Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Kiracı...

Başlatan safdeha, 01 Mart 2010, 17:41:10

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

safdeha



Ankara il merkezi Kolejde babamın çatı katında evi var. Ankara'da yaşayan oğlu olduğum için eve kiracı bulmak işi bana düştü. Gazeteye ilan verdik. Evin yeri güzel olduğu için ilk günden arayanlar oldu. Kimisi bekâr, kimisi öğrenci, kimisi memur... Babam sabırsızlık ediyor. Evden gelecek kira ile geçinecek ya. Nerdeyse 3 hafta geçti.

Hakem isminde biri sürekli arıyor. Evi tutmaya istekli. Vazgeçmiyor. Araştırdım ki, Ankara'nın Kızılay semtinde Koca Beyoğlu pasajının üstünde Başkent Güvenç isimli bir dershanede rehber öğretmen olduğunu öğrendim. İyi bir kiracı olacağı konusunda her şey aklıma yattı. Hafta sonu çocuğumla birlikte dershaneye gittik. Kontratı da yaptık.

Oranın sahibi olduğunu öğrendiğim Gülşen isminde kadında kefil oldu. Kimlik numarasını istedim vermedi. Bir kere dershane olması, Kızılay'da olması güvenmeme yetmişti. Gönlüm rahattı aslında. Bu kimlik numarası meselesini önemsemedim desem doğrudur! Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin demişler doğru ama... Şaşırdık bir kere!

Aradan bir ay geçmişti. Babam telefon etti ki, kira bedelinin yatmadığını söylüyordu. Hakem beyi aradım yatırdığını söylüyordu. Bir ara iki ara sorun devam edince dershaneye gittim. Meğersem kiracı beni aldatıyor ve oyalıyormuş. Epey bir telkinden sonra dershane sahibinden parayı aldım ve babama ben gönderdim. Bu iki üç ay böyle devam etti. Dershanede bir oyun sergileniyordu. Bunu fark ettim ve çamura battığımı anladım. Ne kadar konuşsam söylesem bu sorun bitecek gibi değildi.

Hatta kavga edecek hale geldik. Evden çık diyorum çıkıyorum diye oyalıyordu. Eve de giremiyordum. Kanunen suçtu. Bir avukat komşum vardı. Durumu kısaca izah ettim ve tahliye ve icra davası açtım. Kefile ve kiracıya adres olarak dershaneyi gösterdim. Kiracı tebligatı almış ama dershane sahibi iş yerini devrettiğinden yerinde bulunamadı diye tebligatı almamış. Ama her gittiğimde orada görüyordum... Nasıl aldatmış postacıyı anlamadım! Yapacak bir şey yoktu.

Hem kiracı hem dershane sahibi işin kötü tarafında oyunu kuralına göre oynuyorlardı. Mahkeme günü kiracı gelmedi. Hâkimde eve tebligat yapılmadığından eve tebligat yapılmasını ve davanın 2 ay ertelenmesini istedi. Oldukça sinirlenmiştim. Bu arada dershaneye gidiyor ve Serap isminde bir bayanla aracı olarak Hakem beye mesaj gönderiyorduk. Çünkü kendisine ulaşamıyordum. Telefonları yoktu ve dershaneden ayrıldığı söyleniyordu. Her konuşma bir oyalama ve sonuçsuz kaldı.

Nihayet ikinci duruşma günü geldi. Kiracı yoktu. Hakem bu sefer evin tahliyesi yönünde karar aldı. Ama bir hafta süresi içinde temyiz etme hakkı olduğu için işlem başlamadı. Bunu içinde 15 gün süre istediler. Bu süre sonunda temyize gitmediği için icra yolu ile evin boşaltılması kapısı açıldı. İcra ilk önce keşif istedi ve icra için tebligat yapılması gerekli dedi. Bir hafta sonraya gün verdi. Bir hafta sonra gittiğimde çok meşgul oldukları için 1 ay sonra gelmemi istediler. Bir ay geçince gittiğimde ise yılsonu geldiğinden dosyaları kapatmaları gerektiği ve mümkünse yılbaşından sonra gelmemi istediler. Ben iyice zıvanadan çıkmıştım artık.

Bu sinir ile 1 hafta sonraya randevu aldım. İcra ile eve girmekle kaybedeceğim paraların büyük miktarda olduğunu öğrenmiştim. İcra gününe kadar dershaneden hakem beyin evden çıktığına dair bir yazılı doküman istedim. Bunu yaptıklarını söylediler. Sevinmiştim. Belgeye baktığımda kontrattaki imza ile bu belgedeki Hakem Bey imzaları birbirini tutmuyordu. Dershaneden gerçek imzasını görmek istedim ama vermediler. Bir çeşit baştan savma belge olduğunu anladım. İcra ile eve girmekten başka çare kalmamıştı. Birde içimde epey beddua ettim cümlesine. Hala inanamıyorum. Kızılay gibi bir yerde eğitim veren bir kuruluş nasıl dolandırıcılık yapabiliyor!

Para işini hallederek, bir hafta sonra icra için mahkemeye gittiğimde beklememi ve 2 saat içinde icraya çıkacaklarını söylediler. Sinirliydim ama ne yapabilirdim. Neyse çabuk davrandılar ve 1,5 saat sonra icraya gittik. Yolda giderken, çilingirim olup olmadığı, içerden eşya çıkarsa bunu taşınması için bir vasıtanın olup olmadığı gibi sorular soruldu. İlk defa başıma geliyordu. Bunları o an nereden bulabilirdim ki... Onların istedi kişilere icra memuru telefon etti. Devletin parayla çalıştığı arabasıyla polis memuru da alarak eve geldik. Kapı açıldı. Ev tıka basa eşya dolu. Taşıyıcı geldi. 750 TL para istedi. Uzun süre pazarlıktan sonra 400 TL'ye anlaştık.

Eşyanın gideceği depocu 1000 TL istedi. Daha önce icra memuru 3 kira parası alır demişti... Onlara da 750 ye anlaştık. Çilingircide 100 TL istedi. 60 TL ye de onunla anlaştık. Fırsatçı gibilerdi. Tipik bir soygun ancak böyle yapılırdı. Nerdeyse masrafım 1500 TL'yi buldu. Bir yıllık kira ödenmedi. Şimdi düşünüyorum da kiracı olmanın bayağı imkânları var. Evi kiraya vermemek mi gerekiyor bilmiyorum.

Şimdi yeni kiracı arıyoruz... Duyurulur. Bu bir ilandır!

Saffet Kuramaz

fasulye

#1

Hoş geldiniz sizi burda görmek mutlu etti...Ne  tevafuk.

Günbatımı

Çok geçmiş olsun! Derler ya: "Malın mı var, derdin var!" Öyle olmuş... :)
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

ruy-ı zemin

Ticaretin altın kuralının iyi bilmek lazım. "Al gülüm ver gülüm."
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد