Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Müftüden Noel Baba yorumu

Başlatan Tuğra, 28 Aralık 2011, 00:23:00

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mazhar

#15

Bakan Günay’a Teessüf





Yılbaşı için yazı yazmayı hiç düşünmüyordum.
Bu konuyla ilgili düşüncelerimi merak edenler, bu sütunun arşivine girip 29.12.2007 tarihli “Noel Çılgınlığı” başlıklı yazıma bakabilirler.
Ancak, Keşan Müftüsü’nün konuşması basına yansıyınca durum değişti.
Soruşturmalık konuşma benim de ilgi alanıma girdi.
***
Şuna yürekten inanıyorum:
Keşan Müftüsü’nün yaptığı konuşmayı, şimdiki Diyanet Reisi dahil Türkiye’deki Müftülerin kahir ekseriyeti tasdik eder.
Aklı başında bir müminin de, bundan rahatsızlık duyması düşünülemez.
Rahatsız olanlar, ya farklı inançtan olanlardır ya da Kültür Bakanı gibi turizm kaygısıyla tedirginlik yaşayanlardır.
Benzer bir durum, tarihçilerin bir ara Mevlana Celaledddin Rumi’nin şahsiyeti ile ilgili yaptıkları tartışmalarda da yaşanmıştı.
Dönemin Müze Müdürü ile Kültür ve Turizm Bakanı, Mevlana’ya sahip çıkarlarken onu ekmek kapısı olarak görmüşler ve “biz Mevlana sayesinde şu kadar gelir elde ediyoruz” demişlerdi!..
Şimdiki Kültür Bakanı da, aynı gerekçeyle sözde Noel Baba’ya sahip çıkıyor!
Demre’de yaşadığı iddia edilen sözde Noel Baba’nın “ülkemizin tanıtımına ve dünyadaki başka insanların ülkemize ilgi göstermesine çok büyük katkısı oluyor” diyor.
Bakış açısı aynı!
Topluma mal olmuş tarihi veya dini şahsiyetleri bu bakış açısıyla değerlendirmenin sağlıklı olmadığını düşünüyorum.
***
Beni asıl üzen nokta, Bakan Günay’ın Müftü hakkında “cahil” nitelemesi yapmasıdır.
Müftü’nün konuşması için “talihsiz” diyen Bakan, bana göre asıl “talihsiz” konuşmayı kendisi yapmıştır!
Diyor ki:”Arkadaşımızın birisi galiba üstüne vazife olmayan bir konuda konuşmuş. Anadolu'da bir söz vardır, 'Cahille bal yenmez, alimle taş taşı' diye.”
Şimdi Bakan Günay’a soralım:
Sizin devr-i hükümetinizde vazifeli olan bir müftünün kanuni görevi, toplumu dini konularda aydınlatmak değil midir?
Müftü de bunu yapmış; Müslüman halkı, dini bir konuda aydınlatmış, uyarmış.
Yani Müftü, tam da üstüne vazife olan bir işi yapmış.
Peki, bir Müftü bu konularda konuşmayacaksa, hangi konularda konuşacak?!
Şayet Müftü, takdir ve taltif edilecek bu konuşmasından dolayı Diyanetçe cezalandırılacak olursa, o koca diyanet teşkilatını kaldırın gitsin!
***
Bakan için en büyük talihsizlik, Müftü için “cahil” nitelemesi yapmasıdır.
O “cahil” dediğiniz Müftü, üniversite mezunudur bir.
İkincisi, müftü olmadan önce dini yüksek ihtisas eğitimini alarak sınavlara girmiş ve başarılı olarak devlet tarafından müftü atanmıştır, iki.
Kararnamesinde, Diyanet Reisi ve ilgili Bakanın imzası vardır, bu da üç.
Siz, mesleğinde kariyer yapmış bir müftüye nasıl cahil diyebiliyorsunuz?
Yoksa, siz her şeyi biliyor olduğunuz için alimsiniz de, o her şeyi bilmediği için mi cahil?
Sayın Bakan, şimdi siz Müftü’ye “cahil” derseniz, size göre cahil müftüyü tayin eden Diyanet Reisine ve ilgili Bakan arkadaşınıza da aynı nitelemeyi yapmış olmuyor musunuz?
Onlarla aynı sofraya nasıl oturabiliyor, birlikte nasıl bal yiyebiliyorsunuz?
Lütfen sözünüzü geri alın, müftülerden ve müftüleri atayan makamlardan özür dileyin!
***
Üç beş kuruş menfaat için mitolojiler üzerine kurulmuş hikayeler ve efsanelere inanmak mı cahilliktir, yoksa bu konuda insanları uyarıp gerçekleri açığa çıkarmak mı?
Keşan Müftüsü, Diyanet ve Hükümet için bir test olacaktır.
Tahminim, Müftüye bir uyarı yazısı gönderilerek iş kapanacaktır, ama farklı da olabilir.
Bakalım, idari ve siyasi irade gerçekleri konuşan Müftüsüne mi sahip çıkacak, yoksa mitoloji dünyasının efsanesi sözde Noel Baba’ya mı?

