Gönderen Konu: Kırkambar  (Okunma sayısı 220948 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Emir-ül Bahr

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 231
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #120 : 03 Aralık 2009, 22:49:15 »

Sol-Sağ... Çılgın sevgilerin ve şuursuz kinlerin emzirdiği iki ifrit. Toplum yapımızla herhangi bir ilgisi olmayan iki yabancı. Solun halk vicdanında yarattığı tedailer: casusluk, darağaçları, moskova; sağın, müphem, sinsi, sevimsiz bir iki hayal. Hıristiyan Avrupa’nın bu habis kelimelerinden bize ne ? Bu maskeli haydutları hafızalarımızdan kovmak ve kendi gerçeğimizi kendi kelimelerimizle anlayıp anlatmak, her namuslu yazarın vicdan borcu.

Bu Ülke s.81

Cemil Meriç

« Son Düzenleme: 13 Şubat 2010, 01:43:56 Gönderen: Emir-ül Bahr »
Gönlünün idrakını duyacaksın
Gönlünü şiirlere, sazlara söyleteceksin
Bütün bunlara söyletemeyecek sırların varsa
Susacaksın...

Hz. Mevlana

Çevrimdışı lalegül

  • yazar
  • ****
  • İleti: 513
    • Sidre.net
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #121 : 04 Aralık 2009, 01:29:44 »
İki büyük manzara var:
Göz kapaklarımı açar;
Rengi, biçimi görürüm...
Kapar içimi görürüm.

Arif Nihat Asya
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7484
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #122 : 05 Aralık 2009, 01:25:35 »
Her an bütün olaylarda, şeylerde, kainatta, O'nun güzel isimlerine tanıklık etmek, bu anlarımıza,eylemlerimize sonsuzluk kanzandırır. Yaratıcı onları alır, beka alemine yollar. O'nun adına yaşanan anlar yok olmaz, sonzsuz bir varlık imkanı kazanır. O'nun adına yaşanan hiçbirşey kaybolmadığını, gerimizde kalmadığını, bilakis önümüzde gittiğini bilmek.Bu muhteşem bir şey.

Mustafa Ulusoy/ giderken bana bir şeyler söyle

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7484
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #123 : 08 Aralık 2009, 02:56:43 »

Ey insan! Kendi hayatını seyrettiğin zaman yüzünün kızarmasını istemiyorsan ahirette seni utandırmayacak bir hayat yaşa...

Ey insan! Kendi hayatını seyrettiğinde başını önüne eğmek istemiyorsan seyredebileceğin bir hayat yaşa...

Allah, Rahman ve Rahim'dir. O'nun rahmeti her şeye yeter. Biz de O'na sığınıyoruz...

Hekimoğlu İsmail

Çevrimdışı Emir-ül Bahr

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 231
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #124 : 08 Aralık 2009, 21:55:39 »
Ben uydurdum bütün bu hikayeleri. Ama size şunu söylüyorum ki: Daha yüksekte duran bir gerçeği işaret etmek için bunca hikaye uydurdum. Demek istediğim, hepsi yalanken anlattıklarımın, anne kalbinde bir çocuk yokluğunun işaret ettiği acı yalan değildi. Yalan değildi eşi zalim avcı tarafından vurulan turnanın zaruri ölümü. Yalan değildi kemalin arkasından zevalin geldiği. Olgunlaşan her şeyin sonunda bozulduğu.

Bir şey bozulurken onunla birlikte başka şeylerin de bozulduğu. Yalan değildi devletlerin insanlar gibi, aşkların da devletler gibi ömürleri olduğu, mahiyeti safiyet olan aşkı en çok karanlıkların boğduğu. Yalan değildi aşkın birbirine uymayan iki tanımının olduğu. Bu tanımlardan biri sorgusuz sualsiz teslimiyet anlamına gelirken, diğerinin, sorgusuz sualsiz teslimiyetin kurulumu demek olduğu. Böylece aşkın mutlak tanımının mümkünler aleminde na-mümkün olduğu.

Yalan değildi güzel kokunun ezel hatırası taşıdığı. Yalan değildi bazı şeylerin hep bir şeyle bir şey arasında ürperti gibi asılı durduğu. Günahı ve ihaneti bu dünyada su, öbür dünyada ateş arıtacakken, suyla arınmayan aşık kalbinin ancak ateşle durulduğu. Belki de bu yüzden bir büyük yangının koptuğu. Bir ocağın; kelama mecbur çileden yenik elemden ibaret bir kalpten kopa gelen yangınla tutuşup kül olduğu. Hikayelerine ayrılarak anlatılmış bir romanda son kez yemin ediyorum ki; VAllahi yalan değildi!

İsimle Ateş Arasında (arka kapak)

Nazan Bekiroğlu
« Son Düzenleme: 17 Aralık 2009, 19:18:24 Gönderen: Emir-ül Bahr »
Gönlünün idrakını duyacaksın
Gönlünü şiirlere, sazlara söyleteceksin
Bütün bunlara söyletemeyecek sırların varsa
Susacaksın...

