Halis ECE
Ramazanda takvim ve imsâkiyeler neden farklıydı?
Miladî-şemsî 2007 / Hicrî-kamerî 1428 yılındayız. On bir ayın sultanı mübârek Ramazan ayı da bitmek üzere, ama başlıktaki soru cümlesi halen karafaları-gönülleri karıştırmaya devam ediyor.
Her sene olduğu gibi, bu sene de ramazan ayına yeni imsâkiyelerle girdik. Memleketimizde çeşitli firmalar-kuruluşlar tarafından takvimler hazırlanmakta ve imsâkiyeler dağıtılmaktadır. Bu takvim ve imsakiyelerdeki namaz ve imsak vakitleri ise, maalesef iki farklı şekilde karşımıza çıkıyor. Bazıları, senelerdir kullanılmakta olan ve Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat âlim ve rasıtlarının/astronomlarının kıstaslarına-ölçülerine göre doğruluğunda en küçük bir şüphe ve tereddüt bulunmayan kriterleri esas almakta; bazıları da, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 1982'den sonraki hesaplamalarına göre hareket etmektedirler. Söz konusu fark da buradan kaynaklanmaktadır.
***
Vakit; namazın edâsı için şart, vücûbu için de sebeptir ve bu hususta namazla oruç müşterektir. Gerek namaz ve gerekse oruca zamanında başlanmaz ve zamanında bitirilmezse, bu ibâdetlerin boşa gitme tehlikesi vardır. Bu sebeple vaktin, usûlüne uygun şekilde doğru tesbit edilip ona göre belirlenmesi çok önemlidir.
***
1983 yılına kadar memleketimizde neşrolunan bütün takvimlerin namaz ve imsak vakitleri aynı idi. Fakat 1983'ten itibaren Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 21.01.1982 tarih ve 6 sayılı kararı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, asırlardan beri ülkemizde kullanılagelmekte olan ve zamanın âlim, fakih ve râsıdları/astronomları ile mü'minlerin emîrleri tarafından tasvip edilmiş bulunan derecelerde değişikliğe gitmiş, temkin vakitlerini de kaldırmıştır. İşte bundan dolayıdır ki, ortaya iki farklı vakit cetveli çıkmıştır.
Bununla beraber, 1983 tarihinden önceki takvimlerin yanlış olmadığını –Diyânet İşleri Başkanlığı dâhil– bu işlerle ilgili herkes kabul etmektedir. Bu hususta bir ihtilaf söz konusu değildir. Nitekim, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 30 Mart 1988 tarih ve 234-497 sayılı müftülüklere gönderdiği tamim (genelge)de şöyle deniliyor:
“1983 öncesi takvim ile yeni uygulama arasında sadece temkin farkı bulunmaktadır. Buna göre 1983 öncesindeki uygulama yanlış değildir.”
Ancak bu tamimde göz ardı edilen bir husus var ki, onu bizim görmezmezlikten gelmemiz mümkün değildir. Zira yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, mesele, sadece temkin meselesi olmaktan çıkmış, vakitler için kriter olan derecelerde de değişikliğe gidilmiştir. O bakımdan ibâdetler tehlikeye girmektedir. Bilhassa yatsı ve imsak vakitlerinde, telâfisi kabil olmayacak derecede farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bırakınız dereceyle oynamayı, sadece temkini kaldırmak bile mahzurdan uzak değildir.
Bir namaz vakti hesaplanırken, hesabı yapılan beldenin arazi durumu; yani yükseklik-alçaklık, doğu-batı, kuzey-güney genişliği gibi hususların mutlaka dikkate alınması lazımdır. Bunlardan başka ayrıca vakte tesir edecek atmosfer şartlarının da en anormal hâli göz önünde bulundurularak vakti emniyet altına almak gerekir. Buna da vaktin temkini denir. Temkin, ibâdet vaktinin emniyeti bakımından kullanılması zarûridir-zorunludur. Temkinsiz yapılan hesapların isabetli olmayacağı, açık havada kuşluk vaktindeki Güneşin parlaklğı kadar açık bir gerçektir. Cenâb-ı Hak Kur‘ân-ı Kerim'de imsâkı târif ederken, “... Fecrin beyaz ipliği siyah ipliğinden seçilinceye (yani fecr-i sâdıka) kadar yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun... Bunlar Allâh'ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın” (el-Bakara, 2/187) buyurmaktadır. Sınıra yaklaşmamak için de, vakitlerin hesaplanmasında mutlaka “temkin”in kullanılması gerektiği izaha gerek kalmayacak derecede nettir, görmemek imkânsızdır.
Keza şunu da ifade etmeliyiz ki;
İmsâkın başlama zamanını anlatan bu âyette geçen siyah iplikle beyaz iplik tâbirlerinde, “istiâre” dediğimiz edebî üslup vardır. Yani bunlar, gerçekten de ipliğin kendisi değil, fecr-i kâziple fecr-i sâdıkın birbirinden ayrılıp seçilebilmesidir. Bunun böyle olduğunu, bizzat Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Adiyy bin Hatem’e (r.a.) anlatmışlardır. Yoksa, dinî mes'elelere bigâne bir yazar (!)ın, müstehzî bir üslupla, “Eline iki iplik alacaksın, ufka doğru tutup bakacaksın. Siyah iplikle beyaz iplik ayırt edilir halde aydınlık varsa imsak girmiş diyeceksin...” saçmalığı gibi değildir! Hoş, edebiyattan-edepten mahrum olan, mecazdan-kinâyeden anlamayan birisinden de, elbette ki başka türlüsü beklenemez.
***
Bilindiği gibi ibâdetleri vaktinde edâ etmek şarttır. Vakti girmeden kılınan namaz sahih olmayacağı gibi, vakti çıktıktan sonra kılanan namaz da edâ değil ancak kaza olur. Oruç da aynen namaz gibidir; imsak vaktinden sonra veya güneş batmadan önce yenilip içilirse, oruç sahih olmaz, kaza edilmesi gerekir.
***
Kısacası, 1982'den sonraki Diyanet takvimleri ile onların hesaplamalarına uyularak hazırlanan diğer bütün takvimlerde, imsak vakti 10-15 dakika geciktirilmekte ve oruç tehlikeye sokulmaktadır. Bu itibarla orucun sıhhati için;
a) Ya vakitleri usûlüne uygun şekilde hesaplanmış takvimler-imsakiyeler kullanılmalı (Mesela Fazilet ve Türkiye takvimi ile bunlar esas alınarak hazırlanan imsakiyeler gibi),
b) Ya da kendimiz tedbirli ve temkinli davranıp, Diyanet takvimi ve buna göre hazırlanmış diğer takvim ve imsakiyelerin imsak vaktinden 10-15 dakika önce yeyip içmeyi mutlaka kesmelidir.
İbadetlerimizin özellikle de orucumuzun sıhhati açısından büyük öneme sahip olan bu hususu, mübarek Ramazan ayı biterken -gelecek yılları da göz önüne alarak- okuyucularımızın dikkatlerine sunmak istedik. Hatırlatması bizden… Ondan öte de yapabileceğimiz bir şey yok.
***
Cenab-ı Hak; kusurumuz-küsûrumuz, noksanımız-nisyanımız, hata ve isyanımızla beraber yaptığımız-yapacağımız ibadet-taat ve amellerimizi... bütün kulluk vazifelerimizi yüce dergâhında en güzel kabul ile makbul buyursun, bizleri muaheze etmesin.
Bu vesileyle bütün üyelerimizin, okuyucularımızın ve topyekün İslâm âleminin Hicrî 1428. yılı Ramazan bayramını tebrik eder, insanlık için hayırlı gelişmelere-inkişaflara sebep olmasını niyaz ederiz.
bu güzel yazinizdan dolayi tesekkür ederiz
önceleri bu farka dikkat etmiyordum ama geçen yıl sadakatte bunu öğrenince artık dikkat etmeye başladım..uyarıp bilgilendiren bütün arkadaşlarımızdan Allahrazı olsun
Çok çok dikkat edilmesi gereken bir konu teşekkürler....
Bunu etrafımızdaki insanlara da anlatmamız gerek...
Aslında mesele fetva boyutundan çok ,ciddi bir vebal meselesini gündeme getirmiş durumda..
Bu Ramazan ayında malum imsakiyeler ile ilgili meseleyi görüştüğümüz,uyardığımız hemen hemen herkes bizlere aynen şunu söyledi:
Bizler elimizdeki Diyanete göre hazırlanmış imsakiyelere bakıyor ve TV deki hoca(!) Ezan vakti su içerken,bizler de içiyorduk!
Acaba şimdi sorsak bunun hesabını kim verebilir?Yıllardır insanlarımıza oruç yedirildi.!...
