Sarf Ve Nahiv Hakkinda Beytler, Şiirler ve Fıkralar

Başlatan Padisah, 24 Şubat 2005, 06:59:29

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mstfx67

Allah  Allah    ne güzel  seymis :P  :P
BA$KASININ AYIBINI SÖYLEMEYi DÜSÜNDÜGÜN ZAMAN NEFSININ AYIBINI hATIRLA!!!

sürur

Alıntı yapılan: "mars"Bir gün talebenin birisi köyüne izine gider. Köylerindeki inde (mağara) bir eğer bulur. Sahibi olmadığına göre bunu alabilirim diye düşünerek eğeri alır. Pazara götürüp satarak parasını harçlık yapar. Ve izin sonunda kursa döndüğünde imtihan hey'eti gelir ve imtihan olur. İmtihanda abi talebeye ibare okutur. İbarede "İN KÂNE" kelimesi geçer. Talebe mana verirken "eğer olursa" der. Ve abi
"Söyle bakalııım eğeri nerden aldın?" Talebe "abiye malum oldu köydeki inden aldığım eğer" diye çok mahçub oluyor.  :oops: Ama çaresiz cevap vermek zorunda. Kızar, bozar cevabını veriyor:
"İnden aldım efendim" der demez, abi talebeye kocaman bir aferim çekiyor. Ama talebe neye uğradığını anlayamıyor... :)



:)  :)  :)
öyle karacaahmet,Bu ne acıklı TALİH!
Taşlarına kapanmış ağlıyor,KOCA TARİH!!...

Himmet

Mars'ın anlattığı hakikaten çok güzelmiş..

Bilmece:

Etrafühee çemberun
Arzuhee müdebberun
İzaa darabe zeydün
Lamburlub lamburlub

Belki biliniyordur ama  :oops:
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

müteallim

Alıntı yapılan: "Himmet"

Bilmece:

Etrafühee çemberun
Arzuhee müdebberun
İzaa darabe zeydün
Lamburlub lamburlub

Belki biliniyordur ama  :oops:

:wink:  :wink:  :wink:
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Himmet

Alıntı Yap:wink:  :wink:  :wink:
Hocam zannederim siz biliyorsunuz. :)
Alıntı Yapilginc bir bilmece imis. cevabini simdiden merak etmeye basladim bile
teşekkür ederim. Hancı biraz düşünülürse bulunur.Cevabı çok kolay.. :)
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

müteallim

  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Himmet

:x  evet doğru cevap.
Ramazan-ı şerifin yaklaştığı mübarek günlerde aklıma geldi..  :oops:
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

zaman_1453

Alıntı yapılan: "Müderris_3"DAVUL:
:wink:  :wink:  :wink:  sağolasın...

müteallim

IMAMÜNA BEYNENA KENUNI LENA :arrow: CEVAP :arrow:
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

zambak313

Yanlış hatırlamıyorsam şöyle idi...


İmamı Yusuf, İmamı Muhammed ve İmamı Azam Hz.leri birgün yolda gidiyorlarmış, İmamı Yusuf ve İmamı Muhammed yan taraflarda İmamı Azam ise ortada... İmamı Yusuf ile Muhammedin boyları uzun, imamı Azam hz.lerinin ise biraz kısaymış hal böyle olunca İmamı Azam Hz.leri ikisinin ortasında biraz kısaca kalmış... Ve imameyn, İmamı Azam Hz.lerine latife maksadıyla... "İMAMÜNA BEYNENA KENUNİ LENA" İmamımız ortada lenanın nunu gibi kaldı demişler...
İmamı Azam Hz.leride..."LEVLEM YEKÜN NUNÜ LENA YEKÜNÜ LA" Lenanın nunu olmasaydı "LA" kalırdı... Yani hiç birşey olmazdı... Buyurmuşlar...

Eksiğim olabilir... Bukadar hatırlayabildim... :gul:
Çocuk olsam yeniden..
Bir tek düştüğüm için acısa içim.. Kalbim; çok koştuğum için çarpsa sadece...

ankebut-57

Hoca telebeyi imtihan ediyormuş. Sormuş,

- Evladım "mollacami" ne kelime olur çek getir, denk getir bakalım demiş.

Talebe düşünmüş ve aklına gelmemiş. Hepimizin bu durumda başvurduğu salla-yüsalli yöntemine başvurmuş ve,

- Allacâmi-yollacâmi-mollacâmi demiş.  :) :)
Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

kenz

İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

enfa


Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!

Fatihan

Alıntı yapılan: ankebut-57 - 16 Ekim 2007, 21:40:15
Hoca telebeyi imtihan ediyormuş. Sormuş,

- Evladım "mollacami" ne kelime olur çek getir, denk getir bakalım demiş.

Talebe düşünmüş ve aklına gelmemiş. Hepimizin bu durumda başvurduğu salla-yüsalli yöntemine başvurmuş ve,

- Allacâmi-yollacâmi-mollacâmi demiş.  :) :)

Alıntı yapılan: ankebut-57 - 16 Ekim 2007, 21:40:15
Hoca telebeyi imtihan ediyormuş. Sormuş,

- Evladım "mollacami" ne kelime olur çek getir, denk getir bakalım demiş.

Talebe düşünmüş ve aklına gelmemiş. Hepimizin bu durumda başvurduğu salla-yüsalli yöntemine başvurmuş ve,

- Allacâmi-yollacâmi-mollacâmi demiş.  :) :)


:)

Tam salla yüsalli olmuş....

kenz

Dil  inkilabin yapildiği senelerde eski ağdaali dilden bir türlü vazgeçmek istemiyen ve yeni lisani konuşanlari her firsatta paylayan, Müderris Hami Efendi bir defasinda Talebelerden biri (Sicakdan bunalmış olacakki ) ''Susadım ...'' yahu! dediğini işitir. Hemen talebeyi yanina çağirir ve derki. '' Senin gibi ,medrese tahsili yapan bir kişiye öyle alel ade kelimeler yakişmaz.! en azından' ''Derum ateş-i nar ile püryan idüğünden  bir kadeh-i  tebrizi hoşgüvar-i nür ederek ,teskini ateşi dilefkar ve bu suret ile iktisabi ferahı bi sümar eyledim" demelisin ki okuyup yazmiş olduğun anlaşilsın der. Aradan  zaman geçer, kış gelir, Hami efendi  yine talebelerine ders vermekle meşgulken ,mubaşir tepeleme kömür dolu mangali Hami efendinin önüne birakır.gider Ancak yanmakda olan mangaldan bir kivilcim sıçrar,Hoca efendinin Kallavi sarığına konar ve sarik yanmaya başlar, Bunu gören talebeleri bir telaş alir, lakin ses çıkaramazlar,Zira hocam sarıgınız yanıyor deseler azarlanacaklar. Söylemeseler sarık yanıyor, Nihayet içlerinden biri cesaret göstererek ayağa kalkar.''Ey Hace-i bi misal ve ey üstazı zi kemal bu şakırd-i pür kelal sol vechile arz eylerki bi hikmet-i müteal nar-ı mangaldan bir serer-i cevval pertab ile ol elinizdeki sarığı iisal eylemiştir " der ancak sarığın yarısı çoktan yanmıştır...
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN