Müslümanları Uyarmazlarsa Vebal Altında Kalırlar

[Mücteba]

Müslümanları Uyarmazlarsa Vebal Altında Kalırlar

MUHTEREM Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bilhassa Cuma hutbelerinde halkı uyarması lazımdır. Zamanımızda bina ve zina çok yaygın hale gelmiştir.

İnsanların içinde oturup, barınıp yaşamaları için elbette meskenler gereklidir ama zamanımızda Kur'anın, Sünnetin, İslam ahlakının, bilgeliğin ilkelerine aykırı olarak son derece lüks, yüksek, şatafatlı (çoğu çürük) binalar yapılmaktadır. Dinimiz her konuda olduğu gibi mesken konusunda da genel hükümler koymuş; lüksü, israfı, saçıp savurmayı yasak kılmıştır. Meskenler elbette güzel olacaktır ama dine, ahlaka, bilgeliğe aykırı olarak lükse ve israfa kaçılmayacaktır.

Halk bu konuda uyarılmalıdır.

Zinaya gelince: Zinanın haram ve kötü bir şey olduğu Kur'anla, Sünnetle, icmâ ile kesin şekilde sâbittir. "Zina eskiden suç ve günahtı, zamanımızda AB normları geçerlidir, artık zina günah ve suç değildir" şeklinde bâtıl ve sapık bir inanışa kapılan kişi İslam'dan çıkmış olur.

Alkollü içkilerin tüketimi de son derece yaygın hale gelmiştir. İslam dini içkinin azını da çoğunu da, sertini de yumuşağını da haram kılmıştır. Kur'anla, Sünnetle, icmâ ile sabit olan bu kesin yasağı helal gösterenler kâfir olur.

Tesettür konusunda da zamanımızda büyük sapmalar ve sapıklıklar görülmektedir. Bir kadın veya kız başına renkli bir bez bağlamakla tesettüre girmiş olmaz. Tesettürden maksat sokaklarda, meydanlarda, ev dışında kadını seksî olmaktan çıkartmak, ahlaksız erkeklerin şehevî bakışlarından korumaktır.

Dindar hanımların ev dışında makyaj yapmamaları, gökkuşağı gibi rengârenk, alaca bulaca, erkeklerin dikkatlerini çeken giysiler ve örtüler kullanmamaları gerekir.

Kur'an kadınların takıp takıştırıp, sürüp sürüştürüp sokaklarda, caddelerde, meydanlarda salına salına gezmelerini kötülemekte, bunları cahiliye adeti olarak görmektedir.

Bugünkü bazı rezil tesettür kıyafetleri İslam'ın hayâ ve iffet prensibine aykırıdır.

Birtakım tesettür tâcirleri, bu İslamî değer ve kurumun cılkını çıkartmıştır.

Dindar halkın bu konuda uyarılması şarttır.

Bu uyarıyı da öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yapması gerekir.

Yapmazsa vebal altında kalır, sorumlu olur.

Pardesü, palto, eşarp, fular, tünik, döpiyes, tayyör, türban gibi kelimeler bize Avrupa'dan gelmiştir. Bunlar İslam kadın ve kızlarının ev dışı kıyafetleri olamaz.

Müslümanlar tesettür konusunda Kur'ana, Sünnete, Şeriata, ahlaka, bilgeliğe uygun çareler ve çözümler bulmalıdır.

Her biri özel bir Diyanet durumunda olan büyük dinî cemaatler, büyük tarikatlar bu konuda harekete geçmelidir.

İslama, Kur'ana, Sünnete, Şeriata, ahlak ve hikmete uymayan tesettür gerçek tesettür değildir, sahte tesettürdür.

Zamanımızda Müslüman halk günlük namazları terk etmiş ve çeşitli şehvetlere kapılmıştır. Bu konuda da yoğun, genel, etkili, sürekli nasihatler edilmelidir.

Riba son derece yaygındır.

Cemaat holiganlığı yüzünden Ümmet şuuru zayıflamış, Müslümanların büyük kısmı birbirinden kopmuş, birbirini sevmez olmuştur. Bu da çok büyük bir felakettir.

Cuma hutbelerinde, çok etkili olmak üzere bu konular işlenmelidir.

Hayırlı ve olumlu cemaatler olsun ama cemaatçilik yapılmasın.

Zamanımızda para put haline gelmiş, ana değer olmuştur. İnsanlar için en güzel model ve örnek olarak gönderilmiş olan Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) parayı hiç sevmezdi. "Uhud dağı kadar altınım olsa, borç ödemek için alıkoyacağım birkaç dinar dışında, bu paranın nezdimde bir gece bile kalmasını istemem, hepsini sadaka olarak dağıtırım" buyurmuşlardır.

Böyle bir Peygambere iman edenlerin parayı sevmeleri, onu ana değer haline getirmeleri ayıptır, günahtır, yüz karası bir kepazeliktir.

Müslüman halka büyük miktarda evcil domuz, yaban domuzu, eşek eti ve yağı yedirilmektedir. Diyanet bu konuda Müslümanları uyarmalıdır.

İlmi olanlar, bilenler, imkan sahipleri, başkan durumunda olanlar, sorumlular bu gibi uyarıları ve hizmetleri yapmazlarsa, boynuzsuz koyunun hakkının boynuzlu koyundan alınacağı Büyük Hesap Günü'nde, Mahkeme-i Kübra'da kötü duruma düşerler.

Artık Müslümanlar üzerinde büyük baskılar yoktur. Bu anlattığım uyarılar ve hizmetler kolayca, tehlike ve tehdit olmadan yapılabilir.

Dinsizlerden önce, Allah'tan korkmamız gerekir.

