Çağdaş Selefiliğin Kutlu Doğum İtirazlarını Çürüten Bir Eser

Başlatan tarihman, 19 Ağustos 2007, 10:18:29

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

aık hamalı

#15
Hz.Peygamber s.a.v'in doğum yıl dönümü

ruy-ı zemin

Anlamıyorum ya geçen yıl da böyle birşey olmuştu.
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Mahi

#17
Alıntı yapılan: aşk hamalı - 21 Mart 2009, 15:48:22
Hz.Peygamber s.a.v'in doğum yıl dönümü

Hz.Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.)doğum yıl dönümü olduğu zaten hepimizce malum. Biz Ehli Sünnet vel Cemaat alimleri tarafından idrak etmemiz gerektirdiğini bildirdikleri Arabi aylardan Rebîulevvelin 12. gecesi (8 Martta) Mübarek Veladeti idrak etmiş bulunuyoruz.


Fatihan

Bu sene yine aynı görüntüler....

*****
Tasavvuf Kadın Korosu, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle CRR'de konser verdi. Koronun seslendirdiği ilahilere salonu hınca hınç dolduran kadın izleyiciler de eşlik etti.

İstanbul Müftülüğü Tasavvuf Musikisi Kadınlar Korosu şef Ayşenur Pekel yönetiminde Peygamber Efendimiz'i anlatan ilahileri seslendirdiler.

Kutlu Doğum Haftası nedeniyle CRR'de bir konser veren İstanbul Müftülüğü Tasavvuf Kadın Korosu halktann yoğun ilgi gördü. Konsere gelen birçok izleyici konser bitene kadar salonu terketmedi. İzleyiciler kadın korosunun seslendirdiği ilahilere hep bir ağızdan eşlik etti. İstanbul'da vaize ve Kur'an kursu öğretmeni olarak çalışan 50 kadın din görevlisi, şef Ayşenur Pekel yönetiminde Sevdim Seni Mabuduma, Canım Kurban Olsun Senin Yoluna gibi Peygamber Efendimiz'i anlatan naatları seslendirdiler.

GÖNÜLLERİ FETHETTİLER

İstanbul Müftüsü Mustafa Çağırıcı'nın isteğiyle İstanbul'un ilk ve tek bayan Müftü Yardımcısı Kadriye Erdemli tarafından kurulan koronun üyelerinin yaşları 20 ile 45 arası değişiyor. Konsere İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın eşi Özleyiş Topbaş, İstanbul Valisi Muammer Güler'in eşi Neval Güler de katıldı. Özleyiş Topbaş, “Çok fazla takip edemedim ama program son derece iyi” diye konuştu.


(Yeni Şafak)


müteallim

kusura bakmayin amma ben bu kutlu dogum haftasi isminde kutlanmaya calisilan programlarda o büyük rasülün ruhunu cok amma cok üzecek haller müsahede ediyorum.

1.Rasülüllahin dogum günlerine rast gelmemekle tarih carpitmasi.
2.kutlu doogum haftasi demekle sünnete uymayan adetlerle sünneti baltalama
3.daha neler neler bekleyelim görelim.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

osmanli

bunlar tahminim Rasülün Sünnetini islemiyorlarki  Mubarek dogum gününü Sünnete layik ilahilerle mevlütlerle ihya etseler

azizistanbul

جُلُوسُكَ سَاعَةً عِنْدَ حَلَقَةٍ يَذْكُرُونَ اللهَ خَيْرٌ مِنْ عِبَادَةِ اَلْفِ سَنَةٍ

Fatihan

Yapılan etkinlikler ibadet mi eğlence mi?

Bazı dikkatli okuyucularımız, “Kutlu Doğum Haftası”nda, hafta ile ilgili yazı yazmadığımı fark edip, bunun sebebini sormaktadırlar. Evet, bu değerli okuyucularımızın tesbitleri doğru. Sebebine geçmeden önce, şu gazete haberine bir göz atalım:
“İstanbul Müftülüğü’ne bağlı Tasavvuf Kadın Korosu, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle CRR’de konser verdi. İstanbul Müftülüğü Tasavvuf Musikisi Kadınlar Korosu şefi Ayşenur Pekel İstanbul Müftülüğü Tasavvuf Kadın Korosu halktan yoğun ilgi gördü. Konsere gelen birçok izleyici konser bitene kadar salonu terk etmedi. İzleyiciler kadın korosunun seslendirdiği ilahilere hep bir ağızdan eşlik etti. İstanbul’da vaize ve Kur’an kursu öğretmeni olarak çalışan 50 kadın din görevlisi, şef Ayşenur Pekel yönetiminde Sevdim Seni, Canım Kurban Olsun Senin Yoluna gibi Peygamber Efendimiz’i anlatan naatları seslendirdiler...”
Diyanet İşleri Başkanlığı Korosu da, değişik şehirlerde faaliyetini icra etti. Sadece Diyanet değil, birçok dini kuruluşlar ve cemaatler de, konserlerle bu kutlamaya (ve kandil günlerine) destek vermektedirler. Şimdi bu etkinlikler, ibadet kapsamında mı, eğlence kapsamında mı değerlendirilecek, yoksa her ikisi mi? Hiçbirine sokulamayacağı açıktır.

Eski Köye Yeni Adet
Bizi yıllardır takip edenler iyi bilirler; biz, sünnetlere sıkı bir şekilde sarıldığımız gibi, bid’atlerden yani dinde olmayıp sonradan ibadet olarak ortaya atılan şeylerden de şiddetle kaçınan bir yayın politikası takip ediyoruz. İyi niyetle de olsa-bid’atler genelde iyi niyetle yapılır-yapılan bu yeni kutlama, geçmişte örneği olmayan bir uygulamadır: Şöyle ki:

1- Dinimizde dini kutlamalar, mübarek gün ve geceler, bayramlar hep hicri yıla göredir. Asırlardır Resulullah Efendimizin doğumu hicri yıla göre yani, Rebiülevvel ayının 11. gününü 12. güne bağlayan gecede yapılmıştır. İlk defa miladi yıla göre kutlama, “Kutlu Doğum Haftası’ ile başlatılmıştır. Pek çok kimse haklı olarak, eski köye yeni âdet neyin nesi diye soruyor!

2- Buna rağmen eğer, Kutlu Doğum Haftası, miladi yıla göre yapılacaksa, bu kutlamaların hiç olmazsa Resulullahı anmanın şanına uygun bir şekilde olması lazım gelmez mi? Peygamberimizi övmek ibadet olduğuna göre, kutlamaların ibadet sınırları içinde olması gerekir. Müzik Korosu ile konser verilerek, tiyatro gösterileri sergilenerek, Nasreddin Hoca’dan fıkralar anlatılarak, davullu zurnalı, mehter ve folklor gösterileri yaparak Resulullah efendimizin doğumunu kutlamayı dinin neresine sığdıracağız?
Gün gelir; madem ki konser caiz, o zaman bu işi cami içinde yapalım, denirse camiler kiliseye çevrilirse ne olacak! Yoksa bunlar, dinlerarası hoşgörü, ortak faaliyetler, dinlerin biribirine yaklaşması kapsamında mı mütalaa ediliyor!

Mevlid Kandili Gölgede Kaldı
3- Dikkati çeken başka bir husus da; gerçek doğum günü olan Mevlid Kandili kutlamaları; kandil gecesi mevlid okutmak, Cuma hutbelerinde ve vaazlarda bahsetmekle sınırlı iken; Kutlu Doğum’un, bir hafta süre ile, Mevlid Kandili programı ile mukayese edilemeyecek zenginlikte kutlanmasıdır. Bu uygulama ister istemez insanın aklına şu endişeyi getiriyor: Ya zamanla, gerçek doğum günü olan, Mevlit Kandili unutulur, bunun yerini Kutlu Doğum Haftası alırsa ne olacak? Yoksa maksat bu mu?

4- Bu konuda şöyle bir orta yol bulunabilir: Ya bu, Kutlu Doğum Haftası, hicri yıla göre olan doğum gününü yani mevlid kandilini içine alacak şekilde yapılır, ya da, Miladi doğum gününe denk gelmeyecek bir haftada, doğum günü değil de “Anma Haftası“ şeklinde düzenlenir. Bu da, konserli, eğlenceli değil, Resulullahın şanına yakışır, onun güzel ahlakını, faziletlerini anlatan bir anma programı ile yapılır. Böylece kimsenin kafası da karışmamış olur. Hem de yapılan iş dine uygun olur!

Mehmet Oruç-28 Nisan 2009 Salı

ihvan

hakkıyla kutlamak ,layıkıyla karşılamak,en güzeli.buda gidilen yol cizgisine bağlı.insanlar gittikleri yolda ne görüyorsa öyle kabu ediyor.şükürler olsun.davullu zurnalı kutlamalardan uzağız.

Tuğra

〰〰〰〰🐠

mazlum

Bir harf yeter inan, varsa o evde bir insan.

Dost Ararsan Kendine Bak
Dostun Ağlasını Bulursun
Düşman Ararsan Yine Kendine Bak
Düşmanında Ağlasını Bulursun .
vesselam .

muhabbeteri

"KULUNA HIŞM EYLEMEZ HÜDASI
KULUN ÇEKTİĞİ HEP KENDİ CEZASI"