'' Andımız '' boykotu

Başlatan ıssızada, 27 Ocak 2012, 16:50:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ıssızada

Doğru dürüst bir ülkede, hap kadar çocuklara her sabah yemin ettirilmez, marş söyletilmez. Doğru dürüst bir ülkede "Fransız'ım, doğruyum, çalışkanım" diye böbürlenme olmaz.
Hiçbir Amerikan çocuğuna "varlığım Amerikan varlığına armağan olsun" dedirtmezsiniz, kıyamet kopar. Hiçbir İngiliz çocuğu büyüklerini saymayı, küçüklerini sevmeyi kendine "şiar" edinmemiştir. Kendisine böyle bir şey dayatılmaz. "Her Türk doğru ve çalışkandır"...
"Her Türk doğuştan askerdir"... Bunlar mis gibi faşist sloganlardır.
Bu "and" muhabbeti, Türkiye'nin faşist döneminden kalmış bir ayıptır.
Sayın Nimet Çubukçu'ya "okul formalarını bir çırpıda kaldırıp tarihe geçme fırsatını kaçırdınız hanımefendi" derken, aynı zamanda bu "and" meselesini de kastetmiştik: Bu devrimi yapamadı. Gitti "çalıştay" kurdu, onlar da tay tay tay çektiler.
Kürt politikacılar da kaldırılmasını istediler, Danıştay reddetti.
Danıştay bu işe ne karışıyor?
Bu gibi durumlarda geçerli ve gerçekçi olan "Büyük İskender çözümüdür", vurursun kılıcı, düğümü kesersin, olur biter. Bir emir verirsin, ertesi sabah hiçbir ilkokul öğrencisi varlığının Türk varlığına armağan olması için taahhüt altına girmez!
Bırak ondan sonra beğenmeyen de buyursun gitsin mahkemeye, Cem Uzan gibi...
Çünkü sen "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım" dedirtirsen çoluk çocuğa, bir başkası da çıkıp "Ermeni'yim, ezilenim, öldürülenim" diyebilecektir!
Danıştay, gerekçeli kararında, bu andın "Türk ilköğretim sisteminin bir parçası olduğunu" belirtmiş. O parçanın o torna makinesinden çıkarılıp atılması gerekiyor. Parçayı beğenmek zorunda değiliz. Bütünü de hiç beğenmediğimiz gibi.
Bu and, ırkçıdır.
Danıştay istediği kadar "değildir" desin, öyledir.
Bu and, faşisttir.
Çünkü ilkokul çocuklarına her sabah bayrak töreni yaptırıp marş söyleten ve yemin ettiren bir eğitim sistemi, faşist bir eğitim sistemidir.
Çünkü Türkiye eskiden faşist bir ülkeydi, bugün de faşizmden "nihayet kurtulmaya çalışan" bir ülkedir.
Bu and, hap kadar çocuklara "ideoloji aşılamanın", beyin yıkamanın mükemmel bir örneğidir. Demokrat Türkiye'ye yakışmaz.
Gene de büyük bir mesafe katedilmiştir: Bendeniz 10 Kasım 1958 günü okul bahçesinde "güldüğüm" için, evet yalnızca güldüğüm için ihtar cezası almıştım. Öğrenim hayatım maşAllah iyi başlıyordu! (Olay, "karşıdevrimci" dedikleri Adnan Menderes devrinde geçiyor, uyumayınız.)
Beden eğitimi dersinde de yıllarca "uygun adım yürüme" öğrettiler bize, spor niyetine! Uyumayınız, sivil ilkokulda.
Gene de atılan adımlar yetersizdir. Reform değil, devrim istiyoruz.
Okul kışla değildir. Askeri okulların disiplin düzenini sivil okullarda kurmaya faşizm denir. Sivil öğrencilere üniforma da giydirilemez. Formalı sivil öğrenci, Avrupa'da on dokuzuncu yüzyılda kalmış bir garabettir.
Otu botu seçim sonrasına bırakıyorsunuz, hadi bakalım bu da yeni ders yılına kalsın.
Ama halledilsin, sonra papaz olmayalım yeni hükümetle...
'' Hudâ yardımcıdır ehl-i hüdaya ,

   Sizi ısmarladım hıfz-ı Hudâ'ya ''

ıssızada

                               Muhalif yazı
Yetmez ama evet... Liselerden "milli güvenlik" dersinin kaldırılmasına, dün de belirttiğimiz gibi, bir "yetmez ama evet" de gene bizden.
Bununla kalmayacaktır, kalmamalıdır. O buram buram faşizm kokan "andımız" da kaldırılacaktır.
Türk çocukları varlıklarını artık Türk varlığına armağan etmeyeceklerdir.
Tam tersine, Türk varlığı Türk çocuklarının elinden tutacak, onların eğitimine, gelişmelerine özen gösterecektir.
Bütün Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Süryani, Laz, Çerkes, Pomak çocuklarının özgür, bilgili ve bilinçli vatandaşlar olmaları için çalışacaktır.
Çocuklarımızın "ülküsü" ancak bu olabilir. "Amerika'da bile var" diye bize gıcıklık kusan tombul civelekler ne kadar itiraz etseler de...
Çok istiyorsanız, tıpkı Amerika'da olduğu gibi, çocuklara "anayasaya bağlılık" yemini ettirirsiniz.
Buna da bir yetmez ama evet daha...
Sivil okullardan üniforma da kaldırılmalıdır.
Hemen, şimdi!
Yeni öğretim yılını beklemeye bile gerek yok. Öyle saçma sapan "çalıştaylar" falan toplayıp işi yokuşa sürmeye, sorumluluğu kurnazca birileriyle paylaşmaya çalışmaya gerek yok.
Bir tek cümle... Bir tek cümlelik bir genelge... Kanun çıkarmaya gerek yok, yeni anayasayı beklemeye gerek yok... Bir tek cümle:
"Kamu ya da özel, bütün sivil ilk ve ortaöğretim kurumlarında her türlü üniforma uygulaması kaldırılmıştır."
Bitti. Bu kadar.
Üniforma askeri okulda giyilir, askerlik dersinin de askeri okulda okutulduğu gibi.
Yalnız o değil... "Ceket giyme ve kravat takma zorunluluğu" da kalkmalıdır.
Çünkü, her ne kadar sivil de görünse, bu da bir çeşit üniformadır. Ceketlerin aynı renkten olmaları şart değildir. Zorunlu olması onu üniforma kılar.
Erkeklerin enselerini sakallarını, kızların etek boylarını, saçlarını, tırnaklarını incelemek gibi saçmalıklar da son bulacaktır. Bir kızın nasıl giyineceğine anası babası (varsa sevgilisi) karışır, okul müdürü Kel Mahmut değil. (Aslında berikiler bile karışmamalı da, hadi Türk toplumunu fazla aşmayalım.) Bu adımı atacaksınız.
Bu devrimi yapacaksınız. Hükümete sesleniyorum.
Attığınız adımın arkasını getirmek zorundasınız.
Çünkü Atatürk'ün dediği gibi "idare-i maslahatçılar esaslı inkılap yapamazlar."
Ne bekliyorsunuz, neden korkuyorsunuz?
Faşistler bunun hesabını sizden soramazlar, korkmayın.
Yapacaksanız, şu işi tam yapın, yarım yamalak değil.
"Yarın" ve "yavaş yavaş" da artık "milli şiarımız" olmaktan çıksın...
Eh, "liberal aydın" tanımını üstüne alınıp bize laf yetiştirmeye çalışan genç çıkıntılar umarım bu yazımızı olsun beğenirler artık!
                                              ENGİN ARDIÇ
'' Hudâ yardımcıdır ehl-i hüdaya ,

   Sizi ısmarladım hıfz-ı Hudâ'ya ''

Fullmoon

Doğru dürüst bir ülkede, hap kadar çocuklara her sabah yemin ettirilmez, marş söyletilmez. Doğru dürüst bir ülkede "Fransız'ım, doğruyum, çalışkanım" diye böbürlenme olmaz.

kesinlikle çok doğru

ıssızada

Her sabah körpe yaşdaki çocuklara bu şey söyletildiği için bir Müslüman olarak rahatsız oluyorum ve zarar verdiğini düşünüyorum...
'' Hudâ yardımcıdır ehl-i hüdaya ,

   Sizi ısmarladım hıfz-ı Hudâ'ya ''

Mücteba

Bozuk sistemin bozuk uygulamalarını devam ettiren sözüm ona "az bozuk" idarecileri neyi bekliyorsa, sistemden beslenir hale mi geldiler yoksa?


mazhar

Alıntı YapErkeklerin enselerini sakallarını, kızların etek boylarını, saçlarını, tırnaklarını incelemek gibi saçmalıklar da son bulacaktır. Bir kızın nasıl giyineceğine anası babası (varsa sevgilisi) karışır, okul müdürü Kel Mahmut değil. (Aslında berikiler bile karışmamalı da, hadi Türk toplumunu fazla aşmayalım.) Bu adımı atacaksınız.

Benim kanaatim idare bu konuya karışmalı.bir standartı olmalı...Başörtüsü serbest bırakılmalı...

Günbatımı

Her şeye katılıyorum fakat formaların kaldırılmasına katılmıyorum. Bence Türk gençleri böyle bir uygulamanın getireceği sonuçlara hazır değil. Forma giydikleri halde saçıyla, ayakkabı marka ve modeliyle, hatta çoraplarına varana kadar kıyafetleriyle uğraşan çocuklar, her gün "bu gün ne giysem" diye düşünmekten eğitimlerine gerekli önemi veremeyecekler diye düşünüyorum...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

ıifalı eller

''Her şeye katılıyorum fakat formaların kaldırılmasına katılmıyorum. Bence Türk gençleri böyle bir uygulamanın getireceği sonuçlara hazır değil. Forma giydikleri halde saçıyla, ayakkabı marka ve modeliyle, hatta çoraplarına varana kadar kıyafetleriyle uğraşan çocuklar, her gün "bu gün ne giysem" diye düşünmekten eğitimlerine gerekli önemi veremeyecekler diye düşünüyorum...''  gh8)) ben de kesinlikle katılıyorum

mazhar

'Standart' ve ölçü mutlaka olmalı...
Müslüman bir ülke de isek ..! inancımız gereği olan uygulamalar yasaklanmamalı...

isa374

böyle mevzular buralarda konuşulmaz arkadaşlar

mazhar

İsa 374 kardeşimiz haklı.Bizde bu konuyla ilgili yazıları paylaşalım.

Bu konuyla alakalı olduğunu düşündüğüm Mücteba kardeşimizin paylaştığı yazıyı buraya ekliyorum.
Buyurun okuyun
.


1. Sivil okullarda üniformalı subaylar tarafından verilen askerlik derslerine son verilmesini memnuniyetle karşıladım.

2. Üniversitelerdeki devrim tarihi dersleri de kaldırılmalıdır.

3. Bütün okullarda ve üniversitelerde ahlak, fazilet, bilgelik, iffet, yüksek karakter dersleri ehil öğretmenler tarafından okutulmalıdır.

4. Bedevî kırsal kesim kültürünün yerine medenî kültür getirilmelidir.

5. Bütün okullarda iyi insanlar, iyi vatandaşlar, iyi Türkiyeliler yetiştirilmelidir.

6. Dinî eğitim veren okul ve kurslarda iyi, güçlü ve vasıflı Müslüman yetiştirilmelidir.

7. Tasavvuf üzerindeki yasaklar ve tabular kaldırılmalı, tekkeler yeniden açılmalı, bunları kontrol etmek üzere bir Meclis-i Meşâyih kurulmalı, din sömürücülerinin, ehliyetsizlerin tasavvufî faaliyetleri mıncıklamaları önlenmelidir.

8. Tarikatların ve dinî cemaatlerin holding, banka ve ticaret şirketi gibi çalışması, aktif siyaset yapması ve para toplaması önlenmelidir.

9. Hiçbir tüzelkişinin (dernek, vakıf, cemaat) zekat toplamasına izin ve fırsat verilmemelidir.

10. Türkiye çapında bağımsız, cemaatler üstü bir zekat teşkilatı kurulmalı ve toplanan zekatlar Kur'ana, Sünnete, fıkha, Şeriata uygun şekilde öncelikle Müslüman fakirlere, Müslüman miskinlere, Müslüman mültecilere (para veya mal temlik edilmek üzere) dağıtılmalıdır.

11. Bütün liselere mecburî Osmanlıca okuma ve yazma dersleri konulmalıdır. Bin yıllık İslam yazısı yasağı kaldırılmalı ve Müslümanların İslam yazısıyla kitap, dergi, gazete çıkartmalarına izin verilmelidir.

12. Kız erkek karışık karma tedrisat kaldırılmalıdır.

13. Paraların pulların üzerine tarihî devlet adamlarımızın, Türkiye'nin medar-ı iftiharı alimlerin, sanatkarların, fikir adamlarının, büyük kumandanların, millî mimarlık anıtlarının resimleri basılmalıdır.

14. Nasıl Yahudi vatandaşlarımız için cumartesi günü, Hıristiyan vatandaşlarımız için pazar günü hafta tatili yapıyorsak, çoğunluktaki Müslümanlar için cuma gününü tatil yapmalıyız. (Üç gün tatil fazla olursa pazarı kaldırabiliriz.)

15. İngiltere'de olduğu gibi bizde de, Müslümanların müracaat edebileceği özel hukuk mahkemeleri açılmalıdır.

16. İngiltere, İsveç, Norveç ve diğer medenî ülkelerde olduğu gibi bütün okullarda Müslüman kızlar başları örtülü olarak okuyabilmelidir, Müslüman kadın avukatlar başları örtülü olarak mahkemelere girebilmelidir. Bütün dindar memurlar mesai esnasında başlarını örtebilmelidir. Tek kelimeyle başörtüsü kamusal alanda serbest olmalıdır.

17. M. Kemal Paşa'nın ölümünden sonra oluşturulmuş Kemalizm ideolojisi resmî ve bağlayıcı ideoloji olmaktan çıkartılmalı, özelleştirilmelidir.

18. Müslümanların Ümmet teşkilatı kurmasına ve başlarına devletten bağımsız bir İmam-ı Kebir seçmelerine izin, imkan ve fırsat verilmelidir.

19. İslam vakıfları, kurulacak Ümmet teşkilatına devr edilmelidir. Son 90 yıl içinde satılan, vakıflıktan çıkartılan vakıf eserleri karşılığında devlet, Ümmet teşkilatına tazminat ödemelidir.

20. İcazetli ve ehliyetli ulema, fukaha yetiştirecek Sünnî İslam medreselerinin açılmasına izin verilmelidir.

21. Fransa'da nasıl hür Katolik okulları varsa, Türkiye'de de Ümmet ve İmamet teşkilatının ve arzu eden Müslümanların bağımsız İslam mektepleri açmasına izin verilmelidir.

22. İş, ticaret, ziraat, sanayi sahasında yeniden Fütüvvet Ahlakı Teşkilatı, ahîlik ve loncalar kurulmalıdır.

23. Müslümanlara, yurdun çeşitli yerlerinde İslam Komünleri kurmak ve oralarda Müslümanca yaşamak imkanı kanunen tanınmalıdır.

24. Kadın erkek bütün Müslümanlara kılık kıyafet hürriyeti sağlanmalıdır.

25. İspanya'daki Gırnata camii-i kebiri nasıl katedral yapmışsa, bizdeki Ayasofya tekrar cami yapılmalıdır.
Yukarıda dile getirdiğim konuların hepsi medenî ülkelerde geçerli olan hürriyetlerdir.
Türkiye halkının:

1. Millî kimliğine,

2. Millî kültürüne,

3. Tarihine,

4. Evrensel insan hak ve hürriyetlerine...

Saygılı olan herkes bu isteklerimi yadırgamaz. Bu memlekette azınlıkta olan Masonlar, Selanik Dönmeleri, Ateistler, Kripto Yahudiler, Kripto Hıristiyanlar ne kadar hür iseler, çoğunluğu oluşturan Müslüman halkın da en az onlar kadar hür olma hakkı vardır.
İsteklerimin hiçbiri demokrasiye, insan haklarına, liberal düşünceye, bilgeliğe zıt ve aykırı değildir.
Bu isteklerin yanlış olduğuna dair hiçbir geçerli, haklı, ipe sapa gelir gerekçe bulunamaz.


Mehmet Şevket EYGİ - 29 Ocak 2012 Pazar