Karınca hakkını arayınca...Bir karıncanın dahi hakkını alacağı düşüncesiyle yargı sistemi kuran Osmanlıların günümüze mesajlarıyla adalet anektodları günümüz hukukunu sorgulattırıyor.
Rivayet odur ki Topkapı Sarayı’ nın bahçesindeki ağaçları karınca sarınca, onlardan kurtulmak için çare arayan Kanûnî Sultan Süleyman, Zembilli Ali Efendi’den şu beyitle fetva ister:
Dırahtıger sarmış olsa karınca
Zarar var mı karıncayı kırınca
Zembilli Ali Efendi'nin fetvası da oldukça şairanedir:
Yarın Hakk’ın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca
Zirve Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Abdullah Demir'in günümüze mesajlarıyla Osmanlı Adaleti "Karınca hakkını arayınca" adlı eser bu fetvalaşmadan alıyor adını ve Osmanlı Devleti yönetiminde, yargısında, vergide adaletinde ve cezalar bahsinde adaletin hangi temeller üzerine kurulduğunu ifade ediyor.
Yitik Hazine Yayınları’ndan, “Karınca Hakkını Arayınca”., doyurucu bir tarih-araştırmasının nasıl akıcı bir roman ritminde işleneceğinin de güzel örneklerinden.
Dört ana bölüme, her bölümü alt bölümlere ve alt bölümleri bahislere bölerek okuması yormayan, dikkati hep taze tutan bir teknikle işlenen çalışmada belgeler, pasif dipnotlar değil, anlatılan bahsin aktif tarafları olarak boy gösteriyor.
Kitapta, Osmanlı’yı üç kıtada altı asır ayakta tutanın, kılıç gücünden evvel adalet sistemi olduğu ve bunun adil yönetim, adil yargı ve adil vergi sacayağına nasıl bastığı kitabın ana ekseni olarak öne çıkıyor.
Kitabın sayfalarında ilerledikçe;
Kadınların zorla evlendirilmelerine gelen yasaktan, hayvan haklarına uymayanlara verilecek cezalara, “…ve hamallar nalsuz at istihdam etmeyüb ve dağ yükünün iki katından ziyade götürmeye ve ayağı yaramaz bargiri işletmeyeler…”
Topkapı Sarayı’ndaki kuleye neden Adalet Kulesi dendiğine,
Kimlerin şahitliklerinin hangi durumlarda geçersiz –padişah dâhil- olduğuna,
Neden hapis cezası yerine bedeni cezaların tercih edildiğine,
Makam ve mevkii ne olursa olsun kimsenin yargısız infaz hakkının nasıl olamadığına,
İşkencenin hukuken nasıl yasak olduğuna,
‘Külhanbeyi’ tabirinin mütebessim hikâyesine,
Vergide tesbit edilen rayiçlerin asırlarca nasıl devam edebildiğin dair bilgiler – belgeler önünüzde geçit resmi yapıyorlar.
Hâsılı hem keyifli, hem faydalı bir okuma ve konuyla ilgili kulaktan dolma malûmatla kesilen onca ahkâmın aslına esasına vâkıf olmak için tavsiye edilesi bir eser olmuş, Günümüze Mesajlarıyla Osmanlı Adaleti-Karınca Hakkını Arayınca.
Osmanlı’da Adalet hakkında yazılan kitaba aslında, Hakk’tan gelip gene O’na giden insanoğlunun o Hakk’ı arayışından ibaret olan bir Adalet Macerası diye de yaklaşmak mümkün.
Bir karıncanın dahi hakkını alacağı düşüncesiyle yargı sistemi kuran Osmanlıların günümüze mesajlarıyla adalet anektodlarını bir araya getiren Doç. Dr. Abdullah Demir, eserinde Osmanlı Hukukunun bile günümüz hukuk anlayışının ne kadar önünde olduğunu gözler önüne seriyor...
(Haber 7)