Teferruatlı kelime çözümü...

Başlatan ruy-ı zemin, 24 Mart 2008, 23:01:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ruy-ı zemin

iftial babindan fiili mazi nefsi mütekellim vahde. Basindaki lam lami te'kit.

"Muhakkak ben bir kimsenin giybetini yapmis olsaydim. Elbette anne-babamin giybetini yapardim. Çünkü onlar benim hasenelerimi almaya daha müstahaktirlar."
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

ruy-ı zemin

كَرِمٌ مَتَى اَمْدَحْهُ اَمْدَحْهُ وَلْوَرَى مَعِى  ***   وَاِذَا مَا لُمْتُهُ لُمْتُهُ وَحْدِى   


Beyt deki     اَمْدَحْهُ      ve      لُمْتُهُ     ne kelime olur?
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Garîb

#47
أمدحْه  : Sülasi Mücerredin III. babından Fiil-i Muzarî', Bina-i Malum, Nefs-i Mütekellim Vahde olur... Cevazımdan metâ kendisini cezmetmiştir...

لـمْتُــه  : Sülasi Mücerredin I. Babından Fiil-i Mazi, Bina-i Malum, Nefsi Mütekellim Vahde olur..

* Sanırım Kerim yazılırken bir ya unutulmuş..  كـريم  ,
   el-Verâ'nın elifi eksik..
  Ve birinci mısra'nın el-Vera'nın sonunda bitip, "Me'î" nin ikinci mısranın başında yer alması gerek.. Her ne kadar mana olarak birinci beyte aitse de , aruz olarak ikinci beyte aittir...

Manası:

"O öyle cömert biridir ki, ben onu övdüğümde insanlar da benimle beraber onu överler. Lakin ne zaman onu kınamaya kalksam tek başıma kalırım"

Hatırladığım kadar bu beyit, Tenafür'il- Kelimat'a misaldi...
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Garîb

#48
حاذِرْ  أنْ تَـقـْـتُلَ وَقْتَ شَبابِكَ  * فإنَّ لِكُلِّ قَـتْلٍ قِـصاصاً 

bu beyitteki şebâb شباب  ve kısâs قصاص ne kelime olurlar ?
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

ruy-ı zemin

قصاص   Mufaale babindan 2. mastar olsa gerek. 


قَاصَّ   يُقَاصّ   مُقَاصَّةً  وقِصَاصًا


شباب     Sülasi Mücerredin 2. babindan ذَهَابٌ mastar gayri mimi müfret.


شَبَّ  يَشِبّ  شَبَابًا

"Gençligini öldürmekten sen korkut. Çünkü her ölüm için bir kisas vardir."

Hocam beytin nerede geçtigini bilmiyorum. Kasir aklimizla toplayabildigimiz kadar topladik. Yanlisimiz varsa siz yine düzeltiverirsiniz.
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

ruy-ı zemin

#50
اَقْسَمَ  بِاللَّهِ  اَبُو حَفْصِ عُمَر

مَا مَسَّهَا مِنْ نَقَب وَ لاَ دَبَر

اِغْفِرْ لَهُ اللَّهُمَّ اِنْ كَانَ فَجَر


عُمَر    -   نَقَب   -    دَبَر     -    فَجَر

Lafizlari ne kelime olur?
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Garîb

Alıntı yapılan: ruy-ı zemin - 24 Temmuz 2008, 13:12:50
قصاص   Mufaale babindan 2. mastar olsa gerek. 


قَاصَّ   يُقَاصّ   مُقَاصَّةً  وقِصَاصًا




شباب     Sülasi Mücerredin 2. babindan ذَهَابٌ mastar gayri mimi müfret.


شَبَّ  يَشِبّ  شَبَابًا

"Gençligini öldürmekten sen korkut. Çünkü her ölüm için bir kisas vardir."

Hocam beytin nerede geçtigini bilmiyorum. Kasir aklimizla toplayabildigimiz kadar topladik. Yanlisimiz varsa siz yine düzeltiverirsiniz.

esteğfirullah hocam...

ben de şöyle çevirmiştim..

"Gençlik zamanını öldürmekten sakın ! Şüphesiz her bir öldürmenin, bir kısâsı (bedeli) vardır.. "

Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Garîb

#52
Alıntı yapılan: ruy-ı zemin - 24 Temmuz 2008, 13:32:26
اَقْسَمَ  بِاللَّهِ  اَبُو حَفْصِ عُمَر

مَا مَسَّهَا مِنْ نَقَب وَ لاَ دَبَر

اِغْفِرْ لَهُ اللَّهُمَّ اِنْ كَانَ فَجَر

عُمَر    -   نَقَب   -    دَبَر     -    فَجَر

Lafizlari ne kelime olur?

عُمَر :  Sülasi Mücerredin I. ( bazen de II. babından ) ism-i fail olan عامر  Âmir ‘ den tesmiye deminde udul etmiştir… Bu sebeple gayr- munsarif tir.

نَـقَب : Sülasi Mücerredin IV. Babından Talebün  طلَبٌ  vezninde masdardır…

دَبَر  : Sülasi Mücerredin IV. Babından Talebün  طلَبٌ  vezninde masdardır…

فَجَر   : Sülasi Mücerredin I. Babından Fiil-i Mazi, bina-i malum Müfred müzekker gaib olur. Zaruret-i şiir sebebiyle ahirindeki fetha hazfedilmiştir..