M. Emin- Parlaktürk haber vaktim .com..parlakturk.@-yahoo..com
2011-12-30

mazhar


T.C Diyanet İşleri Başkanlığı

DUYURU: Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez'in, Keşan Müftüsü hakkındaki haberlerin asılsız olduğunu Twitter üzerinden yaptiği acıklamada belirtmiştir. Acıklama şöyledir: "Değerli Dostlar, öncelikle Cumanız mübarek olsun. Keşan Müftüsü hakkında her hangi bir inceleme veya soruşturma başlatılmamıştır.Yanlis haber üzerine yapılan yorumlar üzüntü vericidir. Buna rağmen ilginize ve hassasiyetinize teşekkürler..." "Keşan Müftümüze Karşi hiç bir inceleme ve soruşturma başlatılmamıştir"

ıssızada

Keşan Müftüsünü Tebrik

KEŞAN müftüsü Süleyman Yeniçeri'yi Noel Baba hakkındaki edebî sanatlı, kibar, nezih konuşmasından dolayı tebrik ediyorum. Ne demiş? "Noel Baba dürüst biri olsaydı evlere bacalardan değil; kapılardan girerdi."  Bu konuşma üzerine beyaz medya gürültü koparttı, vay müftü Noel Baba'nın aleyhinde bulunmuş.

Diyanet de hemen inceleme başlatmış, herhalde müfettiş göndermişlerdir. Müftü sorgulanacak, "Sen nasıl olur da Noel Baba gibi  ak sakallı muhterem bir zatın  aleyhinde bulunursun?.."

Bizde Noel ve yılbaşı kutlamaları v e Noel Baba ne manaya gelir?

Bir kere bu kutlamalar dinimize, millî ahlakımıza, ahlaka aykırıdır.  Sarhoşluklar, cinsel serbestlikler, İslam'ın hoş görmediği eğlenceler, günahlar, rezillikler...

Bir müftünün vazifesi nedir?.. Böyle eğlenceleri ve adetleri tenkit etmek ve halkı uyarmak değil mi?

Bazı Müslümanlar İstanbul'da Noel gecesinde kiliseye gidiyormuş. Bir Müslüman nasıl olur da, başka bir dinin, o din mensupları tarafından bile tenkit edilen ayinlerine iştirak edebilir?

1970'li yıllarda Haftalık BÜYÜK GAZETE'yi çıkartıyordum. Panos Dabağyan isminde bir Ermeni vatandaş, Noel'in Hıristiyanlıkta da yeri olmadığına dair bir makale getirmişti ve yayınlamıştım.

Noel ile yılbaşı aynı şey değildir. Asıl rezalet Noel gecesi değil, yılbaşı gecesi cereyan ediyor.

Belediyelerimiz, zilzurna küp gibi sarhoş vatandaşlar için özel seferler yapıyor.

Sultan Abdülhamid zamanında Noel ve yılbaşı Galatada, Beyoğlunda, Tatavlada ve sair gayr-i Müslim mahallelerinde Hıristiyanlar tarafından kutlanırmış, şehrin Müslüman mahallelerinin bundan haberi bile olmazmış. Zaten Müslümanlar o tarihte miladî takvimi değil, hicrî ve rumî takvimi kullanırmış.

Yılbaşı gecesi ta sabaha kadar yurt çapında korkunç ve iğrenç bir çılgınlık yaşanacak. Kur'anın, Sünnetin, Şeraitin, İslam ahlakının, hikmetin yasak ve haram kıldığı bin türlü fuhşiyat yapılacak.

Buna itiraz edilmiyor da, bir müftü Noel Baba dürüst biri olsaydı evlere bacadan değil, kapıdan girerdi diye nezih bir espri yaptığı için linç ediliyor.

Ne günlere kaldık!

Baht utansın! Mehmet Şevket Eygi
'' Hudâ yardımcıdır ehl-i hüdaya ,

   Sizi ısmarladım hıfz-ı Hudâ'ya ''

Mücteba


Mücteba

#19
"Noelbaba'ya inanmak, putperestlikle muâdildir!"

Hıristiyan Katolik dünyasının merkezi Vatikan, Hazreti İsa'nın doğum gününün kutlandığı Noel arefesinde, günün sembolü olan Noel Baba (!)'yı afaroz etti. (Aforoz, dinden çıkarmak mânâsına geliyor.)

Bologna kenti Başpiskoposu Vatikan adına konuştuğunu belirterek, Noel Baba'ya inanmadığını söyledi.

Kardinal Giacomo Biffi, İtalyan gazetelerinde birinci sayfadan verilen beyânatında;

"Beyaz saçlı, beyaz sakallı, kırmızı giyimli, şarlatan kılıklı Noel Baba'ya inanmak, putperestlikle muâdildir. Noel Baba mânevî bir sömürme vâsıtasıdır" dedi.

Noel Baba(!)'nın tüketimin bir sembolü olduğunu söyleyen Kardinal, Noel Baba yerine Hazretiİsa'nın doğumunu sembolize eden minyatür dekorasyonlara ve bu peygamberin resimlerine saygı duyulmasını istedi.

Kardinal Biffi ayrıca, Noel Baba'nın bilhassa çocukları maddiyâta ittiğini ve ödül alma rekâbetine de sürüklediğini kaydetti. Kardinal'in bu açıklamasına gelecek reaksiyonlar ise merakla bekleniyor. (Hürriyet gazetesi, 31.12.1995 Reha Erus/ROMA)

Hürriyet muhâbirinin beklediği bu reaksiyon, aradan geçen yıllara rağmen hâlâ gelmemişe benziyor.

Evet, sözde Noel Baba aldatmacasına Batı'nın yaklaşımı bu noktalara gelmiş durumda. Darısı bizim Noel Baba (!) hayranlarına...


[IMG]http://i.imgur.com/E3mvp.png[/img]