Şuurlu Bir İslam Kadını

[hureyre]

Ömer ibni Abdülazîz hazretleri halife olunca, hanımı Fâtıma Sultan'ı yanına çağırmış, ona şu teklifi yapmıştı:
—  Hanım!  Ben artık  kendini  sâdece  kendi ev halkına   tahsîs   etmiş   eski  Ömer   değilim.   Üzerime yüklenen  büyük  vazifeler,  sizlerle yeterince  meşgul olmama manîdir. Dünya zevki istersen, babanın evine dönebilirsin. Bu hâlime râzı olarak benimle kalmak istersen,    üzerindeki    zînetleri    çıkarıp    Beytü'l-mal (devlet   hazînesi)'e  vermen   gerekir.   Müslümanların çaresizleri, fakr u zarûret içinde kıvranırken, Halîfe-i Müslimin'in hanımı, boynunda kıymetli zînetlerle do-laşamaz.
Bu sözleri can kulağı ile dinleyen Fâtıma Sultan, hiç tereddütsüz, zînetlerini boğazından çıkarıp hazîneye göndermek fedâkârlığını göstermişti. Böylece Ömer ibni Abdulaziz'e lâyık bir zevce olduğunu fiilen ispatlamıştı.
Ömer ibni Abdülaziz vefat edince, yerine geçen Yezid bin Abdülmelik, Fatıma Sultan'ın zînetlerini ha-zineden getirtmiş;
—  Ben bilirim ki, bu zînetleri sen, gönülden râzı olarak vermedin. Şimdi hepsini geri al, demişti. Bunun üzerine Fâtıma Sultan ona şu unutulmaz cevabı vermişti:
—  Vallâhi kabul etmem. Ben kocam Ömer'e hayatında itaatli olduğum gibi, vefatında da aynı şekilde itaatli olmaya devam eder, isyandan çekinirim.
:!:  :!:  :!:

[tiryandafilam]

Allah razı olsun.ellerine sağlık