A'râbî’nin bu fesahat ve belagat yüklü duasının manası :

Ebu Hafs ki Ömerdir o (R.Anh), Allaha yemin etti;
“O deveye ne bir yara ve ne de bir uyuz (ve ayak yarası) musallat oldu” diye,
Ey Allahım , şayet Ömer, doğrudan şaştı ise onu bağışla..

Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Garîb

#53
قال النبي صلى الله عليه و ســـلم  :
الجَنّـةُ  تحْتَ ظِـلالِ السُــيـُوفِ

Bu Hadis-i Şerifteki es-Süyûf السيوف ve  zılâl ظلال ne kelime olurlar?
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Ferzin

Alıntı Yapالسيوف

Süyüf seyf lafzının cemisi olup,seyfün, seyfani,süyüfün olarak tasrif olunur.

Alıntı Yapظلال

Zılal, zıl lafzının cemisi olup zıllün, zıllani, zılalün olaraf tasrif olunur. Meali

''Cennet kılıçların gölgeleri altındadır''

Garîb

#55
Alıntı yapılan: Himmet - 24 Temmuz 2008, 15:38:03
Süyüf duhulün vezninde cemi mi? safe yesifü süyüfün diye gelmiyor değilmi? :mhcp

Zılal sırafün veznindemidir? Unuttuk...

tam olarak şöyle sözleyebiliriz:

es-Süyûf : Sülasi Mücerredin II. babından masdar olan سيف  seyf in cem'ı mükesseri olur ... (kılıçlar demektir..)  ســـــــاف يسـيــــــف   سيفاً
                                 
                                سيفٌ  سيفان سيوفٌ

Bu arada duhulün دخول cem'î değil, aksine masdar çukurlarında kendi veznine bayraktar olmuş bir müfred masdardır. :)

ظلال ise Sülali Mücerredin II. babından Fiskun فسق vezninde masdar olan Zıllün ظِـلٌّ ün cem'ı mükesseridir.. 
                        ظلَّ  يَـظِـلُّ ظِـلٌّ
                          ظلٌّ ظلاّن ظلال و أظلال 

Hadis-i Şerifin manası : "Cennet kılıçların gölgesi altındadır."
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

ruy-ı zemin

Alıntı yapılan: Garîb - 24 Temmuz 2008, 15:09:10
قال النبي صلى الله عليه و ســـلم  :
الجَنّـةُ  تحْتَ ظِـلالِ السُــيـُوفِ

Bu Hadis-i Şerifteki es-Süyûf السيوف ve  zılâl ظلال ne kelime olurlar?


السيوف Gayri mutasarrif olan   سَيْفٌ     kelimesinin cem'idir.    سَيْفٌ    سَيْفَانِ    سُيُوفٌ  اَوْ اَسْيَافٌ


ظلال   Tef'il babindan mastarin cem'idir.


"Cennet kiliçlarin gölgeleri altindadir."
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

ruy-ı zemin

 اَلتَّرَاوِيحُ   عِشْرونَ   رَكْعَةً cümlesinde ki     اَلتَّرَاوِيحُ    Ne kelime olur?
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Garîb

#58
ruy-ı zemin hocam, zılalin doğru iştikakını yukarıda yazmıştım.. sanırım görmediniz.

Tefıl babından değil Sülasi Mücerredden gelir...

ve seyf kelimesi de bir çok lugat almasa da yakarıda yazdığım ve el-Mu'cemu'l-Vasît te geçtiği üzere Sülasi M. II babdan masdardır... Yani mutasarrif tir..
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Garîb

#59
Alıntı yapılan: ruy-ı zemin - 24 Temmuz 2008, 16:15:53
2. babtan zalaletün diye gelmiyor mu. mevarit de öyle yaziyor ama.

Ezliletünün cem'i olmasi lazim zilal

safe kelimesinin manasi ile seyf kelmesi mana olarak birbirini tutmuyor.

Lugatler, hele Türkçe arapça olanlar bir kelimenin bütün masdarlarını almazlar..

ZALLE'nin masdarları ZALLEN ظلا  , ZALALETEN ظلالة , ZILLEN  ظلا, ZULÛLEN ظلولا şekillerinde gelmektedir..Bunlar lugatlerde sadece bizim görebildiklerimiz..

Hocam dikkatli bakarsanız sözlüğe orada gölge manasına gelen ez-Zıllü الظلّ nün cem'ı si olan zilal, ezlal ve zulul kelimelerini göreceksiniz hepsi cem'ı mükesser olup "gölgeler" demektir..

bunda ŞEK VE ŞÜPHE yoktur..


SAFE  سـاف kelimesinde ise Ecvef-i yâi olana baktığınızı umarım... Yani aslı S-Y-F سيف olan SAFE ye batığınızı umarım.. Eğer S-V-F  سوف maddesinden olan SAFE ye bakarsanız zaten SEYF'i de bulamazsınız..

Kılıç demek olan سيف in  bakalım fiil-i mazisi olduğunu söylediğimiz SAFE ســـافَ ile manası tutuyor mu?

ساف aynen Mevarid'den alıyorum : " Eli çatlamak, yarılmak, birine kılıçla vurmak"

artık manası bundan daha fazla ne kadar tutar bilmiyorum :)
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...