Tasavvufun Çağrısı ve Gençlik

Başlatan sus, 21 Aralık 2008, 21:06:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

sus

Üstad Ahmet Atıf

ASLINDA tasavvuf bir çağrıdır ve bu çağrının ilk muhatapları da gençlerimizdir. Çünkü benim anlayışıma göre Dr. Abdüşşekür' un da belirttiği gibi tasavvuf ahlaktır. Hem de öyle bir ahlak sistemi ki, insanı mal sevgisinden, nefsin kötü tesirlerinden korur. Zira insan, kalbi ve ruhuyla Allah'a yöneldiği zaman Allah ona nefsine hakim olabilme imkanı sağlayacak gizli bir manevi güç verir. Biz ne zaman ahlaktan bahsetsek Rasûlullah (s.a)in ahlakını anlatırız. O'nun ahlakı ise Kur'an'dır. Bu noktadan hareketle biz gençlerimizi Kur'an-ı ezberlemeye teşvik etmeliyiz. "Hükümet bütün okullarda Kur'an'ı ezberlemeyi icbar etmelidir" dememize imkan yok. Fakat, dinî dernek ve cemaatler , bunun faydasını görerek Kur'an ezberlemeyi yaygınlaştırmalıdırlar. Nitekim Dekahliye vilayetinde böyle bir dernek kurulmuş Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak okullar açılmış ve ana okulundan liseye kadar Kur'anı ezberleyecek bir eğitim sistemi geliştirilmiştir. Biz Kur'an eğitiminden sonra bu gençlere cemiyette gerekli olacak tasavvufi bir eğitim de verebilirsek çağrı görevimizi yapmış oluruz. Çünkü bugün cemiyetimizde mevcut masonik cereyanlara ve Rotary kulüplerine karşı en faal mücadele tasavvufla yapılabilir. Zira bu tip dernekler amme hizmetleri ve sosyal faaliyetlerle halkın içine sızmaya çalışıyorlar. Tarikat mensupları da halka yaklaşmakta en ehil olan kimselerdir. Bu yüzden tasavvuftan bu konuda iyi istifade edilmelidir.