Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Nükleer Enerji Daha Ucuz mu?

Başlatan Tuğra, 19 Nisan 2011, 01:48:02

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mazhar



11 Mart’ta yaşanan korkunç deprem ve tsunami felaketiyle vurulan Japonya’dan, bir iyi bir kötü haber geldi. İyi haber, radyasyon sızdıran Fukuşima santralındaki soğutma faslının sona erdiğinin açıklaması. Kötü haber ise, nükleer kirlenme altındaki bölgeyi halen tehdit eden santralın güvenle kapanması için en az 30 yıla ihtiyaç olması.





JAPONYA Başbakanı Yoşhihiko Noda, dün, 11 Mart’ta 9 şiddetindeki deprem ve tsunami felaketinden sonra radyasyon sızdıran Fukuşima santralındaki “soğutma faslının sona erdiğini” açıkladı. Böylece, felaketten yaklaşık dokuz ay sonra, reaktörlerdeki sızıntı kontrol altına alınabildi. Soğutma faslındaki gelişme, santralın tümüyle kontrol altına alınmasında en önemli aşamalardan birinin tamamlandığı anlamına geliyor. Japon Başbakanı, “Birçok sorun hâlâ mevcut. Savaşımız bitmedi” diye uyarıda da bulundu.

Santral ‘korunmasız’

Uzmanlar da Tokyo’nun 230 km kuzeyindeki santralın olası problemler karşısında korunmasız olduğunu, çevresinin radyasyonla kirlendiğini, güvenli şekilde kapanmasının en az 30  yıl alabileceğini söyledi.

Radyasyon yayıldı

Depremden sonra santraldaki reaktörler büyük hasar görmüş, reaktörlerden dördünde soğutma sisteminin devre dışı kalması sebebiyle patlamalar yaşanmıştı. Soğutma faaliyetleri kapsamında deniz suyu kullanılarak reaktörlerin normal ısıya döndürülmelerine uğraşılmıştı. Ancak bu işlemde kullanılan kirlenmiş suyun bir bölümü deniz suyuna karışmıştı. Bebek mamalarından, sebzelere, içme suyuna radyasyon yayılmıştı. Yeni gelişmeyle, boşaltılan bölgelerin durumu, yeniden değerlendiriliyor. Ancak bunun uzun ve zor bir süreç olduğu belirtildi.




17 Aralık 2011Hurriyet com.tr.

mazhar



Alman hükümeti nükleer santralleri kapatma kararına elektrik şirketleri tepki gösteriyor. Almanya'da faaliyet gösteren büyük elektrik şirketleri hükümete tazminat davası açtı.


Japonya'daki Fukushima nükleer felaketinden sonra Berlin, nükleer santralleri kapatma kararı aldı. Hükümet bir yandan enerji reaktörlerini kapatmaya çalışırken diğer taraftan da kapatılmayan reaktörlerin kullandığı yakıta vergi koydu.

Alman enerji firmalarından E.ON ve RWE'den sonra İsveçli enerji grubu Vattenfall da Berlin'in nükleer santralleri kapatma kararına karşı Federal Anayasa Mahkemesi’ne tazminat davası açtıklarını duyurdu.




Almanya, Fukuşima felaketenin ardından nükleer enerjiden vazgeçmişti


Şikâyetin karara karşı değil, reaktörlerin erken kapatılması ile ortaya çıkacak hak kayıplarına karşı olduğunu belirtti. Vattenfall sözcüsü, nükleer santral işletme izinlerinin iptal edilmesinin şirketin "anayasayla korunan mülkiyet haklarına bir saldırı" niteliği taşıdığını söyledi.

Şikayetler daha önce başlamıştı

Benzer başvurular nisan ayında RWE ve Kasım ayında E.ON tarafından yapılmıştı. Vattenfall, uygun miktarda bir tazminat talep ettiklerini duyururken Almanya'nın en büyük elektrik şirketi E.ON, en az 8 milyar euro tazminat istediklerini açıklamıştı.

Alman hükümetinin 2022 yılına kadar 17 nükleer enerji santralini kapatma kararı üzerine her üç şirketin de kâr oranlarında ciddi düşüşler gözlendi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AFP, CK/EC

mazhar

Nükleer Santrallere Dev Protesto




Japonya'da halk nükleer santrellere tepkili.
Japonya, Fukuşima felaketinden sonra yapılan en büyük nükleer enerji karşıtı gösteriye şahit oldu.

Başkent Tokyo'da yapılan gösteriye yaklaşık 170 bin kişi katıldı.

Japonlar, nükleer santrallerin bir an önce kapatılmasını istedi.

Göstericiler , Japonya bir deprem ülkesi olduğundan bu tesislerde yaşanılacak herhangi bir aksiliğin katliama neden olacağını savundular.

Gösteriler, ülkenin batısındaki bir nükleer santralin yeniden tam kapasite faaliyetlerine başlamasının ardından geldi.

Fukuşima felaketi sonrasında tüm nükleer santraller faaliyetlerini durdurmuştu
Haber Vaktim.com





Japonya'da 200 bin kişiden nükleer protestosu
Japonya'nın başkenti Tokyo'da toplanan 200 bin kişi, nükleer santralleri protesto etti.






ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 16:47 TSİ 16 Temmuz. 2012 Pazartesi
Japonya'nın başkenti Tokyo'da 200 bin kişi, nükleer enerji kullanımını protesto etmek için gösteri düzenledi.Yoyogi Parkı'nda Nobel ödüllü yazar Kenzaburo Oe, pop yıldızı Ryuichi Sakamoto ve sanatçı Yoshitomo Nara'nın önderliğinde düzenlenen protestoya yaklaşık 200 bin kişi katıldı.

Nükleer enerji kullanımına son vermek için ülke genelinde yaklaşık 7,5 milyon kişi de imza verdi. 

Japonya'da 11 Mart 2011'de meydana gelen depremin Fukuşima santralinde radyoaktif sızıntıya yol açarak Çernobil'den 25 yıl sonra dünyanın en büyük ikinci nükleer felaketine neden olmasının ardından ülkedeki 50 reaktör geçici olarak kapatılmıştı.

Başbakan Yoshihiko Noda, halkın iyiliği ve ülke ekonomisi için nükleer enerjiye gereksinim duyulduğunu belirterek, geçen ay reaktörlerden birinin açılması direktifini vermişti. İkinci reaktörün ise bu hafta açılması bekleniyor.

Felaketin ardından Fukişima santraline 20 kilometre mesafede yaşayan 150 bin kişi tahliye edilmişti. Bölgenin büyük bir kısmı hala kapalı tutuluyor.






Japonya'nın Nükleer Çelişkisi

Japonya'da Fukuşima kazasından sonra kapanan 50 nükleer reaktörden biri, geçtiğimiz hafta tekrar açıldı. Japon halkı nükleer santralin önünde bu kararı protesto etti, başbakan Yoshihiko Noda ise daha fazla nükleer reaktörün de kullanıma sokulacağı mesajını verdi.

Japonya başbakanı Yoshihiko Noda'nın geçtiğimiz ay tekrar çalıştırmak istediğini ilan ettiği, Fukui'deki Ohi santralindeki 3 no'lu nükleer reaktör 1 Temmuz günü yeniden açıldı.

Düzinelerce insan, açılışı protesto etmek için nükleer santralin kapısında toplandı. Ohi santralindeki 3 no'lu reaktör, ülkede yaşanan tartışmalara ve fikir ayrımlarına rağmen açıldığı için yoğun tepki görüyor. Japon halkı, özellikle de santralin bulunduğu Fukui bölgesi sakinleri, Fukuşima'da yaşanan kazadan sonra nükleere güvenmiyor ve nükleer enerjiye dönmek istemiyor. Ülke genelinde nükleer santrallerin bulunduğu bölgelerde yaşayan halk, nükleer santrallerin yeniden çalıştırılmasına kesinlikle onay vermiyor.

Noda, Çernobil'den sonraki en büyük nükleer facia olarak nitelendirilen Fukuşima kazasından beri Japonya'da tamamı kapalı olan nükleer reaktörlerin yeniden açılması gerektiğini bir süredir belirtiyordu. Halkın geçimini ve ülkenin ekonomisini korumak için böyle bir karar aldığını söyleyen Noda, hükümet tarafından olası bir nükleer sızıntıya karşı gereken güvenlik önlemlerinin alındığını ekledi.

Noda, yaptığı basın açıklamalarından birinde Japon toplumu için nükleer enerjinin hayati önem taşıdığını söylemişti. Japonya elektrik üretimi konusunda nükleer olmayınca sıkıntı yaşıyor. Nükleer olmadan elektrik üretimi ağırlıkla fosil yakıt ile sağlanıyor, bu da elektrik faturalarını artırıyor ve küçük işletmeler için büyük yük haline geliyor: "İnsanların geçimini sağlayabilmesi için ve halkın hayat kalitesinin düşmemesi için Ohi'deki 3 ve 4 no'lu reaktörleri yeniden açmamız gerekiyor. Japon halkı tüm nükleer reaktörler kapalı kalırsa varlığını devam ettirmekte zorlanacak."

"Nükleer sokağı" sakinleri kaygılı


Noda, halkın reaktörlerin yeniden çalıştırılması konusunda tedirgin olmasını anlayışla karşıladığını da belirtti ve Ağustos ayı içinde Japonya'nın nükleere olan bağımlılığını nasıl azaltacağını ve yenilenebilir enerjiye doğru nasıl bir geçiş sağlanacağını bir rapor halinde sunacağının sözü verdi. Noda, benzer bir sözü Haziran ayı için de vermişti.

Kıyıya kurulmuş olan dört farklı kompleks içinde 13 nükleer reaktöre ev sahipliği yapan Fukui, Japonya'nın "nükleer sokağı" olarak biliniyor. Hükümet, Fukui sakinlerinin kaygılarını azaltmak için Nisan ayında nükleer enerji ile ilgili yeni güvenlik ilkelerini sunmuştu. Soğutma fonksiyonlarının korunması ve Fukuşima'da yaşanana benzer erimelerin önlenmesi için gereken en önemli önlemler alındı fakat yayımlanan listedeki önlemlerin üçte biri hala tamamlanmadı. Radyasyona dayanıklı bir kriz yönetimi binası ve tsunami esnasında oluşacak yıkıntının suya kapılıp gitmesini engelleyecek korumalar 2015'e kadar hazır olmayacak. Bu da nükleer santral çalışanlarının ve bölgede yaşayanların Fukuşima seviyesindeki bir krizde radyasyon sızıntılarından tamamen korunamayacağı anlamına geliyor.

Başbakan Noda, bu açılışın sadece yaz için değil, kalıcı olmasının planlandığını, güvenlik konusu teyit edildikten sonra başka reaktörlerinde yeniden işleme sokulacağını söyledi.

Gürbüz: "Santrali yeniden açmaları şaşırtıcı değil"




Konu hakkında bianet'in sorularını yanıtlayan gazeteci aktivist Özgür Gürbüz, bu gelişmenin Japonya'nın yeniden nükleere döndüğü anlamına gelmediğini, kamuoyunda daha önce olmadığı kadar büyük boyutta bir nükleer karşıtlığı olduğunun altını çizdi.

"Japonya'da 54 nükleer reaktör vardı ve bunlar ülkenin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'unu karşılıyordu. Bu nükleer gücün megawatt olarak karşılığı da 47-48 bin megawatt'dı. Türkiye'nin şu andaki tüm kurulu gücü 53 bin megawatt'ın biraz üzerinde. Türkiye'deki tüm santrallerin gücü kadar Japonya'da kurulu nükleer santral vardı. Japonya'nın 1 ya da 2 reaktörü çalıştıracak olması benim için şaşırtıcı değil. 2-3 ay içersinde elektriğin yüzde 30'unu karşılayan bir kaynak kapanıyor."

"Santraller maliyetini çıkartmıştı"

Gürbüz meseleye maliyet hesabıyla bakıldığını belirtiyor. Nükleer santrallerin yatırım maliyetlerini çıkarmaları için uzun bir süre çalışmaları gerekiyor ve daha sonra karlı olmaya başlıyor. Gürbüz santrallerin çok önceden çok ucuza yapılabildiği için bir şekilde maliyetlerini çıkardığını ve kar ettiği döneme gelindiğini söylüyor. "Ellerinde çok iyi kar eden enerji santralleri var ve bunları kullanamıyorlar. Onun yerine daha yüksek fiyattan yakıt alan termik santralleri kullanmak zorundalar."

"Yaz geldi, enerji ihtiyacı arttı"

Tek bir santralin açılması haberinin Japonya'daki 50 reaktörün yeniden devreye sokulacağı anlamına gelmeyeceğini düşünen Gürbüz, bu kararın nedenini şöyle açıklıyor: "Reaktörün yeniden açılmasının birinci sebebi şirketlerin baskı yapması. İkincisi de Japonya'yı zorlayan teknik sorumluluklar. Yazın gelmesiyle birlikte elektrik ihtiyacı da artıyor. Yedek kapasite bunun hepsini karşılamaya yeterli olmuyor. Bu baskıyı azaltmak için bir güce ihtiyaçları var. Birkaç santrali devreye alarak bunu hafifletmeye çalışıyorlar. Üçüncü neden de Japonya'daki hükümetin Fukuşima kazasından pek ders almamış olması."

Siyasi iktidarın bu kararı almasının bir nedeni de aslında Japonya'da nükleer endüstriye çok yakın bir hükümetin olması. "Fukuşima kazasının ardından bile olan bitenin doğru anlatılmadığını son bir buçuk yıllık süreçte gördük" diyor Gürbüz. Zaten Japonya'da yıllardır nükleer konusunda benzer bir politika izleniyor. Ancak Fukuşima sonrası dengeler değişmiş: "Daha önce Japonya'da böyle protestolara rastlamıyordunuz çünkü onlar devletin her sözüne inanıyorlardı. Fukuşima'dan sonra Japonlar hem medyanın, hem de hükümetin ciddi anlamda nükleer endüstrinin etkisi altında olduğunu gördüler. Gerçekten teknik bir zorunluluk olsa bile Japon halkı buna inanmamakta haklı."

Nükleerden vazgeçmek






Peki bu kadar bilinçli bir muhalefete karşı Japon hükümeti böyle bir kararı nasıl aldı? "Eğer nükleer enerjiye bu kadar büyük oranda bel bağlarsanız, elektrik üretiminizin yüzde 30'unu nükleerden karşılamak gibi bir hata yaparsanız ondan çıkmanız da kolay olmaz. Bugün nükleer karşıtlığının daha yüksek olduğu Almanya'da bile parlamento içindeki partilerin nükleer karşıtı tavrı var, böyle bir siyasi koalisyon ve anlaşma da sağlanmış durumda. Buna rağmen Almanya, nükleerden çıkışı 2022'ye kadar planladı. Fukuşima öncesi ülkede 17 reaktör vardı, sekizini kapadılar ve kalan dokuzu da zamanla kapayacaklar. Bu teknik sorumluluktan kaynaklanıyor."

"Tabii Almanya ve Japonya arasında coğrafi farklılıklar da var. Japonya bir ada ülkesi, elektrik alabilecek kaynakları kısıtlı. Avrupa'da böyle bir kaza olsaydı eminim Almanya'da şu anda hiçbir santral kalmazdı, böyle bir zaman dilimi bile belirlemezlerdi. Kıta Avrupa'sında başka ülkelerden elektrik alabilirdi. Japonya'nın bu anlamda da bir sorunu var, komşuları arasında yedek kapasiteye sahip bir ülke yok. Almanya'dan verdiğim örnek sadece şunu gösteriyor: Bir kaynağı-nükleer olmak zorunda da değil, kömür de olabilir bu kaynak-elektriğinizin yüzde 30'unu, 20'sini, 40'ını üretmek için kullanırsanız, ani bir kararla kömürü 'kötü' ilan etseniz bile çıkışınız zaman alacaktır. Gerçekten de elektrik talebi düşmediği sürece teknik olarak o elektrik talebini karşılayacak bir santrale ihtiyacınız var. Nükleeri sıfırlamanın teknik olarak böyle bir zorluğu olduğunu kabul etmek gerek."

"Türkiye'de nükleeri destekleyen kimle konuşsanız 'Elektriksiz mi kalacağız? Mum ışığında mı oturacağız?' diyorlar. Japon halkının elektrik üretimindeki eksiklik ne olursa olsun nükleere dönmek istememesi bize de örnek olmalı. Elektrik önemli, ama hayat daha önemli." (EK/HK)


Ece KOÇAK
@gmail.com
İstanbul - BİA Haber Merkezi

Gül_Sultan

#33
Mazhar sevgili kardeşim bu başlık altında sana o kadar karşı çıktık, nükleerin güzelliğinden, iyiliğinden bahsettik. Dönem içerisinde bizim tez dersi vardı, hoca benden "Nükleerin zararlarını, dünyada meydana gelen kazaları ve nükleere alternatif yenilebilir enerji kaynakalrını" hazırlayıp sunmamı istedi. Aklıma ilk sen geldin, sitede o kadar savunduk, dersi geçmek için istemeye istemeye de olsa Nükleeri kötü göstermek zorunda bırakıldık. :)

Yoksa sen tez hocam olmayasın mazhar. :) :)
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

mazhar

Alıntı Yapdersi geçmek için istemeye istemeye de olsa Nükleeri kötü göstermek zorunda bırakıldık.
Alıntı YapYoksa sen tez hocam olmayasın mazhar
.Tavafuk olmuş.Konuya espirili yaklaşımınız,güzel bir şey...
İsterdim'ki, Nükleer enerjinin  zararlarını isteyerek işleseydiniz daha da başarılı olurdunuz...Demek'ki hocanız benim gibi düşünüyor...


Bu hazırladığınız tez'i bizimle paylaşırsanız daha da güzel olur.

Gül_Sultan

Kusura bakma kardeşim, Tez'i burada paylaşamam, tezi burada paylaşmam demek kimliğimi ortaya çıkarmam demektir bunuda yapmam. Tez'in bir kopyası hocada kalır, bir kopyasıda üniversitenin kütüphanesinde bulunur ve bu kütüphaneki bilgilerde yöke gönderilir.

Ayrıca bilgi sabittir, mesela telefon örnek olarak verecek olursak, dersin hocası telefonun zararları anlatacaksın derse ben o telefonun zararlarını anlatırım, yararlarını anlatacaksın derse yararlarını anlatırım, hoca aslında burada senin getirdiğin yoruma not veriyor. Nükleerde de bilgi sabittir, nükleerde bu zamana kadar gelen süreç ele alınır, şimdi bunu eleştir derse eleştiririm savun derse savunurum, hoca burada benim getirdiğim eleştiriye ya da savunmaya bakar.
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

mardin

gül sultan nerelerdeydin seni baya özlemişiz.ama arandıgına göre hatırın sayılıyor demek buda insan için çok önemli bir şey...Allah seni ve senin gibilerini muaffak etsin(mashar vs)
ibadetin eftali devamlı olanıdır.

Gül_Sultan

Allah (c.c.) razı olsun mardin. :) Her ne kadar 5 vakit dualarda buluşsakta Rabbim biliyor ya bende çok özlüyorum hepinizi, Sadakat her zaman aklımda, tek tek aklımdasınız. Evden bir paspas gitse hemen yeri belli oluyor yokluğu belli oluyor, bizim yokluğumuzda bir paspas niteliğinde. Hatır ne demek, kardeşlerim 5 yıldır kahrımızı çekiyorlar. :) Tekrar Rabbim hayırlı mükafatlar versin güzel duaların için.

Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

mardin

sizlerdende yüce Allah ım gani gani razı olsun.dua ile estağfurullah pas pas ne demek sizin gibi arkadaşlar baş tacı
ibadetin eftali devamlı olanıdır.

mazhar

Alıntı Yapmillet japonlar olması lazım iken istatistiklere bakıldığı zaman nükleer santral yönünden A.B.D. ve Fransanın ardından Japonya 3. sırada yer alıyor. Ve yine Rusya'da çernobil hadisesi. Acaba Bu japonlar ve Ruslar bizm görmediğimiz neyi görüyorki hala nükleerde bu kadar ısrarcı oluyorlar ya da biz Türkiye bu Rusların ve japonların görmediği neyi görüyoruz ki hala diretiyoruz Nükleer olmasın diye.

Japonya nükleer enerjiden vazgeçiyor

Fukuşima Nükleer Santrali'ndeki sızıntıyla zor günler geçiren Japonya, 2030'da nükleer enerji kullanıma son vereceğini açıkladı
Tokyo yönetimi, yenilenebilir enerjinin payını yüzde 30'a çıkarmayı hedeflemesine karşın ülkenin önümüzdeki yıllarda petrol, kömür ve doğalgaza bel bağlaması bekleniyor. Yoshihiko Noda hükümetinin önemli bakanlarının toplantısı sonrası yapılan açıklamada, "Bu yeni bir gelecek oluşturma stratejisi. Boş bir vaat değil. Pratik bir strateji." denildi. Hükümetin oluşturduğu plan çerçevesinde enerji kullanımının çeşitli önlemlerle 2010 seviyesinin yüzde 10 altına düşürülmesi hedefleniyor.

Fukuşima'da yaşanan Çernobil düzeyindeki facianın ardından ülkede faaliyet gösteren 50 santralde kapatılmıştı. Bu santrallerin gözden geçirilip tekrar hizmete sokulması hedefleniyordu. Yaz aylarında artan enerji ihtiyacını göz önünde bulunduran hükümet, 2 nükleer tesisi yeniden hizmete sokmuştu. Ancak ülke genelinde ve başbakanlık konutu önünde büyük nükleer enerji karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Başbakan Noda, bazı göstericilerle de bir araya gelip düşüncelerini dinlemişti.

Hükümetin açıklaması muhalefet ve nükleer enerji şirketlerinden tepkiler gecikmedi. Nükleerden vazgeçilmesi için lobi yapan vekillerin başı konumundaki milletvekili Tomoko Abe, "Bu plandan daha çok halkın merak ettiği, kapalı olan santrallerin tekrar açılıp açılmayacağı." diye konuştu. Buna karşın en büyük lobi grubunun başındaki isim Hiromasa Yonekura ise, "Böyle bir enerji politikası, kalkınma hedefine köstek olur." ifadelerini kullandı.

Bazı kesimler de Başbakan Noda'nın yaklaşan seçimler nedeniyle böyle bir manevra yaptığı eleştirisini yöneltti. Popülaritesi düşen hükümetin halkta var olan nükleer karşıtı havadan yararlanmak istediği yorumları yapıldı. Japonya'da seçmenlerin büyük bir kesimi ise nükleer enerjiden vazgeçilmesinden yana tavır koyuyor.

CİHAN.Habervaktim.



mazhar


Çöpten üretilen elektrik 20 bin konutun ihtiyacını karşılıyor


Adana'nın merkez ilçesi Sarıçam'da iki yıl önce kurulan tesiste, çöplerin ayrıştırılarak çürütülmesi sonucu elde edilen metan gazından üretilen enerjiyle yaklaşık 20 bin konuta elektrik sağlanıyor. Bütün kentin çöpünün toplandığı, yıllarca kötü bir görünüm ve kokuya neden olan alanda kurulan tesis sayesinde ''Sofulu çöplüğü'' olarak bilinen alan, "Geri dönüşüm sahasına'' dönüştü.
Bütün kentin çöpünün toplandığı, yıllarca kötü bir görünüm ve kokuya neden olan alanda kurulan tesis sayesinde ''Sofulu çöplüğü'' olarak bilinen alan, ''Geri dönüşüm sahasına'' dönüştü.

Bu sayede deponi gazının biriktiği katı atık depolama alanlarındaki kötü koku, patlama riski, atmosfere sera gazı salınımı gibi çeşitli tehlikeler ortadan kaldırılarak yerine, Adana Entegre Katı Atık Projesi kapsamında mevcut atık sahasının ıslahı yapıldı ve deponi gazından enerji üretimine başlandı.

İnvest Trading ve Consulting AG Adana Entegre Katı Atık Projesi Müdürü Cevdet Kurtay, yaptığı açıklamada, belediyeler tarafından günlük toplanan bin 500 ton çöpün tesise kamyonlarla taşındığını, kantarda ağırlığı ölçüldükten sonra boşaltıldığını kaydetti.Islah edilen alanlarda metan gazının patlama riskinin ortadan kaldırılarak, söz konusu gazdan enerji üretildiğini ve böylece karbondioksit emisyonunun azaltıldığını anlatan Kurtay, alternatif enerji kaynakları kullanılarak enerji arzı yaratılmasının Türkiye enerji ekonomisini doğrudan etkilediğini ifade etti.
Organik çöpler enerjiye, olmayanlar geri dönüşüme

Çöpten enerji üretmenin titiz bir çalışma olduğunu, çöplerin boşaltıldıktan sonra ilk olarak ayrıştırma bantlarına alındığını belirten Kurtay, şu bilgileri verdi: ''Ayrıştırma bandında ilk olarak organik olan ve olmayan çöpleri ayırıyoruz. Organik olmayan ambalaj atıklarını sözleşmeli çalıştığımız lisanslı geri dönüşüm merkezlerine teslim ediyoruz. Gıda gibi organik atıkları çürütme tankında çürütüyoruz ve elde ettiğimiz metan gazını önce balona, ardından gazla çalıştırılan elektrik motorlarına göndererek elektrik üretimini gerçekleştiriyoruz.''
Milli Gazete




uzman.

almanyada var  pilastikler geri dönüsümlü geri dönüsümlü olmayan cöpler yakiliyor enerji veya kaneriferde kullaniliyor

mazhar


Japonya'da 2011'de meydana gelen tsunaminin ardından Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali'ndeki radyasyon sızıntısı bitkileri bu hale getirdi.










mazhar

Fukuşima nükleer felaketinden önce Japonya'da 54 reaktör ülke elektriğinin %30'unu karşılıyordu.

Eylül 2013 - Mart 2014 tarihleri arasında hiçbir nükleer reaktör çalışmadı. Ama hiçbir elektrik kesintisi de olmadı.

Japonya, Fukuşima'dan sonra yenilenebilir enerjilere yeni teşvikler sağladı. Güneş enerjisi kurulu gücü 10 kat artarak 6,8 GW'e yükseldi. Toplamda 20 GW proje başvurusu ise onaylandı.

mazhar

26 bin konutun elektriği çöpten üretiliyor
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından kentin çöplerinin toplandığı sahada kurulan Metan Gazından Elektrik Enerjisi Üretim Tesisi'nde geçen yıl, 43 milyon 186 bin 950 kilowat/saat elektrik üretildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, yaptığı açıklamada, Konya'nın çöplerinin toplandığı Katı Atık Depolama Sahası'nda hizmete sundukları tesisin, sadece Konya ve Türkiye açısından değil, yeryüzünde hayatın devamı açısından da öncü ve çevreci bir tesis olduğunu ifade etti.

Tesisin 4 üniteden oluştuğunu, toplam kapasitesinin saatte 5,6 megavat (MW) olduğunu dile getiren Akyürek, tam kapasite ile çalışan tesisin günlük ortalama 26 bin konutun elektrik ihtiyacını karşıladığını belirtti.

Saatte 2 bin 850 metreküp çöp gazı yakılarak enerjiye dönüştürüldüğünü vurgulayan Akyürek, açığa çıkan ısının da bin 200 metrekarelik alanda oluşturulan serada değerlendirilerek, yıl boyunca domates üretildiğini aktardı.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25498341/