Karne sürprizlerine 6 adımda hazırlık

Başlatan İsra, 20 Ocak 2009, 06:55:55

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

İsra

Karnelerin dağıtılmasıyla başlayacak olan 15 günlük yarıyıl tatili öncesi geri sayım başladı. Belki de çocuğunuz için  dünyanın sonu geldi.  Böylemidir gerçekten? Yani dünyanın sonu mu? Elbette hayır. Karne bir son değil Sonuç. Peki bu sonucu nasıl değerlendirmeliyiz?

Karnedeki zayıflara “Allah bereket versin” mi diyeceğiz ?

Doğru, bir şeyler yolunda gitmiyor. Yalnız unutmayalım ki bu karne çocuğunuzun nihai ilerleme ve gelişiminin belirleyicisi değil. Hele ki çocuğunuzun potansiyellerinin ve yeteneklerinin göstergesi hiç değil. Notlar sadece çocuğunuzun sınırları hakkında size yol gösterebilir. İlgileri ve yetenekleri konusunda ipuçları verebilir. Sene sonu henüz gelmedi. Karne sonuçlarını sadece bir ihtar işareti olarak görün. 

1.Duygusallıktan sıyrılın Düşünün. Anne baba, öğretmen ve çocuk üzerine düşen neleri yapıyor, neleri yapmıyor? Düşük ya da zayıf notları ve dersleri incelerken duygularınızla değerlendirme yapmayın..(Ben çocuklarım için bu kadar çok çalışırken böyle bir karneyle karşılaşmayı hak etmiyorum gibi) Duygu kıyafetlerinizi çıkarın ve askıya asın. Bu tür duygusallıklar akılcı düşünmenizi ve sonuca gitmenizi engeller.

2. Üçüncü bir göz olarak değerlendirin. Yukarı çıkın üçüncü bir göz olarak objektif bir şekilde değerlendirme yapmaya çalışın. Çocuğunuzdan da bunu yapmasını isteyin. Hem kendinizi hem de çocuğunuzu anlamaya çalışın. “Niçin böyle hesap ver” şeklinde bir yaklaşımla değil “Peki şimdi ne yapabiliriz?”tarzıyla sonuca götüren paylaşımlarda bulunun.

3. Ortak bir plan hazırlayın. Çocuğunuzun güçlü ve iyi yanlarını belirtirken zayıf noktalarını geliştirmek için beraberce bir plan hazırlayın. Bu planı değerlendirmek için yıl sonu karnesini beklemeyin. Beraberce ortak planınız üzerinde kaydettiği ilerlemeler konusunda haftalık ve aylık değerlendirmeler yapın

4.Öğretmenleriyle sık sık irtibat halinde olun. Çocuğunuzun daha başarılı olması için ne yapılması gerektiği konusunda öğretmenlerine fikirlerini sorun. Başarı için gerekli altyapıya sahip mi öğrenin. Altyapı eksiklikleri varsa nasıl telafi edebileceğiniz konusunda destek alın. Tavsiye ve uyarıları dikkate alın.

5.Karnenin bir kopyasını alın. Her notun yanına yatay bir çizgi çekin. Çizginin sonuna aldığı notun bir üstünü yazın. Örneğin karne notu 1 ise siz 2 yazın; 2 ise 3 yazın. Bu size ilginç gelmiş olabilir. Ama gerçekten işe yarıyor. Çünkü çocuğunuza ulaşılabilir gerçekçi hedefler sunuyor. Belli bir süre sonra notlar yükselmeye başlarsa doğru yaklaşımları sergiliyorsunuz.Yok daha da düşüyorsa bunu bir son değil sonuç olarak görüp değerlendirmelisiniz

6. Çocuğunuzla müttefik olun düşman değil. Unutmayın ki bu karne hakemin gösterdiği kırmızı kart gibidir. Ve maç hala devam ediyor. Şansınız var. Lakin söylemden eyleme geçebilirseniz…

Tatil planlarınızı ceza olarak iptal etmeyin

Lütfen varsa tatil planları iptal edip çocuğunuzu 15 gün sürekli ders çalışmaya zorlamayın. Çünkü bu işe yaramadığı gibi size karşı kin ve nefret duygularının  oluşumuna yol açar. Düşük notları da olsa her öğrenci ve çocuk dinlenmeyi hak eder. Hiç olmazsa 5 aydır her gün sabah kalkıyor,okula gidiyor. Saatlerce okulda ders dinliyor. İşte bunun için hak ediyor tatili. Evet bazı ayrıcalıklarından mahrum edebilirsiniz dikkatlice. Ama külliyyen değil.