Aradaki fark 15dk ve bazı yerlere göre daha fazla...İşin üzücü yanı,bilhassa bu uzun günlere orucun denk gelmesi ve imsak vakitlerini TV den takip eden birçok vatandaş Diyanete göre ayarlanan ve hakiki imsak vaktinden yaklaşık 15 dakika sonra su içerek,oruçlarını yemiş oldular!
Ayrıca konuya çok güzel açıklık getiren ilgili linki inceleyebilirsiniz:
http://www.sadakat.net/forum/index.php?topic=4197.0
Alıntı yapılan: muallim_abi - 25 Haziran 2006, 13:39:22
Allahu teâlâ razı olsun. Temkin vaktinin zaruri olduğunu bilmemek, teknolojiden ve dinden habersiz olmaktır. Dünyanın şekli hesaplamalarda kolaylık olsun diye jeolog alimlerince GEOİD denen figür ile açıklanır. Dünyanın kendi şekli ile bu imkansız denecek kadar zordur çünki. Yuvarlak olmayan şeyde hesaplamanın bir noktada %100 doğru olması mümkün ise de, bir alanda imkansızdır. Güneşin doğuşu ve batışı bir nokta için doğru olarak hesaplanabilse de, bir alanda noktaların yükseklikleri değiştiği için hesaplama imaknsız olur. Zira hesapladığınız ve "bu doğrudur" dediğiniz zaman, bir veya birkaç nokta için doğru olsa da, alanın tümü ve geneli için doğru olmaz. Olamaz.
İşte bir alan nasıl irtifa değişikliği sunabilir ve teknoloji bunu geoid ile nasıl çözer:
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/de/a/a9/Geoid-Lot-%C3%84quipotential.png)
Yazının gündemi tekrar geldi. Şöyle biraz listenin üst taraflarına çıksın. Ayrıca benim görüşüme göre, İslami sitelerde bu yazıyı alıntı olarak yazabiliriz. Böylece Müslümanlar bu konuda da daha duyarlı olurlar.
silindi
temkin vaktini...koca diyanet niye uygulamaz ? sebebini bilen varmı?bunca yıldır uyarılmalarına rağmen...
silindi
Diyanet takvimleri düzeltmiş diye duydum ne derece doğru acaba?
Takvimleri bilmiyorum ama teravih vaktinde kılınacak diye haberler vardı.
Elimize bir imsakiye geçerse anlarız.
Düzeltmemişler! e44))
Alıntı yapılan: ankebut-57 - 11 Ekim 2007, 07:43:42
Halis ECE
Cenab-ı Hak; kusurumuz-küsûrumuz, noksanımız-nisyanımız, hata ve isyanımızla beraber yaptığımız-yapacağımız ibadet-taat ve amellerimizi... bütün kulluk vazifelerimizi yüce dergâhında en güzel kabul ile makbul buyursun, bizleri muaheze etmesin.
Amin...
Anlatmaya mesul olduğumuz önemli bir husus...Allah razı olsun.
Oruç tutmak da yolculuğa benziyor.
En büyük benzerliği ise kalkış ve iniş saatleri.
Yani sen vasıtaya girmedikten, uçağa binmedikten sonra istediği kadar ben yolcuyum de, veya uçağın ardından koşmaya çalış, faydasız!
Eskiden tarifelerde yolcuların içeri alınma saati yazardı. Gecikenler bile çoğu zaman yetişirdi uçağa.
Sonra birileri, hangi akla hizmetse, uçağın havalanış saatini yazmaya başladı kâğıtlara.
Böylece imsakiyeler arasında 15-20 dakikalık farklar oluştu...
Müezzin sesiyle oruca başlamaya alışıktı insanlar. Salâ (veya ezan) okununca son yudumlarını, ilaçlarını içip niyetlenirlerdi...
Şimdi ise insanlar uçağın kalkış sesini duyuyor!
Yani yiyip içmenin kesileceği dakikada değil de,
sabah namazının kılınma vaktinde uyarılıyorlar...
Acı olan şu ki; çoğu Müslüman samimiyet içinde sahura kalkıyor.
Zaman girdikten sonra da hâlâ üç beş dakika yemeye devam ederek oruçlarını bozuyor.
Ve ardından 15-16 saat aç duruyor! Yazık değil mi?
Uyarılanlar ise olmaz öyle şey diyorlar.
Sanki bu konunun gerçek oluşu; benim olmaz deyişim veya senin olur deyişinle değişecekmiş gibi!
Ben her imsakiyeye inanırım, demeden önce araştır bari yalan söylemeyenlere sor, eski takvimlere bak!
