Aleykümselam garib hocam...
Yanlışlar,hatalar olabilir.Araştırırız , düzeltiriz ve öğreniriz biiznillah
Sayenizde Bu kaideyi araştırdım.Hulasatuşuruh ve bazı sarf şerhlerinde bu kaide mavcut.Yalnız isti'mali az olan bir kaide.Ayrıyeten Mollacamide Peygamberlerin isimlerinden altısının arabca diğerleri acemi ismdir diye geçtiğinide unutmamak gerek.Nitekim Hadisi şerifte de böyle geçmiş.
Aslında ilk cevab yazmamın sebebi Süleyman ismi bir peygamber ismidir.İsmi tasğır olamaması lazım düşüncesiydi.
Bu müzakereden şu sonuç çıkıyor; Biri sizin yazdığınız gibi sıfatı müşebbeheden ismi tesğır olması,Diğeri ise a'cemi isim olmasıdır.
Ama ben peygamber ismini,ismi tasğır yapmaktansa acemi bir isim olmasının tercih edilmesi taraftarıyım.
Kaidenin tarafımı olurmuş derseniz, evet olmaz ama istisnalarda kaideyi bozmaz.
Selamlar.
Kıymetli hocam..
1) En başta şunu söylemek isterim . Mezkur kaide, Arapçada cari olan bir kaıdedir.. Yani üzerine bina inşa edilir.. Kelimat üzerinde ceryan eder.. Öyle olmasa bu kelimelere şaz denilir geçilir..
Şimdi mesela elimize
كاتبون “katibûn" veya
عبقري “abkariyyün” kelimeleri geçti. Veya herhangi bir salim cem'ı veyahut da tesniye. Bunların tasgirini bu kaide olmazsa nasıl yapacağız.? Kavaid, kendisiyle az veya çok karşılaşılsın, sahasında vuku bulması muhtemel hataları dizginleyen , şekil veren kanallardır... Bazen önem verilmeyen bir kaide sebebiyle çok büyük lisan hatalarına düşülür.. Bu sebeble kaideler can kurtarıcıdır.. Sizin de bu kanaatte olduğunuza eminim..
2) Diğer bir husus, Molla Cami’de
“Peygamberlerin isimlerinden altısının Arapça diğerlerinin ise acemi isim” olduğu
yazmıyor. Aksine
“Peygamber isimlerinden sadece altısının munsarif olduğu ve bu munsarif altı isimden dördünün Arabi olduğu” yazmakta…
Yani bu demek değil ki geriye kalan gayr-i munsarif isimlerin hiç biri Arapça değil… Tıpkı gayr-i munsarif “Ahmed” kelimesinin Arabi oluşu gibi…
Mamafih, zaten esma-i enbiyadan ekserisinin acemi olduğu herkesçe malumdur.. Ve çoğu da İbranicedir. Ve bazısı ise Süryaniyyül'-Asıl dır..
3) İsm-i Tasgir güzel manalarda en iyi peygamberlere yakışır.. Zira tevazu ve ubudiyetin mahz-ı resmidir.. Cenab-ı Kibriya karşısında olabildiğince küçülmek ne büyük makamdır..
Tıpkı Şuayb
شعيب ve Uzeyr
عزير Aleyhime’s-selam gibi….
Siz ism-i tasgir olarak sadece bir Süleyman’a (AS) razı gelmezken, Mevlamız demek o kadar razı olmuş ki iki tane daha ism-i tasgir sahibi nebisini kelamına almış…
Artık sizin istisnai tercihinize göre bu mubarek zatlar isim mi değiştirir bilemiyorum…