Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok, "Fast live", "Fast food", "Fast music", "Fast love"...
>Dikte ettirilen "yükselen değerler", "in" ler, "out" lar...
>Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir
>pencere ardında bitecek hepsi.
>Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size
>sesleniyorum!
>Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi
>program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
>Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?...
>İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille
>arkadaşlarınıza?
>Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
>Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
>Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki
>akasyanın tomurcuklandığını.
>Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında ?...
>Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?..
>Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı
>yetmiyor?
>(Ne acı ve ne çelişkidir ki böyle bir yorumu yine bilgisayardan
>iletiyorum...)
>
>Müşfik Kenter
Hem bilgisayar hakkında o kadar şey yaz sonrada burdan ilet ne tezat olmuş :))
O kadar da kötü değil.. Yapmayın arkadaşlar.. :D
Bilg. olmasa Sadakat'de olmazdı..