Diyanet'in, öteki özel Diyanetlerin Müslümanları, yukarıda zikr ettiğim konularda uyarmalarını bekliyoruz.


Mehmet Şevket EYGİ - 17 Kasım 2011 Perşembe

[Mahi]

Tesettür konusunda da zamanımızda büyük sapmalar ve sapıklıklar görülmektedir. Bir kadın veya kız başına renkli bir bez bağlamakla tesettüre girmiş olmaz.

Neden tesettür olmuyor Sayın Eygi. İslamiyyet illede siyah illede beyaz diyerek sınırlar çizmemiştir. Benim saçım gözükmüyorsa, deve hörgücünü yapmıyorsam, ince değilse, ben tesettürümü yerine getirmiş olmuyormuyum.Dünyanın neresinde bakarsanız bakın renk renk giyinen tesettürünü yerine getiren kadınlar o zaman tesettürsüz dolaşıyorlar...

Pardesü, palto, eşarp, fular, tünik, döpiyes, tayyör, türban gibi kelimeler bize Avrupa'dan gelmiştir. Bunlar İslam kadın ve kızlarının ev dışı kıyafetleri olamaz.

Kelimeler avrupai diye bunlar dış elbisesi olmuyorsa Pantolon fransızca bir kelime Ceket ingilizce bunları da giyinmememiz gerekmezmi?

Bizim dinimiz  tek bir kıyafet üzerinde durmuyor. Zaten İslam ülkelerinde de kıyafetler muhtelif değilmidir.İslamiyyette ölçü var fakat  şekiller farklı formlar faklı sadece örtünmeyi esas alıyor.

[tk1978]

Tesettür konusunda da zamanımızda büyük sapmalar ve sapıklıklar görülmektedir. Bir kadın veya kız başına renkli bir bez bağlamakla tesettüre girmiş olmaz.

Neden tesettür olmuyor Sayın Eygi. İslamiyyet illede siyah illede beyaz diyerek sınırlar çizmemiştir. Benim saçım gözükmüyorsa, deve hörgücünü yapmıyorsam, ince değilse, ben tesettürümü yerine getirmiş olmuyormuyum.Dünyanın neresinde bakarsanız bakın renk renk giyinen tesettürünü yerine getiren kadınlar o zaman tesettürsüz dolaşıyorlar...

Kusura bakmayin, ama Sevket beyin bir Cümlesini alip nerelere gitmissiniz, pest. Yazarin Cümlesinin devamini okudugunuz zaman, ne demek istedigini anlarsiniz, anlamak isterseniz tabiki. Elestirme´den evvel, okuyunuz, sonra elestirecekseniz elestirin. Yarim yamalak okuyup elestirmek sacma biraz. Eger satirlari bulamak´da zorlaniyorsaniz buyrun bakin ne demis:

Bir kadın veya kız başına renkli bir bez bağlamakla tesettüre girmiş olmaz. Tesettürden maksat sokaklarda, meydanlarda, ev dışında kadını seksî olmaktan çıkartmak, ahlaksız erkeklerin şehevî bakışlarından korumaktır.[/b]
Dindar hanımların ev dışında makyaj yapmamaları, gökkuşağı gibi rengârenk, alaca bulaca, erkeklerin dikkatlerini çeken giysiler ve örtüler kullanmamaları gerekir.

Kur'an kadınların takıp takıştırıp, sürüp sürüştürüp sokaklarda, caddelerde, meydanlarda salına salına gezmelerini kötülemekte, bunları cahiliye adeti olarak görmektedir.

Bugünkü bazı rezil tesettür kıyafetleri İslam'ın hayâ ve iffet prensibine aykırıdır.


Peki neresi yanlis? Bugün göya sözüm ona " Tarikat ehli hanim müsfetteleri" sokaklar´da carsi pazar gezerken, Rengarenk, Parfüm kokulari, Makyajlar, agizlarin´da ciklet salina salina geziyorlar. Birde Tarikat ehli olacaklar! Sevket beyin dediklerinin altina imza atarim, üstelik daha agirlarini bagzilari hak ediyorlar.
Elbette Carsafa gir diyen yok, ama en azin´dan Insan biraz olsun haline durumuna ceki düzen vermeye gayret etmeli. Kadin zaruret harici disari cikamaz. Ama bunu bilmek isteyen yok. Neden ki bilsinler, gezmek, dedi kodu var iken. Etrafiniza söyle bir bakin bakalim. Anca koca sehir´de ellerin parmaklari kadar Mümine Hanimlar mevcut. Mahremiyeti son derece koruyan, Islam cizgisin´den sasmayan. Allah adetlerini artirsin....

[Tuğra]

Mahiye katılıyorum, sayın Eyginin kaleminin ayarı iyice kaçmış saçmalamakta uç noktaya ulaşmış. Islamda renk zorunluluğu yok ayrıca bayanların %99 u kendi zevkine göre giyim tercih eder dikkat çekmek için değil. Amellerde niyetlere göre değilmidir?

Bir bayanın zaruret dışında dışarı çıkmaması gerekir demişsiniz, aşağıdaki satırlar size ait, üniversitede okumak zaruretmi o ortamların haremlik selamlık olduğunu mu sanıyorsunuz yada herkes iyi aile çocuğumu sanıyorsunuz varsayalım bir şekilde diploma alındı, doktor olunca ben erkek hasta istemem mi diyecekler hukuk bitirince sadece bayan müvekkilmi seçecekler adliye haremlik selamlık mı? Mahkemede hep bayanlar mı olacak?

Insanlar oturdukları yerden  herkesi aynı kefeye koyup çok rahat topa tutar gibi eleştiriyor. Bazıları bu sert sözleri hak etse bile eleştiren kınayan insanlar son nefesini vermeden mutlaka kınadıkları her şey kendi başlarına gelecek.