Enlem, boylam, sahil, yayla, dağ, deniz gibi her şey, hatta binaların yüksekliği bile etki ediyor vakte.
Bütün bunlar hesaplanıp temkin vakitleri konulmuş, oruçlar ziyan olmasın diye. Uymak lazım.
Günahı onların boynuna demek çare değil ki; sen, kendi çocuğunu yangından kurtarır gibi ilk önce kendi orucunu kurtaracaksın!..
Şimdi, iki yol kalıyor:
Ya temkinsiz imsakiyelerden 15-20 dakika önce niyetleneceksin...
Veya fazladan 15 dakika (ezan okununcaya kadar) yiyerek 15 saat aç duracaksın!
Temkinli, dikkatli, akıllı yolcu hiç UÇAK KALKMADAN ÖNCE uçağa binmiş olmaz mı?
Stop
Muammer Erkul
28 Ağustos 2009 Cuma
Güzel anlatmış Muammer Abi...
Diyanet'e herkes mail gönderse 'temkin vakitli imsakiyeler' hazırlanması konusunda... Yoğun talep olursa, duyarsız kalamazlar diye düşünüyorum!
yok canım binlerce mail göndersek yine birşey olmaz. adamlar bunu ideoloji meselesi yapmışlar. Onlara göre şöyle biz bunu düzeltirsek yıllarca yıpratmaya çalıştığımız şu zatın talebelerini haklı çıkarmış oluruz. onun için geri adım atmak yok. adamlar böyle düşünüyor.
ama yinede ümitsizliğe düşmeden elimizen geleni yapmak lazım.forum böyle bir kampanya düzenlesin. mail adreslerini yayınlayalım ve herkes göndersin.
Alıntı yapılan: azizistanbul - 03 Eylül 2009, 22:30:44
ama yinede ümitsizliğe düşmeden elimizen geleni yapmak lazım.forum böyle bir kampanya düzenlesin. mail adreslerini yayınlayalım ve herkes göndersin.
&))
Allah razi olsun..
imsakiyelerdeki yanlışlara göre sabah namazının doğru vakti nedir bu konudada bilgi verir misinz
diyanetin okuduğu ezan vakti ile sabah namazı vakti girmiş olur.
İmsakiyelere dikkat!
Alıntı yapılan: beyaban - 05 Eylül 2009, 00:50:29
Allah razi olsun..
imsakiyelerdeki yanlışlara göre sabah namazının doğru vakti nedir bu konudada bilgi verir misinz
İmsak'tan 17-18 dakika sonra sabah namazının vakti girer.
temkin vakti 10 -15 dakka diye biliyorum....bulundugum sehirde fazilet takvimine göre imsak 2.37 diyanet takvimine göre 4.07 ....aradaki farki siz düsünün.simdi insanlara temkin vakti deyince anliyorlar ama 1 bucuk saatlik farki kabul etmiyorlar dedikleri su oluyor,,bu kadarda yanlis olmazki,mutlaka onlarinda bildikleri vardir ..deniliyor.gercekden üzülüyoruz bu duruma. ş4)) ne tavsiye edersiniz
Alıntı yapılan: BT 857 - 11 Ağustos 2010, 19:17:05
temkin vakti 10 -15 dakka diye biliyorum....bulundugum sehirde fazilet takvimine göre imsak 2.37 diyanet takvimine göre 4.07 ....aradaki farki siz düsünün.simdi insanlara temkin vakti deyince anliyorlar ama 1 bucuk saatlik farki kabul etmiyorlar dedikleri su oluyor,,bu kadarda yanlis olmazki,mutlaka onlarinda bildikleri vardir ..deniliyor.gercekden üzülüyoruz bu duruma. ş4)) ne tavsiye edersiniz
hocam bence fazilet takviminden sasmayalim Allah sastirmasin onlari biz 36 sene önce Rheinhausende yasadik o zamanlarda simdiki gibi idi ben tartismayada girmiyorum onlarla
Alıntı yapılan: BT 857 - 11 Ağustos 2010, 19:17:05
temkin vakti 10 -15 dakka diye biliyorum....bulundugum sehirde fazilet takvimine göre imsak 2.37 diyanet takvimine göre 4.07 ....aradaki farki siz düsünün.
20 dk. fark ediyor. Sizinkinde gerçekten de bir yanlışlık olmasın!
Madem bu konu burada açılmış ben de farklı bir boyutunu ele almak istiyorum.
