Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Facebook izlenimlerim

Başlatan Tesniye, 12 Ekim 2009, 22:34:05

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

bburaks

ne diyelim Rabbim bizi nefsimizle baş başa bırakmasın
Ey kul
Etme dünya nazı
Kıl namazını
Sonra kılarız diyenin
Dün kıldık namazını

Tuğra


Sosyal paylaşım sitesi 'Facebook'un Türkiye'deki müdavimleri dertli.

Dünyada facebook çılgınlığı aldı başını gidiyor. Türkiye, yaklaşık 2 milyon kullanıcı ile listenin ilk sıralarında. Akşam'ın haberine göre; İlkokul arkadaşını arayan, eski sevgilisi 'ne yapıyor' bir bakan, oyun oynayan derken facebook kendi suç alanını da oluşturdu. Site tehdit, şantaj, intikam olaylarının yaşandığı bir arenaya döndü.

KIZ ÇOCUKLARI MAĞDUR
Son günlerde facebook mağdurlarının hızla artması polisi harekete geçirdi. Son 11 ay içerisinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bilişim polisine başvuran mağdurların sayısı 480'e ulaştı. facebook mağdurlarının büyük bölümü küçük yaştaki kız çocukları. Dolandırıcılık, sahtecilik, tehdit, şantaj ve intikam şikayetleri üzerine son iki ayda 90 ayrı operasyon düzenlendi, 21 kişi tutuklandı.

TEMSİLCİLİĞİ YOK
Polis yetkilileri, internet üzerinden verilen kimlik bilgilerinin doğrulanma imkanı bulunmadığı için dikkate alınmaması gerektiğini belirtiyor. Polis, kullanıcı bilgilerinin teyit edilemediği için de şikayetçinin mağduriyetinin giderilemediğini vurguluyor. Türkiye'de herhangi bir irtibat bürosu olmayan facebook'un Amerika'daki merkezinin de resmi evraklara cevap vermediği dile getirildi.

UTANÇTAN SAKLIYORLAR
Şikayetlerin hızla arttığını belirten emniyet yetkilileri, mağdur edilen facebook kullanıcılarının, site yurtdışı üzerinden yayın yaptığı ve utandıkları için polise başvuramadıklarını söylüyor.

AYRILAN, NETTE İNTİKAM ALIYOR
SON bir yıl içerisinde Emniyet'e yansıyan facebook şikayetleri, ana başlıklarla şöyle:

- Birlikte olup ayrılan kişilerin, beraber oldukları döneme ait resim ve videoları sahte profillerle internette yayınlaması.

- Bir kişiye ait müstehcen içerikli resimlerin, kopyalanıp elden ele dolaşması. Pornografik içerikli sitelerde de paylaşıma sunulması.

- Aralarında husumet bulunan kişilerin iletişim, adres ve kimlik gibi özel bilgilerinin sahte profiller ile yayınlaması. Altlarına, pornografik resimler ve müstehcen yazılar eklenmesi.

- Bir kişinin fotoğrafını kopyalayıp, sahte profil oluşturulması. Sahte profil ile de kişiyi zor durumda bırakacak cinsel içerikli görüşmeler yapılması.

- Cumhurbaşkanı, başbakan gibi devlet büyükleri ve 'din' hakkında kolaylıkla hakaret içerikli yazı ve videolar yayınlanabilmesi. Terör örgütlerinin propagandalarının yapılabilmesi.

VE 3 ÖRNEK
SİTE üzerinden mağdur edilip polise başvuran kişilerden bazılarının şikayetleri şöyle:

1- ESKİ SEVGİLİM FOTOĞRAFLARIMI YAYIYOR: İstanbul Ümraniye'de savcılığa başvuran 21 yaşındaki K.Y. isimli bir genç kız, eski sevgilisinin kendisine ait bazı özel resimleri internette yaydığını söyledi. Şikayet üzerine intikamcı sevgili A.C. gözaltına alındı.

2- MEDYUMLAR NETTE KAPIŞTI: Yer yine İstanbul. Savcılığa başvuran bu kez N.S. isimli bir medyum. Dertli medyum, B.C. rumuzlu bir kişinin kendisi aleyhine 'Sahtekarı kınıyoruz' adlı bir grup kurduğunu, iletişim adreslerini yaydığını söyledi. Gruba katılanların da kendisine bu nedenle tehditler savurduğunu öne sürdü. N.S.'nin şikayeti ile yapılan operasyonda A.D. ve F.Y. isimli iki kişi yakalandı. Zanlıların da medyum oldukları anlaşıldı.

3- ŞANTAJCILAR, SINIF ARKADAŞLARI ÇIKTI: Son örnek de İstanbul'dan. F.K ve M.Y. isimli iki baba, lisede okuyan kızları adına facebook'ta sayfa açıldığını, müstehcen yazılar yazıldığını söyledi. Polis iki operasyonda 4 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılar lise 1 ve lise 3'te okuyan iki kızın sınıf arkadaşları çıktı.

Haber3
〰〰〰〰🐠

Tuğra


Üyelerin başlangıçta geçerli olan gizlilik ayarları gevşetilerek üçüncü şahıslar tarafından daha kolay 'bulunabilir' hale getirildi.Elbette sonradan ayar yapılarak saklanmak hala mümkün.

Sosyal ağların lideri konumundaki Facebook, üyelerinin mahremiyetleriyle ilgili ayarları basitleştirerek diğer üyelerin ve üçüncü şahısların üyeyi görme ve profiline ulaşma imkanlarını artırdı.

Twitter gibi mikroblog sitelerinde rastlanan binlerce takipçili üye profilleriyle rekabet edebilmek için alındığı düşünülen karar, evrensel mahremiyet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle şiddetle eleştiriliyor.

Üyelik ve görünürlükle ilgili başlangıç ayarlarında bugüne kadar gizlilik esas alınıyordu. Son kararla kuralları biraz gevşeten Facebook, üye kendisi değiştirinceye kadar, başlangıçta geçerli olacak görünürlük ayarını daha geniş bir kitleye açık hale getirdi.

Yeni uygulamayla Facebook üyelerinin profillerinde yapacakları değişiklikler, Google gibi arama motorlarında da daha sık görüntülenecek.

Her ne kadar uygulama üyeye gizlilik ayarlarını sonradan daraltma, kendi seçtiği arkadaşlar dışında üçüncü şahıs ve kişilere tamamen yasaklama hakkı verse de, Facebook'un kararı şiddetle eleştiriliyor. Çünkü Facebook üyelerinin yüzde 80'inden fazlası, ilk üye olduklarında geçerli olan başlangıç ayarları neyse onunla devam ediyor ve ayarlar kısmına girip değişiklik yapmıyor.

Facebook ise mahremiyeti ihlal suçlamalarını reddediyor ve kararın sadece üyelerin önemli gördüğü güncellemeleri arkadaşlarıyla daha kolay paylaşmasını amaçladığını iddia ediyor.

Haber Aktüel
〰〰〰〰🐠

setre

Sosyal ağların lideri konumundaki Facebook, üyelerinin mahremiyetleriyle ilgili ayarları basitleştirerek diğer üyelerin ve üçüncü şahısların üyeyi görme ve profiline ulaşma imkanlarını artırdı.


Aman ayarlarınızı kontrol edin.Gizlilik ayarlarından gizlesenizde,profile koyulan resmi 3.şahıslar görebiliyor.
Hep ertelediğim zaman,bir türlü varamadığım diyardı...

lale*

bencede face book uzaktaki ve görüşemediğin ismini unnutduğun arkadaşlarınla haberleşmek için güzel bi imkan sağlıyor insanlara ama bunu suistimal edenlerde var farklı kimliklerle giriyorlar kabuletmeyince farklı msjlar gönderiyorlar karşı cins olan kişiler bayan ismiyle girip kendilerini farklı tanıtıyolar o yüzden sadece tanıdık kişilerle bağlantıya geçmek ve çok temkinli olmak gerekiyor bayanda olsa yabancı kişilerin isteğini red etmek lazım bilginize....
Bir davaya sevdalanmak insanı o davada nar-ı beyza yapar....

Tuğra

Facebook'u sık kullananların özgüven eksiği olabilir!

Tüm dünyada 500 milyonu aşkın kişi gününün önemli bir kısmını Facebook'ta geçirmeye başlayınca, bu sosyal paylaşım platformu sosyolog ve psikologların da araştırmalarının ilgi odağı oldu.

Sağlık problemlerine yol açmasından, gelecekteki iş fırsatlarının kaçmasına neden olmasına, kullanıcılarının kıskançlık duygusunu derinleştirip 'canavar'a dönüştürmesinden, narsistleştirmesine kadar birçok bilimsel iddianın hedefindeki Facebook kullanımı hakkında son aylarda yapılmış bilimsel araştırmalar, ilginç sonuçlara ulaştı.

Ağır Facebook kullanıcı mısınız? Ya Narsist ya da özgüven yoksunusunuz...

Kanada York Üniversitesi'nden uzmanların yaptığı araştırmalara göre, Facebook'taki sayfalarını sık sık güncelleyenlerin çoğu ya narsist eğilime sahip ya da özgüven sorunu yaşayan kişiler.

Georgia Üniversitesi psikologlarının 2008 yılına ait araştırması da, Facebook'a çok fazla güncelleme yapanların narsist eğilimde olduğu sonucuna varmıştı. Narsizmin sadece ilgi çekme ve sevilme isteği olmadığına dikkat çeken psikologlar, bu eğilimin, uzun süreli sağlıklı ilişki yeteneksizliğini beslediğine dikkat çekiyor.

