Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

İtiraf

Başlatan İsra, 12 Haziran 2010, 04:41:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

İsra

İinsan yalnış yapar. Günah işler. Doğrudan sapar. Yalan söyler. Kötülük eder. Kandırır. Kendiyle ters düşer. İftira eder. Öldürür. Yaralar. Çalar, çırpar. Zarar verir. Yıkar.


Yapması gerekenlerden kaçar. Sorumluluklarını terkeder. Bazen bir şeyi yapmaması yapmasından daha çok zarar verir. Kışın uygun kıyafet giymeden sokağa çıktığı için hastalanan bir insan ben yanlış bir şey yapmadım ki diyemez.


İnsan düşer; yanlışa düşer. Hataya düşer.


İnsan kendisine zarar verebilir. İlişkide olduğu diğer insanlara ve varlıklara zarar verebilir. Bunlara verdiği zarar öte yandan Yaratıcısına karşı da bir hak ihlalidir.


İnsan kusurludur. İnsan hata yapan bir varlıktır. İnsanın yaptığı hataları başkaları bilebilir veya bilmeyebilir. Bilebilir ama eksik bilir ya da yanlış bilebilir. Ama insanı en çok kendisi-vicdanı bilir.


Vicdanı kimse susturamaz. Vicdan en derinimizde sürekli uğuldar. Vicdan insanın insan olma-her ne ise o olma halidir. İnsan kusurlu bir varlıksa vicdan insanın insan olma halinin yani kusurlu olma halinin itiraf edilmesini ister.


Sır saklamak çok zordur. İnsanın kendi sırrını saklaması en zorudur. Kendini başka bir varlığa-Mutlak bir varlığa açmayan bir çok insan bu yüzden yanlışlarının, günahlarının, sırlarının sırları altında ezilmiştir.


İtiraf insanın insan olma haline yaklaşmasıdır. İnsan kime karşı kendini açacaktır? Kime içini dökecektir? Kime güvenecek, kime varoluşunun kusurlu halini kelimelere dökecek, kimden içini, vicdanını rahatsız eden davranışlarından özür dileyecektir?


Modern dönemde Yaratıcıyı hayatının merkezinden ve ayrıntılarından uzaklaştıran insan günahlarını itiraf edip bağışlatmanın olanaksız olduğu bir dünyada yaşamaktır. Bu insan için tam bir felakettir. Kusurlarını itiraf edeceği, güveneceği, dayanacağı, af dileyeceği bir Mutlak Varlıktan mahrumiyet tam bir yoksunluk ve yoksulluktur.


İnsanın Yaratıcısına kusurlu olduğunu itiraf etmesi insanın kendini anlatmasıdır. Çünkü insan ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın her daim Yaratıcısına karşı kusurludur. Dolayısı ile kusurlu olmak insan olma halinin olmazsa olmazıdır. İnsanın Yaratıcıya karşı hayatın içindeki kusurlarını anlatması kendini anlatmasıdır.


Narsisistik gurur ve kibir ise kusursuzluk özlemi çeker. Kendini mutlaklaştırma eylemindeki büyüklenmeci benlikler insanın kendi gerçekliğini itiraf etmenin ruhsal hazzından mahrum kalırlar. Şeytanın en büyük oyunlarından biri de insana kusurunu itiraf ettirmemektir. Böylelikle istiğfar yolu kapanır. Büyüklenmeci benliklerin en önemli özelliklerinden biri kendileri ile yanlış yapmayı yan yana düşünememeleridir. Kusur işlemek, yanlış yapmak narsisistik kasıntıyı söndürme tehlikesi barındırır çünkü.


Kusursuzluk özlemi ile büyüklenmeci benlik hayatını kendini savunma üzerine kurar. Yanlışlarını görmezk istemez veya nisbeten vicdanlı ise bu sefer de “ama” lara başvurur. Her yanlışın bir sebebi vardır. O, o kadar mükemmeldir ki yanlışlarını bile bir nedenden dolayı, belki mecburen yapmıştır. Hayatın en tehlikeli kelimelerinden biri insanın kusurları ve yanlışlarını tevil etmek için kullandığı “ama” kelimesidir. Narsisistik benlikler her daim haklıdırlar. Bu kusurlu olmaktan daha büyük bir kusurdur.


Sürekli kendi mağduriyetinden dem vuran, kusursuzluğun peşinde olan bir insan kusurlarını Mutlak Bir Varlığa açma imkanından mahrum kalır. Bu insanın “kendi olmasının” önündeki en büyük duvarlardan biridir. Çünkü insan kusurlu bir varlıktır.


İnsan kendi olmak istiyorsa kusursuzluk kibrinden sıyrılabilmelidir. Yaratıcı insandan mükemmel olmasını değil, mükemmel olmadığının itirafını beklemektedir.


İnsan eğer bir Yaratıcıya inanıyorsa bu aynı zamanda kendini-kusurlu hallerini Ona itiraf etme, kendini Ona açma imkanına da sahip demektir ki bu mutlak bir imkandır. Her imkan gibi, bir imkana sahip olmak onu doğru ve verimli kullanabilmek anlamına gelmez. Belki de insan bu imkanı yeteri kullanamama kusurunu itiraf ederek bir başlangıç yapmalıdır.


Gece ya da gündüz, yatarken ya da yürürken, susarken ya da konuşurken, dururken ya da hareket ederken; belki de ihtiyacımız olan şey, Yunus (AS) gibi “Ben zalimlerden oldum” itirafını edebilme cesaretini ve mertliğini gösterebilmektir.

Mustafa Ulusoy

insirah

Alıntı Yapİnsan kendi olmak istiyorsa kusursuzluk kibrinden sıyrılabilmelidir. Yaratıcı insandan mükemmel olmasını değil, mükemmel olmadığının itirafını beklemektedir.
gh8))
Alıntı Yapbelki de ihtiyacımız olan şey, Yunus (AS) gibi "Ben zalimlerden oldum" itirafını edebilme cesaretini ve mertliğini gösterebilmektir.
gh8))
keyifle okuduğum bir yazıydı.Allah razı olsun,teşekkürler
Hayat başladığı noktaya, bittiğinde geri döner! Hayatta her şey noktayla başlar, noktayla biter... Sümeyra Denizli

siyah gül

Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz Allah sizi yok eder ve yerinize günah işleyip istiğfar eden bir kavim yaratırdı(hadis-i şerif)

mazhar

Sayın,Siyah Gül,Hoşgeldiniz.Katılımınız için teşekkürler.Hadis-i Şerif'in Kaynağını hatırlıyabiliyor musunuz?

siyah gül

#4
hoş buldum kaynağı hatırlamıyorum ama Riyazüs salihin de okumuştum ayrıntılı olarak hadisi yazayım inşAllah

Canımı kudretiyle elinde tutan Allaha yemin ederim ki siz hiç günah işlemeseydiniz Allah sizi yok eder yerinize günah işledikten sonra Allah tan af dileyecek bir millet getirir ve onları affederdi.[müslim tevbe 11,Ahmed bin Hanbel müsned 3.cilt 238]

mazhar

Teşekkürler.Kaynağı öğrenmemiz daha iyi...