"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz"  (Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz: Keşfu'l-Hafa, 2/265)

doktorluğu okuyana kadar, ne olacak.26 yaşına kadar.tesettürlü nasıl okuyacak..geçiniz efendim....iş yapabilirde.bari bunları islami kılıflara sokmayın.                                
hocalarım çalgılı ilahiler hakkında bayağı  yazmışlar...birazda örtülülerin okumaları ,çalışmaları hakkında yazsalar.mutlu ederler.

Devir farkli farkli düsünmekteyim. Sahsen Avrupa´da okumayan yavrularin sikintisini cok cektik. Hele hele kizlar´da daha´da zorlasiyor. Gönül ister ki, kizlarimiz´dan okuyup Pedagog, Doktor olup bu Islam davasina yardimci olsunlar. Kuran Kurslarina, yatili Talebe yurtlarina Pedagog istiyor devlet. Ne yapalim? Sen kizini okutma, ben kizimi okutmayim... peki bu Pedagog nerden cikacak? Deriz ki, Alman olsun. Peki o hangi niyetle senin yurduna gelecek? Hangi ön yargilarla gelecek? Elbette Dini vecibelere uygun bir okul sistemi yok. Ama zaruret var bu dönem´de.
Simdi su söyliyeceklerim zihinlerde Fetva veriyormus gibi yanlis bir anlasilma uyandirmasin.
3 Kizim var ve her birini Rabbim müsade ederse, büyüklerim izin verirse hem Ahiret ilmin´de en üst düzeye kadar okutmak, hemde dünya ilmin´de en üst düzeye kadar okutmak niyetindeyim. Bunu´da sadece Dini mübinin su zor zamanlarin´da, bir kac´tane Müslümana yardimci ola bilmeleri icin. Yetisecek nesillere isik tuta bilmeleri icin okutmak´dan yanayim. Ama niyet bu, olur olmaz onu önce Rabbim sonra büykler bilir.

[İsra]

Pardesü, palto, eşarp, fular, tünik, döpiyes, tayyör, türban gibi kelimeler bize Avrupa'dan gelmiştir.

isimleri değilde şekilleri önemli. mesela günümüzde giyilen pardesülerin çoğu bol kesim değil ve tesettür ölçülerine uyugun değil. ve maalesef günümüzde buna çok fazla dikkat edilmiyor dışarındn bakıldığında bedene oturmuş elbise gibi görünüyor.

[Fatihan]

Şevked Eygi'yi yıllardır takip ederim.Bu renkli örtünme konusu ilk defa yazdığı bir şey değil.Tabi bunu daha ayrıntılı izah etmesini temenni ederiz ama zannedersem kastettiği aşağıdaki karikatürde de işlenen konu olsa gerek.Şahsen öyle umuyorum. Yoksa bizim aile efradımızdaki, çevremizdeki gördüğümüz şekliyle olmasa gerek.

Pardesü, palto, eşarp, fular, tünik, döpiyes, tayyör, türban gibi kelimeler bize Avrupa'dan gelmiştir. Bunlar İslam kadın ve kızlarının ev dışı kıyafetleri olamaz.

Buraya tabi katılmak mümkün değil.Zira kendisi sürekli takım elbise kravatla gözüken birisi.Yani  bir kıyas yapacaksak bu tarz ceket ve kravat da Avrupa'dan gelme.

[tk1978]

Mahiye katılıyorum, sayın Eyginin kaleminin ayarı iyice kaçmış saçmalamakta uç noktaya ulaşmış. Islamda renk zorunluluğu yok ayrıca bayanların %99 u kendi zevkine göre giyim tercih eder dikkat çekmek için değil. Amellerde niyetlere göre değilmidir?

Bir bayanın zaruret dışında dışarı çıkmaması gerekir demişsiniz, aşağıdaki satırlar size ait, üniversitede okumak zaruretmi o ortamların haremlik selamlık olduğunu mu sanıyorsunuz yada herkes iyi aile çocuğumu sanıyorsunuz varsayalım bir şekilde diploma alındı, doktor olunca ben erkek hasta istemem mi diyecekler hukuk bitirince sadece bayan müvekkilmi seçecekler adliye haremlik selamlık mı? Mahkemede hep bayanlar mı olacak?

Insanlar oturdukları yerden  herkesi aynı kefeye koyup çok rahat topa tutar gibi eleştiriyor. Bazıları bu sert sözleri hak etse bile eleştiren kınayan insanlar son nefesini vermeden mutlaka kınadıkları her şey kendi başlarına gelecek.

"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz"  (Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz: Keşfu'l-Hafa, 2/265)

doktorluğu okuyana kadar, ne olacak.26 yaşına kadar.tesettürlü nasıl okuyacak..geçiniz efendim....iş yapabilirde.bari bunları islami kılıflara sokmayın.                                
hocalarım çalgılı ilahiler hakkında bayağı  yazmışlar...birazda örtülülerin okumaları ,çalışmaları hakkında yazsalar.mutlu ederler.

Devir farkli farkli düsünmekteyim. Sahsen Avrupa´da okumayan yavrularin sikintisini cok cektik. Hele hele kizlar´da daha´da zorlasiyor. Gönül ister ki, kizlarimiz´dan okuyup Pedagog, Doktor olup bu Islam davasina yardimci olsunlar. Kuran Kurslarina, yatili Talebe yurtlarina Pedagog istiyor devlet. Ne yapalim? Sen kizini okutma, ben kizimi okutmayim... peki bu Pedagog nerden cikacak? Deriz ki, Alman olsun. Peki o hangi niyetle senin yurduna gelecek? Hangi ön yargilarla gelecek? Elbette Dini vecibelere uygun bir okul sistemi yok. Ama zaruret var bu dönem´de.
Simdi su söyliyeceklerim zihinlerde Fetva veriyormus gibi yanlis bir anlasilma uyandirmasin.
3 Kizim var ve her birini Rabbim müsade ederse, büyüklerim izin verirse hem Ahiret ilmin´de en üst düzeye kadar okutmak, hemde dünya ilmin´de en üst düzeye kadar okutmak niyetindeyim. Bunu´da sadece Dini mübinin su zor zamanlarin´da, bir kac´tane Müslümana yardimci ola bilmeleri icin. Yetisecek nesillere isik tuta bilmeleri icin okutmak´dan yanayim. Ama niyet bu, olur olmaz onu önce Rabbim sonra büykler bilir.

Merak etmeyiniz. Okul ve Üniversite yillarim´dan iyi bilirim oranin halini, ancak Dedigimin Harfiyen arkasindayim. Almanya´da zarurettir. Sosyal Pedagog, Kadin Doktoru birer zarurettir. Herhalde Kadin Doktoruna Erkek Muayne icin gelmeyecek´dir. Eger bunlarla Müslmanin Evlatlari belirli bir noktaya gelecekse, eger dini mübine yani Kuran Kurslarinin kurtulusu icin, o yavrularin okumasi icin bu sart ise, bizden bir Evlat bu yolda heba olacaksa, gözümüzü kirpmadan heba ederiz. 1 degil hepsini birden. Yeter ki Dini mübin muaffak olsun. Bizler öyle ögrendik bu suur ile yetistik! Dediginiz gibi niyet önemli.

Soruyorum simdi size. Bir Kadin Rengarenk giyinip, Parfümler icin´de disari cikip, sagda solda gezerek, gerektigin´de kafede soluklanip muhabbet ederek neyi amaclar? Dini mübine hizmet etmeyimi, yoksa Nefsinin hevasi pesin´de kosmayimi. At gözlüklerini cikartiniz ve etrafiniza bir bakin. Anlarsiniz ne demek istedigimi! Tarikat ehli, Tarikatin ne oldugunu unutmus.
Kadin Müslümanlar kendilerine lider olabilecek hic kimse kalmayinca, Nefsinin hevasina uymus. Ama en basta Kocalari buna müsade etmis. Kusura bakmayin ama, Coban sürüsün´den mesul. Bunun hesabini elbette verecek o Coban. Bakalim o zaman ne diyecek!

Sevket beyin bagzi satirlarina ben´de katilmiyorum. Pardesü, ceket gibi. Bunlar Elbette Islami Terim degil, ama kesimlerine dikkat ettiginiz vakit, Kadinda dar olmayan erkek´de ceketi yirtmacli olmayan gibi, makul. Öyle duyduk. Ama Tesettür icin dedikleri harfiyen yazdigi gibidir. Eksiyi dahi var...

Sahsi görüsüm tabiki. Herkez her seyi bu sekil´de görür görmez onu bilemem. Ama kimse´de kusuruma bakmasin. Sokak´da gezip dolasan bir Kadin, tam Mümine bir Hanim degildir. Bunu ben degil, okudugumuz Kitaplar ayni zaman´da Silsile yolunun büyükleri demek´de. Ama siz derseniz, yok efendim Kadin haklari var, onlar´da gezecek eglenecek dolasacak, deriz ki Kitap´da yerini göster(Ama Yasar Nuriden degil bi zahmet)

Bunun yanin´da Internet denen bir Bela var. Tarikat ehli Kadin, hic cekinmeden Resmini, o yetmiyormus gibi Cocuklarinin Resmini rahatlikcaInternete koymak´da. Sordugunuz vakit, utanma´dan ne var ki demek´de. Eeee Coban Cobanligini unutup, Sürüye karisirsa ve sürüden cikan Koyun Coban olmaya kalkarsa gayet Normal tabiki. Ne
diyelim. Allah kalplerini Nuru ilahiyeye engel olan unsurlari kaldirsin´da, kurtulusa ersinler...
Selamlar

[Tuğra]

 

Eger bunlarla Müslmanin Evlatlari belirli bir noktaya gelecekse, eger dini mübine yani Kuran Kurslarinin kurtulusu icin, o yavrularin okumasi icin bu sart ise, bizden bir Evlat bu yolda heba olacaksa, gözümüzü kirpmadan heba ederiz. 1 degil hepsini birden. Yeter ki Dini mübin muaffak olsun. Bizler öyle ögrendik bu suur ile yetistik! Dediginiz gibi niyet önemli.

Bu söylemler F.G  gurubunun hizmet anlayışına benziyor

. Soruyorum simdi size. Bir Kadin Rengarenk giyinip, Parfümler icin´de disari cikip, sagda solda gezerek, gerektigin ´de kafede soluklanip muhabbet ederek neyi amaclar? Dini mübine hizmet etmeyimi, yoksa Nefsinin hevasi pesin ´de kosmayimi. At gözlüklerini cikartiniz ve etrafiniza bir bakin. Anlarsiniz ne demek istedigimi! Tarikat ehli, Tarikatin ne oldugunu unutmus.  

Bayanları öncelikle insan olarak değerlendirin, biraz nefes almak isteyen herkes nefsinin esirimi oluyor? Makyaj veya parfüm kullananın hesabı Allah'ü Teala ile  kendisi arasındadır. Bazıları mükemmel olduğunu düşünüp başkalarını kınama hakkına sahip olduklarını sanıyorlar.

. Kadin Müslümanlar kendilerine lider olabilecek hic kimse kalmayinca,  

Bu nasıl bir cümle böyle, Istanbuldan bihabermisiz? Çok iyi bilineni siz bilmeyince yokmu  oluyor. Yakışıksız bir yorum olmuş.

Söylenenlerden ziyade söyleniş biçimi çok kaba ve ilkel. Bazı insanların zaafları onları dinden çıkarmaz, kınayıp hor görmek Mehmet Bey'i veya bir başkasını daha iyi müslüman mı yapıyor?

Neden insanlar başkalarında kusur arayacağına kendi günahları ile uğraşmıyor, bol bol kınayanlar günün birinde aile bireylerinden birini yada bir kaçını sizin tabirinizle cak cak sakız çiğnerken yada renk cümbüşü içinde makyajlı bol parfümlü görürlerse hiç şaşırmasınlar

.   Ne diyelim. Allah kalplerini Nuru ilahiyeye engel olan unsurlari kaldirsin´da, kurtulusa ersinler...

En güzel cümle bu olmuş ama bu duaya kendimizide dahil etmemiz gerekmez miydi? Yoksa kurtuluşa erdiğimizden eminmiyiz!!!

[mazhar]

  Yukarı da Mehmet beyin yazdıklarına yapılan 'yorumları' açıklamaları okudum,bir de Mehmet  bey'in yazısını tekrar okudum. Mehmet bey bildim bileli,uzun seneler yazı yazan bir yazarımız. Yazılarına baktığınız zaman sürekli tenkit eden bir tarzı var. Şöyle yapın,böyle yapılsın,Cemaatcilik yapmayın,Diyanet nerede,müslümanlar nerede,müslüman iş adamları nerede,böyle olmalı,şöyle yapmalıyız,Müslümanlar önceden Mucahit'di, şimdi müteahhit oldular.sürekli tenkit eleştiri... vs. vs.

Örtünme ile ilgili yazılar da TUĞRA ile tk1978 karşılıklı bazı konularda farklı düşündükleri konularla ilgili yazılarını okudum.


Mehmet Şevket Eygi bey'in bütün yazdıkları doğru diye bir şey yok,yazılarının tamamına yakını eleştri ve tenkitle dolu...Bunların içinde bir çok mesele de yanlış düşünüyor olabilir! yanlış söylüyor olabilir! çünkü,Mehmet bey'in kendi bildiği doğrular var onları da bu saatten sonra değiştirmek çok zor...Özellikle tartışmaya mevzuu olan Başörtüsü,Elbise,Cilbab,Şatafatlı giyinme,süslü- renkli elbiseler giymek,çarşı pazarda insanların dikkatini fazlasıyla celp(çekecek) şekilde giyinmek...
Bunları çoğaltabiliriz...
Giyim kuşam konusunda müslümanların çok hassas olması lazım, her ne şart olursa olsun müslüman erkekler ve kadınlar Allah'ın verdiği emirler doğrultusun da giyinmek kuşanmak zorundadır. İnanan ve inandığını iddaa eden kişiler için ölçu şer-i  hükümlerdir. Baktığınız zaman bugünkü ortamda-şartlarda inandığını söyleyen,müslüman olduğunu söyleyen milyarlarca insan içinde inandığı Allah'ın hükümlerini yerine getiren tam manasıyla kaç kişi var ? bize ne! biz kendimizden ve aile efradımızdan sorumluyuz..! diyebiliriz...

http://www.sadakat.net/fetvalar/3688-giyim-kusamla-ilgili-haramlar-helaller.html

http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/kot_pantolon_giymek_caiz_midir-t4395.35.html;imode=

Yasaklanan Ve Tavsiye Edilen Renkler Ve Elbise Türleri       
GİYİM KUŞAM BÖLÜMÜ
117) Yasaklanan Ve Tavsiye Edilen Renkler Ve Elbise Türleri
Beyaz Renk Elbise Giymenin Müstehablığı, Kırmızı, Yeşil, Sarı Ve Siyah Renk İle, İpek Dışında Pamuk, Keten, Kıl, Yün Ve Başka Bir Maddeden Yapılan Elbiselerin Giyilmesinde Bir Sakınca Olmadığı



“Ey Ademoğulları! Size şeytanın açmak istediği çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve kıyafetler yarattık veya sizlere giyim kuşam yapma bilgisini öğrettik.” (Araf: 7/26)

“Sizi sıcağa ve soğuğa karşı koruyacak elbiseler verdik...” (Nahl: 16/81)

http://www.sadakat.net/riyazus-salihin/3502-117-yasaklanan-ve-tavsiye-edilen-renkler-ve-elbise-tuerleri.html

“Feminist hareketler Masonluğun etkisi altındadır. Son 50 yıldaki feminist hareketlere baktığımızda bunların arasında ilaç ve kozmetik üreticileri olduğunu görüyoruz. ‘Kadına bir şey satabilmemiz için onu sokağa ve inançsız bir alana çekmemiz lazım, diyorlar'  Onun için birçok paneller düzenliyorlar. Önde kadın var, arkada ise görünmeyen bir sponsor. Ya da çok agresif bir kadını köşe yazarı yapıyorlar. Bu yeni değerleri savunması için.”

Başlangıçta haklı sebepler öne sürmüşlerdi. Çünkü, eski Hind, Yunan ve Roma hukukunda kadın hiçbir hakka sâhip değildi. Meşhur Yunan filozofu Eflâtun’a göre: “Kadın elden ele, orta malı olarak gezmeli.”; Aristo’ya göre de: “Kadın, yaradılışta yarı kalmış bir erkek”ti. Eski Çin’de kadın, insan bile değildi; ona isim bile verilmezdi. Islâm'dan önceki Cahiliyyet Toplumunda kadının durumu ise herkesin malûmudur.
http://www.sadakat.net/hka/Bolum1_Gecmisten_Gunumuze_Aile/hkaile_feminizm.htm

[tk1978]

Eger bunlarla Müslmanin Evlatlari belirli bir noktaya gelecekse, eger dini mübine yani Kuran Kurslarinin kurtulusu icin, o yavrularin okumasi icin bu sart ise, bizden bir Evlat bu yolda heba olacaksa, gözümüzü kirpmadan heba ederiz. 1 degil hepsini birden. Yeter ki Dini mübin muaffak olsun. Bizler öyle ögrendik bu suur ile yetistik! Dediginiz gibi niyet önemli.

