Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => KUR'AN-I KERİM VE SÜNNET-İ SENİYYE => Konuyu başlatan: sıddık-birgüvi - 06 Mart 2006, 02:26:41

Başlık: Yumuşaklığın Fazileti, Öfkenin Çirkinliği
Gönderen: sıddık-birgüvi - 06 Mart 2006, 02:26:41
:gul: Yumuşaklığın Fazileti, Öfkenin Çirkinliği


 Allah Teâlâ şöyle buyurur :
 "Onlar öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını bağışlarlar." (Âli İmrân (3), 134.)
 Enes b. Mâlik (r.a.)'ten rivayete göre Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: «Ben cennette yüksek köşkler gördüm ve bunların kimlere aid olduğunu Cebrail'e sordum. O da: öfkesini yenenlere, başkalarının, kusurlarını bağışlayanlara, dedi.
 Bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Sizin en güçlünüz, öfkelendiği zaman kendine hâkim olabilendir. En yumuşak başlı olanınız da elinde intikam alma imkânı olduğu halde insanların kusurlarını bağışlayandır." (İhya, III, 171 (İbn Ebi'd-dünyâ'dan).
 İbn Ömer (r.a.)'in rivayetine göre Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurur: "İnsan, Allah rızasını umarak yuttuğu öfkeden daha ecirli lokma yutmamıştır." (İbn Mâce, Zûhd, 18; İbn Hanbel, I, 327, II, 128.)
 Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivayete göre bir adam geldi ve:
 - Yâ RasûlAllah bana az ve öz bir amel tavsiye et, dedi. Peygamberimiz (s.a.) :
 - Öfkelenme, buyurdu. Sahabi üç defa sorusunu tekrarladı. Peygamberimiz her defasında aynı cevabı verdi. (Buhârî, Edeb, 76.)
 İbn Ömer (r.a.) da :
 - Ya RasûlAllah, bana az ve öz bir söz söyle, belki aklımda kalır; dedi. Peygamberimiz ona da «Öfkelenme!» buyurdu. İbn Ömer soruyu tekrarladıkça Allah'ın Rasûlü aynı cevabı veriyordu. (İhya, III, 161 Ebû Ya'lâ'dan)
 Abdullah b. Amr (r.a.), Rasûlullah (s.a.)'e sordu :
 - «Hangi amel beni Allah'ın gâdabına uğramaktan uzaklaştırır.» Efendimiz (s.a.) şöyle cevap verdi :
 - Öfkelenmemen. (a. e. III, 161 (Taberanî'den).)
 İbn Mes'ûd (r.a.)'ın rivayetine göre Râsûlullah (s.a.), bir gün şöyle sordu :
 - Siz kimi pehlivan sayarsınız? Biz de :
 - Kimsenin yenemediğini, dedik. O zaman Allah'ın Rasûlü:
 - Hayır öyle değil, gerçek pehlivan, öfkelendiği zaman öfkesini yenebilendir. (İbn Hanbel, V, 367, krş. Buhâri, Edeb, 102; Müslim, 106-108; Ebû Dâvud, Edeb, 3.)
 Ebu'd-Derdâ (r.a.) der ki:
 «Birgün Rasûlullah (s.a.)'e beni cennete götürecek bir ameli bana gösterir misin?» diye sordum. «Öfkelenme!» diye cevap verdi. ( İhya, III, l6l, (Taberânî'den).)
 Bir adam Peygamberimiz (s.a.)'e sordu :
 - En korkunç şey nedir? Allah'ın Rasûlü :
 - Allah'ın gadabıdır, buyurdu.
 - Öyleyse beni Allah'ın gadabından koruyacak olan şey nedir?
 - Öfkelenmemen, buyurdu. (İbn Hanbel, II, 175.)
 İkrime ; "..." âyet-i kerîmesinin tefsirinde «Seyyid»: Öfkesine mağlub olmayandır, (Âli İmran (3), 39. Âyetin meali şöyledir: Zekerîyâ mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona: «Allah sana Allah'ın kelimesini doğrulayıcı, efendi, nefsine hâkim ve iyilerden bîr peygamber olacak Yahya'yı müjdeler,» diye seslendiler.) der.
 İbn Mes'ûd: «İnsanın yumuşak huylu olup olmadığı öfke ânında, emîn olup olmadığı da tamahkârlık zamanında belli olur,» der.
 İbn Mes'ûd (r.a.) geçmiş peygamberlerden birinin kavmine şöyle söylediğini rivayet eder: «Sizden hangi biriniz öfkelenmemek üzere bana söz ve kefalet verebilirse, benim mertebeme yükselir ve benden sonra peygamber olur.» O kavimden bir yiğit delikanlı: «Ben, hiç öfkelenmiyeceğime dair söz veriyorum» der. O Peygamber, aynı soruyu tekrarlayınca o delikanlı tekrar aynı cevabı verir ve sözünde durarak o peygamberin ölümüne kadar öfkesine hâkim olur. Peygamber'in vefatından sonra onun mertebesine nail olarak kendisine peygamberlik sıfatı verilir. Kur'an'da «Zülkifl» diye adı geçen, bu peygamberdir.
  :gul:

"Aziz Mahmud Hüdâyi, ""İlim-Amel, Seyr u Sülûk
Başlık: Yumuşaklığın Fazileti, Öfkenin Çirkinliği
Gönderen: sıddık-birgüvi - 06 Mart 2006, 02:34:02
Abdullah bin Mübarek'e dediler ki:
 - Güzel ahlâkı bize bir kelimede özetle! Şöyle cevap verdi :
 - Öfkelenmemek.
 Eyyûb der ki: «Bir an yumuşak davranmak pek çok şerri def eder.»
 Muâz (r.a.) Rasûlullah (s.a.) 'in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Kim elinde fırsat olduğu halde öfkesini yenerse Allah Teâlâ kıyamet gününde halkın gözleri önünde onu çağırarak dilediği huri ile evlenmek üzere muhayyer bırakır." (İhyâ, III, 172)
 Bir başka rivayette de şöyle buyurulmuştur : Kim intikam almaya gücü yettiği halde öfkesini yutarsa Allah Teâlâ onun kalbini güven ve imanla doldurur. (İhyâ, III, 171 -İbn Ebi'd-dünyâ'dan)
 Anlatıldığına göre Cafer Sâdık hazretlerinin bir kölesi vardı. Eline su döker, abdest aldırırdı. Bir gün yine onun eline su dökerken birden ibriği elinden leğenin içine düşürdü. Câferin yüzüne, gözünee kirli sular sıçradı. Cafer öfke ile kölenin yüzüne baktı. Köle :
 "Efendim Kur'an'da «Öfkelerini yenenler,» (Âlî İmrân (3), 134.) buyruluyor» dedi. Cafer :
 - Öfkemi yendim, dedi. Bu sefer köle :
 - Kur'an'da aynı yerde insanların kusurlarını bağışlayanlar, buyruluyor, dedi. Cafer hazretleri:
 - Hadi bağışladım seni, dedi. Bu sefer köle:
 - Kur'an'da aynı âyetin devamında Allah ihsanda bulunan, iyilik eden kimseleri sever buyuruluyor, dedi. Cafer Sadık :
 - Hadi git, hürsün artık, Allah için azad ettim seni, dedi.
 Bazıları der ki: «Fütüvvet sahibi kişinin suçunu itiraf ile tevbe eden kimseyi bağışlaması gerekir.» Nitekim Allah Teâlâ Hazretleri şöyle buyurur : "İnkâr edenlere söyle: Eğer vazgeçerlerse, geçmişteki günahları kendilerine bağışlanır." (el-Enfâl
Bilmek gerekir ki, yumuşakbaşlılık, öfkeyi yutmaktan daha faziletli bir sıfattır. Çünkü öfkeyi yutmak, kendini yumuşak davranmaya zorlamaktan ibarettir. Şüphesiz onun hayli mücâhede ve zorlamaya ihtiyacı vardır. Fakat kendini bir müddet buna alıştıran ve yumuşaklığı huy haline, getirenden öfke sâdır olmaz. Şayet sâdır olacak olsa bile zorlanmadan kendine ve öfkesine hâkim olabilir. Manevî terakkî ve yüksek mertebelere ulaşmak bununla müyesser olur. Kendisini yumuşak davranmaya zorlayan kimse, neticede Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarından olan «Halim» sıfatına kavuşur. Nitekim Allah Rasûlü (s.a.) şöyle buyurur: "İlim öğrenmekle, bilim de insanın kendisini yumuşak davranmaya zorlamasıyla öğrenilir. Hayır peşinde koşana hayır verilir, şerden sakınan da ondan kurtulur." (İhya, III, 172 (Dârekutnî'den).)
 Yine Allah Rasûlü (s.a.) buyurur : "Müslüman, hilim sıfatı sayesinde nafile namaz kılan ve nafile oruç tutanların derecesine erişir. Ehl-i Beytinden başka kimsesi olmadığı halde, gadabı sebebiyle «cebbâr» (zorba) yazılabilir." (a. e. III, 172 (Taberânîden).)
:gul:
Başlık: Yumuşaklığın Fazileti, Öfkenin Çirkinliği
Gönderen: hulefai rasidin - 06 Mart 2006, 03:00:04
verdiğiniz kıymetli bilgiler için Allah c.c. razı olsun

Pehlivan sayılıyor hasmını yere vuran
Öfkesini yenenler işte asıl pehlivan!!
Başlık: Ynt: Yumuşaklığın Fazileti, Öfkenin Çirkinliği
Gönderen: istanbuli - 14 Eylül 2008, 06:11:14
silindi