“Yemezse aç bırakın. Nasıl olsa diğer öğünde yiyecektir” diye alışıla gelmiş psikolog öğüdünü bir yana bırakan psikolog Berrin Göncü Işıkoğlu, Moral Dünyası Dergisi’ndeki yazısında anne ile çocuk arasında yaşanan yemek yemeyi sevdiren 10 kuralı şöyle aktarıyor:
1. Müsaade edin: Bu özerklik duygusunun gelişimi açısından gereklidir. Gereksiz titizlikten kaçının.
Muhtemelen döke saça yiyeceği için üstü kirlenecektir. Bırakın, yemekten keyif alsın.
2. Bol seçenek sunun: Birlikte alışverişe ve pazara gidin. Yemek seçimini beraber planlayın. Çocuğunuzu yemek ve sofra hazırlama sürecine dâhil edin. Bazen servisi ona yaptırabilirsiniz. Yiyeceklerin sunumunda renk, koku ve görünümüne özen gösterin. İştahsız bir çocukta besin miktarını artıramayacağınıza göre içeriği zengin enerjik yiyecekleri tercih edin. Yani kalorisi yüksek, hacmi düşük besinler!
3. Düzenli, huzurlu ve eğlenceli yemekler: Geç kalkıp geç kahvaltı yapan bir çocuk için öğle yemeği sorun olacaktır. Dolayısıyla uyku saatlerini iyi ayarlamamız gerekli. Yeme süresi ise yarım saati, en fazla 45 dakikayı geçmemeli.
4. Miktara ve saate dikkat: Bilhassa yemekten 1 saat önce sıvı tüketimini azaltın. Fazla süt tüketimi de kansızlığa yol açarak iştahını etkilemektedir. Günlük 500 ml süt okul öncesi çocuk için yeterlidir.
5. Örnek olun: İngiltere’de Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma abur cuburun beslenmeyi olumsuz etkilemesinin yanı sıra çocukların öğrenme zorluğuna ve davranış sorunları yaşamasına yol açtığını da ortaya koydu. Bu gerçekten hareketle sadece öğün aralarında değil, yemekten sonra da ödül olarak tatlı şekerleme çikolata vermeyin.
6. E3N+ÇN kuralını uygulayın: Ebeveyn, ‘Ne, Nerede, Ne zaman’ı belirler. Ne kadar sorusunu ise Çocuk karar verir. Anneler bazen çocuğun mide kapasitesini göz ardı edebiliyor. Bu kuralı uygularken çocuğun mide kapasitesini göz ardı etmeyerek, öğünlerden sonra miktarla ilgili “Az yedin” şeklinde yorum yapmayın.
7. Acıkmadan yedirmeyin: Beslenmesini içsel uyaranlara (açlık-tokluk) göre ayarlayın. Yemek öncesi enerji harcayacağı etkinlikler belirleyin. Kovalamaca, top oynamak, açık havada yürüyüş yapmak, parka gitmek ve bisiklete binmek gibi.
8. Dış uyaranlardan kurtarın: Vücut fonksiyonlarını parasempatik sistem (iradedışı sinir sistemi) düzenler. Dolayısıyla sakin bir ortamda yemek yedirmeniz gerekir. Reklamlarla, müzik kanallarını izleyerek yedirmek ruhsal gelişimini olumsuz etkilemektedir. Yemek esnasında çevre uyaranlarını en aza indirin. Bebek aşırı uyaranla karşılaşırsa, bedensel uyaranları yani açlık duygusunu hissedemez.
9. Uygunsuz davranışta mola: Pazarlık yapmayın. Amacı ilgi çekmek olabilir. İlgisizmiş gibi davranın. Aksi takdirde ilgi çektiğini fark ettiği anda isteklerinizi yaptıramazsınız. Bir besini ısrarla reddediyorsa bir dönem o yiyeceğe ara verin, sonra deneyin. Aşırı ısrarcı, tehditkâr davranmayın.
10. Anaokulunda başlayabilir: Çocuklar taklit ederek öğrenir. Kalabalık bir aileniz varsa bunun çocuğunuza sağlayacağı avantajdan istifade edin. Çekirdek aile iseniz anaokuluna başlaması faydalı olur. Diğer çocukları izleyerek yeni yeme davranışları geliştirir. Sizinle yemediği pek çok şeyi grup ortamında yemeye başlayacaktır.
Moral Dünyası
Teşekkürler Lika,
Alıntı YapBu özerklik duygusunun gelişimi açısından gereklidir. Gereksiz titizlikten kaçının.
Muhtemelen döke saça yiyeceği için üstü kirlenecektir. Bırakın, yemekten keyif alsın.
Bu şekilde eğitmek ne derece doğru olurki?
Bu arada
Lika moderatör olmuşsun hayırlı olsun :) zaten sadakat için herzaman güzel şeyler yapıyordun,yönetim görevinin de hakkını vereceğine inanıyorum.Tebrikler.
O konuda birçok aile muzdarip. Çocuk yesin diye tüm evi elinde tabak dolaşan anneler bile var. Sanırım çocuklara bir şekilde bunu usulünce öğretmekte fayda var.
..
Çok teşekkür ederim Tuğra. İnşaAllah hakkıyla hizmet edebilenlerden oluruz. :)
Alıntı yapılan: Lika - 19 Aralık 2008, 03:25:10
Gereksiz titizlikten kaçının. Muhtemelen döke saça yiyeceği için üstü kirlenecektir. Bırakın, yemekten keyif alsın.
İştahsız bir çocukta besin miktarını artıramayacağınıza göre içeriği zengin enerjik yiyecekleri tercih edin. Yani kalorisi yüksek, hacmi düşük besinler!
çocuğun mide kapasitesini göz ardı etmeyerek, öğünlerden sonra miktarla ilgili “Az yedin” şeklinde yorum yapmayın.
Aşırı ısrarcı, tehditkâr davranmayın.
Özellikle ilk maddede belirtilen kuralı ihmal etmenin sıkıntısını hâlâ yaşıyorum. Yemeğin miktarı konusunda da; farkında olmama rağmen fazla hacimli yedirmekten daha doğrusu yedirmeye çalışmaktan vazgeçemiyorum. :)
Teşekkürler Lika, çok yararlı bilgiler...
dokturuma ,cocuklarımın annesi,dediki bunlar iştahsız yemek yemiyorlar,diye yakınırken,doktor uzman...acından ölen cocuk duymadım dedi....o cevaptan sora üstlenmedi cocuklara zamanında ve iştah kesici maddeleri yemeyen her cocukyemek yer .haklıydı.
Geçtiğimiz günlerde radyo programında uzman bir psikolog bu konuda konuşurken diyaloğun önemini vurguluyordu. Diyor ki asla üstelemeyin sofranın hazır olduğunu söyleyin, aç değilim yemek istemiyorum derse güzel bir dille peki aç değilsen yemeyebilirsin deyip bir daha ki öğüne kadar sofra hazırlanmıyacağını hatırlatın, her öğünde bunu tekrarlayın ama asla ısrar etmeyin elbet acıkacak ve zaman içinde kendi iradesiyle hiç bir zorlama olmadan yemek yemeye başlayacak diyordu. Bu psikolojiyi ben çok iyi anlıyorum çünkü insanın bir şeye karşı zorunlu bırakılması onun aksi yönde dirayet göstermesine sebebiyet veriyor bu insanlığın meşrebinde var kendimden biliyorum annem hep beni zorlardı ve bu her seferinde geri teper yemek yemek büyük bir sıkıntı hatta ızdırap olurdu gerçi hiç çocuk yetiştirmedim bilemiyorum ama doğrusu ısrarcı olmamak sanırım.
Aslında sünnet eksenli düşünüldüğünde işimiz çok kolaylaşıyor. Zira acıkmadan yemek yememe ve doymadan kalkma. Bu denge ile çocuklar yetiştirilse önüne konan yemeği yemeyecek çocuk azdır sanırım.
Bu konu tam benlik :) çocukluğumda hiç yemek yemeyen birisiydim doktora başvurdu ailem bırakın yemesin dynce annem çok şaşrdı ama zorlanmadığım için daha sonrasında yemeye başladım iyiki gitmişz annemin zorlamalarından bıkmıştım çünkü :)
Çocukları zorlamak daha kötü oluyor bırakın yemesin... Elbet acıkck...
peki yemek seçiyorlarsa ne yapacağız
Bir gün onun istediğini bir gün de sevmediği yemeği yapapsanz alışcaktır sanırım..
Çocuklar günahsız varlıklardır.Yememekte ısrar ediyorsa vardır bir bildiği.
Yemekte mundar et olabilir.Veya yemeğe haram karışmış olabilir.
Veya yemek besmelesiz hazırlanmış olabilir.Daha bir çok sebep sayabiliriz.
Alıntı yapılan: tefhim - 09 Temmuz 2009, 16:36:51
Çocuklar günahsız varlıklardır.Yememekte ısrar ediyorsa vardır bir bildiği.
Yemekte mundar et olabilir.Veya yemeğe haram karışmış olabilir.
Veya yemek besmelesiz hazırlanmış olabilir.Daha bir çok sebep sayabiliriz.
Yorumunuz çok ilgimi çekti. Doğrusu zaman zaman benim de böyle düşündüğüm olur. Çocuklarım et-tavuk yemedikleri için, bazen 'acaba uygun olmayan, hatta haram bir yiyecek mi de bu sabiler ısrarla yemek istemiyorlar' derdim kendi kendime... Özellikle bu sitede, şüpheli yiyeceklerden (besmelesiz veya uygunsuz kesilmiş olabileceği şüphesi) sakınmanın önemini okuduktan sonra...