Bu söylemler F.G  gurubunun hizmet anlayışına benziyor.

Size göre öyle ola bilir. Ama bu anlayis Hz. Bekir Siddikin anlayisi. Vücüdunun tamami Cehennemi kaplamasi icin yalvardigi bir anlayis. Sanmiyorum Fetullah Gülen öyle bir anlayisa sahip olsun. Ama siz daha iyi biliyorsunuz demek. Saygi duyarim:

. Soruyorum simdi size. Bir Kadin Rengarenk giyinip, Parfümler icin´de disari cikip, sagda solda gezerek, gerektigin ´de kafede soluklanip muhabbet ederek neyi amaclar? Dini mübine hizmet etmeyimi, yoksa Nefsinin hevasi pesin ´de kosmayimi. At gözlüklerini cikartiniz ve etrafiniza bir bakin. Anlarsiniz ne demek istedigimi! Tarikat ehli, Tarikatin ne oldugunu unutmus.  

Bayanları öncelikle insan olarak değerlendirin, biraz nefes almak isteyen herkes nefsinin esirimi oluyor? Makyaj veya parfüm kullananın hesabı Allah'ü Teala ile  kendisi arasındadır. Bazıları mükemmel olduğunu düşünüp başkalarını kınama hakkına sahip olduklarını sanıyorlar

.

Sizin hangi kurulusa bagli oldugunuzu bilmiyorum ama, Tarikat ehli olmadiginiz kesin. Bizim bahis ettigimiz Tarikat ehli olanlari, olmaya gayret sarf edenleri baglar. Simdi bir kac örnek vermek isterim bu konu´da, ama eminim ki siz bunu anlamak´da, hazim etmek´de sikinti cekeceksiniz.

. Kadin Müslümanlar kendilerine lider olabilecek hic kimse kalmayinca,  

Bu nasıl bir cümle böyle, Istanbuldan bihabermisiz? Çok iyi bilineni siz bilmeyince yokmu  oluyor. Yakışıksız bir yorum olmuş.

Lideri acmak isterim ki, sizi zan´dan koruyayim. Lider evde baslar. Coban misali. Sürü Cobanin arkasin´dan gider. Coban arzali olunca, sürüye Kurt getirir. Zamanimizin Cobanlari(Istisnalar elbette var, ama bir elin parmaklari kadar) Allah´dan, Sünnetten, Dinden, Iman´dan bi haberler. Kimlik´de Müslüman yazmasi yeterli olunca, bu o Müslüman kisiye yeterli oluyor. Böyle Cobanlik yapan kisi, sürüsüne sanmiyorum ki iglik getirsin. Umarim Lideri anlamissiniz´dir

Istanbul demissiniz. Bunu acarmisiniz. Yani Istanbullu olunca dahami iyi Müslüman olunuyor? Anlayamadim. Istanbulu görmemis olsak, inan belki aldanacagiz ama siz yanilgidasiniz. Sunu ayirt ediniz. Bir Topluluk devamli Insan yetistirme ile mesgul olsa bile, bu demek degildir ki her sey toz Pembe. Istanbulun Manevi Havasi yüzün´den belki 10 tane yasantisi ile düzgün Hanim Kardesimiz cikmis ise, bunu siz genele yayamassiniz. Bir seyin kiyasini yapa bilmeniz icin, Toplumun Kadin nüfüsunu alacaksiniz ve kiyas yapacaksiniz. Aralarin´da bir Toplum yasama gayreti icin´de olsa bile, bu demek degildir ki, hepsi yasiyor.

Söylenenlerden ziyade söyleniş biçimi çok kaba ve ilkel. Bazı insanların zaafları onları dinden çıkarmaz, kınayıp hor görmek Mehmet Bey'i veya bir başkasını daha iyi müslüman mı yapıyor?

Bunu bastan söylese idiniz, ola bilir di. Kaba yaziyor olabilir size göre. Ilkel olabilir size göre. Bir baskasi´da o dilden anliyor ola bilir. Biraz daha uslubu yapici olabilir.  Siz ama bunu basta elestirmediniz. Siz onun elestirdigi noktalara, söylem´de / atif´da bulundunuz. Kadin Müslümanlarin durumunu  görmemek icin, ya dört duvar´da yasayacaksiniz, yada sizde elestiriden nasibinizi alip isyan etmis olacaksiniz. Baska türlüsü Insanin aklina gelmyior.

Neden insanlar başkalarında kusur arayacağına kendi günahları ile uğraşmıyor, bol bol kınayanlar günün birinde aile bireylerinden birini yada bir kaçını sizin tabirinizle cak cak sakız çiğnerken yada renk cümbüşü içinde makyajlı bol parfümlü görürlerse hiç şaşırmasınlar

Elbette ola bilir. Varda. her Aile´de mutlaka olacak. Peygamberlerin Ailesin´de cikmaz´di, eger cikmayacak olsa idi. Kimse kusursuz degildir ki. Ama dönüp dolasip ayni kapiya geliyoruz. Siz önce bir gayret sarf edeceksiniz. Allah icin verdigi Emaneti yetistireceksiniz. Hakki ögretip, batili ayirt etmesin´de, Ailenize(En basta Haniminiza ve daha sonra Cocuklariniza) ögreteceksiniz. Bunu yapa bilmeniz icin, siz´de kendinizi yetistirip Dini mübine iki El on Parmak sarilip, bir Mürsidi Kamilin ve onun akabin´de önderlik eden Emirül Müminin eteklerine yapisip Teslimi kül ile teslim olup, denileni denildigi kadar, denildigi an ve denildigi sekilde yapacaksiniz. Ama en bas´da siz, Coban olarak Teslim olacaksiniz ki, sizin´de Aileniz, sürünüz size Teslim olsun. Aksi takdir´de bu is zor.

Ama siz her gayreti sarf edip, Hakki hak olarak batili batil olarak Aile mensuplariniza öretir, ancak arada Hidayet´den nasibini alamayanlar cikacak olursa, o ayri. O zaman´da Rabbimizin bir bildigi var deriz ve o durumda´da Teslimiyetimizi bozmayiz. Ama sen vazifeni yapma, yapanlara köstek olan ondan sonra sizlan. Bunun hesabi agir olur. Öyle duyduk, öyle ögrendik.  

.   Ne diyelim. Allah kalplerini Nuru ilahiyeye engel olan unsurlari kaldirsin´da, kurtulusa ersinler...

En güzel cümle bu olmuş ama bu duaya kendimizide dahil etmemiz gerekmez miydi? Yoksa kurtuluşa erdiğimizden eminmiyiz!!!

Konusmamiz Müslüman-Mümin Hanimlar´dan olunca, elbette cümledeki atif´da onlara olmak´da. Yoksa bizler devamli muhtaciz. Her an, her zaman ikaz siringasina ihtiyacimiz var. Ama buna ihtiyacimiz var diyerek´de, hakki söylemek´den elbette kendimizi men etmememiz gerek. Ne biliyorsak anlatmamiz gerek. Ne ögrendik ise, aktarmamiz gerek. Belki birinin kurtulusuna vesile oluruz´de, bir ihtimal bu sayede kim bilir bizde kurtulusa erenler´den oluruz

Hulasa. Müslümanlar ciddi bir cöküs icin´de. Bunun tek sebebi, Müslümanligin kimlik´de kalmasi. Böyle olunca, Aile bireyleri bir birine saygi, sevgi ve muhabbeti birakiyorlar. Kadin ve Erkek kafasina göre gitme hevesine girince, Aile dagilip heba oluyor. Bunlarin yetisdirdikleri Yavrular´da, Aile´den ne görüyorsa onu hayatin´da tatbik ediyor. Böylece, Sevgisiz, Saygisiz ve gittikce dinden uzaklasan Nesiller doguyor. Yeryüzün´de bir Topluluk haric, bu gidise dur deme gayretin´de bulunamiyorlar. Bunu´da yadirgamamak gerek, cünki Allahin Resulü(s.a.v) zaten demistir, bunu yapacak sadece bir Topluluk olacak...diye.

Iste bu Topluluga tabi olanlar´dan bagzilari(Erkek veya Kadin önemli degil) görevlerini ve vazifelerini unutursa, yasantisini Hayatin icine uydurma gayreti icin´de olmaya kalkarsa(netekim adetleri´de artmak´da) bu Aileden´de yetisecek nesil´de sorun ve pürüzler bas gösterir. Yetisen nesil iki arada kalir. ´Önce ögrendiklerini sorgulamaya baslar. En basiti. Yahu biz derslerimiz´de Kadinlarin Erkeklerle bir arada oturmamalarini, heavu heves pesin´de kosmamalarini ögrenmis idik. Ama Annem carsi pazar gezmek´den, Cay bahcesi ziyaretlerin´den eve giremiyor.
Biz okuduklarimiz´da, Müslümanlarin 3 gurup Insan´dan birine tabi olmalarini ögrenmisdik,
1. Gurup Ilim ögrenen
2. Gurup Ilmi ögreten
3. Gurup bunlara hizmet edenler oldugunu.
Ama benim Babam is´den Kahveye veya Is´den TV basina geciyor. Namaz, Abdest ya var ya yok. Demek´ki bizim ögrendiklerimiz o kadar´da mühim degilmis dese veya size sorsa, ne derdiniz? Iste Cobanin önemi burda cikiyor. Eger ki bir Evlat okuduklariyla, Aile yasantisi okuduklarina harfiye uyarsa, kendi Ailesini kurdugu vakit, bu yasantisina uygun bireyler sececek´dir.
Ama okuduguna ters düsen Aile yasantisinin neticesin´de, Aile kurarken o genc, gözüne hos geleni sececek´dir. Dinine hos geleni önemsemeyecek´dir. Ve su an eskiye nazaran bu ve buna benzeri durumlarin adedi cuvalmak´da. Gün gectikce´de bu güzi´de toplumun icin´de bu durum fazlalasiyor. Bu tehlikenin´de cougumuz ya farkin´da degiliz, yada eski degerlerimizi unutup, biz´de bu yanlislari artik dogru görür olmusuz.

[mazhar]

 

 Konun bir Takva yönü bir de Fetva yönü var. İsteyen her hangi birisine uyabilir. Hesabı verecek olan da kişinin kendisidir. Eğer sorumlu makamda ise sorumlu olduğu kişilerin hesabı da o kişiden sorulacak.
Hepimiz neyin  ne olduğunu biliyoruz..! Allah Yar ve yardımcımız olsun...
http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/giyinme_adabi-t59719.0.html;msg264675;topicseen#msg264675

[Tuğra]

Doğrusu nasıl cevap vereceğimi şaşırdım, o kadar yanlış anlamışsınız ki hayret verici!

Önce f.g. gurubu benzetmesini çözelim;

Merak etmeyiniz. Okul ve Üniversite yillarim´dan iyi bilirim oranin halini, ancak Dedigimin Harfiyen arkasindayim. Almanya´da zarurettir. Sosyal Pedagog, Kadin Doktoru birer zarurettir. Herhalde Kadin Doktoruna Erkek Muayne icin gelmeyecek´dir. Eger bunlarla Müslmanin Evlatlari belirli bir noktaya gelecekse, eger dini mübine yani Kuran Kurslarinin kurtulusu icin, o yavrularin okumasi icin bu sart ise, bizden bir Evlat bu yolda heba olacaksa, gözümüzü kirpmadan heba ederiz. 1 degil hepsini birden. Yeter ki Dini mübin muaffak olsun. Bizler öyle ögrendik bu suur ile yetistik! Dediginiz gibi niyet önemli.

Bu guruba mensup arkadaşlarım var iyi insanlar örtünlemeleri her şeyleri takva üzere tek sorun üni eğitiminde verdikleri tavizler buna verilen cevap ise hizmet için bir takım fedakarlıkların yapılması bu fedakarlıklar içinde Allah'ü Tealanın farz emrini terk de var. Dinin emirlerinden taviz vererek seçilen yolda Allah rızası olması münkün değil. Eğitim hayatından sıfır hasar ile çıkmak da imkansız mutlaka tavizler veriliyor.

Bu sebeble yukarıdaki yorumunuzu bu gurubun çizgisine benzettim.

Elhamdülillah hazımsızlık sorunum yok, algılatma sorunum var!

Çoban mükemmelde olsa sürüde bozukluk olabiliyor...

İstanbul meselesini o kadar yanlış anlamışsınız ki, ana sayfadan söylenecek bir şey olmadığı için öm ile ne demek istediğimi açıklayacaktım ama fikrimi değiştirdim, ne isterseniz düşünebilirsiniz.

Mehmet beyin eleştirilerinden nasibimi alacak hiç bir yanlışım olmadı elhamdülillah, hem üslubuna hemde eleştirilerine kızıyorum, hiç kimsenin kimseyi kınama hakkı yok, Allah indinde üstünlüğün takva ile olduğunu tabi ki biliyoruz ama görünüşü takva üzere olupta kalbinde takva olmadıktan sonra neye yarar.

Kalplerdekini Allah'ü Tealadan başka kim bilebilir ki?

Son olarak mazhar kardeş feminizm ile ilgili bir link vermişsiniz nedenini merak ettim?

Bana göre feminizim sadece akıl fikir hesabı 0+0 olan ahmakların takılabileceği bir akım, umarım cevabım yeterli olmuştur.

[Fatihan]

Kimsenin yorumundan alıntı yapmadan genel olarak birkaç kelam da ben edeyim.Umarım hepimiz üzerimize düşeni alırız...

Doğru bir şeyi ya da kendi doğrularımızı başkasına anlatırken-aktarırken üslup ve dil çok önemlidir. Doğru bir şeyi yanlış üslupla anlatırsanız muhatabınız doğru olduğunu anlasa bile bu kötü üsluptan dolayı anlattığınızı kabullenmeyecektir. Hatta kötü üsluptan dolayı düşmanlıklar hâsıl olabilecektir.
Paldır-küldür ifadelerle, çocuk azarlar gibi cümlelerle doğru bildiklerinizi anlatamaz hatta bir müslüman olarak "Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker " vazifenizi yerine getiremezsiniz. Hele tasavvuf erbabına bu yöntem hiç mi hiç yakışmaz.

Diğer bir konu da :
Yazı dili bir insanın tam anlamıyla düşündüklerini aktarmaya bazen yetersiz kalabiliyor. Yani yazı bir hal ya da konuşma dilini tutamayabiliyor. Bazen de siz söylemek istediklerinizi yazı dili ile çok iyi ifade etseniz de karşınızdakinde algılama problemi olabiliyor. Bu nedenle bir insanın sadece burada yazdıklarına bakarak, hiç görmediğimiz, tanımadığımız bir insan hakkında kesinlik ifade eden cümlelerden(şu olamazsın, bu olamazsın gibi) kaçınmak lazımdır. Zİra kul hakkına girmiş olursunuz.

[tk1978]

Dogrudur. Fatihan Kardesim haklidir. Hele bizler, Gurbette yetisip buradaki okul sistemine adapte oldugumuz icin, daha´da zorluk cekmekteyiz. Kelimeleri secerken cok düsünsek´de, hata/yanlis ifade kullana biliyoruz. Kusurumuza bakmayiniz. 

[tk1978]

Mevzuyu fazla uzatacak, karsimdakini farkli mecralara, düsüncelere sürükleyecek degilim. Alan istedigini alir, istedigi gibi yasar. Ancak bizler Sahabe yolunun yolculari oldugumuzu unutmayalim.

Sözlerim´den " Bu Kadin Düsmani´dir " diye´de bir düsünce cikmasin. Allah sahit, asla böyle bir durum olmadigi gibi, zaten hedef elestiri noktasi Kadin´dan ziyade, Cobana aittir.

Bizi üzen, Allahin Aslanlarini, Süleymanlarini, Hamzalarini, Ömerlerini, Osmanlarini; Ahmetlerini, Kemallerini yetistirecek Anneler, bu durumun farkin´da olmayip, vahim bir yol cizmek´deler. Nesiller Cehnneme akmak´da. Ama en acisi, bu nesilleri kurtaracak olanlar´dan yavas yavas fireler cuvalmaya baslamasi´dir. Bu konuya dikkat cekmek´de faida var. Kendimizi SILKELEYIP, liderlerimize hüvesi hüvesine tabi olmak lazim.
Görünen köy kilavuz istemiyor.
Selam ve Dua ile