...
Ehl-i Sünnet’i Savunmak Her Müslümanın Vazifesidir
MÜSLÜMAN bir gazeteci, okur-yazar olarak niçin Ehl-i Sünnet’i destekliyorum, savunuyorum?
Çünkü böyle bir destekleme ve savunma benim vazifemdir.
* Ehl-i Sünnet Müslümanlığı Kur’ân’a, Sünnet’e; Allah’ın rızasına, sevgili Peygamberimizin (salat ve selam olsun O’na) bize bıraktığı mirasa uygun Müslümanlıktır.
* Ehl-i Sünnet Asr-ı Saadet’le bizim aramızdaki devamlılıktır. Onda kopukluk olmasını istemeyiz.
* Ehl-i Sünnet ana caddedir. Kardeşlerimizin bu ana caddeyi bırakıp patikalara, çıkmaz sokaklara, dar ve ulaştırmaz yollara sapmalarını istemeyiz.
* Ehl-i Sünnet İmamı Azam Ebu Hanife’nin, İmamı Mâlik’in, İmamı Şafiî’nin, İmamı Ahmed ibn Hanbel’in bize anlattığı dindir. Kurdukları fıkıh sistemleri devam etmemiş olan onlarca büyük müctehid efendilerimizin yoludur.
* Ehl-i Sünnet Ashab-ı Kiram efendilerimizin yoludur.
* Ehl-i Sünnet Selef-i Sâlihîn efendilerimizin yoludur.
* Ehl-i Sünnet Tâbiîn efendilerimizin yoludur.
* Ehl-i Sünnet ‘âmil ve rabbanî, gerçek ve icazetli ulemanın yoludur.
* Ehl-i Sünnet büyük müfessirlerin yoludur.
* Ehl-i Sünnet büyük muhaddislerin yoludur.
* Ehl-i Sünnet orta İslâm yoludur.
* Ehl-i Sünnet akl-ı selimin ışığında vahye ve sünnete dayalı İslâm’dır.
* Ehl-i Sünnet on dört asırlık icma-i ümmet yoludur.
* Ehl-i Sünnet evliyaullah’ın yoludur.
* Ehl-i Sünnet İmamı Buharî’lerin ve diğer büyük hadîs imamlarının, Gazalîlerin, Abdülkadir Geylanî’lerin, İmamı Süyutî’lerin, İmamı Şaranî’lerin, Muhyiddin ibn Arabî’lerin, İmamı Birgivî’lerin, Şah Muhammed Bahaüddin Nakşibendî’lerin, Ahmed er-Rufaî’lerin, Mevlana Celalüddin’lerin, Ahmed Yesevî’lerin, İmamı Rabbanî’lerin ve diğer bütün büyüklerin yoludur.
* Ehl-i Sünnet gavsların, kutubların, ebdalların, nücebanın, nükebanın ve diğer ruhaniyet büyüklerinin yoludur.
* Ehl-i Sünnet Selahaddin’lerin, İmamı Şamil’lerin, Emîr Abdülkadir Cezairî’lerin yoludur.
* Ehl-i Sünnet Ahmed Zeynî Dahlan’ların, Yusuf İsmail Nebhanî’lerin, Şeyhülislâm Mustafa Sabri’lerin, Zahid el-Kevserî’lerin yoludur.
* Ehl-i Sünnet Bediüzzaman Said-i Nursî’nin, Erbilli Esad Efendi’nin, Abdülhakim Arvasî’nin, benzeri meşayihin yoludur.
Elbette bir Müslüman olarak bu mübarek ve feyizli ve nurlu yolu tutacağım, bu yolu savunacağım ve destekleyeceğim.
Bu yola karşı olanlarla, bu yolu kapatmak isteyenlerle, bu yola düşmanlık edenlerle en güzel, meşru ve uygun şekilde münazara etmek benim vazifemdir.
Yüce Kur’ân’ımızın cahiller, icazetli müfessir olmayanlar, kötü niyetliler tarafından re’ye, heva ve hevese dayalı olarak yanlış şekilde yorumlanmasına elbette karşı çıkacağım ve halkı uyaracağım.
Ehl-i Sünnet’i savunmak sadece ulemanın işi ve vazifesi değildir,bütün Müslümanların vazifesidir.
Ulema ilim ile ulema sınıfına dahil olmayanlar da akıllarının ve kültürlerinin yettiği derecede gerçekleri açıklayarak bu hizmet ve vazifeyi ifa ve eda ederler.
Ehl-i Sünnet yıkılmasın, darbelenmesin, halkın ve gençliğin bir kısmı aldatılmasın. Gayemiz budur.
Mehmet Şevket EYGİ - 02 Aralık 2008 Salı