Gönderen Konu: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı  (Okunma sayısı 57063 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı tarihman

  • magnealkIZ
  • yazar
  • ****
  • İleti: 748
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #15 : 09 Haziran 2009, 00:43:00 »

Yazıyı ekleyeli iki seneyi aşmış. Dosyalı bulabilirsem tekrar yükleyeyim.

zkupeli

  • Ziyaretçi
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #16 : 24 Haziran 2009, 00:18:54 »
ya arapça görenler için kolay olur mu :S   e78))

Çevrimdışı elifhilal

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #17 : 24 Haziran 2009, 01:33:58 »
Merhaba buradan nasıl öğreneceğiz bu anlamda hizmetiniz nasıl oluyor sadece harflere ulaşabildim
« Son Düzenleme: 24 Haziran 2009, 01:47:52 Gönderen: İsra »

Çevrimdışı anoktahilal

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #18 : 03 Ağustos 2009, 23:58:05 »
selamünaleyküm rika örneklerine çok ihtiyacım var osmanlıca öğrenmeye çalışıyorum şimdiye kadar matbu yazıları okuyorduk rikaya geçince bütün bildiklerim alt üst oldu ufacık bi ayrıntıyla kelime değişiveriyor. harfleri öğrenmek zaten apayrı bi meziyet. bu dosyalar çok faydalı olacaktı ama malesef indirilemiyor :( bağlantıdaki hata giderilemez mi acaba? yine de teşekkür ederim emeğinize

Çevrimdışı miha

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #19 : 23 Şubat 2010, 16:50:07 »
ya bana acil rika yazısı lazım harflerin tek tek yazılış şekilleri bu link açılmıyor yok mu yenisi ben bulamıyorum bilen varsa lütfen eklesin...

Çevrimdışı ÜÇKUYU20

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #20 : 07 Mayıs 2010, 17:39:13 »
linkleri bir daha yenileyebilirmisiniz .rapıdden rıka ve nesih yazılarını indiremiyorum. teşekkürler...
« Son Düzenleme: 07 Mayıs 2010, 18:45:20 Gönderen: Tuğra »

Çevrimdışı akha

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Rika yazısının kolayca okunabilmesinin bir yolu var mı?

Çevrimdışı guzellik

  • okur
  • *
  • İleti: 87
bende osmanlica ogrenmek istiyodum.... isime yarayabilir Allah razi olsun

Çevrimdışı seulk

  • ikra
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
s.a. link çok eski farkındayım ama tekrar yüklemek mümkün müdür?

Çevrimdışı yku20

  • okur
  • *
  • İleti: 56
linki yenilemeniz mümkün mü?

Çevrimdışı xirr

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 8
Rik'a yı ben de öğrenmek istiyorum...Gerçi şu anda ben normal şekliyle hızlı yazabiliyorum.Benim bugüne kadar osmanlıca dan anladığım şu: eğer E harfi varsa yazılmıyor. Onun dışındaki tüm sesli harfler yazılmak zorunda???

Örnek:

سنسيند
doğru değil mi?

Çevrimdışı leyya

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 116
  • şukran lillah
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #26 : 03 Haziran 2013, 05:23:52 »
linkler çalışmıyor..
Başaramassan bir daha dene, bir daha dene..Bir daha..Bir daha..Bir daha dene...
Unutma ''pes etmek intihar etmek'' gibidir...

Çevrimdışı yellowjackal19

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #27 : 05 Aralık 2014, 22:07:36 »
talimi kıraatın çevirisi elinde olan var mı? acil lazım.teşekkürler

mazhar

  • Ziyaretçi
Osmanlıca Yazı ve Belge Türleri
« Yanıtla #28 : 06 Aralık 2014, 06:25:50 »
OSMANLICA YAZI VE BELGE TÜRLERİ
OSMANLICA YAZI TÜRLERİ
Osmanlı Devleti yazı olarak Arap alfabesini kullanmıştır. Bu kullanım ile birlikte Osmanlıca yazıp, okuyan aslında Kur’an-ı Kerim’i de yazıp okumuştur. Ancak Osmanlıca sanki Türkçe’den farklı bir dil imajı son zamanlarda artmıştır. Oysa Osmanlıca ile Türkçe aynı dillerdir. Osmanlıca denilen kavram Türkçenin Arap alfabesi formatında yazılmasıdır. Osmanlıca denilen bu format kesinlikle Arapça bir dil değil yüzde yüz Türkçe bir dildir. Osmanlıca  okunduğu zaman bir türk anlar ama bir Arap bu okunanları Türkçe bilmiyorsa anlamaz. Ya da bir Arap Osmanlıca yazıyı kesinlikle okuyamaz. Bu yazı İslami ögeler içermekle birlikte Türkçe olduğuu için bir milli yazıdır. Peki Osmanlıcada hangi yazı türleri vardır? Osmanlı hangi yazı ile kültür, edebiyat, siyasi, fikir hayatına yön vermiştir? Bu soruya bir tek cevap vermek zordur. Çünkü yazılar yazıldıkları devlet dairesinin cinsine, yazılan kurumun özelliğine, mesleğine, kime yazıldığına, kimin yazdığına, nereye yazdığına göre değişir. Öncelikle bizler bu yazı türlerini sıralayalım. Arkasından da diğer sayfalarda bu yazı türlerini görmeye başlayalım:




