Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

İman insanı güçlendirir

Başlatan İsra, 10 Temmuz 2012, 22:58:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

İsra

Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı araştırmalar, intihar olaylarında ciddi anlamda bir artışın olduğunu gösteriyor. Bu oran gençler ve yaşlılar arasında daha da yükseliyor.

İnsanlar kutsaldan uzaklaştıkça, varoluşsal bir boşluğun içine düşüyor ve acıya teslim oluyor. Çaresizliği had safhada yaşadığı dönemlerde dua, tevekkül ve teslimiyetten yoksun olan insanın ilk düşündüğü şey intihar oluyor.

Böyle zamanlarda kişi, yapıştığı bütün beşeri iplerin tek tek koptuğunu hisseder, sığınacağı, hâlini arz edeceği ve yardım isteyeceği bir merciye dönmediği sürece de çözümsüz kalır. Çözümsüzlük insanın en büyük çıkmazıdır ve insan çözümsüz kaldığında en sevdiği varlığına, yani canına kıyabilecek kadar ileri gider.

Tarihi süreç içinde görülmüştür ki, inançlı insanların intihar eğilimleri yok denecek kadar azdır. Çünkü bu insanlar yaşadıkları sıkıntıların bir imtihan olduğunu bilirler ve imtihana sabırla karşılık verirler.

Bütün toplumlarda intihar bir çaresizliğin sonucu olarak ortaya çıkıyor.

İntihara götüren nedenler:

Fark edilmek ve geride kalanlara beni fark edin mesajını vermek.

İşe yaramadığını düşünmek.

Terk edilmek ve şiddete maruz kalmak.

Başkalarına yük olduğuna inanmak.

İnsan yaradılış olarak zayıftır ve yaşanan imtihanlar karşısında direncini yitirebilir. Ancak, Allah'a teslim olan ve yaşanan sıkıntıların birer imtihan olduğuna inanan insan bu konuda kendisine yetecek kadar sabır üreterek direnç gösterebilir.

Gelişmiş ülkelerde intihar, kaza ve cinayetlerden sonra üçüncü ölüm sebebi olarak yer alıyor. Özellikle gençler arasında bu oran daha da artıyor. Avusturya, Hollanda, İsveç, Almanya, Amerika gibi ülkelerde gençlerin yoğun bir boşluk içinde yaşadıkları ve sorunların üstesinden gelemedikleri noktada da, bir çözüm olarak intiharı denedikleri görülüyor.

Yaşama isteği insanın en temel gereksinimlerindendir. İnsanoğlu, canını tehlikede hissettiğinde hayatta kalabilmek için bütün varlığıyla mücadele eder. Yani insanın intihar kararı kolay verilmiş bir karar değildir. Ama bireyin Yaratıcı'sıyla bağının zayıflaması yaşadığı dünya ile ilişkilerini de dejenere etmiştir.

Manevi olarak desteklenmeyen insan, yaşamı zevk ve eğlenceden ibaret görüyor. Zevklerine engel teşkil edebilecek bir durumla karşılaştığında da dayanma gücünü yitiriyor ve intiharı bir çıkış yolu olarak görüyor.

Binlerce insan her yıl intihar ederek hayatına son veriyor. Bu insanlar öfke ve tepkilerini kendilerine çevirerek hayattan göçüp gidiyorlar. Sıkıntılarını iyileştirecek kadar sabır ve tahammül gücüne sahip olduklarını kabul etmeyen bazı insanlar da kendilerini topluma kapatarak yavaş yavaş ölüme gidiyorlar.

Bu da intiharın bir başka türü. Evlatları tarafından terk edilen, insan ilişkilerinden mahrum kalan, sabır ve metanet gücünü tüketen bu insanlar, dışarıdan gelecek destek ve tepkilere kendilerini kapatarak ölümü bekliyorlar.

İntihar duygusu, kişinin psikolojik rahatsızlığı ile bağlantılı değil ise, insanın kaybettiği değerlerine yeniden yapışması ve Yaratı ile bağlarını güçlendirmesi ile ortadan kalkabilir. Bu kimselere yardım götürenler, olaya bu tarafından bakmalıdırlar.

Zira din, insanın sağlıklı bir kişilik kazanmasına ve iradesini sağlıklı bir şekilde kullanmasına yardımcı olur.

Yani inanan insan, Allah'ın kendisini gördüğünü ve yardım çağrısına cevap verdiğini bildiğinden kendini güvende hisseder. Bu kişi sıkıntılarına çaresizlik gözüyle değil imtihan nazarıyla bakar.

Fatma Tuncer