"Kurban Hakkında Kırk Hadis"
(1.Hadis) “Kurbanların faziletçe en üstünü, değerce en pahallı olanı ve vücutça en semizidir.” (Feyz`ül-kadir,c.2,s.427)
Açıklama:Kurban, Allah için ibadet niyetiyle kesileceğinden en iyi ve besili, kusursuz ve kıymetli olması gerekir.Kasabın kesmediği, celebin olmadığı ve halkın rağbet etmediği şeyleri kesivermekle borç ödenmiş olsa bile ilahi rızaya ulaşmak kabil olmaz.
(2.Hadis) -“Ey insanlar, kurban kesiniz ve onun akıtılan kanı karşılığında sevap ümit ediniz.Zira kan, her ne kadar yere düşüyorsa da hakikatte Aziz Ve Celil olan Allah`ın himayesine düşer.” (et-Tergib ve`t-Terhib c.2,s.155)
(3.Hadis) -“Kim gönül hoşluğu ile, Allah`tan sevap umaraktan kurbanını keserse, onun için ateşten koruyan bir perde olur.” (et-tergib ve`t-Terhib c.2,s.155)
(4.Hadis) -“Kimin için mal genişliği olur da kurban kesmezse sakın bizim namazgahımıza yaklaşmasın.” (Feyz`ül-kadir c.6,s.208)
(5.Hadis) -Zeyd b. Erkam`dan şöyle dediği rivayet olunmuştur: Allah Resulünün ashabı “Ey Allah`ın Resulü, bu kurbanların mahiyeti nedir?” dediler.Resul-i Ekrem:
“Babanız Hz. İbrahim`in sünnetidir.” buyurdu.Ashap:
“Ya Resulullah, bu hususta bize ne vardır?” dediler.Efendimiz:
“Her kıl karşılığında bir hasene (sevap) vardır” cevabını verdi.Ashap:
“Ey Allah`ın Resulü, yün de böyle mi dediler?”Resulullah (s.a.v) :
Evet, yünden her tel karşılığında da bir sevap vardır.” buyurdu. (İbni Mace c.2,s.1045)
(6.Hadis) -“Kefen`in hayırlısı, izar ve lifafedir.Kurbanın hayırlısı, boynuzlu olan bir koçtur.” (İbni Mace c.2,s.1046)
(7.Hadis) -Ebu Said (r.a) dan rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v), güçlü boynuzlu bir koç kurban etmişti.Siyah ağzı ile yer, siyah ayaklar ile yürür ve siyah göz ile bakardı.” (İbni Mace c.2,s,1046)
Açıklama:İbarede, metne sadık kalmak için böyle tercüme ettik.Resul-i Ekrem efendimizin kestikleri koç, gücü kuvveti yerinde, boynuzlu, ayakları ve ağzı siyah, gözleri kara idi.
(8.Hadis) -Hz Ali (r.a)`dan şöyle dediği rivayet olunmuştur: Resulullah (s.a.v), bize kurban olarak alınacak hayvanın göz ve kulağına bakmamızı ve kusurlu olmamasına dikkat etmemizi emretti.” (İbni Mace,c.2,s.1050)
Açıklama:İki gözü veya bir gözü kör olan yahut kulakları kesilmiş bulunan bir hayvan kurban olmaz.
(9.Hadis) -Resulullah (s.a.v), boynuzu kırık ve kulağı kesik olan hayvanı kurban etmekten bizleri nehyetti.” (İbni Mace c.2,s.1051)
Açıklama:Her iki boynuzu veya biri kırık olan hayvan, kurban olmaz.Fakat doğuşta boynuzsuz olursa, kurban olabilir.
(10.Hadis) -“Altı ayını doldurmuş kuzu, koyundan (bedel kurban edilmesi) caizdir.” (İbni Mace c.2,s.1049)
(11.Hadis) -“Ancak yaşını doldurmuş davarı kurban ediniz.Bu yaşta kurban bulmak üzerinize zorluk verdiğinde koyun cinsinden altı ayını doldurmuş kuzuyu kesebilirsiniz.” (Müslim c.6,s.77; İbni Mace c.2,s.1049)
Açıklama:Hadis-i şerifte nefiy edatından sonra gelen “illa” kasır ifade etmektedir.Bu sebeple, yaşını doldurmuş davarın kurban edilmesi öncelik ifade eder.Bu yaşta kurban bulmak zor olduğunda, altı ayını doldurmuş kuzunun kurban edilmesi, istisnai bir hüküm olarak tecviz edilmektedir.
