BORCUNU GÖMLEĞİNİ SATARAK ÖDEDİ

Başlatan kenz, 19 Kasım 2006, 18:24:06

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kenz

Asr-ı saâdette ashâb-ı kiramdan Abdullah İbni hadra'nın borcu vardır. Ama o günlerde ödemeye de imkânı yoktur. Günü geldiği halde borcunu ödeyememiştir. Alacaklı Yahûdi ise ısrarlı: "Ben yok falan bilmemi alacağımı isterim, ver benim hakkımı!" diyor. Abdullah omuz silkince, doğruca Resûlüllah Efendimize gidip şikâyet ediyor. Efendimiz (s.a.v.)'in ihtarı: 'Borcu nu öde!" Abdullah etrafı araştırıyor, ama nâfile. Bir çare yok. Yahudi anlamıyor, yine Resûlullah (s.a.v.)'a mürâ caat ediyor. Efendimiz (s.a.v.)'in îkâzı yine aynı: "Bor cusu öde!" Fakat, ödeyemiyor Abdullah olacaklı ise gene Efendimizin kapısında. Bu defa değişik îkâz alıyor; "Abdullah, borcunu öde Müslüman verdiği sözün esiridir! Hem Allah (ce.) borcunu ödeyeni perişan bırakmaz."
Abdullah bu defa ne yapıyor biliyor musunuz?.. Bir köşeye çekiliyor, sırtındaki hırkasını çıkarıyor, başındaki sarığını çözüp bedenine hırka yerine sarıyor, doğru çarşıya gidiyor. Bir iki turdan sonra hırkayı satıyor, gelip Yahûdiye borcunu ödüyor. Başka çaresi yok.
Borcunu ödeyip de kuş gibi hafiflemiş olarak dönerken yolda varlıklı bir hanıma rastlıyor. Başındaki sarığın gövdesine sarılmış olduğunu gören hanım, he men yanındaki yepyeni hırkayı uzatıyor ve "Al evladım, şu hırkayı giy. Neden sarığına sarılmış halde geziyorsun!.." diyor.
Abdullah der ki: "Sırtımdaki hırkayı sattım, borcu mu Ödedim, ama hırkasız kalmadım. Rabblm, sattığım dan daha iyi bir hırkayla beni taltif eyledi."
İşte islâm, işte borca sadâkat. Hulâsa Müslüman; imzaladığı çekine-senedine güvenilir, verdiği tarihe inanılır, yaptığı malın sağlamlığına itimat edilir» insan olmalıdır. Müslüman, yaşayışıyla İslâm'a gölge düşürmek ten, kötü örnek olmaktan şiddetle kaçınmalıdır.
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN