17 »
Şeytanın Oynaştığı Vaizler

Efendimiz (s.a.v) Hazretleri buyurdular:
"Nice vaizler vardır ki, şeytan onlarla oynaşır."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:467)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #289 : 05 Mart 2012, 12:25:16 »
Şeytandan Şikâyet Eden Adama Şeytanın Cevabı

Adamın biri, Şeyh Ebû Medyen (k.s.)'a geldi.

- "Bu şeytan bizden ne istiyor?" diyerek şeytanı ona şikâyet etti.

Şeyh de buyurdu:
- "Senden az önce de şeytan geldi; o da senden şikâyetçiydi" dedi.

Adam, büyük bir şaşkınlıkla sordu:
- "Şeytanın benden şikâyeti neydi?"

Şeyh buyurdu. Şeytan:
- "Yakında o gelip beni şikâyette bulunacaktır. Lakin Allahü Teâlâ hazretleri, beni dünyaya malik kıldı. Mülkümde benimle çekişen kişinin imanını almadan ben teselli olmam. Kim elini dünya ve dünyanın süslerinden çekerse, o kişi, dünyanın yorgunluk ve mihnetinden kurtulup istirahate nail olmuştur." dedi.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 275)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #290 : 07 Mart 2012, 11:13:19 »
Evlenenler İçin Şeytanın Feryadı

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, Hâdis-i şeriflerinde buyurdular:

"Kim evlenirse, dininin yarısını korumuştur, Diğer yarısından dolayı da takvalı olup Allah'dan korksun."

"Kim evlenirse, dininin üçte ikisini korumuştur."

"Sizden biriniz evlendiği zaman, şeytanı feryat edip şöyle der: 'Yazıklar olsun bana! Bu Âdemoğlu dininin üçte ikisini benden korudu.'"

"Onlar sizin için bir libas (elbise ve örtü) siz de onlar için bir libas (elbise ve örtü) mesabesindesiniz." Ayet-i kerimesinin manası: "Onlar (kadınlar) sizin için sükûn yeri ve siz onlar için sükûnet kaynağısınız." demektir.

Allâhü Teâlâ hazretleri buyurduğu gibi:
"O, odur ki, sizi bir tek nefisten yarattı. Eşini de ondan yaptı ki, gönlü buna ısınsın (onda sükûnet bulsun diye)."

Hiçbir şey, iki eşin (karı-kocanın) birbirlerine sükûn ettiği. Birbirleriyle kaynaşıp huzur buldukları gibi sükûn etmez.
"Allâhü Teâlâ bilmektedir" yani ezelde bildiği için.


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 369)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #291 : 08 Mart 2012, 10:38:48 »
Şeytan ile Dostluk ve Düşmanlığın Hükmü

"İblis ile sulh ve barış üzere olmak, Allâhü Teâlâ ile cenktir. Şeytan ile cenk Allâhü Teâlâ hazretlerine itaattir..." [Sûre-i Sebe/ 34/20]

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:389)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #292 : 09 Mart 2012, 10:56:43 »
Şeytan Yaşlanır mı?

İbni Abbâs (r.a) dan rivayet olundu.

Buyurdular:

"Muhakkak ki zaman, şeytanın üzerinde geçer ve böylece şeytan yaşlanır (ihtiyar olur); sonra da, otuz yaşına döner."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:382)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #293 : 12 Mart 2012, 10:41:14 »
Şeytanın Sevdiği ve Sevmedikleri

Vehb bin Münebbih (r.h.) hazretlerinden zikredildi.Buyurdular ki:

"Allâhü Teâlâ hazretleri Şeytana  Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine gitmesini ve Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin kendisine sorduğu her suale doğru cevap vermesini emretti."

Şeytan da elinde değnek olan ihtiyar bir kimse suretinde Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine geldi.

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, ona sordu:
"Kimsin sen?"

O:
"Ben İblisim!" dedi.

Sordular:
"Niçin geldin?"

Şeytan:
"Allâhü Teâlâ hazretleri, sana gelmemi senin sorduğun her suale cevap vermem ve sana haber vermemi, bana emretti," dedi.

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri sordular:
"Benim ümmetimden senin kaç düşmanın var?"

Şeytan:
"On beş!" dedi ve onları saymaya devam etti.

1.   Birincileri sensin,
2.   Âdil imam (idareci),
3.   Mütevazı olan zengin,
4.   Doğru tüccar,
5.   Huşu duyan (Allah'tan korkan ve mütevazı) âlim,
6.   Nasihat eden mü'min,
7.   Kalbinde merhamet olan mü'min,
8.   Tevbesinin üzerinde durup sebat eden kişi, (1/428)
9.   Haramdan sakınan (verâ sahibi),
10. Taharet (temizlik ve abdeste) devam eden mü'min,
11. Çok sadaka veren mü'min,
12. İnsanlarla olduğu zaman ahlakı güzel olan mü'min,
13. İnsanlara faydalı olan mü'min,
14. Kur'ân-ı Kerimin hâmili (ezberleyen ve onun sorumluluğunu yüklenen) ve ona (hizmet etmeye ve okumaya) devam eden kişi,
15. İnsanlar, uyurken geceleri kıyamla (uyanık ve namaz kılmakla) geçiren kişilerdir" dedi.


Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, yine şeytana sordular:
"Benim ümmetimden senin dost ve arkadaşların kaç kişidir?"

Şeytan:
"On kişidir!" dedi ve saymaya devam etti:

1.   Zulümkâr sultan (idareci),
2.   Kibirli zengin,
3.   Hain tüccar,
4.   İçki içen,
5.   Koğuculuk yapan,
6.   Gösteriş sahibi (riyakâr),
7.   Faiz yiyen,
8.   Yetimin malını yiyen,
9.   Zekâta mâni olan (zekâtı vermeyen, zekâtı verilmesi gereken yerlere vermeyen ve kendisine zekât almak düşmediği halde zekât alan ve böylece Müslümanların zekâtına mâni olan),
10. Tul-u emel sahibi olan kişilerdir."


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:172-173-174)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #294 : 13 Mart 2012, 10:08:03 »
Şeytanın Bazı İnsanlarla Çocukların Topları İle Oynadıkları Gibi Oynaması

Şeyh Hasan Muhammed bin Serrâc (r.h.) buyurdular.
Ben Cüneyd-i Bağdadî (k.s.) hazretlerinden işittim. Buyurdular:
 
"Rüyamda İblisi gördüm. Âdeta çıplaktı."

Şeytana:
"İnsanlardan utanmıyor musun?" dedim.

O:
"Eğer bunlar, insanlardan olmuş olsalardı, çocukların toplarla oynadıkları gibi ben onlarla oynayamazdım," dedi.

Ben yine şeytana sordum:
"İnsan kimdir?"

O:
"Şirûzî mescidinde bir kavim vardır. Onlar hep mescide devam edenlerdir ki, vücutlarında derman bırakmazlar. Kalbimi yakarlar. Ne zaman onları gözüme kestirmeye uğraşırsam, hemen beni Allah'a işaret ederler. Onların zikirlerinin nuruyla yanacak gibi olurum" cevabını verdi.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 524-525)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #295 : 14 Mart 2012, 11:08:21 »
Şeytana Mühlet Verilme Sebebi

Allâhü Teâlâ hazretleri, şeytana mühlet verdi. Sadece;
1. Onunla kulları mübtelâ kılsın,
2. Onunla kulları imtihan etsin,
3. Onun sebebiyle kulların muhlisi ile hevâsına tabi olanı temyiz edip, ayırtsın
4. Şeytana muhalefet etmekle sevaba yönelsinler...


Ameller Zayi Olmaz ve denildi ki:

Allâhü Teâlâ hazretleri, şeytanın gökte ve yeryüzünde yapmış olduğu ibadetlerine mükâfat olarak ona mühlet verdi... Ve böylece bilinsin ki, Allâhü Teâlâ hazretleri, amel edenlerin amellerini asla zayi etmez.


Günahların Yüklemesi

Ve denildi ki: Allâhü Teâlâ hazretleri, ona mühlet verdi ve onu (dünya) zamanlarının sonuna kadar hayatta (dâim) kıldı. Bu onun bilmediği bir cihetten onun için istidrâçtır ki, ondan başka kâfir ve şerlilerin (kötülerin) yüklenemeyecekleri kadar günahları yüklenmesi içindir...


Uzun Ömür Kâfirlerin Reisinedir

Allâhü Teâlâ hazretleri, şeytana malum güne kadar mühlet verdi ki, basiret sahipleri ondan ibret alsınlar... (Bütün asırlar boyunca akıl sahipleri onun hâlini düşünüp ibret alsınlar ve bilsinler ki) muhakkak, bu dünyada uzun ömre sahip olmak, kâfirlerin reisi ve tacirlerin (günahkârların) liderleri içindir...


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:383-384)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #296 : 15 Mart 2012, 10:09:58 »
Şeytanın İnsana Vaat Ettiği Çirkinlikler

Bu ayet-i Kerime’de işaret edilen manalar:
"Muhakkak ki şeytan fakirdir; bunun için de zahirî olarak fakirliği vaad eder" (Sûre-i Bakara, Âyet 268)
Şeytan hakikatte çirkinliği emreder.