OSMANLICA  BELGETÜRLERİ
Osmanlı arşiv belgelerini bilebilmekiçin Osmanlı yazı türlerini bilmek gerekir. Çünkü Osmanlı Devletinde yazılar yazılan birime göre farklılık gösterir. Bu konu Osmanlıca yazı türleri sayfasında detaylandırılmıştır. Osmanlıca belge türleri yazının çıktığı birime göre değişmekdedir. Bu belgeleri geniş bir konsept içinde ele alacağız ancak bu belge türleri neler önce maddeler halinde sıralamakta fayda vardır.
SİYAKAY YAZISI VE RAKAMLARI *
TARİHÇESİ
Siyakat, Maliye, Defterhane ve vakıf dairelerinde kullanılmış resmî bir yazıdır. Ta’lik-i reyhânî denilen şekil yazı da vardır ki buna da siyakat diye defterlerde rastlıyoruz. Bu, tam siyakat değildir. Bizde Hüsâm- Rûmî, siyâkat yazısını ilk yazandır. Siyâkat Irak’ta Abbasiler zamanında  icadedilmişdir. Anadoluya  da Selçuklular zamanında girmiştir. Ama İran yoluyla geldiğini söylerler. 910 tarihlerinde TâcîzâdeCefer Çelebi, kuyûdâtı muntazam defterlerde  siyakata çeviren zattır. Siyakat Selçuklularda vardı. Ama bunlar husûsî bir tarzda tatbik etmişlerdi. Osmanlılara da onlardan değişik şekilde intikal etmiştir. Ancak bu ıslah ve tâdildeHüsâm ve Cafer Çelebilerin rolü olmuşdur.
Asıl ismi Erkâm-ı Divâniye olan siyakat rakamları  Osmanlılarca söylenir, muhtemelen Irak havalisinde icat edilmiş olup, daima Farsça ibareli  muamele kayıtlarıyla  birlikde kullanıla gelmiş olması İran taraflarından Anadolu’ya getirilmiş olduğuna dalalet etmekdedir. Malazgirt zaferi Anadolu’nun kat’î surette istilâsını ve Rum Selçuklu Devletinin kurulmasını sağlamış olduğuna göre XI. Mîlâdî asrın son yıllarını Dîvan rakamlarının Anadolu’ya giriş tarihi olarak kabul edebiliriz.
Arşiv Belgelerinde Siyakat Yazısı, Özellikleri Ve Divan Rakamları, Günday, Dündar, Türk Tarih Kurumu , Ankara, 1989