York Üniversitesi araştırması, kızların çekici fotoğraf koymaya yoğunlaşmalarına karşın erkeklerin ise, "About me" kısmında kendilerini methetmeye yoğunlaştıklarına dikkat çekiyor.

"Facebook'ta sükse yapmak istiyorsunuz? Cuma sabahı en iyi zaman"

Özellikle arkadaş sayısı fazla olanlar için Facebook'ta güncelleme yapmak, ya popülariteyi daha da artırmaya ya da birçok güncelleme içinde sizinkinin kaybolup gitmesine neden oluyor.

Sosyal medya pazarlama şirketi Virtrue uzmanları, güncellemelerinizin en iyi dikkati çekeceği zamanın Cuma sabahı öğle vaktine kadar olan zaman olduğunu şöyle açıklıyor:

"Facebook'ta fotoğraflar videolardan yüzde 22, sadece yazıdan oluşan girdilerden yüzde 54 daha fazla tıklanıyor. Öğleden önce yapılan güncellemelerin tamamı, öğleden sonrakilerden yüzde 65 daha fazla tıklanıyor. İstatistiklere göre dikkat çekmek için en iyi gün Cuma. Haftasonları ise en kötü zaman."

Sosyal araştırmalar, insanların 'kendilerine benzeyen' insanlarla aynı yerde çalışmayı, yaşamayı ya da eğlenmeyi tercih ettiğini gösteriyor.

Cornell Üniversitesi uzmanları, Facebook kullanıcılarının, bütün arkadaşlarının kendileriyle aynı düşüncede olduğunu varsayma eğiliminde olduğunu tespit etti. Araştırma sırasında Facebook kullanıcılarına kamplaştırıcı politik konularda tercihlerini belirlemeleri istendi.

Ardından, arkadaş listelerindekilerin bu konularda ne düşündüklerini tahmin etmeleri istendi. Ancak, sonuç hiç de düşündükleri gibi çıkmadı. Araştırma, 'insanlar, arkadaşlarının da kendileriyle hemfikir olduğu konusunda çok yanılıyor' diyor.

Fazla online olanın ders notları aynı oranda düşüyor

Hollandalı psikolog Paul Kirschner, ders çalışırken bir yandan da ara ara Facebook sayfasını kontrol eden öğrencilerin oldukça başarısız olduğunu tespit etti.

219 Amerikan üniversite öğrencisi üzerinde çalışma yapan Kirschner, Facebook kullanıcılarının not ortalamasının 5 üzerinden 3.06 olmasına rağmen Facebook kullanmayanların ortalamasının 3.82 olduğunu tespit etti.

Ohio Üniversitesince 2009 yılında yapılan psikolojik araştırmalar da Facebook kullanımının öğrenim başarısını ciddi şekilde etkilediğini belirlemişti. Buna göre, "Facebook'tan eski sevgilinizi gözleyip durmak sınıfta kalmanıza yol açıyor" sonucu ortaya çıktı.

Sabahları önce Facebook'a sonra tuvalete giriyorlar

Oxygen Media ile Lightspeed Araştırma Merkezinin, sosyal medya kullanıcısı 18?34 yaş arası kızlar üzerinde yaptığı araştırma çarpıcı sonuçlara ulaştı. Yüzde 34'ü sabahları uyandıklarında tuvalete gitmeden önce Facebook'a girdiklerini itiraf ederken, yüzde 39'u kendilerini Facebook bağımlısı olarak tanımladı. Yüzde 49'u arkadaşının hesabını hackleyerek kontrol etmeyi normal bir davranış olarak görüyor.

"Her şeye rağmen belki de Facebook sizi daha mutlu yapabilir"

İngiliz Bilgisayar Topluluğu(BCS), sosyal ağlarda çok fazla zaman geçirmenin insanları izole ederek gerçek hayattan kopardığı mitine karşı çıkıyor. BCS araştırmasına göre, Facebook gibi sosyal ağların kullanımı da hayattan tatmin olma yolunda istatistiki olarak kayda değer bir pozitif etki yapıyor.

Kadınlar, düşük gelirliler ve düşük eğitim seviyesindekiler de online yaşamın bu pozitif etkisi daha yüksek...

Kaynak: Milliyet
〰〰〰〰🐠

ümmetolmak

sanki bir meziyetmiş gibi üye oldum faceye ...şükürler olsun kurtuldum kapattım hesabımı ..inşAllah üye olan kardeşlerimizde kurtulur..orada geçirdiğim vakitlerime hala yanıyorum ..burada bu sitede ne güzel şeyler okuyorum oysa oysaki ne güzel şeyler varmış ..Allah kalp gözümü kapatmasın .. bizi bize bırakmasın ..herşeyi hakkıyla görmeyi  ve hakkıyla yapmayı nasip etsin .. razi olmadığı şeyler varsa bizlerde kii vardır..inşAllah bizleri onlardan soğutsun ..amin
ey AllahIM beni senden senin cemalinden ayırma