Bir düşünün. Her gün irili ufaklı bir sürü günah işliyoruz. Onca günaha rağmen her sabah bizim için güneş yine doğuyor, yine nefes alabiliyoruz, gökyüzünün maviliğini görebiliyoruz. İşitebiliyoruz kuşların seslerini…Çünkü her gün yeni bir sayfayla beraber yeni biz fırsat veriliyor bizlere…

Ve sizler anne baba olarak bu fırsatı verin çocuklarınıza…

Evlerinizde SETTAR ismi zuhur etsin

Son olarak şunu söylemek istiyorum .Karne günü evlerinizde Karnelerin Asıl Sahibinin “SETTAR” ismi tecelli etsin. Aile meclislerinde çocuğunuzun yanında karne değerlendirmeleri yapmayın. Onları küçük düşürmeyin. 

Çocuklarımızın dünya ve ahiret karnelerinde kırıkların en aza inmesi temenniyle…Hoşgörü ve sevgiyle kalın…

Psikolog
Berrin Göncü

Günbatımı

Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

İsra

Herkes heyecanla o günü bekler. Evet artık karneleri alma zamanı gelmiştir. Sınıfta merakla beklenir, 'Acaba takdir mi, teşekkür mü alacağım, karnede zayıfım olacak mı acaba?' diye. Sonra tek tek isimler okunur; 740 Elif, 104 Ahmet, 305 Selda...

Karneler alınırken başarısı yüksek olanlar ayrı bir gururla oturur yerine, karnelerinin yanındaki kurdeleden ya da karnenin yanında verilen onur belgesinden zaten başarılı olduğu anlaşılır. Bazıları ise üfleye püfleye oturur, hatta karne istediğimiz gibi değilse o güzel gözlerden sessiz sedasız birkaç damla yaş dökülür.

Evde ailemiz de aynı heyecanı yaşar. Onlar da çocuklarının başarılı olmasını ister. Başarının yanında verilen sözlere dayalı hediyeler alınır. Eğer karne istediğimiz gibi değilse, "Bu çocuk okumayacak, acaba tamirci yanına versem de tatilde aklı başına mı gelse!" cümleleri dökülür babaların dilinden...

Çocuklarımızın karnelerinin iyi ya da kötü olması, onun biricik olduğu ve bizim için çok özel biri olduğu duygusunu değiştirmemeli. Her şartta onlar bizim için çok değerli varlıklar.

İki tür düşünme yapısına sahip insan vardır. Sorun odaklı hareket edenler ve çözüm odaklı düşünenler. Eğer karneye çözüm odaklı bakarsanız önce başarıları görebilirsiniz. Ama sorun odaklı bakarsanız çocuğunuz isterse "90" alsın, bu sefer "Niye 100 değil?" diye sıkıntı yaparsınız.

Önce iyi notları görmeli ve kötü notlarla ilgili de çocuğumuzun açıklamasına izin vermeli. Ama bunu yaparken sinirlenmeden, kızmadan, suçlamadan yapmalıyız.

Çocuğunuzu kesinlikle 'tembel' ya da 'başarısız' ifadeleriyle nitelemeyin. Öğrenci de kendini bu şekilde kabul ederse başarılı olmak için gayret sarf etmez. Öncelikle soğukkanlı ve sakin olunmalı. Karnedeki notlarla ilgili olarak ne yapacağınıza, uygulayacağınız yaptırımlara çocuğunuzla birlikte karar vermelisiniz. Birlikte onun da fikrini alarak yaptığınız planlama çocuğunuzun karnesi karşısında sorumluluk almasını sağlayacaktır.

Özel Yamanlar Koleji Psikolojik Danışmanı
M. Sinan Çalışkan

Fatihan

Prof. Dr. Verimli, çocuğunun karnesi kötü olan velilere çağrıda bulunarak “Neden bu notun düşük diye sormayın. Çocuğu bir başkasıyla kıyaslamayın” dedi.


Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Verimli, özellikle birinci karne dönemlerinde en önemli şeyin çocukların başarılı ya da başarısız olarak algılanmaları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Verimli, çocuğunun karnesi kötü olan velilere çağrıda bulunarak “Birinci karne dönemlerinde çocuğunuzun başarılı ya da başarısız olup olmadığını onunla konuşmayın. Neden bu notun düşük diye sormayın. Çocuğu bir başkasıyla kıyaslamayın” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Verimli, ANKA’ya yaptığı açıklamada, çocukların istenilen notu götürmediği durumlarda anne ve babasının gözünden düşeceği korkusuna kapıldığını söyledi. Anne ve babanın herhangi bir şey söylemese dahi çocukların ön yargı ile davranacağını ifade eden Prof. Dr. Verimli, ebeveynlere de uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Verimli, “Bu tür birinci karne dönemlerinde lütfen çocuğunuzun başarılı ya da başarısız olup olmadığını onunla konuşmayın. Neden bu notun düşük diye sormayın. Çocuğu bir başkasıyla kıyaslamayın. Eğer karnede istediğiniz düzeyde bir not gelmezse bunun nedenlerini bir profesyonel ile araştırın” dedi.

-ÇOCUKLAR TATİL DÖNEMİNDE BOL BOL DİNLENSİNLER-

Prof. Dr. Verimli, 15 günlük tatilin istenen başarıyı yakalamak için gerekli bir süre olmadığına işaret ederek, “Çocuklara öğretmenler asla ödev vermemeli. Sadece ve sadece ders kitabı dışında kitap okuması verebilirler” dedi. Tatil döneminde çocukların bol bol dinlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Verimli, “Anne ve baba da çocuğa bu dönemde çalışması için asla baskı yapmamalıdır” diye konuştu.

(ANKA)




Fatihan

Müslüman'ın en değerli sermayesi vakittir. "Vakit geçirmek" (vakti geçirmek) Müslüman'ın sözlüğünden kovulmuştur. Boşa geçirilen vaktin hesabını vereceğimize inanan müminler olarak vaktin, değerlendirmek için yaratıldığını çocuklarımıza iyi öğretmemiz gerekmektedir. Vaktin anlamını çocuğuna öğretemeyen bir ebeveyn velilik görevini eksik yapmış demektir. Anne babaların çocuklar üzerindeki haklarından birisi de vakti değerlendirmek becerisini kazandırmaktır. Bu durumda tatil anlayışımızı tekrar gözden geçirerek tatili boşa harcanan bir vakit değil, dolu dolu değerlendirilen ruhun ve bedenin tam dinlendiği, bir okun fırlamak için gerildiği dönemler olarak görmeliyiz. Bu hatırlatma ile çocuklarımızın tatillerini en iyi şekilde değerlendirmelerine nasıl yardımcı olabiliriz, bunları konuşalım?

Tatilin, öğrencilerin dinlenmesi ve eğlenmesi için verilen bir zaman dilimi olduğunu unutmayın. Tatil zamanını sadece ders çalışarak geçiren çocuk, okuldan tamamen soğuyabilir. Başarısız olduğu derslerle ilgili yoğun ve yorucu olmayan bir çalışma programı yapılabilir. Her şeyden önce öğrencinin bu konuda istekli olması sağlayın, zorla ders çalıştırmayın. Çocuğunuzla ders konusundaki sürtüşmelerinizi tatile de taşımayın. Tatili, problemlerinizi çözüme kavuşturmak için bir fırsat olarak düşünün. Çocuğunuzun şahsiyet gelişimine önemli katkılar yapacak aşağıdaki etkinlikleri değerlendirmeye gayret edin.

Çocuğunuzun temel dini bilgilerini ve gelişimini takip edin. Milli ve manevi değeri olan bir mekânı ailenizle birlikte ziyaret edin ve bu konudaki hassasiyetinizi çocuğunuzla paylaşın. Manevi kimliğin gelişmesi ile ilgili çocuğunuzun yaşına uygun fikir çözümlemeleri yapın. Örneğin Gazze'deki Müslümanlar için duygularınızı hislerinizi paylaşıp neler yapılabileceğini tartışın.

Çocuğunuzla okulu, öğretmenleri ve arkadaşları hakkında konuşun, okul hayatı ile ilgilendiğinizi belli edin. Onu samimi bir şekilde dinleyin.

Çocuğunuzun öğretmen ve arkadaşlarına ev ziyaretine gidin. Öğretmenini, arkadaşlarını ve ailelerini tanıyın. Ziyaretler çocuğunuzu mutlu edeceği gibi onun sosyal gelişimini ve vefa duygusunu da artıracaktır.

Tatilde akraba ziyaretine de önem verin. Tatil çocuğunuzun akrabalarına karşı vefa duygularını güçlendirmeniz için bulunmaz bir zaman dilimidir.

