Bunlari duymayanlara duyuralim!!!

Başlatan _313_, 27 Ocak 2006, 03:18:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

_313_

Bunlari duymayanlara duyuralim!!!



"İNGİLİZ CÂSÛSUNUN İ’TİRÂFLARI ve İngilizlerin İslâm Düşmanlıği"
kitabindan alintilar:

Sabri efendinin 1978 de İstanbulda neşr edilen (Esâret
hâtıraları) kitâbında diyor ki, (İngilizlere göre,
müslimânlara zulm ve hakâret etmek, millî bir vazîfedir.
Yirmibinden fazla müslimân esîrin 1919 da, Mısrın
Abbâsiyye hastahânesinde gözleri oyulmuş, kolları,
ayakları kesilmişdir. Esîrleri anadan doğma soyarak,
ingiliz binbaşının önünden geçirirlerdi. Esîrler arasından,
hoca Abdüllah efendi, hiç olmazsa edeb yerlerimizi mendil
ile örtmeye izn verin diyerek, çok yalvardı. İzn vermediler.
Alay etdiler. Yafa belediye reîsi Ömer Baytar efendi ve
Akkâ mebûsu ve dördüncü ordu müfettişi Es’ad Şâkir
efendi ve bir çok âlim ve şerîfler ve Nablüs idâre meclîsi
a’zâsından Seyfeddîn efendi de aramızda idi. Geçmiş
asrlardaki vahşetler ve Engizisyon zulmleri, ingilizlerden
çektiğimiz işkenceler yanında hiç kalır. Dünyâda hiçbir
milletin yapamıyacağı zilleti, alçaklığı, ingilizler yapdılar).


İngiliz merkez istatistik bürosu tarafından yayınlanan
(Cem’iyyet temâyülleri) ismli rapora göre, her yüz İngiliz
bebekden yirmi üçü, gayr-i meşrû’ ilişkiler sonucu
dünyâya gelmekdedir.

7 Mayıs 1990 târîhli bir İstanbul gazetesinin, İngiliz
polis kurumu Scotland Yard tarafından neşr edilen
istatistiğe dayanarak verdiği haberde, Londrada can
güvenliğinin kalmadığı, bilhâssa kadınlar için, çok tehlikeli
bir şehr hâline geldiği bildirilmekdedir. İngiliz polisinin
raporuna göre, son on iki ayda, başda ırza tecâvüz ve
soygun olmak üzere, bütün suçlarda artışlar olmuşdur.
Bütün dünyâda ve bütün dinlerde âile, meşrû olarak
kadın-erkek berâberliğidir. İki erkeğin livâta yapmasını,
İngiliz kânûnları himâye etmekdedir.

12 Kasım 1987 târîhli bir İstanbul gazetesinde, (İngiliz
ordusunda skandal) başlıklı haberde, kraliçe ikinci
Elizabethin muhâfız alayına yeni katılan erlerin ırzlarına,
nâmûslarına tecâvüz edildiği ve sadistçe işkence yapıldığı
yazılıdır.

28 Aralık 1990 târîhli Türkiye gazetesinde neşr edilen
bir araştırma yazısında, İngiltere kiliselerinde bile Lûtî
sayısının % 15’i bulduğu, Lordlar ve Avam kamarasında
ise, bu sayının, dahâ da yükseldiği bildirilmekdedir.
Ahlâksızlık, İngiliz kabinesine kadar sıçramış, Profümo
skandalı gibi hâdiseler ortaya çıkmışdır. Avrupada
Lûtîlerin teşkîlatlandığı ilk ülke, İngilteredir. Bu
ahlâksızlıkların yapıldığı yerlerde bile, İngilizin İslâm
düşmanlığı göze çarpar. Londranın arka sokaklarında
fuhuş, livâta ve her dürlü rezâletin yapıldığı yerler,
İslâmiyyetde mübârek olan yeşil renk ile boyandığı gibi,
bu habâset yuvalarının kapısına (Mekke) levhası
asılmışdır.

İngiliz (Guardian gazetesi), 200 bin kız çocuğunun
büluğ çağına gelince, babası tarafından tecâvüz edildiği
için, mahkemeye mürâce’at ederek, koruma istediğini
yazmışdır. BBC televizyonu ise, haberinde, mahkemeye
şikâyet etmiyenlerin 5 milyon olarak tahmîn edildiğini
söylemişdir.

İngiltere, toprak dağılımı bakımından da, dünyânın en
adâletsiz yapısına sâhibdir. İngiliz köylüsünün, toprak
reformları için, Lordlarla verdiği mücâdeleler, târîhlerde
yazılıdır. Bugün bile, İngiltere toprağının % 80’inin
imtiyazlı sınıf denilen azınlığın elinde olduğu bir
hakîkatdir.

31 Mayıs 1992 pazar târîhli Türkiye gazetesinde diyor
ki, (İngilterede iktisâdî tahrîbât sebebi ile, hâsıl olan
işsizlik ve sefâlet, intihârları artırmakdadır. İngiliz tıb
mecmûası (British medical) deki, Oksford hastahânesi iki
doktorunun tedkîkinde, her sene yüzbin ingilizin intihâra
teşebbüs etdiği, bunlardan 4500 ünün öldüğü tesbît
edilmişdir. Bunların yüzde 62 si genç kızdır). Jetleri,
bombaları, füzeleri ile, her sene yüzbinlerce müslimânı
şehîd eden, yüzbin vatandaşını da, intihâra sevk eden,
ingilizler gibi hâin, zâlim, vahşî bir devlet görülmemişdir.
İrlanda ise, İngilterenin başına belâ olmuşdur. Kendi
kazdıkları hıyânet çukurlarına, kendilerinin düşdüğü
günleri inşâAllah hep berâber göreceğiz.

Kitâbımızın ikinci kısmını, mübârek ismi ile
bereketlenmek için, İngilizler hakkında, efrâdını câmi’,
ağyârına mâni’ en güzel ta’rîfi yapmış olan, Seyyid
Abdülhakîm Arvâsînin “rahmetullahi aleyh” şu sözleriyle
bitiriyoruz:

(İslâmın en büyük düşmanı İngilizlerdir. İslâmiyyeti bir
ağaca benzetirsek, başka kâfirler, fırsat bulunca, bu ağacı
dibinden keser. Müslimânlar da, bunlara düşman olur.
Fekat, bu ağaç bir gün filiz verebilir. İngiliz böyle değildir.
Bu ağaca hizmet eder. Besler. Müslimânlar da, onu sever.
Fekat, gece kimse anlamadan köküne zehr sıkar. Ağaç
öyle kurur ki, bir dahâ süremez. Vah vah çok üzüldüm,
diyerek müslimânları aldatır. İngilizin, İslâma böyle zehr
salması demek, para, mevkı’ ve kadın gibi, nefsânî
arzûlar karşılığında satın aldığı yerli münâfıkların,
soysuzların elleri ile, İslâm âlimlerini, İslâm kitâblarını,
bilgilerini ortadan kaldırmasıdır.)

Kaynak:İNGİLİZ CÂSÛSUNUN İ’TİRÂFLARI ve İngilizlerin İslâm Düşmanlıği

Kitabi indirmek icin http://www.hakikatkitabevi.com

Tuğra

〰〰〰〰🐠