"çirkinlikler" kelimesi, aslında bütün kötülükleri kendisinde toplayan bir isimdir. Çünkü şeytanın fakirlik vaat etmesi, "çirkinlikler" kelimesinin bütün manalarını tazammun etmektedir.

Şeytan insana şu çirkinlikleri vaat eder:

1.  Cimrilik,
2.  Hırs,
3.  Hak Teâlâ hazretlerinden (rahmetinden) ümidini kesmek,
4.  Hak Teâlâ hazretlerinin vaadlerinden şek ve şüpheye düşürmek,
5.  Mahlûkatın rızkını verdiğini,
6.  İnfak eden insanlara, yerine başka mallar vereceği ve iyiliklere kat kat sevap vereceği gibi ilâhî vaadlerden insana vesvese vermek.
7.  Allah'a sû-i zann,
8.  Allah'a tevekkül etmeyi terk etmek
9.  Hak Teâlâ hazretlerinin kavl-i şerifini tekzip etmek,
10. Kur'an-ı Kerimi yalanlamak,
11. Allâhü Teâlâ hazretlerinin fazl-ü keremini (ve nimetlerini) unutmak,
12. Küfran-ı nimet (nankörlük) etmek,
13. Hak'dan yüz çevirmek,
14. Halk'a (ve onların yanlışlıklarına) yönelmek,
15. Allâhü Teâiâ hazretlerinden recâ ve ümidi kesmek,
16. Kalbi Allâhü Teâlâ hazretlerinden başka şeylere bağlamak,
17. Şehvetlere tâbi olmak,
18. Dünyevî haz ve (kısmetleri) âhiret üzerine tercih etmek,
19. İffeti terk etmek,
20. Kanaati elden bırakmak,
21. Dünya sevgisine sarılmak.

Dünya sevgisi bütün hataların başı ve her türlü belânın tohumudur. Kimin kalbine şeytanın vesvese kapılarından biri açılırsa, o kişi yakında bütün bu afetlere uğrayacaktır. Kim bu kapıları (şeytanın vesvese yollarını) kapatırsa, Allâhü Teâlâ hazretleri, ona çeşit çeşit kerametlerle ikram’da bulunur ve Allah onun derecelerini yükseltir.

(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:189-190)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #297 : 16 Mart 2012, 10:29:24 »
Hazreti Allah (c.c)'ün Şeytanla Konuşma Şekli

Âlimler ihtilâf ettiler;
"Allâhü Teâlâ hazretleri acaba şeytan ile vasıtasız olarak mı konuştu; yoksa vasıta ile mi?"

Sahih olan (görüşe göre), muhakkak ki Allâhü Teâlâ hazretleri, onunla bir melek vasıtasıyla konuştu. Zira Bari Teâlâ hazretlerinin kelâmı, konuştuğu kişi için bir rahmet, rızâ, ikram ve yüceliktir.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:384)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Şeytanın İnsana Dört Cihetten Gelmesinin İzahı
« Yanıtla #298 : 19 Mart 2012, 10:50:55 »
Şeytanın İnsana Dört Cihetten Gelmesinin İzahı


Şeytanın Önden Gelmesi

"Sonra elbette onlara sokulacağım," Bundan sonra onlara muhakkak ki geleceğim, "Onların önlerinden, " (Araf Sûresi, âyet 17)
Yani âhiret yönünden sokularak onları o konuda şek ve şüpheye düşüreceğim..
Yine onlara haset yönünden geleceğim. Onlara kıskançlığı süslü ve güzel göstereceğim. Özellikle kendi zamanlarındaki büyüklerinden âlimleri, şeyhleri, büyük zatları kıskanmalarını sağlayacağım.

1- Onların hallerinden,
2- Amellerinden,
3- Ve sözlerinden hakkında sapıtsınlar diye....


Şeytanın Arkadan Gelmesi

"Ve onların arkalarından," Dünya tarafından onlara gelir ve onları dünyaya rağbet ettiririm...
Yine onlara asabiyet (ırkçılık, kavmiyetçilik) yönünden onlara gelirim. Ve böylece,

1- Sahabeler,
2- Tabiîn,
3- Ve geçen meşâhiy-i kiram hakkında sapıtırlar, ileri geri konuşur ve onlara buğz ederler...


Şeytanın Sağdan Gelmesi

"Ve onların sağlarından..." hasenat tarafından onlara gelirim.
Onları ucub (kendini beğenmek ) ve riya (gösterişe) düşürürüm. Onlara bast(ve genişletmek ve manevî olarak üstünlük) yönünden geleceğim. Ve böylece müritlere (bir şey olduklarını zannı vereceğim ve müritleri) şeyhlerin sohbetlerinde sû-i edep (edepsizlik) etmeye teşvik edeceğim. Müritler haşmet ve ta'zimi terk ederler.
Onları kabul rütbesinden düşürmek için, sözde genişlik ve mizaha (hafifliğe) iteceğim...


