Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Vali

Başlatan nirvana, 29 Mayıs 2009, 14:39:55

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

nirvana

   hz Ömer Said b. Amie el Cumahiyi Humus a vali tayin eder ve daha sonra  Humus a gelince halka şöyle der :
    '' Ey Humuslular valinizi nasıl buldunuz? ''
Bunun üzerine halk şu sözlerle valiyi şikayet eder:
   '' Biz döer şeyden şikayetçiyiz : vali tayin ettiğiniz kişi ancak öğleye doğru halk arasına çıkıyor ; geceleri kimse ile görüşmüyor ;ayda bir gün halk ile hiç görüşmüyor; bazı günlerde ölecek gibi tuhaf bir hali oluyor .''

Bunun üzerine hz Ömer vali ile halkı yüzleştirir ve Allah 'ım vali hakkındaki  kanaatimi yanlış çıkarma , diye dua eder. Sonra sonra halka şikayetiniz nedir diye bir daha sorar.
onlarda ; ancak öğleye  doğru halkın arasına çıkıyor , derler ?   Vali vAllahi söylemek istemiyordum ama söyleyeyim :
- hanımımın hizmetçis yok evde hamuru ben yoğuruyorum,sonra mayalanmasını bekliyorum ve ardındna pişiriyorum daha sonra abdestimi alıp çıkıyorum , der.

hz Ömer başka ne şikayetiniz var der?
-geceleri kimseyle görüşmüyor derler?
-vAllahi söylemek istemiyordum ama söyleyeyim ; gündüzümü halk için gecemide Allah için ayırdım der.

hz Ömer öteki şikayetlerinide sorar?
- ayda bir gün bizimle hiç görüşmüyor derler?
- vali bu defa benim elbiselerimi yıkayacak hizmetçim yok, değiştireceğim başka elbisemde cevabını  verir.

son olarak yine hz Ömer şikayetlerini sorduğunda ?
- bazı günler ölecek gibi tuhaf bir hali oluyor derler ?
bunun üzerine vali bunun cevabını şöyle anlatır :
- Hubeyb el Ansarinin Mekkede öldürülüşünü görmüştüm.Kureyşliler onun etlerini parça parça edip cesedini ağaca asmışlardı.ona Muhammed in senin yerinde olmasını istermisin ? dediler. şu cevabı verdi :
      -Allah a yemin olsun ki, ailemin ve çocuklarımın yanına döneceğimi bilsem bile, buna karşılık ona b,ir diken batmasına dahi razı olamam .
sonra''  ya Muhammed diye bağırdı ''
- O günü her hatırlayışımda ki o zaman -Allah a  iman etmeyen  müşrik biri idim- o halde iken hubeyb e yardım etmeyişimide hatırlıyor ve Allah ın benim bu günahımı asla bağışlamayacağını düşünerek bu hale duçar oluyorum  der.
   Bu sözler üzerine  hz Ömer rerasetimi boşa çıkarmayan Allah a şükürler olsun der.
ve  valiye bin altın gönderir ihtiyaçları için ve kendisine bakması için .
  bunun üzerine hanımı :
- seni bize hizmet etmekten kurtaran Allah a hamd olsun deyince, vali ona :
-senin için bundan daha hayırlı olanı söyleyeyim mi ? gel biz bunları kimin ihtiyacı varsa onlara verelim ve aileden güvendiği birini çağırarak paraları keseleri böler ve şöyle der :

- bunları falancaların duluna , falancaların yetimine, falancaların zavallı ve fakirine,falancalardan başına musibet gelmiş falana ver, der.neticede geriye bir altın parçası kalır .
hanımına bunuda sen dağıt der ve işine döner, hanımı daha sonra bize bir hizmetçi almayacakmısın der ,
- valide sana en fazla ihtiyavı olan geldiğinde oan verirsin bu altını der.

                                                     Allah onlardan razı olsun ( amin )
Tutalım ki dikenim ...
Hem de kötü bir diken...
Ama nihayetinde güllerle bir aradayım ...
Hz. Mevlana

ihvan

 onlardan razı olsun ( amin ) emeğine sağlık