Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Gururlanma insanoğlu!

Başlatan chechen, 23 Haziran 2005, 13:55:24

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

chechen

Hz. Musa'ya atfedilen kıssayı bilirsiniz:

Allah, peygamberini imtihan etmek ister ve “Ey peygamber! Git ve senden daha aşağı bir yaratığı huzuruma al gel” der. Hz. Musa, -imanın, insanı yücelttiği gerçeğinden hareketle- işe kendine inananların haricindekilerle başlar. Putperest, Mecusi ve inançsızlar arasında dolaşır; her bakımdan zelil, perişan durumda olanları götürmek ister. Sonra onların, insan olarak ne kadar mükemmel bir şekilde yaratıldıklarını görür ve insanlar arasından kendinden “aşağı” bir yaratığı bulamayacağını anlar...

Bu sefer işe, hayvanlar aleminden başlar...

Her düşkün, bitkin, perişan, tiksindirici hayvanın boynuna bir tasma takıp götürmek ister. Bu sefer de, her hayvanın farklı bir uzvu dikkatini çeker ve vazgeçer. Çaresiz giderken, önüne herkesin tiksindiği, yara, bere içerisinde uyuz bir köpek çıkar. “Buldum” der ve tasmayı onun boynuna geçirir ve yola koyulur. Arkasına dönüp baktığında; köpeğin inci taneleri gibi dişleri gözüne çarpar.

O yüce insan bir an gaflete düştüğünü anlar ve “Ben ne yapıyorum; bu köpeğin bir tek tüyünü, o inci tanesi dişlerinden bir tanesini bile yaratmaktan acizken, onu Allah'ın huzuruna en aşağılık yaratık diye nasıl çıkarabilirim” der, tasmayı kendi boynuna geçirir ve Allah'ın huzuruna o şekilde çıkar: “Ey rabbim, benden aşağılık(!) birine rastlamadım, bulamadım, affet” der ve teslim olur.

Allah, peygamberinin yaptıklarından haberdar olduğu için Hz. Musa'yı hem uyarır, hem de övgüyle anar.

Bizlere neler oluyor sahi? Bir peygamber bile, “aşağılık” belgesi olan bir tasmayı boğazına takabilecek kadar yücelirken; bizlerin cüceleşip yere batışını hangi idrak durduracak, hangi gerekçe izah edecek. Kendimizden başkasını adam yerine koyduğumuz yok. Bir “kibir”, bir “BEN”lik duygusu sarmış etrafımızı; gözümüzün önünü görmüyoruz.

Herkeste kusur aramak, herkesi hiçe saymak, herkesi tü-kaka ilan etmekten başka yaptığımız bir şey yok.

Yanı başımızdaki, akrabamız, komşumuz, köylümüz, memleketlimizin kusurlarını, yanlışlarını bir başkalarıyla paylaşmak, gıybetini yapmak ve çekiştirmenin bizlere kaybettirdiklerini yukarıdaki ayetler açıkça özetliyor... Düşmanlığı kendimize ve dostumuza değil, nefsimize yapalım... Ardından konuştuğunuz, gıybetini yapıp hakkına tecavüz ettiğiniz o güzel insanların öyle güzel huyları var ki, onları anlatarak hem kendimizi hem de dostlukları yüceltelim.

Nefsimizi, egomuzu ayaklar altına alıp çiğnemenin, yerin dibine batırmanın; Allah ve kul katında yücelmenin şimdi tam zamanı...

Gıybet edeni; onun bulunduğu ortamdan uzaklaşarak cezalandıralım. İnsanlar arasındaki; dostluk, sevgi, kardeşlik, paylaşma, dayanışma gibi ulvi hasletlerin, bu rezil hastalık nedeniyle eriyip bittiğini görmek, insan olan herkesi yüreğinden vuruyor. Bu hastalığa yakalanmış biçareleri birlikte tedavi edeceğiz...
Bir “editör” nelerle uğraşıyor demeyiniz lütfen!.. İnsanlarımızın, bu amansız virüsle hem “kendi”lerini, hem de diğerlerini bitirişlerine daha fazla seyirci kalamadım. Herkes birbiriyle kavgalı... Anne kızıyla, baba oğluyla, kaynana geliniyle...

Bu kavgaların önüne geçmemiz ve “kavga” meydanlarını “dostluk” alanlarına döndürmemiz gerek... ...

Lütfen, kimse kimsenin dedikodusunu, gıybetini yapmasın ve kimse kimseyi alaya almasın!.. Zira, insanın kendi hata ve kusurları; bir başkasınınkini göstermeyecek kadar büyüklükte... Yüreğinizde; kine, nefrete, kıskançlığa, hasetliğe asla yer vermeyin... Sevgiyle yüreklerin nasıl şenlendiğini, nasıl huzur bulduğunu ve nasıl genişlediğini en iyi sizler bilirsiniz... Hiçbir yere sığmayan Allah, bir gönlün içerisine rahatlıkla girip, barınacağını söylerken; böyle bir mekanın kapıları kötü duygulara açık bırakılır mı hiç?

Gıybet eden, ananız, babanız da olsa, vurun suratlarına Allah'ın ayetlerini... Zira o, en teskin edici, en uyarıcı, ruhu en okşayıcı sözlere insanlık şiddetle ihtiyaç duymakta...

                                                                              zeynelabidin
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

ebrarrana

RABBİM SİZDEN RAZI OLSUN NE KADAR GÜZEL SÖZLER
VE NE KADAR DOGRU.....
KULA BELA GELMEZ HAK YAZMADIKÇA....

HAK BELA YAZMAZ KUL  AZMADIKÇA.....

neco

:x  :x  :x kardeşim yazacak kelime bulamıyorum çok güzel kardeşim Allah nefsimizin eline biran bile bırakmasın :evil:  :evil:  :evil:
HİZMETTE MUVAFFAKİYET OLSUNDA VARSIN YERİMİZ CAMİNİN PABUÇLUĞU OLSUN