Şeytanın Soldan Gelmesi

"Ve onların sollarından (sokulacağım)" Yani;

1- Kötülükleri (ve günahları) yönünden onlara geleceğim,
2- Ve onlara günahları süslü göstereceğim,
3- Yine onlara muhalefet yönünden geleceğim,
4- Onlara şeyhlerin emirlerini terk etmelerini emredeceğim,
5- Onlara şeyhlerin nehyettiklerini yapmalarını sağlayacağım,
6- Onları onun sebebiyle reddin yerine koymak için çalışırım,
7- Ve onları velayet gayretinin kamçılarıyla helak edeceğim,
8- Böylece (mürşid-i kâmiller) onları kabul ettikten sonra reddedeceklerdir.


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:386-387)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Şeytanın yanında 3 Sınıf olan İnsanlar
« Yanıtla #299 : 20 Mart 2012, 10:47:34 »
Şeytanın yanında 3 Sınıf olan İnsanlar

Habis şeytan, Yahya (a.s.)'a göründü.Ona,

"Sana nasihat etmek istiyorum" dedi.

Yahya (a.s.):
"Sen yalan söylüyorsun! Sen bana nasihat etmezsin. Lakin bana Adem oğullarından haber ver" dedi.

Şeytan:
"Âdem oğulları, bizim yanımızda üç sınıftır.

Birinci Sınıf İnsan:
Bize sınıfların en şiddetlisidirler. Onu fitneye (ve günaha) düşürmeye yöneliriz. Onu fitneye düşürürüz ve ona yerleşiriz. Sonra o kişi, kendisine gelip, Allah korkusundan titrer ve hemen tevbe ve istiğfar eder. Bizim onda idrak ettiğimiz her şeyi bizim aleyhimize bozar (bütün çalışmalarımız boşa gider...) Sonra biz ona bir daha döneriz; o da tevbe ve istiğfara döner. Ve biz ondan hacetimize ulaşamayız. Fakat ondan ümit de kesmeyiz... İşte biz (şeytanlar) böyle kişilerin elinden yorgun ve bitkin düşeriz...

İkinci Sınıf:
Bunlar bizim elimizde, çocuklarınızın elindeki top gibidir. Biz onları dilediğimiz tarafa çeviririz (yani istediğimiz gibi onlarla oynarız...)

Üçüncü Sınıf:
Bunlar senin gibi ma'sûm olanlardır. Biz onlardan hiçbir şeye kaadir olamayız..." dedi.



Leziz Yemek?

Bundan sonra Yahya (a.s) ona sordu:
"Sen benden bir şeye kaadir olabildin mi hiç?"

Şeytan:
"Hayır! Ancak bir kere sana gücüm yetti!"

Yahya (a.s), hayretle sordu:
"Nedir o?"

Şeytan devam etti:
"Bir defasında sana bir yemek takdim olunmuştu. (Senin önüne bir yemek getirilmişti.) Sen ondan yedin. Ben o yemeği sana leziz göstermeye devam ettim. Senin iştahın çekti ve sen istediğinden daha çok yedin... Böylece o gece, daha önceki gecelerde olduğun gibi aynı saatte (gece namazına ve teheccüde) kalkamadın..."

Yahya (a.s):
"Hiç şüphesiz bundan sonra artık kesinlikle doyuncaya kadar yemeyeceğim!" dedi.

Şeytan da ona:
"Senden sonra hiçbir âdeme (insana) asla nasihat etmeyeceğim!" dedi.



Fâsıkın Cömertliği

Şeytan yine kendi aslî suretinde Hazret-i Yahya bin Zekeriyya (a.s) ile karşılaştı.

Yahya (a.s) şeytana:
"Bana haber ver! İnsanların içinde sana en sevimli kimdir? Ve insanlardan en çok buğzettiğin kişiler kimlerdir?"

Şeytan:
"Ben en çok cimri mü'mini severim! Ve insanlardan bana en kötü ve en çok buğzettiğim kişi ise, cömert fâsıktır..."

Yahya (a.s) ona sordu:
"Bu nasıl olur?"

Şeytan:
"Çünkü cimri adamın cimriliği bana yeterlidir! Fâsık olan cömert ise, Allâhü Teâlâ hazretlerinin onun cömertliğine muttali olması onun yapmış olduğu cömertlik sebebiyle ona hidayet nasip etmesi ve onu kendisine yöneltmesi ve ona velayet mertebesini vermesinden çok korkarım!" dedi.

(Şeytan bütün bu açıklamalarından sonra da) "Eğer sen Yahya olmamış olsaydın; gerçekten sana bunu haber vermezdim!" dedi.


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:440-441)