Siyakat kesbedemiyoruz
8 Temmuz 2000 / HAŞIM SÖYLEMEZ
600 yıl boyunca ayakta kalan ve üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devleti incelendiğinde, teşkilat ve müesseselerinin sağlam temellere dayandırıldığı ortaya çıkıyor.
Yüzyıllar önce kurulan müesseselerin bir çoğu hâlâ bir çok devlet tarafından kullanılıyor. Bu sistemlerin ve teşkilatların başında ise kendine özgü tarzıyla işleyen Maliye teşkilatı geliyor. Maliyede geliştirilen özel muhasebe sistemiyle yüzyıllar boyunca Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Kırım’dan Afrika kıyılarına kadar uzanan geniş coğrafyada devletin gelir ve giderlerinin en ayrıntılı dökümlerini bulmak mümkün. Muhasebe kayıtlarının böylesine ayrıntılı bir şekilde tutulup günümüze kadar gelmesinde kendine has bir üslupla yazılan Siyakat yazısının etkisi çok büyük. Osmanlı’da 19. yüzyılın sonlarına kadar kullanılan Siyakat yazısı şimdilerde okunmayı bekliyor. Tıpta, hukukta kullanılan terimler gibi Siyakat da bir meslek dili olarak muhasebede kullanıldığı için pek az kişi okuyor ve yazabiliyordu. Günümüzde bu yazı çeşidi ancak 3–4 tarihçi tarafından okunabiliyor. Birçok araştırmacı ise Siyakat yazısını bilmediği için Osmanlı Maliye kayıtlarını inceleyemiyor. İşin en acı tarafı ise Siyakat’ı okuyabilen 3–4 kişinin ölmesiyle birlikte bu yazının da ölecek olması.
Kara bahtlı yazı
Sadece tarihçiler değil, muhasebe eğitimi gören ve muhasebe tarihini araştıran kişilerin de Siyakat yazısını öğrenmesi gerekiyor. Yine tarih bölümlerinde öğrencilere Osmanlıca kapsamında Siyakat yazısının da okutulması gerektiği belirtiliyor. Doç. Dr. Said Öztürk, Siyakat yazısını bilenin çok az olduğunu, bunların da ölmesiyle birlikte bu yazı türünün unutulacağını belirtiyor. Doç. Dr. Öztürk, “Fırsat hazırlanıp, bilenler tarafından yeni nesillere öğretilmesi sağlanmalı. Çünkü Osmanlı maliyesini incelemek için mutlaka bu yazıyı bilmek gerekiyor. Birçok genç arkadaş bu yüzden Osmanlı’nın muhasebe kayıtlarını inceleyemiyor” şeklinde konuşuyor.
Böylesine hassas ve kendine has özellikleri olan bu yazı, okuyanı ve anlayanı az olunca hemen hemen her dönemde varlık mücadelesi vermiş. Yazı tıpkı günümüzde olduğu gibi daha önce, hem de Osmanlı döneminde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. 13 Ekim 1900 tarihinde Sadarete arzedilen Maarif Tezkiresi, Siyakat yazısında görülen ihmali o dönemlerde ortaya koymuş. Sadarete arzedilen tezkireye konu olan olay şu şekilde; İtalya’nın Napoli kentinde açılan “Şark Dilleri Mektebi” için Siyakat Kırması hattından bir kaç satır yazı ile bir rakamından yüze, yüzlerden bine kadar rakamları içine alan bir nümûne Maarif Nezareti’nden istenir. Maarif Nezareti’nin ilgili şubelerinde Siyakat yazısı ve rakamını “nakş ve tahrir” edebilecek kimse bulunmaz. Nezaret, Divan–ı Hümayun Beğlikçiliğine müracaat eder. Burada da bilen bulunmayınca Defter–iHakani Nezaretine durum bildirilir. Ancak burada bilen bir kaç kişinin bulunduğu tespit edilir. Böyle bir durumla karşılaşan Sadaret Makamı 2 Haziran 1911 tarihinde yayınladığı bildiride Siyakat yazısının öğretilmesi için gerekli kursların verilmesini ister. Bu bildiri, Evkaf–ıHumayun, Maliye ve Defter–iHakani Nezaretlerine gönderilir.
Neden Siyakat?
Bir yazı çeşidi, bir üslub, bir ilim dalı ve meslek olarak Siyakat’a duyulan ihtiyaç, muamelelerin defterlere zamanında çabucak yazılması, kağıttantassaruf ve ihtisar gibi önemli sebeplere bağlanıyor. Siyakat yazı ve rakamlarının muhasebe kayıt belgelerinde kullanılmaya başlaması ve bu kullanımın yerleşip gelişmesinin sebepleri arasında, bu yazının muhasebe için gerekli kısa ve öz anlatıma imkan veren özelliğinin bulunması geliyor. Yine muhasebe kayıt ve belgelerindeki dar bir yazı alanına çok şey ifade edecek açıklama yazma ihtiyacını da Siyakat karşılıyor. Örneğin Rik’a ile 5–10 sayfa tutan bir yazı Siyakat ile bir safya tutuyor. Siyakat yazısının kullanılmasına sebep olarak Süryanilerin etkisi de gösteriliyor. Muhasebe mesleğini yüzlerce yıl ellerinde tutan ve bunu kendilerine mahsus kapalı zümre mesleği haline getiren Süryanilerin, bu mevkilerini korumaya çalışmak için Siyakata sıkıca sarılmaları bu yazının gelişmesine sebep olmuş.