Bir akşam çocuğunuzun odasına misafir olun. Çocuğunuzun odasının ve diğer odaların dekorlarıyla ilgili konuşun. Evinizin dekorunu değiştirirken çocuğunuza danışın. Ya da onunla birlikte evdeki eşyaların yerlerini değiştirin. Evinizin sakin bir köşesini, çocuğunuzun ödev yaparken gerekebilecek malzemeleri kolayca bulabileceği bir çalışma alanı olarak düzenlemesi için ona yardım edin. İlköğretim çağındaki çocuğunuzla birlikte her gün ödevlere ne kadar zaman ayıracağınızı konuşun. Tatil günlerini, çocuğunuzun okulda neden zorlandığını belirledikten sonra uygun çalışma programıyla başarıyı yakalaması için bir fırsat dönemi olarak değerlendirin. Günlük ödev yapma saatini birlikte belirleyin. Bu saat süresince diğer faaliyetleri durdurun. Aşırı televizyon izleme, bilgisayar ve video oyunlarıyla ilgilenme gibi öğrenmeyi etkileyen etkinliklerin süresini kısıtlayın. Bu konuda onlara örnek olun.

Kız çocuklarının ev işlerine yardım etmesine ağırlık vererek kadın rollerini kazanmalarına, erkek çocukların iş koşullarını görerek erkek kimliklerini kazanmaya yönelik etkinlikler düzenleyin. Çocuklarınıza evde sorumluluk üstlenmesini öğretin. Ev ortamında görevler vererek özdenetimlerini geliştirmelerine yardım edin.

Seçmiş olduğunuz güzel bir sinema filmini tüm aile bireyleriyle birlikte izleyin. Duygularınızı paylaşın.

Tüm aile bireylerinin katılabileceği, öğrenmeyi özendiren etkinlikler düzenleyin, Öğrenmenin önemli olduğunu düşündüğünüzü ve kendinizin de hâlâ çabaladığınızı ona belirtin, daha doğrusu hissettirin.

Evinizdeki kütüphanenizde ya da kitaplığınızda hangi kitapların olduğunu bilmiyorsanız çocuğunuzla bunları listeleyin. Düzenli ve seviyesine uygun kitaplar okumasını sağlayın.

Çocuğunuza yapmaktan hoşlandığı ve başarılı olduğu etkinlikleri belirlemesi için yardımcı olun. Öğrenme deneyimlerini geliştirmesi için ilgi alanlarından yararlanın, örneğin çocuğunuz basketboldan hoşlanıyorsa onu basketbol tarihi veya oyuncuları hakkında bilgi toplaması için yönlendirin. Başarılar için imkân verin. Kendilerini yetkin hisseden çocuklar yeni bilgilere hevesle yönelirler.

Öğretmenlerine saygı duyduğunuzu çocuğunuza gösterin. Bir eğitimciyle yaşadığınız anlaşmazlığı çocuğunuzun önünde çözümlemekten kaçının. Okul veya öğretmen hakkında eleştirileriniz varsa, bunu çocuklarınızla paylaşmak yerine, gerçek muhatapları ile konuşun. Öğrencinin gelişme gösterdiği ve zorlandığı alanları belirlemek için çocuğunuzla birlikte öğretmeniyle görüşün. Öğrenme güçlükleri, dikkat eksikliği gibi akademik başarıyı etkileyen konularda okuldaki öğretmen ve psikolojik danışmanların çocuğunuzla ilgili kuşku ve uyarılarına önem verin. Gerekli durumlarda uzmanlara başvurun.

Daima pozitif olun, gayret ve çabanın pek çok olumsuzluğu giderebileceğini anlatın. Aile sohbetleri sırasında herkesçe bilinen başarılı insanların hayatını veya başarı öykülerini konu edinin.

Geleceğe ait planlamalar yapın, hayatta karşılaştığınız problemleri başarıyla nasıl çözebileceğinizi yaşanmış örneklerle birlikte konuşun. Yeni çözümler üretin.

Kısacası yapabilecekleriniz buraya yazmaya sayfalar yetmez. Tatilde yapılabilecekler sizin hayal gücünüzle sınırlı. Faydalı olduğunu düşündüğünüz birçok etkinlik kurgulayabilirsiniz. Bunları belirlerken en önemli ölçünüz çocuğunuzun ihtiyaçları olmalı.

Tüm karnelerimizi sağdan almak temennisiyle...


Ömer Akgül