İbrahim er-Rakîyy (r.h.)'dan hikâye olundu. Buyurdular: -"Ebü'l-Hayr el-Horasânî (r.a.) ziyaretine gittim. Kendisine
selâm verdim. Akşam namazını kıldırdı.
Akşam namazını kıldı.
Fatiha sûresini (makam ile) düzgün okuyamadı.
Ben içimden:
-"Seferim boşa gitti!" dedim. Selâm'dan sonra ben taharet almak için dışarıya çıktım.
Bana bir arslan saldırdı. Arslanın korkusundan geri döndüm.
Ona:
-"Bir arslan bana saldırdı!" dedim.
Ebü'l-Hayr el-Horasânî dışarıya çıktı. Arslana doğru yüksek sesle bağırdı:
-"Sana misafirlerime saldırma demedim mi?" dedi. Arslan hemen oradan uzaklaştı. Döndüğüm zaman, Ebü'l-Hayr bana:
-"Siz zahiri düzeltmekle meşgul oldunuz ve Arslandan korktunuz. Biz ise kalbi düzeltmekle meşgul olduğumuz için, Arslan bizden korktu!" buyurdular.
"Siz zahiri düzeltmekle meşgul oldunuz ve Arslandan korktunuz. Biz ise kalbi düzeltmekle meşgul olduğumuz için, Arslan bizden korktu!...
Allah(c.c)razı olsun
Güzeldi...elinize sağlık.
Teşekkürler Mahi