Hz. Mevlana

Çevrimdışı 33.yıldız

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 343
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #125 : 09 Aralık 2009, 22:06:36 »
Türkiye'nin bir kısmı bolluk, zenginlik, refah sahasına, bir filin züccaciye dükkânına girmesi gibi girdi.
Şevked eygi.
Ortak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

Çevrimdışı Devri Âlem

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 429
Ben giderim yol kalır
« Yanıtla #126 : 13 Aralık 2009, 23:07:23 »
Ben bir yalnızlık alsam…

Yaslanıp yolculuğa

Elimde sancılı bir kitap, konuşurken içimle…

İstemez, kulaksız duyuyorum

Sen bilmezsin içimi, iç/imi sen bilmezsin

Konuşuruz istersen molada çay içimi

Siz, nerede isterseniz

Ben, içimde duracağım…


 
İsa YAR'ın "Ben giderim yol kalır" şiirinden.

 

اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ

Çevrimdışı enfa

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1543
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #127 : 14 Aralık 2009, 01:13:38 »
Kâinat âdeta bir aynalar mahzeni. Zaman ayna, mekân ayna, eşya ayna...

Kulak sese, damak lezzete, akıl bilgiye ayna... Can hayata, ölüm sonsuzluğa, kalp sevgiye ayna... Zen merde, cüvan pire, keman tirine ayna... Bütün aynalara gölgesini düşürmeyi başaran, bütün aynalarda akisler ötesi gerçeği görmekle yükümlü tutulan insan ise birbirine ayna...

Ayine - İskender Pala

Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7484
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #128 : 17 Aralık 2009, 05:09:46 »
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki,
biz sussak, tarih susmayacak..
tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki,
bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki,
bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar,
vicdan azabından kurtulsalar,
tarihin azabından kurtulamayacaklar,
tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar.”

Sezai Karakoç

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7484
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #129 : 22 Aralık 2009, 06:54:17 »
Hayat kendini insanların yüzünde sergiler.
Ne edersek edelim yüzümüzü ondan kaçıramayız.
Adını zaman koyduğumuz usta,
içimizde salınan günlerin ruhumuzda bıraktığı izleri alır ve
bize hissettirmeden suratımıza işleyiverir.
Bunu öyle ağırdan yapar ki,
her gün ölen ve her gün yeniden çizilen yüzümüzün olduğunu anlayamayız bile.

Ali Ayçil

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7484
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #130 : 24 Aralık 2009, 01:56:59 »
Yaşanılanlara dair söylenmesi gereken çok şey var aslında.

Bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatmak kolay değildir.
O kadar çok şey biriktiriyor ki insan!

Kimsenin karşılığında bir şey söylemesi de gerekmiyor. Oturup uzun uzun anlatmak, ne varsa söylemek yetiyor çok zaman. Karşısındaki bir şey sormasa? Yargılamadan, yüzünü ekşitmeden, saate çaktırmadan bakmaya uğraşmadan, dudak bükmeden dinleyiverse anlatacak o kadar çok şey var ki?


Tarık Tufan
« Son Düzenleme: 24 Aralık 2009, 01:58:36 Gönderen: İsra »

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7484
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #131 : 26 Aralık 2009, 01:23:52 »
Kıymetli madenler nasıl da atıyorlar kendilerini alevlerin kucağına.
Saflıklarını ispat edebilmek için nasıl da eriyorlar.

Ali Ural

Çevrimdışı enfa

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1543
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #132 : 29 Aralık 2009, 02:10:06 »
Üstelik bize hep ihanet eden dile rağmen bizi en iyi anlayacak olanı beklemiyor muyuz sürekli? Ve bizi en iyi anlayacak olanı bulduğumuzu zannettiğimiz her defasında yeni bir ihanete hoş geldin demiyor muyuz? Ve o her defasında yanlış kişi çıkmıyor mu? Hayret, sen, sen değilmişsin!"

"Nazan BEKİROĞLU-Cümle Kapısı"

Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #133 : 05 Ocak 2010, 07:05:02 »
B a z e n hayatta yürümek istemeyiz hızlı yaşamak isteriz

ve bu yüzden bazen koşar bazen de atlarız..

Bazen hayat yolumuzda sendeleyebiliyoruz da, ardından

düşebiliyor sonra da yuvarlanabiliyoruz..

Bunlar, hayatta yaşadığımız çok doğal şeyler..

Ve aslında buna çok ta üzülmemek gerek!..

Hem hayatta neden, niçin ve ne zaman düştüğümüz hiç önemli değil ki..

Önemli olan düştüğümüz yerden

tekrar doğrulabilmek ve kalkabilmek değil midir.. ?


eL
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı enfa

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1543
Ynt: Kırkambar
« Yanıtla #134 : 05 Ocak 2010, 12:39:04 »
İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir! İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır..

Mevlana

Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!