Ramazan ayı nedeniyle çıkarılan imsakiylerin üzerlerinde Esma-ül Hüsna,dini yazılar Kur'an-ı Kerim den ayetler,Hadis-i Şerifler.Peygamberimizin isimleri,Peygamberlerin isimleri ve buna Benzer hürmet gösterilcek yazılar bulunmaktadır.
Bu bilgiler tiçari amaçla,para kazanmak için müslümanlara daha şirin görünsün diye Matbacılar,Reklamcılar,Ajanslar tarafından Ramazan imsakiyelerine bastırılıyor...
Sonra ne oluyor ? Bunlar işyerlerinde herkese bedava dağıtılıyor...Bazen üç beş tane imsakiye alan oluyor, sonra ne oluyor ? Çöpe atılıyorlar,yerlere atılıyorlar,yırtılıyorlar. Yazık günah bu hep para israfı,hem de günah,hemde cahillik...Müslümanlardan ricam, özellikle iş adamları ve esnaftan bu konuya dikkat etsinler. Zaten her evde takvimlerimiz var oraya bakılabilir. Mutlaka ramazan imsakiyesi bastırmak gerikiyorsa üzerindeki yazılara dikkat edilsin, mümkünse manzara resmi ve ibretli sözler koymakta fayda var. Bilmeden günaha girmeyelim...
Bir
de yukarıda da geçtiği gibi temkin vaktine uymayan imsakiyeler varki... Allah Korusun...!
maselef her sene yaşanan bir olay,peki akşama kadar oruç tutupda orucunu erkenden açan müslümanların durumu ne olacak bu işin önüne nasıl gecilecek. nezaman düzeltilecek bu azim hata ş4))
en büyük yanlışlık sahurda neredeyse.20 dakika fark var..............
Alıntı yapılan: efsanef - 21 Temmuz 2012, 14:17:09
maselef her sene yaşanan bir olay,peki akşama kadar oruç tutupda orucunu erkenden açan müslümanların durumu ne olacak bu işin önüne nasıl gecilecek. nezaman düzeltilecek bu azim hata ş4))
biz kendimize geldigimiz zaman Allahim bir akil vermis insan düsünsün diye 5 dakikadan ne kaybederiz 17.18 tutmussun 5 dakika sabret özümüze döndügümüz zaman hersey düzelir
Almanyanin koblenz sehrinde diyanetde imsak 0.4.15 gibi fazilet takviminde 01,39 aradaki fark 2,5 saat iki tane dogru olmaz ikisinden birisi yanlis ama hangisi?diyanetin dedigi dogruysa fazilet takvimine uyanlarin orucu yine oruc olacak kabül olacak sadece 2.5 saat fazla ac kalmis olacak?ya fazilet takvimi dogruysa diyanete uyanlarin hic birisinin orucu oruc olmuyacak arti borclu+ac kaldiklarida yanlarina kar kalacak?1983 e kadar tüm takvimler ayniydi 1983den sonra diyanet isciler uykusuz kaliyor diye basda yatsi namazini aksamdan 1saat 20 dakikaya indirdi.bunun fikhi olarak veya rasathaneden imsakin girip girmedigini gösderen bir vasika belge olsa herkes bilecek dogrunun ne oldugunu.mümkünse bunu bulmakda size düsüyor site yöneticileri.
Alıntı yapılan: korkmaz - 21 Temmuz 2012, 21:36:27
Almanyanin koblenz sehrinde diyanetde imsak 0.4.15 gibi fazilet takviminde 01,39 aradaki fark 2,5 saat iki tane dogru olmaz ikisinden birisi yanlis ama hangisi?diyanetin dedigi dogruysa fazilet takvimine uyanlarin orucu yine oruc olacak kabül olacak sadece 2.5 saat fazla ac kalmis olacak?ya fazilet takvimi dogruysa diyanete uyanlarin hic birisinin orucu oruc olmuyacak arti borclu+ac kaldiklarida yanlarina kar kalacak?1983 e kadar tüm takvimler ayniydi 1983den sonra diyanet isciler uykusuz kaliyor diye basda yatsi namazini aksamdan 1saat 20 dakikaya indirdi.bunun fikhi olarak veya rasathaneden imsakin girip girmedigini gösderen bir vasika belge olsa herkes bilecek dogrunun ne oldugunu.mümkünse bunu bulmakda size düsüyor site yöneticileri.
Güzel bir tespit. En azin´dan süpheli ve bu süpheyi gidermek icin, biraz fazla Oruc tutsak ne olur?