(12.Hadis) -“Babasına lanet edene ve Allah`tan gayrisi için hayvan kesene Allah lanet etsin.” (Müslim c.6,s.84)
(13.Hadis) -“İslam da kabirler üzerine kurban kesmek yoktur.” (Fayz`ül-kadir,c.6,s.434)
(14.Hadis) -“Resulullah`ın zamanında bir ara deve azalmıştı da O, ashaba, sığır kesmelerini emretmişti.” (İbni Mace c.2,s.1047)
(15.Hadis) -Cabir (r.a)`ın şöyle dediği rivayet olunmuştur:Biz, Hudeybiye`de Peygamber (s.a.v) ile birlikte deveyi yedi kişi; Sığırı da yedi kişi için kurban ettik.” (İbni Mace c.2,s.1047)
Açıklama:Deve ve sığır yedi kişi için kurban edilir.Her şahsın ibadet niyeti ile ortak olması gerekir.Bir kişi, et elde etmek için ortak olsa, hiç birinin kurbanı caiz olmaz.
Ortaklaşa kesilen deve veya sığırın etini de tartı ile ve eşit olarak taksim etmeleri gerekir.Çünkü, tartıya tabi olan mallarda bir kişiye fazla düşmesi riba (faiz) olur.Tartılması imkansız olursa, faiz endişesini ortadan kaldırmak için, göz kararı ile taksim yapılır.Ancak her payın üzerine kelle, paça, dalak, ciğer ve benzeri et sayılmayan şeyleri koymak icap eder.
(16.Hadis) -Hz Aişe`den rivayet olunmuştur: Resulullah (s.a.v), Veda haccında kendi ve hanedanından hacca gelenler için bir sığır kurban etmişti.” (İbni Mace,c.2,s.1047)
(17.Hadis) -İbni Abbas (r.a)`dan rivayet edilmiştir: Peygamber (s.a.v) bir adam geldi de “Benim üzerimde bir deve kesme borcu var.Ben zenginim fakat onu bulup da satın alamıyorum” dedi.Peygamber (s.a.v) ona; yedi tane koyun satın alıp ta kesmesini emretti. (İbni Mace c.2,s.1048)
Açıklama:Bu hadis-i şerif, yedi koyunun bir deveye eşit olduğunu ifade etmekte ve bu sebeple de bir deveyi yedi kişi kurban edebilmektedir.Deve borcu olanın da buna karşılık yedi koyun kesmesi caiz görülmektedir.
(18.Hadis) -“Sizden kim kurbanını namazdan önce kesmiş ise, kurbanını iade etsin.Kim de kesmiş değilse, Allah`ın ismi ile boğazlasın.” (İbni Mace c.2,s.1053)
Açıklama:Kurbanın kesilme vakti,Zilhicce ayının onuncu günüdür.Çadırda ve bayram namazı kılınmayan küçük köylerde, tan yerinin ağarmasından itibaren kurban kesilebilirse de, bayram namazı kılınan yerlerde, namazdan sonra kesilmesi gerekir.Hadis-i şerifte kurbanın iade edilmesinin emredilmiş olması, bu ibadetin vacip oluşunun delili olarak kabul edilmektedir.Zira vacip olmayan bir şey`in iadesi gerekmez.
(19.Hadis) -Uveymir b.Eşkar`dan rivayet edilmiştir:Bu sahabi, namaz kılınmazdan önce kurban kesmişti.Durumu Peygamber (s.a.v)`e haber verince,Resul-i Ekrem: “Kurbanını iade et” buyurdu. (İbni Mace c.2,s.1053)
(20.Hadis) -İbni Ömer (r.a)`dan rivayet edilmiştir:Peygamber (s.a.v), kurbanını namazgahta keserdi.İbni Ömer (r.a)`da böyle yapardı. (İbni Mace c.2,s.1055)
Açıklama:Efendimizin kurbanını namazgahta kesmesi,ashabına verdiği nazari bilgiler yanında, kurbanın nasıl kesileceğini fiilen göstermek içindir.Zira ashab-ı kiram,Allah`ın Resulünde görecek ve müşahedesini gelecek ümmetlere anlatacaktı.
