Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Sahipsiz Olmak Kötüdür. !!!

Başlatan Mücteba, 14 Aralık 2009, 13:58:34

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Sahipsiz Olmak Kötüdür.

        Ehl-i sünnet âlimleri, evliya zatlar, kendilerine bağlı olanlardan gâfil değildir. Bu büyükler talebelerine, evlatlarından daha çok düşkün olur. Dûa ederken, önce talebelerine dûa ederler.
        Şah-ı Nakşibend hazretleri, bir gün bir talebesiyle dolaşmaya çıkar. Bir saat kadar sonra gezerlerken atlı bir külhanbeyi gelir, siz nasıl benim arazime izinsiz girersiniz diye, elindeki kırbaçla talebeye vurmaya başlar. Talebeyi öldüresiye döver. Şah-ı Nakşibend hazretleri araya girip müdahale etmeye çalışır, onun suçu yok dediği halde adam dinlemez. Bu sırada at şaha kalkar ve adam düşer; ama ayağı üzengiye takılı kalır. At koşmaya başlar. Adam, kafası taştan taşa çarpa çarpa ölür. Sonunda nasıl olduysa adamın ayağı üzengiden kurtulur cesedi yere düşer. At çifte atarak adamın ölüsünü nehre gönderir.

        Talebe, "Bu hâl nedir hocam?" diye sorunca, Şah-ı Nakşibend hazretleri, "Talebemize dokunan böyle gider" buyurur.




         Bir köyde, dervişin biri saç tıraşı olmak için berbere girer. O zamanda dervişler şeyhlerine giderken saçlarını kazıtırlar, yani hiç saç bırakmazlarmış. Berber saçların yarısını kesince, kapı açılır ve o bölgenin külhanbeyi içeri girer. Heyyttt diye bir nâra atarak, dervişin kafasına bir tokat vurur ve "Kalk bakalım kelek, ben oturacağım" der. Derviş de, "Peki, emrin olur ağam" deyip çekilir ve adam oturur. Berber de korkusundan bir şey diyemez. Tıraş olan külhanbeyi, oturduğu yerden ikide bir dervişe, "Kelek ne yapıyorsun, kelek nereye gidiyorsun" diye sataşır. Derviş, "Siz bilirsiniz efendim, hay hay efendim" der, yani ona bulaşmaz. Adamın tıraşı bitince berberden çıkıp gider ve derviş tekrar oturur.
O sırada dışarıdan değişik sesler gelir. Bir bakarlar ki bu kabadayı, başı parçalanmış şekilde yerde yatıyor. Atı, başına çifte atarak öldürmüş. Berber, "Derviş efendi, bu ceza çok ağır olmadı mı?" deyince, Derviş, "VAllahi ben yapmadım. Beddua falan da etmedim... Ama benim hocam, talebelerine evlatlarından daha çok düşkündür. Bu, dayağı yukarıdan yedi. Ben hiçbir şey yapmadım, zaten bir şey yapmamıza lüzum yok, biz sahipsiz değiliz elhamdülillah" der.




           Hazret-i Mevlana’yı, zamanın valisi yemeğe çağırır. Mübarek zat da kabul eder ve yola çıkarlar. Konağa gelirler, vali kapıda hürmetle beklemektedir. Mevlana hazretleri, önce talebeler girsin buyurur. Talebeleri tek tek içeri almaya başlar. Oğlu, "Babacığım, bakınız vali bey ayakta sizi bekliyor. Bu iş uzun sürecek, önce siz girseniz de, talebeler nasıl olsa girerler" deyince, "Ey oğul! Ben içeri girince, talebelerden birisi dışarıda kalırsa ne olur? Bu dünyada talebelerini konağa sokamayan, ahirette Cennete nasıl sokar?" der.


Allah (c.c) son nefese kadar, son nefes dahil her nefeste bu yoldan ayırmasın. Amîn.


ruy-ı zemin

Bizim sahimiz de günahımızla, hatamızla beraber bizi kabul eder inşAllah.
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

ellerim semada

rabbim himmetlerinden mahrum bırakmasın .
Kimileri gül deyince bir ömür boyu gülerler         
Kimileri gül deyince gül uğruna ölürler

Mahi


Günbatımı

Kimse sahipsiz değildir, sahipsizlerin sahibi Allah'tır.

Allah c.c. razı olsun, güzel paylaşım...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

toprak78

Sahipsiz bir merkep köylü çocuklar tarafından taşlanır ve horlanır. Ama hatırı sayılan birinin merkebine karşı zarar vermek şöyle dursun, kötü söz bile söylenmez.

toprak78

Şunuda unutmamak lazımdırki, sahipsiz merkep gelişi güzel her yerde gezer, kimsenin umrunda olmaz ama sahiplinin kendisine takılan ipin uzunluğu kadar daire çize bilir. Her istediğini yapamaz. Yaparsa başkası değil yine sahibi tarafından azarlanır.
Allah kimseyi sahipsiz bırakmasın

Hâsıl-ı Kelam

Alıntı yapılan: ruy-ı zemin - 14 Aralık 2009, 14:43:16
Bizim sahimiz de günahımızla, hatamızla beraber bizi kabul eder inşAllah.

inşeAllah.
Nefsinle değil, kalbinle düşün ve karar ver!

Maziden

cok güzel bir paylasim..Allah razi olsun..
Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, Kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini. [M.A.Ersoy]

THE IMAM

gerçekten çok güzel bu sıtede her sanıye yenı seyler öğreniyorum Allah hepınızden razı olsun...

Mücteba

#10
"Ey nefsim!

Anladım ki, dünyanın nimet ve lezzetlerine alışmışsın ve kendini onlara kaptırmışsın! Cennet'e ve Cehennem'e inanmıyorsan, bari ölümü inkâr etme!

Bu nimet ve lezzetlerin hepsini senden alacaklar ve bunların ayrılık ateşi ile yanacaksın!

Bunları istediğin kadar sev, istediğin kadar sıkı sarıl ki, ayrılık ateşi, sevgin kadar çok olur.

O hâlde, yazıklar olsun sana ey nefsim!

Dünyaya niye sarılıyorsun?

Bütün dünya senin olsa ve dünyadaki insanların hepsi sana secde etse, az zaman sonra sen de onlar da toprak olacaksınız !!!


Huccetü'l-İslâm - İmam Gazalî (k.s.)

gülçiçek

Alıntı yapılan: ruy-ı zemin - 14 Aralık 2009, 14:43:16
Bizim sahimiz de günahımızla, hatamızla beraber bizi kabul eder inşAllah.
Allah razı olsun.
mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.

Tuğra

〰〰〰〰🐠

cennet_nuru

O göremediğin koskoca derya gönlümdür...Gördüğün sahil ise dilim...Kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma...!!Onlar aşktan gel-git'im...Beni kendinde,kendimde arama...Ben hem bende hem sende bir gizim...!!Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma...!!Ben sadece MEVLA'dan bir izim ... !!!

zeyn-ıl dınye

Allah bu tip paylaşımları yapanlardan razı olsun .
vakit dua vaktidir ; un hazır şeker hazır su hazır , bir tek bismillah demek kaldı , o bismillah da duadan başkası değildir. ancak dua yoluyla tekrardan bu dinin ve Allah'ın adının bekçileri konumuna gelebiliriz