Müslümanlar Niçin Sürünüyor?

Başlatan Mücteba, 18 Temmuz 2011, 11:22:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Müslümanlar Niçin Sürünüyor?

Müslümanlar nüfus olarak bu ülkede çoğunlukta... Bir kısmının elinde büyük paralar, servetler, sermayeler var... Çoğulcu bir demokrasi var... Medya serbest... Konuşmak yazmak serbest... Dernek, vakıf kurmak serbest...

Müslümanlar, İslamî hizmetler ve faaliyetler için her yıl yüz milyarlarca dolar topluyor ve harcıyor...

Bazı Müslüman cemaatlerin milyonlarca bağlısı var...

Velhasıl un var, yağ var, şeker var ama Müslümanlar bir türlü helva pişiremiyor.

Siyasî iktidar Müslümanların elinde...

Cumhurbaşkanının hanımı başörtülü... Başbakanın hanımı başörtülü...

Bunca imkana rağmen Müslümanlar egemen azınlıkların tahakkümü altında.

Zavallılar küçük çocuklarına şu yaz tatilinde özel din ve Kur'an dersi bile verdiremiyor.

Başını eşarpla örtmüş Müslüman avukat duruşmalara sokulmuyor.

Müslümanlar zinayı suç olarak kabul ettiremiyor.

Eskiden Kemalist iktidarlar vardı, Müslümanlar ağlıyordu. Şimdi İslamcı iktidar var, Müslümanlar yine ağlıyor.

Bu ülkede Yahudiler cumartesi günü, Hıristiyanlar pazar günü hafta tatili yapıyor ama Müslüman çoğunluk Cuma günü yapamıyor...

Âciz Müslümanlar Taksim'de, ihtiyaç olmasına rağmen bir cami bile yaptıramıyor...

Taksim'de kocaman bir kilise var ama cami yok...

Heybeliada'daki Ortodoks Ruhban mektebinin açılma hazırlıkları yapılıyor ama Müslümanlara İslam medresesi açma yolları kapalı...

Farmasonlar localarında masonik âyinler yapabiliyor ama Müslümanlar tekkelerde zikrullah yapamıyor...

Yurdun çeşitli yerlerindeki eski kilise harabeleri restore edilip Hıristiyan ibadetine açılıyor ama Ayasofya hâlâ müze...

Türkiye Müslümanları niçin bu kadar ezik?

Niçin bu kadar âciz?

Niçin bu kadar zavallı?

Türkiye Müslümanları bu zilleti, bu yenilgiyi, bu zebunluğu hakkediyor mu?

Hiç hakketmez olurlar mı?

Onlar Müslüman ama Kur'anın nice emirlerini ve farzlarını dosdoğru yerine getirmezler.

Nice haramları işlerler.

Peygambere iman ettik derler, Sünnetini hayata uygulamazlar.

Din elden gidiyormuş, yahut gitmiş, aldırmazlar.

Din elden giderse cemaat var, tarikat var, bizim teşkilat var...

Bu Müslümanlar, çeşitlilik içinde sarsılmaz bir birlik sergilemezler, tek bir ümmet olmazlar. Başlarında bir İmam veya Emîr yoktur.

Birbirinden kopuk bir sürü hizbe ve fırkaya ayrılmışlardır, aralarında çekişir dururlar.

Zenginleri gittikçe zenginleşir, fakirleri sürünür durur, birbirleriyle yardımlaşmazlar.

İşte az zaman kaldı Ramazan gelecek, bakalım gündüz oruç tutan Müslümanlar teravih namazına mı gidecekler, yoksa şenliklere ve etkinliklere mi?

Fakirler iftar çadırlarının önünde iki saat önceden uzun kuyruklar yapacak; zengin ve seçkin Müslümanlar beş yıldızlı fıskhânelerde mükellef yemekler yiyecek.

Bu düzen bozukmuş, milyonlarca Müslümanın umurunda bile değil.

Deccalvizyonlardan evlerin içine lağımlar akıyor.

Süfyanîlik ile Müslümanlar barış içinde yaşıyor.

Şu adama bakın: On bir ay her haltı yemiş, her dolabı çevirmiş, haram vurgunlar vurmuş, sonra umreye gitmiş, aklınca anasından doğduğu gibi tertemiz dönmüş.

Böyle Müslümanlar sürünmesin de ne yapsın...

Azdır bile...

Mehmet Şevket EYGİ - 18 Temmuz 2011 Pazartesi