ZAMÂNIN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE ALÂKALI BÜYÜKLERİN SÖZLERİ
1. Hz. Ali (ra): “Dünya her an bizden uzaklaşmakta, âhiret yaklaşmaktadır. Bunlardan siz âhireti tercih edenlerden olun, dünyayı tercih edenlerden olmayın. Zîra bugün çalışma var hesap yok, yarın hesap var çalışma yok” buyurmuşlardır.
2. İmâm-ı Rabbâni (hz): “Fırsatı ganîmet bilip boşa harcamamak gerekir. Merâsimlerle, âdetlere uyup zamanı boşa geçirmekle bir şey hâsıl olmaz. Zarar, ziyan ve hüsrandan başka bir şey de artırmaz.”
3. İmâm-ı Rabbâni (hz): “Bir kimsenin iyi müslüman olduğu lüzumlu şeylerle meşgul olup faydasız şeylerden uzaklaşması ile belli olur. Zamanın boş şeylerle telef olmaması için insanın vakitleri muhafaza etmesi lazımdır. İnsan öyle yaşamalıdır ki yanında bulunanları da dağınıklıktan, başıboşluktan, mâlâyânîden kurtarıp toparlasın. Zîra zaman, nutuk çekecek, dedikodu yapacak zaman değildir.”
4. Şâh-ı Nakşibend (hz): “Gecelerini uykuyla kısaltma, gündüzlerini günahla karartma.”
5. Abdülkadir Geylanî (hz): “Dünya üç gündür: Dün, bugün, yarın... Dün geçti. Yarının geleceği belli değil. Öyle ise bugünün kıymetini bil.
6. İmâm-ı Şârânî (hz): “Alelâde bir insan zamanı nasıl bitireceğini, akıllı bir insan ise zamanı nasıl kullanacağını düşünür.”
7. İmâm-ı Gazâlî (hz): “Geçmiş zaman elden çıkmıştır, gelecek ise henüz gayıptadır. Öyle ise mevcut olan senin içinde bulunduğun şu andır.”
8. Sehl bin Sâ’d (ra): “İnsanların müptela olduğu belâ ve musîbetlerin en büyüğü dünya ve âhiret işi ile meşgul olmayıp vaktini boşa harcamaktır.”
9. Hacı Bayrâm-ı Veli (hz): “Boş gezenler zengin bile olsa, arkadaşları şeytan, kalpleri şeytanın konağı olur.”
10. Muhammed Pârisâ (hz): “Yarın yarın diyenlere, bugün dünkü günün yarınıdır. Bugün ne yaptın ki, yarın ne yapacaksın? cevabını verirdi.”
11. Yahya bin Hubeyr (ra): “Korunması için gayret göstermen gereken en kıymetli şey vakittir, fakat görüyorum ki en kolay kaybettiğin şey de odur.”
12. Şakîki Belhi (hz)’ne: İnsanları hangi şey helak eder? Diye sorulmuştu. cevaben, “İnsanları iki şey helak eder: Biri, tevbe ederim diyerek günah işlemeleri, diğeri de zamanında yapması gereken tevbeyi sonra yaparım diye geciktirmeleri...” dedi.
13. İbrahim Ethem (hz): “Vaktini nasıl geçiriyorsun maruz kaldığın iyilik ve kötülüğü nasıl karşılıyorsun?”sualine: Hayatta maruz kaldığım hadiseleri atlarıma binerek karşılarım dedi ve izah etti:
Bir nimete mazhar olunca hemen şükür atına biner, onunla karşılarım.
Bir musîbete mâruz kalırsam hemen sabır atına biner, onunla karşılarım. Bir ibadete ve tâ’ate muvaffak olursam hemen ihlâs atına biner onunla karşılarım.
Bir günaha maruz kalırsam hemen tevbe atına biner onunla karşılarım
14. Bütün Allah dostları insanlığa “Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki bütün vaktini ona sarf ediyorsun?” sualini tevcih etmişlerdir.
15. İbn-i Nefs: (Tıp sahasında keşifleri ve orijinal eserleriyle meşhur olup kan dolaşımını ilk defa keşfetmekle tanınan bir zâttır.) Zamanı kullanma mevzuunda öylesine titizlik göstermiştir ki, tükenen kalemlerini açmakla vakit kaybetmemek için yazmaya başlarken yanına birçok kalem koyup, tükeneni bırakıp yenisini almıştır.
16. İslâm büyükleri: Zamanın kıymetini bilmeyip çarşı-pazarda gezinen kimseleri “girdâba doğru giden bir geminin içinde, tehlikeden habersiz oturup sohbet eden yolculara” benzetmişlerdir. “Her işi vaktinde gör, her vakte bir iş düşür. Yarın deme, her yarın kendi yükünü taşır. Buyurmaktadırlar.”
17. Süleyman Hilmi Tunahan (hz): “Şimdi sürat zamanıdır.” diyerek evvelce uzun seneler okutulan ilimleri birkaç seneye sığdırdığı bir gerçektir. Bir an önce hizmet edebilmek için zamanın sür’atle değerlendirilmesine işaret ederek “Zaman; tahsili uzatma zamanı değil, zaman, sür’at zamanıdır” demişlerdir. Kitap elinde talebelerinden birini görür. “Gel okuyalım evladım.” der. Talebe “Efendim rahatsızsınız, biraz istirahat buyursanız” dediğinde: “Biz değil yorgunluk, rahatsızlık; mezara gidiyor dahi olsak; okumak, okutmak ve hizmet denilince koşarız.” buyurmuşlardır. “Vakti, nakdi, ömrü israf etmeyiniz.” “Ya Rabbi az uyku ile bizi dinlendir.” niyazında bulunmuş,“Cenâb-ı Hak uykuyu bizden alsa da sabahlara kadar ders okusak” buyurmuşlardır.
18. İmâm-ı Âzam (hz): “Felaketlerin en büyüğü vakti boşa geçirmektir.”
19. İşi ve çalışmayı devamlı bir faaliyet ve eğlenceli bir meşgale haline getirdikleri takdirde, öğrenciler yaparak ve yaşayarak tecrübe kazanırlar. Kültür ve şahsiyet bakımından olgunlaşmaları varsa özel kâbiliyetlerinin gelişmesi ile ve liderlik vasıflarının ortaya çıkması ve gelişmesi bu yolla sağlanır. Unutmamalıdır ki: “Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar, çalışmayanlar ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar.”
20. Büyük nehirleri küçük akarsuların oluşturması misali, ömür nîmeti küçük zaman parçalarından, sayılı neferlerden meydâna gelir. Her batan güneş, her koparılan takvim yaprağı ömrümüzün bir sel gibi akıp gittiğinin, sermâyemizin tükendiğinin, bizlerin ise seyretmekten başka bir şey yapamadığımızın acı îkâzı...
21. Ey insan! Zaman sensin, sen iyi olursan zaman da iyidir. Eğer sen kötü isen zaman da kötüdür. Zaman paraya benzer, lüzumsuz yere harcanmazsa daima yeter. Ömrün yarısı boşa harcanmakla tüketilir. Kalan yarısı da boşa harcandığına hayıflanmakla.
22. Zaman, hayatın tâ kendisidir. Zamanı boşa geçirmek, aslında hayatı boşa geçirmektir. * Üç şey geri gelmez: Atılan ok, Söylenen söz, Geçen ömür.
23. Zamansızlıktan şikayet edenlerin çoğu, zamanı iyi kullanmasını bilmeyenlerdir.
24. İlim ve teknikle insan ne yaparsa yapsın, neyi bulursa bulsun, hangi aleti ortaya koyarsa koysun yine de zamanın, hayatın ve ölümün sırrını ilahi hakikatlerde arayacak ve orada bulmaya çalışacaktır.
UĞRAŞ, DİDİN, DÜŞÜN, ARA, BUL, KOŞ, ATIL, ÇAĞIR, DURMAK ZAMANI GEÇTİ, ÇALIŞMAK ZAMANIDIR.
Araştırma-A.KADİR ÖKSÜZ