er-Râzi (H. 251-313 / M. 865-936)

[mice]

İsmi: Ebu Bekr Muhammed b. Zekeriyya er-Râzi.
Horasan’ın Rey kentinde doğdu (Tahran’ın doğusunda).
er-Râzi, hayatının ilk yıllarında felsefe, dil ve matematik öğrenimine önem verdi.
er-Râzi, otuz yaşından sonra Bağdat’a gitti ve orada büyük bir azim ile tıp ilmini öğrenmeye başladı.
Bağdat’taki el-Adâdi hastanesinin başkanlığını yaptı.
Daha sonra Rey kentine tekrar döndü ve Krallık Hastanesinin başhekimliğini üstlendi.
Bundan sonra er-Râzi meşhur oldu ve şöhreti çevre ülkelere yayıldı.
er-Râzi, tıp ve kimya alanında birçok yenilik ve icatlar gerçekleştirdi. Bunlar:

Kedi bağırsaklarından ölçüm ipleri yapmayı icat etti.
Ameliyatlarda ip kullanmayı icat etti.
Kızamık ve çiçek hastalığının farklı hastalıklar olduğunu söyleyen ilk kişidir.
Cıva merhemlerini oluşturdu.
Verem hastalığını şekerli tatlı süt ile tedavi etti.
Eczacılığın tıptan farklı olduğunu söyleyen ilk kişidir.
Kimyayı tıp alanında kullanan ilk kişidir.
Kimyayı eczacılıkta kullanmaya başladı. Bunlar:

Kırmızılaştırılmış şekerli sıvıdan alkol maddesini hazırlayan ilk kişidir.
Geceleri çok okuduğundan ömrünün sonuna doğru görme duyusunu kaybetti.
Günün birinde gözlerini ameliyat etmek için er-Râzi’ye bir doktor geldi ve doktora; gözde kaç tabaka olduğunu sordu. Doktorun bu soruyu cevaplayamaması üzerine er-Râzi: Bu soruyu bilmeyenin alet ile gözümde oynamasına gerek yok, dediği anlatılır.
Değişik ilimlerde 230 adet eseri bulunmaktadır.
er-Râzi’nin meşhur kitapları: el-Hâvi fi Tıp, el-Mansuri fi Tıp, el-Cüderi ve el-Hasbe (Kızamık ve Çiçek), Bür’ü es-Sâ’a, Men Lâ Yahduruhu Tabib, Sırrı el-Esrar. Kimya dalında ise, et-Tedbir.
Sözleri:

Doktorların ittifak ettiği, insanların şahit olduğu, denenmiş ve kesin bildiğin üslup ile hastalığın başlangıcında ve kuvvetten düşmeden önce tedavi et.
Doktor, ilaç kullanmadan gıda ile tedavi yaparsa daha yararlı olur.
Hasta, güvendiği bir doktora gitmelidir. Çünkü onun hataları çok küçük olur.
Kişinin ömrü, yeryüzündeki tüm bitkileri bilmek için yeterli olmaz. Bunun için tedavi için en meşhur olanları ve denediklerini al, şüpheli olanları ise alma.
Tıpta gaye hakikate ulaşmaktır. Uzman bir hekim tarafından yapılmayıp kitaplarda yazıldığı gibi yapılan ilaç tehlikedir.

[manga]

İsmi: Ebu Bekr Muhammed b. Zekeriyya er-Râzi.
Horasan’ın Rey kentinde doğdu (Tahran’ın doğusunda).
er-Râzi, hayatının ilk yıllarında felsefe, dil ve matematik öğrenimine önem verdi.
er-Râzi, otuz yaşından sonra Bağdat’a gitti ve orada büyük bir azim ile tıp ilmini öğrenmeye başladı.
Bağdat’taki el-Adâdi hastanesinin başkanlığını yaptı.
Daha sonra Rey kentine tekrar döndü ve Krallık Hastanesinin başhekimliğini üstlendi.
Bundan sonra er-Râzi meşhur oldu ve şöhreti çevre ülkelere yayıldı.
er-Râzi, tıp ve kimya alanında birçok yenilik ve icatlar gerçekleştirdi. Bunlar:

Kedi bağırsaklarından ölçüm ipleri yapmayı icat etti.
Ameliyatlarda ip kullanmayı icat etti.
Kızamık ve çiçek hastalığının farklı hastalıklar olduğunu söyleyen ilk kişidir.
Cıva merhemlerini oluşturdu.
Verem hastalığını şekerli tatlı süt ile tedavi etti.
Eczacılığın tıptan farklı olduğunu söyleyen ilk kişidir.
Kimyayı tıp alanında kullanan ilk kişidir.
Kimyayı eczacılıkta kullanmaya başladı. Bunlar:

Kırmızılaştırılmış şekerli sıvıdan alkol maddesini hazırlayan ilk kişidir.
Geceleri çok okuduğundan ömrünün sonuna doğru görme duyusunu kaybetti.
Günün birinde gözlerini ameliyat etmek için er-Râzi’ye bir doktor geldi ve doktora; gözde kaç tabaka olduğunu sordu. Doktorun bu soruyu cevaplayamaması üzerine er-Râzi: Bu soruyu bilmeyenin alet ile gözümde oynamasına gerek yok, dediği anlatılır.
Değişik ilimlerde 230 adet eseri bulunmaktadır.
er-Râzi’nin meşhur kitapları: el-Hâvi fi Tıp, el-Mansuri fi Tıp, el-Cüderi ve el-Hasbe (Kızamık ve Çiçek), Bür’ü es-Sâ’a, Men Lâ Yahduruhu Tabib, Sırrı el-Esrar. Kimya dalında ise, et-Tedbir.
Sözleri:

Doktorların ittifak ettiği, insanların şahit olduğu, denenmiş ve kesin bildiğin üslup ile hastalığın başlangıcında ve kuvvetten düşmeden önce tedavi et.
Doktor, ilaç kullanmadan gıda ile tedavi yaparsa daha yararlı olur.
Hasta, güvendiği bir doktora gitmelidir. Çünkü onun hataları çok küçük olur.
Kişinin ömrü, yeryüzündeki tüm bitkileri bilmek için yeterli olmaz. Bunun için tedavi için en meşhur olanları ve denediklerini al, şüpheli olanları ise alma.
Tıpta gaye hakikate ulaşmaktır. Uzman bir hekim tarafından yapılmayıp kitaplarda yazıldığı gibi yapılan ilaç tehlikedir.