Bunun yanin´da bir baska Problem bu sene, Teravih Namazi. Millet kilip yatiyor, nasil olsa Yatsiyi kildik diye. Aslin´da yatsi saat 1´den sonra olyuor ve Imsak ile arasin´da cok büyük fark yok. Bizim bölgemiz´de anca Yatsiyi yetistiriyoruz. Teravih söyle dursun. Zor isler bunlar
Alıntı yapılan: korkmaz - 21 Temmuz 2012, 21:36:27
mümkünse bunu bulmakda size düsüyor site yöneticileri.
Asırlardır süregelen bir şeyi değiştiren Diyanet İşleri Başkanlığı. 83'de Neden değiştirdiklerini de kendiniz zaten cevap vermişsiniz.
Bu nedenle bu işin fıkhi yönünü bize değil değişikliği yapana sormalısınız.Bizler temkin vaktinde değişiklik yapmayan Fazilet takvimine göre amel ediyoruz, içimizde herhangi bir şek ve şüphe de yok, rahatız.
Siz eğer ikilemde kalıyorsanız 2-3 saati de feda ederek en azından ibadetinizi eksiksiz yaptığınıza kanaat getirebilirsiniz.
Fazilet Takvimi'nin hesaplamaları ile alakalı olarak şunlara da bakılabilir:
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın (http://www.sadakat.net/forum/hakikat_ekseninde/vakit_hususunda_fazilet_takviminden_sasmayin-t4197.0.html)
Namaz ve İmsak Vakitleri Hakkında (http://www.fazilettakvimi.com/tr/muhim_aciklamalar/6.html)
Bu sene baya baya bir fark atti Diyanet. Nasil milletin hesabini verecekler bilmiyorum. Fazilet bölgemiz´de Imsak vakti olarak 01.35 diyor, Diyanet 04.06 diyor. Sordugumuz´da Bakara suresinin 187. Ayetine atif´da bulunarak isin icin´den cikmaya calisiyor. En basiti Insanlar Internetten Almanya´da " Sonnen dämmerung" diye bir arastirdiklarin´da bir cok yaniltici saatler görürler. Bir site 3 diyor, diger bir site 2 diyor. Cok celiskiler var ve bu durum´da nasil olurda hesabi en üst seviyden tutup hemde ayete atif yaparak Insanlari yaniltiyorlar? Bu Cahil Müslümanlar´da buinlara uyuyorlar. Biraz arastirin be biraz aklinizi kullanip bakin saginiza solunuzu ey gafiller!
Üzerinde dini yazı, Kur'an-ı Kerim den ayet, Hadis-i Şerif, Besmele bunun gibi İslamiyet'le ilgili her hangi bir yazılı veya görsel meta bulunan İmsakiyelerin yere atılmasına engel olalım, bu konu da çevremizi uyaralım.
Alıntı yapılan: Fatihan - 22 Temmuz 2012, 03:04:08
Alıntı yapılan: korkmaz - 21 Temmuz 2012, 21:36:27
mümkünse bunu bulmakda size düsüyor site yöneticileri.
Asırlardır süregelen bir şeyi değiştiren Diyanet İşleri Başkanlığı. 83'de Neden değiştirdiklerini de kendiniz zaten cevap vermişsiniz.
Bu nedenle bu işin fıkhi yönünü bize değil değişikliği yapana sormalısınız.Bizler temkin vaktinde değişiklik yapmayan Fazilet takvimine göre amel ediyoruz, içimizde herhangi bir şek ve şüphe de yok, rahatız.
Siz eğer ikilemde kalıyorsanız 2-3 saati de feda ederek en azından ibadetinizi eksiksiz yaptığınıza kanaat getirebilirsiniz.
Fazilet Takvimi'nin hesaplamaları ile alakalı olarak şunlara da bakılabilir:
Vakit hususunda Fazilet Takviminden şaşmayın (http://www.sadakat.net/forum/hakikat_ekseninde/vakit_hususunda_fazilet_takviminden_sasmayin-t4197.0.html)
Namaz ve İmsak Vakitleri Hakkında (http://www.fazilettakvimi.com/tr/muhim_aciklamalar/6.html)
Keşke bir birlik olsa da herkes ibadetlerini gönül rahatlığıyla yapsa
Konuya binaen
Şu anda yatsı okunuyor fakat fazilet takvimine göre daha 12 dakia var! Aman dikkat canlar
önemine binaen