Ehl-i sünnet inancının ehemmiyeti

[ihvan]

Ehl-i sünnet inancının ehemmiyeti




Din ilimlerini,Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaât Akidesi çerçevesinde doğru öğrenmek icâb eder.

İslam dininin itikâdi Ve ameli olmak üzere iki ciheti vardır.
Peygamber efendimiz(a.s.v)’in “Fırka-i Nâciye” buyurduğu Ehl-i Sünnet itikâdına tâbi olmak ve ilmi,
Ehl-i Sünnet’e mensup âlimlerden almak icâb etmektedir.
İmam-ı Rabbâni Müceddid-i Elf-i Sâni (K.S)Hazretleri Mektübât-ı Şerife’de(c.1/s.193) şöyle buyurdular.
“Mükellef Müslüman üzerine ilk vâcip olan İ’tikâdi hükümlerdir”.Yani evvela akâidin
Tashih edilmesi,düzeltilmesi icâb etmektedir.
Bu tashih de Ehl-i Sünnet ve’l cemâat alimlerinin görüşlerine muâfık olarak yapılmalıdır.
Muhakkak ki Ahret kurtuluşu Ehl-i Sünnet büyüklerinin görüşlerine tâbi olmaya bağlıdır.
Çünki onlar ve onlara tâbi olanlar,Fırka-i Nâciye’dir,yani kurtuluşa erecek topluluktur.
Bu topluluk Peygamber Efendimiz’in(a.s.v) ve ashâbının yolu üzerine olan topluluktur.Kitap ve sünetten elde edilen ilimler içerisinde müteber olanlar,Ehl-i Sünnet’in İmamlarının,büyüklerinin
Kitap ve sünnetten aldıkları ilimlerdir.
Akâidin tashihinden sonra fıkıh ilminin ihtivâ ettiği helal-haram,farz-vacip-sünnet,
Mendup-mekruh gibi ameli hükümleri öğrenmek ve bu hükümler ile amel etmek lazımdır.(fazilet takvimi)