(21.Hadis) -“Resulullah (s.a.v) efendimiz, bir defasında kurbanını, Züreyk oğulları sokağının kenarında ve kendi eliyle, geniş yüzlü bir bıçakla kesmişti.” (İbni Mace c.2,s.1054)
(22.Hadis) -“Resul-i Ekrem kurbanını eliyle bizzat kendi keserdi.” (Feyz`ül-kadir,c.5,s.214)
(23.Hadis) -“Aziz ve Celil olan Allah, her şey üzerine güzellikle hareket etmeyi yazdı.Öldürdüğümüz vakit, öldürme işinizi güzelleştirin.Hayvan kestiğiniz zaman boğazlamayı da güzel yapın.Biriniz büyük bıçağını bileyip keskinleştirsin ve kestiği hayvanı da rahatlandırsın.” (İbni Mace c.2,s.1058)
(24.Hadis) -Resulullah (s.a.v), ayağını koyunun boynuna dayamış bir halde iken bıçak bileyen bir adamın üzerine vardı.O hayvancık, gözünün ucu ile o şahsa bakıyordu.Resul-i Ekrem, o kimseye hitaben, “Bunu daha önce yapamaz mıydın?, Onu iki defa öldürmek mi diliyorsun?” buyurdu. (et-Tergib ve`t-Terhib c.2,s.156)
(25.Hadis) -“Allah`ın adı ile kesiyorum.Allah, her şeyden daha büyüktür, şu kurban benden ve ümmetimden kurban kesmemiş kimseler tarafındandır.” (Ebu Davud c.3,s.99)
Açıklama:Peygamber Efendimiz, kurban keserken besmele çekmiş ve tekbir getirmiştir.Bu usul, İslami esasa uygun bir kesim yapmanın yolu ve şartıdır.Kasten besmeleyi terk, o hayvanın yenilmemesine sebeptir.
Efendimiz (s.a.v), ümmetine olan şefkatinin kemalinden dolayı, kestiği kurbanın sevabına, kurban kesemeyen ümmetlerini de ortak kılardı.
(26.Hadis) -Enes b.Malik`ten şöyle rivayet edilmiştir:Resulullah (s.a.v), beyazı siyahından fazla alaca ve boynuzlu iki koç kurban ederdi.Keserken besmele çeker ve tekbir getirirdi.Ant olsun ki ben, Resulullah`ı, ayağını kurbanlığın boynuna koyarak, kendi eliyle kurban keserken gördüm.” (İbni Mace c.2,s.1043)
(27.Hadis) -Resulullah (s.a.v), bayram günü iki koç kurban etmişti de onları kıbleye doğru çevirdiğinde “Şüphesiz ki ben bir muvahhid olarak yüzümü o gökleri ve yeri yaratmış olan Allah`a yönelttim.Ben müşriklerden değilim.” “Benim namazımda, ibadetlerim de,dirim de ölüm de hiçbir ortağı olmayan, alemlerin Rabbi olan Allahındır.Ben böylece emrolundum.Ben bu ümmette Müslüman olanların ilkiyim.”Mealindeki ayetleri okudu ve “Ya Allah, bu senden ve senin içindir.Muhammed ve ümmeti tarafından eda edilmiştir” diye dua etti. (İbni Mace c.2,s.1043)
(28.Hadis) -Peygamber (s.a.v) de onun ashabı da Deve`yi, sol ön ayağı kıvrılarak bağlanmış; geri kalan üç ayağı üzerine dikilmiş halde keserlerdi.” (Ebu Davud c.2,s.149)
(29.Hadis) -Bir kadın, keskin bir taşla koyun kesmişti.Bu iş, Resulullah (s.a.v)`e bahsedildi.Efendimiz bunda bir mahzur görmediğini bildirdi.” (İbni Mace c.2,s.1062)
Açıklama:Bu hadis-i şeriften hem kadının hayvan kesmesinin caiz olduğunu, hem de bıçaktan başka keskin bir şeyle zaruret halinde kesim işinin caiz olduğunu öğrenmekteyiz. “Zaruret halinde” diye koyduğumuz kayıt, bıçak varken onunla kesmeyi tercih etmek gerektiğine işaret içindir.Zira bıçak, boğazlama işine daha elverişlidir.
(30.Hadis) -“Şayet o hayvanın uyluğuna bıçak ve benzeri bir şey batırmış olsaydın kesme işi için sana yeterdi.” (Ebu Davud,c.3,s.103)
Açıklama:Bu boğazlama şekli, başı aşağı olarak kuyuya düşmüş ve çıkarılması mümkün olmayan bir hayvan için uygulanır.Zira, boğazından kesme imkanı varken uyluğuna bıçak sokmak, hayvanın fazla acı duymasına sebep olur.
(31.Hadis) -“Kurbanın içte birini toplayıp saklayınız.Geri kalanı tasadduk ediniz.” (Ebu Davud c.3,s.99)
(32.Hadis) -Kurbanlarınızın etlerinden üç günden fazla gıdalanmaktan sizi yasaklamıştım.Artık bundan sonra yiyiniz ve toplayıp, kavurup saklayınız.” (İbni Mace c.2,s.1055)
Açıklama:Peygamber Efendimiz, fakir halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara daha fazla yardımcı olmak maksadı ile, kesilen kurbanın etinden faydalanmayı üç günlük bir müddetle sınırlamıştı.Çünkü, halk fakirdi.O yıllarda şiddetli bir kıtlık hüküm sürmekteydi.Daha sonra durum hal-i tabisine dönünce kurban etinden uzun müddet faydalanmalarına müsaade buyurdu.
(33.Hadis) -Resulullah (s.a.v) efendimizin, hizmetçisi Sevban (r.a)`dan rivayet edilmiştir:Resulullah (s.a.v), veda haccında buna: “Ya Sevban bu eti islah et, kavurup hazır et buyurdu.Ben de denileni yaptım.Peygamber (s.a.v)`de Medine`ye kadar ondan yemeye devam etti.” (Müslim c.6,s.82)
(34.Hadis) -“Herkes kurbanının etinden yesin.” (Feyz`ül-kadir c.5,s.348)
Açıklama:Kurban, Hz.İbrahim`in sünneti ve İslami bir vecibe olduğundan dolayı, kim onun etinden yiyecek olursa, onun benliğinde teslimiyet ve Cenab-ı Hakkın emirlerine inkıyat duygusu başlar.
(35.Hadis) -“Zilhicce ayının ilk on günü girdiği zaman, yanında kurban etmeyi dilediği bir hayvan bulunan kimse, sakın tüyünü kesip almasın.Tırnağını da kısaltmasın.” (Müslim c.6,s.83)
Açıklama:Zilhicce ayı girdikten sonra, kurban edilecek hayvanın yününü kesmek mekruhtur.
(36.Hadis) -Zilhicce hilalini gördüğünüzde, biriniz kurban kesmek dilerse hayvanın kıl veya yününü kesmekten kendini uzak tutsun.” (Müslim c.6,s.83)
(37.Hadis) -“Kim kurbanının derisini satarsa onun kurbanının hayrı yoktur.” (Feyz`ül-kadir c.6,s.93)
(38.Hadis) -Haneş`den şöyle dediği rivayet edilmiştir:Ben, Ali (r.a)`ı iki tane koç keserken gördüm de “Bu nedir?” diye sordum.O: Resulullah (s.a.v) kendisinden sonra kurban kesivermemi bana vasiyet etmişti.Ben de ondan bedel kurban kesiveriyorum” dedi.Ebu Davud c.3,s.94)
Açıklama:Vefat etmiş bir kimse adına kurban kesmenin caiz olduğu bu hadis-i şeriften anlaşılmaktadır.Yalnız, dikkat edilmesi gereken hususlara işaret etmekte fayda mülahaza etmekteyiz:
a-)Bu kurban, diğer kurbanlar gibi, vakitle ilgili olup, bayram günlerinde kesilecektir.
b-)Ölen kimse, vasiyet etmiş ve bu hizmet için para da bırakmış ise bu işi yapıvermeyi kabul eden kimse, kesilecek kurbanın etinden yiyemez.Zekatı dağıtmaya ve bir kimsenin vefatından sonra kurban kesivermeye memur olan kimse, bunlardan kendisi faydalanmaz.
c-)Hayatta olan kimse, ölmüş bulunan bir şahıs için,kendi cebinden kurban kesecek olursa, kendi kurbanı gibi, yiyebilir ve dağıtır.
(39.Hadis) -“Her çocuk, akika kurbanı karşılığı rehin olmuştur.Doğumunun yedinci günü ondan bedel kurban kesilir,saçı tıraş edilir ve ismi konulur.” (İbni Mace c.2,s.1057)
(40.Hadis) -İbni Abbas (r.a)`dan rivayet edilmiştir:Resulullah (s.a.v),Hasan ve Hüseyin (r.a) dünyaya gelmelerinden dolayı birer koç akıyla kurbanı kesmiş idi.” (Ebu Davud c.3,s.107)
(Osmanlı Yayınevi-Mehmed Emre)