Siyakat yazısını okuyabilen ve Siyakat ile ilgili olarak en kapsamlı kitabın yazarı Doç. Dr. Said Öztürk neden Siyakat sorusuna şu cevabı veriyor: “Siyakat yazısının kullanılmasının en önemli sebebi az yazı ile çok şey ifade etme özelliğidir. Karmaşalığı önlüyor. Çok rahat belge bulunmasını ve bilgi edinmeyi sağlıyor. Arşivde yaptığımız bir denemede on dakikada, içinde istediğimiz kayıda ulaşabildik. Günümüzde istediğiniz bilgiye değil on dakika bir günde bile ulaşsanız çok şanlısınız.”
Şifre değil, meslek dili
Siyakat yazısı ve rakamları bir muhasebe kayıt yazısı olarak Osmanlı Devleti’nde mali idarenin bürolarında kullanılmış ve resmi kayıtlara geçmiş. Kullanılan yazının muhasebede kullanılan devlete ait bir şifre değil bir meslek dili olduğu konusunda bütün tarihçiler hemfikir. Zaten çok uzun bir süre kullanılması da bunun bir şifre değil bir meslek yazısı olduğunu doğruluyor. Farsça ve Arapça ağırlığı bulunan Siyakat yazısı, dönemden döneme de fark ediyor. Fatih Sultan Mehmet dönemindeki yazı ile Yavuz Sultan Selim dönemindeki yazı birbirinden bariz özelliklerle ayrılıyor. Sadece dönemden döneme değil, farklılık bölgeden bölgeye de oluşuyor. Örneğin, Yemen civarında kullanılan yazı stili ile merkezde kullanılan yazı stili arasında fark bulunuyor. Müelliflerin kendi tarzları da farklılıkları beraberinde getiriyor.
Doç. Dr. Said Öztürk Siyakat yazısının kesinlikle bir şifre olmadığını belirtiyor. Öztürk: “Bu yazı bir meslek dili olarak kullanılmış. Özel bir yazı çeşididir. Muhasebeciler daha hızlı ve çabuk olmak için bu yazıyı kullanıyorlardı. Doktorlar, mühendisler kendi aralarında nasıl birtakım terimleri kullanıyorsa, Siyakat da muhasebecilerin kendi aralarında kullandıkları meslek dilidir” şeklinde konuşuyor.
Emanete büyük önem
Osmanlı’da kullanılan Siyakat yazısı ile birlikte devlet kayıtlarının şerh edilmesi ve hakların çiğnenmesi engelleniyordu. Çünkü tutulan kayıtlar başkası tarafından okunamadığı gibi, bu yazıyı okuyabilen muhasebeciler de özenle seçilip yeminli olarak işe alınıyorlardı. Kâtiplerin güvenilir kişilerden seçilmesinin ve yemin ettirilmesinin yanısıra, yazıya herhangi bir müdahalenin olmaması için özel yöntemler de geliştirilmişti. Örneğin, çok defa bir yekûn önce divanî rakamlar ile yazıldıktan sonra, altında hint rakamlarıyla tekrarlanır, hatta bununla yetinilmeyip ayrıca yazı ile mesela “on bin dört yüz akçedir ki nısfı beş bin iki yüz akçe olur.” ibaresi ilave edilir ve daha da ileri gidilerek böyle bir ibarenin sonuna bir veya iki “sah” yani sahihtir, doğrudur işareti konulur, böylece aynı rakam cümlesi bir kaç türlü kontrolden geçmiş olurdu.
Siyakat yazısının temelinde emanete ve hakka riayet etmenin yattığını belirten Doç. Dr. Said Öztürk; “Kolaylığı ve çabukluğu yanısıra Siyakat yazısı biraz da hak ve hukuka riayet etmek içindir. Temelde bu amaç vardır. Bir çok İslam devletinde kullanılmasının sebebi de budur” şeklinde konuşuyor.
Osmanlı’dan bir bilgi mirası olarak kalan Siyakat yazısı göz göre göre unutuluyor. Hayatta olup bu yazıyı okuyanların sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, yeni nesillere öğretilmesi için de somut bir adım atılmıyor

http://osmanlicacevirisarayi.wordpress.com/osmanlica-yazi-turleri/
« Son Düzenleme: 08 Aralık 2014, 20:55:03 Gönderen: İsra »

Çevrimdışı Şecaatli

  • okur
  • *
  • İleti: 83
  • TEK DÂVÂM İSLAM'DIR.GERİSİ BAŞKASININ OLSUN.
Ynt: Osmanlıca Öğrenmek İsteyenler İçin Nesih ve Rik'a Yazısısı
« Yanıtla #29 : 16 Aralık 2014, 16:08:02 »
Selamün aleyküm arkadaşlar.Link açılmıyor.Sorun biz de mi sitede mi?
Neden mi mutluyum?.Çünkü Allah var, sıkıntı yok!
Gerisi imtihanımdır.

Bir ayet:“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız;
oysa o, hakkınızda hayırlıdır.Olur ki, siz bir şeyi seversiniz;ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır.
Allah bilir, siz bilmezsiniz. ” (BAKARA SURESİ-216)