İslamî Hizmet Sektöründe İsraf

Başlatan Mücteba, 15 Temmuz 2011, 12:04:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

İslamî Hizmet Sektöründe İsraf

Müslüman kesimde büyük israf var. Neler israf ediliyor? Para, enerji, imkân, fırsat, zaman israfı.

Bu israf olmasaydı, Müslümanlar yapılması gereken işleri planlı ve programlı bir şekilde yapmış olsaydılar şimdiye kadar çoktan kurtulmuş olurlardı.

Her yıl hizmetler sahasında yekûn olarak belki de yüz milyar dolar harcanıyor, yine de kurtulamıyoruz.

Güney Afrika cumhuriyetinde çoğunluğu oluşturan zenciler bile ikinci sınıf vatandaş olma statüsü zincirlerini yirmi yıl önce kırdılar ama biz hâlâ birinci sınıf vatandaş olamadık.

Kendi vatanımızda Kriptolar kadar hakkımız, hürriyetimiz, haysiyetimiz yok.

Açık İslam düşmanlarının, münâfıkların kazdığı kuyuların hepsine düşüyoruz.

İslam, Kur'an, Peygamber (Salat ve selam olsun ona) sakın bölünmeyin, parçalanmayın, birbirinizle çekişmeyin diyor, biz sürü sepet hizbe, fırkaya, cemaate, gruba, kliğe ayrılmışız.

Din sömürüsü bayağı büyük bir sektör haline gelmiş, durumun farkında değiliz, ıslah ve temizlik yapmayı düşünmüyoruz.

Şu beyinsizliğimize bakınız: Her yerde cami yaptırıyoruz, Ezan okununca çoğumuz namaza gitmiyor.

Bir Müslüman zulme uğruyor, milyonlarca din kardeşinin protesto etmesi gerekirken ancak çok cılız bir tepki verebiliyoruz.

Otuz sene önce "Bu düzen kötü, bu düzen bozuk, bu düzen gitsin, yerine hak ve âdil bir düzen gelsin" diye haykıran mücahidler nerede şimdi?.. Onların kısm-ı âzâmı müteahhit oldu ve dün bozuk dedikleri düzenin haram nimetleriyle zenginleşiyor.

Dün Ayasofya açılsın diye bağıranların bugün niçin sesleri çıkmıyor?

Ya Rabbi, bu ülkede Müslümanlık adına ne akıl almaz işler yapılıyor!..

Beş yıldızlı fısk u fücur mekanlarında lüks ve ihtişamlı iftarlar...

Her devirde bir gavs olur, bizdeki gavsların sayısını bilen yok.

Şu tesettürü bile bir kısmımız ne hallere soktu.

Şu yeni cereyanlara bakınız:

İslam Protestanlığı...

Ilımlı İslam...

Şeriatsız ve fıkıhsız İslam...

Sünnetsiz İslam...

Acaba yeni zuhur eden bid'at fırkalarının sayısı kaçtır? Elli mi, yüz mü, yoksa bin mi?

Adam ilahiyatçı geçiniyor, Ekfercilik yapıyor. İslamla Ekferizm bağdaşır ve uyuşur mu?

Son otuz kırk yıl içinde İslam adına, Kur'an adına, hizmet adına toplanan yüz milyarlarca dolar ihlaslı, planlı, programlı bir şekilde harcanmış olsaydı ne büyük fütuhat olurdu.

Yerli ve yabancı büyük mimarlardan ve büyük estetlerden bir bilirkişi heyeti kurulsun ve son kırk senede yapılan kırk bin yeni cami incelensin. Kaç camiye güzel ve sanatlı raporu verilecektir? Bence 40'ına... Binde bir... Halimizi anlayınız.

Resmî din okullarında tahsil görmüş yüz genci imtihan ediniz: "Allah'ın 14 sıfatını say" diye... Acaba kaç tanesi hiç beklemeden, tereddüt etmeden tıkır tıkır doğru cevap verebilecektir?

Şu korkunç iddialara bakınız: Bu devirde üç hak ibrahimî din vardır. Bunların hepsinin bağlıları Cennet'e girecektir. Kur'an Yahudileri ve Hıristiyanları İslam'a çağırmıyor!..

Soruyorum:

Bu iddiaların sahipleri mi daha suçludur, yoksa onlara susturucu cevap vermeyen Sünnî sorumlular mı daha suçludur?

Evet, şu büyük soruyu da mutlaka doğru şekilde cevaplandırmalıyız:

Son otuz kırk yılda İslamî kurtuluş hizmetleri için toplanan ve harcanan yüz milyarlarca dolar Kur'ana, Sünnete, Şeriata uygun olarak yerli yerinde harcandı mı?

Doğru dürüst harcansaydı kurtulmuş olmaz mıydık?


Mehmet Şevket EYGİ - 15 Temmuz 2011 Cuma