Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Hüzünlü Latife

Başlatan muallim_abi, 17 Kasım 2005, 02:01:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

muallim_abi

Fransızlar, kelime sonunda D'yi de kullanırlar T'yi de.

Hatta bunların D'nin yumuşaklığı ve T'nin sertliği mutlaka belli olsun, tam ve doğru söylensin diye, yazıya, gerekli ve değişmez imla kaideleri de koymuşlardır.

Fransız, "ballade" dediği zaman, yazıda kelime sonuna koyduğu E harfi, kendinden önceki D'nin sesini, tadını çıkara çıkara telaffuz etmek içindir.

"Sonate" dediği zaman da o okunmayan E, kendinden önceki T'nin sesini aynı lezzetle söyletir.

Biz, kitâb'ı kitap, kanad'ı kanat ve ilâc'ı ilâç yaptığımızdan beri yalnız bu kelimeler değil, onları konuşanlar da aynı sertliğe uydular. Bilmem psikologlarımız ne der ama, biz, son zamanlarda sokaklara dökülen terbiye dışı, kaba ve sert hareketlerde ve sözlerde bu yanlış ve zevksiz dil sertletmesi'nin büyük rolü olduğu inancındayız.

Türk halkı Acem'in "guute" kelimesini "köte" diye sertleştirmiştir ama, bu "köte"nin, aslında sert olmasındandır.

Buna mukâbil haklı dilinin yumuşattığı her kelime manasının ifade ettiği mülâyimlik ölçüsünde yumuşamıştır. Eski "edgü" kelimesinin "iyi" ve eski "kudhug" kelimesinin "kuyu" oluşu gibi.

Bu mevzuda en güzel nükteyi, Şair Abdülhak Hâmid ile müderris Ferid Bey yapmıştır:

İsimleri evvelce "Hâmid" ve "Ferid" sesleriyle yazılan bu iki dil ve sanat büyüğü arasında, D'lerin T olmasına emir (?) çıktığı zaman şöyle bir konuşma olmuştu:

İsmi "Hâmit" kılığına sokulan şair, adı "Ferit" sertliğine bürünen müderrise:

- Nihayet senin de kuyruğuna bir "it" taktılar

demiş ve ondan şu cevabı almıştı:

- Benim hiç olmazsa Fer’imi bıraktılar. Senin adın hem “ham” hem de “it” olma tehlikesi içinde ya...

Nitekim öyle de oldu. Bugün nice kimselerin ağzında bu kıymetli ad artık ham-it'dir.  

Kaynak: N.Sami Banarlı, Türkçe’nin Sırları
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

EFSuN

#1
Alıntı Yapİsmi "Hâmit" kılığına sokulan şair, adı "Ferit" sertliğine bürünen müderrise:

- Nihayet senin de kuyruğuna bir "it" taktılar

demiş ve ondan şu cevabı almıştı:

- Benim hiç olmazsa Fer’imi bıraktılar. Senin adın hem “ham” hem de “it” olma tehlikesi içinde ya...
Birbirlerine latifeleri, göndermeleri çok hoş..
Ama genel durum içler acısı.. :roll: Hadi 'd'ler 't' oldu, biçok kelime anlamını yitirdi bazı kararlardan sonra..Olan olmuş.. Elden ne gelir :(
Ama hiç olmazsa şimdikini koruyabilseydik..Biraz özen gösterseydik..Ne yazık ki, katlettik türkçeyi :!:  :evil:
Yüzleri dost, özleri düşmandan usandım..
Hata değil, ettiğim isyandan utandım..

muallim_abi

Ebû Yezid (Yezid'in babası) anlamına gelen BÂYEZİD bile BEYAZİT oldu.. "Beyaz it" der gibi.. Yani yukardakine benzer o kadar çok misal var ki..

Artık bundan sonra belki, en azından bu isimleri ve kelimeleri kendi aramızda doğru kullanmaya çalışırsak.. Çoluğumuza çocuğumuza öğretirsek.. Ne mutlu bize..
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

EFSuN

#3
Alıntı YapArtık bundan sonra belki, en azından bu isimleri ve kelimeleri kendi aramızda doğru kullanmaya çalışırsak.. Çoluğumuza çocuğumuza öğretirsek.. Ne mutlu bize..
Kesinlikle katılıyorum..Konuşurken ister istemez bazı yuvarlamalar yapılıyor..Ama yazarken biraz daha zahmet gösterebilsek,..
Yüzleri dost, özleri düşmandan usandım..
Hata değil, ettiğim isyandan utandım..

Mstfx67

BA$KASININ AYIBINI SÖYLEMEYi DÜSÜNDÜGÜN ZAMAN NEFSININ AYIBINI hATIRLA!!!

racül

Biz biraz Italyanlasmaya da basladik hani: Beyazitto da vardi bir zamanlar..
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

müteallim

Alıntı yapılan: "muallim_abi"Nitekim öyle de oldu. Bugün nice kimselerin ağzında bu kıymetli ad artık ham-it'dir.

Oglumun adi Abdulhamid.Münster konsoloslugunda bu ismi verirken hayli bir hesaba cekildim.sen kimsinden hangi kurulusa tabi olduguna varincaya kadar.üc defa konsoloslugu terk ettim sonunda sonunu (T) yapmak sarti ile yazalim dediler.Ve yazdilar.Onlara göre hamit bize göre Hamid Elhamdü lillah simdi zeytinburnunda.Hamid olmaya devam ediyor.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

armonya

Sadece isimlerde değilki türkçe genel olarak o kadar bozuldu ki  türkçeyi böyle bozuk kullananları gördükçe çok üzülüyorum dışarıya çıkıyorum alışveriş merkezlerdinde dükkan isimleri hep yabancı o kadar yabancı özentisi dolmuşki ülkemiz nereye varacak sonu acaba?
Ne azap ne sitem yalnızlıktan...Kime ne; aşılmaz duvar bendedir...Süslenmiş gemiler geçer açıktan, Sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var...Havanlar dövemez merhem, Yüküm var... Bulamaz pazarlar dirhem, Ne çıkar; Yollar ki, Allaha çıkar, bendedir...

EFSuN

#8
Haklısınarmonya
Dilimden geldiğince dikkat ediyorum, özen gösteriyorum..
Çevreden bunun aksine tavırlar gördükçe üzülmemek elde değil.
Yüzleri dost, özleri düşmandan usandım..
Hata değil, ettiğim isyandan utandım..

Vuslat Yolcusu

.Onlara göre hamit bize göre Hamid Elhamdü lillah simdi zeytinburnunda.Hamid olmaya devam ediyor. :x

Uludag

Alıntı yapılan: müteallim
...Elhamdü lillah simdi zeytinburnunda.Hamid olmaya devam ediyor.

Elhamdü lillah! Darisi bizim basimiza insAllah!
Ya rabbi, şu acizi ümmeti Muhammede hizmet etmeğe muktedir kıl.

Lika

Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim