Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Yalnızız dostlar yalnızız yalnız!

Başlatan İsra, 24 Temmuz 2010, 03:40:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

İsra

Kime sorarsanız sorun gerçek bir dostu-seveni olmadığı için yalnızlık hissettiğini söylüyor. Psikolog Mehmet Dinç de bunu doğrulayarak çok sayıda gencin yalnızlık sebebiyle 12 saat uyuduğunu, TV/internet bağımlısı olduğunu, sigara/alkol/uyuşturucu kullandığını söylüyor. Yalnızlaşma için bir modern zaman hastalığı deniliyor.

"Biz hepimiz sadece kendimizi düşündüğümüz için yalnızız ve yalnız kalacağız." Peyami Safa, 1951'de yazdığı Yalnızız adlı romanının esas kızı Feriha'ya söyletiyor bu cümleyi. Usta yazarın bir genç kızın hayallerinin son bulmasını anlattığı romanında okurun dikkatini en çok da "yalnızlık" teması çeker. Yıl 2010 ve psikolog Mehmet Dinç, çok sayıda gencin yalnızlık sebebiyle karşılayamadıkları temel ihtiyaçlarından dolayı ya günde 12 saat uyuduğunu, TV/internet bağımlısı olduğunu, sigara/alkol/madde kullandığını ya da kendini çalışmaya veya tüketmeye adadığını söylüyor.

Aşırı özgürlük yalnızlığa sebep oldu

Mehmet Dinç'e göre modern zaman bireylerinin yalnızlığa mahkûm olmasının çeşitli sebepleri var. Bugünün insanı anlayış, fedakârlık, diğergamlık, kanaat, hoşgörü ve sabırdan giderek uzaklaşıyor. Bu da onu yalnızlığa itiyor. Dinç, bu çağın bireylerinin önceki nesillere göre yaşama amacının değişmesini de yalnızlaşmaya bir sebep olarak gösteriyor.

Önceden insanlar iyi bir evlat, iyi bir yurttaş, iyi bir baba, iyi bir eş olmak için uğraş veriyordu; bu değerler aynı zamanda hayatlarının anlamıydı. Bugün ise ağırlıklı olarak bireysel mutluluk amaçlanıyor. Bir önceki nesil başkalarını mutlu ederek mutlu olma yoluna giderken bugünün insanları kendi mutluluklarına giden yola kilitlenmiş durumda. Görünen o ki insanlık bir uçtan diğerine savrulmuş. "Bireyselliğimi ve özgürlüğümü kazanayım" derken aşırıya gitmiş ve yalnızlaşmış. Yine yeni nesle hakim olan "herkesten farklı, başarılı ve ileride olma isteği" ile "hep daha fazlasını isteme" düşüncesi, yalnızlaşmanın en önemli sebebi olarak gösteriliyor.

Gençler kadar yaşlılar da yalnız

Dinç, yalnızlığın bir diğer sebebinin hayat tarzı değişikliği olduğunu vurguluyor. Evvelden insanların güvenle dayanabilecekleri, enerji alabilecekleri insanlar etraflarında olurdu. Şimdi anne ve babalarını bile istemiyorlar. Bu sebeple yalnızlıktan sadece gençler muzdarip değil. Özellikle günümüz yaşlıları yalnızlığın pençesinde heder oluyor.

Yaşlılık Platformu Genel Sekreteri Ali Necati Doğan, Türkiye'deki yaşlı nüfusun yarısını yalnız yaşayanların oluşturduğunu söylüyor (yüzde 56,5). Yaşlıların yalnızlaşmasının sebebini ise "Nesiller arası iletişim sağlıklı değil." diyerek açıklıyor. Yaşlılarda yalnızlığın depresif ruh yapısına sebep olduğunu söyleyen Doğan, "İleri yaşlı kuşak yeniliklere ayak uyduramayıp kent hayatından koparak dar yaşam alanlarına sığınıyor. Yalnızlık yaşama sevincini yitirmelerine sebep oluyor." diyor.

Yalnızlaştıkça evdeki oda sayısı azalıyor

Modern zaman bireylerinin yalnızlığı dolaylı olarak inşaat sektörünü de etkilemiş. 1+1 ev talebi artış yalnızlaşmanın bir sonucu olarak görülüyor. Bu değerlendirmeyi Yeşil İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil yapıyor. Yeşil, önceden ekonomik açıdan uygun olduğu için tercih edilen 1+1 ve stüdyo tarzı evlerin, sosyal değişim süreciyle birlikte toplumsal açıdan da önem kazandığını söylüyor.

Misafir odası olan, dede-nine için ayrı bir odası bulunan, çocuk sayısı çok olduğu için ona göre geniş olması istenen evlerin yerini kutu gibi evler aldı. Çünkü evlere eskisi kadar misafir gelmiyor. Hele de büyük şehirde çalışılıyorsa iş dönüşü kimse kimseyi ağırlayamıyor. Akrabalarla telefonda görüşmek kâfi geliyor. Çocuklar anne ve babalarını bile göremiyor arkadaş veya akrabalarıyla ile iletişimleri neredeyse hiç olmuyor. Sonuçta küçük ve yalnız hayatlar için evler de küçük oluyor.

Gülizar Baki

piskotrop

Önceden insanlar iyi bir evlat, iyi bir yurttaş, iyi bir baba, iyi bir eş olmak için uğraş veriyordu; bu değerler aynı zamanda hayatlarının anlamıydı. Bugün ise ağırlıklı olarak bireysel mutluluk amaçlanıyor. Bir önceki nesil başkalarını mutlu ederek mutlu olma yoluna giderken bugünün insanları kendi mutluluklarına giden yola kilitlenmiş durumda. Görünen o ki insanlık bir uçtan diğerine savrulmuş. "Bireyselliğimi ve özgürlüğümü kazanayım" derken aşırıya gitmiş ve yalnızlaşmış. Yine yeni nesle hakim olan "herkesten farklı, başarılı ve ileride olma isteği" ile "hep daha fazlasını isteme" düşüncesi, yalnızlaşmanın en önemli sebebi olarak gösteriliyor.


kısaca kopyaladım, bravo ısra lütfen herkes okusun, herkesin  şikayetçi olduğu  bu durum çok güzel tespit ve anlatımı yapılmış.
emeğinize sağlık.
Beni bir NOKTA gibi KÜÇÜK görenler unutmamalıdırki... Her cümlenin sonunda bana ihtiyaç duyacaklardır...

omur

Evet çagimizin düstügü durumlari anlatiyor. Halbuki yalnizlik kötü aliskanliklar getirir diye bir kaide olmamali aslinda.
Tam tersine insani biraz düsünmeye itmeli. Tefekküre vesile olmali. Ilim ögrenmeye, daha çok ibadet etmeye, zikre ve insanlara yardim etmeye firsat olmali. Ne vahim bir durum ki artik insanlar vakitlerini ancak bos olan seyler ile dolduruyorlar. Yani akillarina din diye bir sey gelmiyor. Allahim yalniz kalmaktan da gaflete dalmaktan da sana siginiriz.
Tesekkürler isra.

lale*

amiinn.Allah'ım biz imtihan ehli değiliz ne olur bizi imtihan a tabii tutma..
Bir davaya sevdalanmak insanı o davada nar-ı beyza yapar....