Sihirli Diziler

Başlatan Tuğra, 28 Ağustos 2008, 01:10:31

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Tuğra

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sihir unsuru içeren dizileri izlerken, anne babaların çocuklarına yanlışı ve doğruyu anlatması gerektiğini söyledi.

Tarhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7-8 yaşına kadar çocukların gerçeklik duygusunun gelişmediğini, sanalla gerçek arasındaki farkları ayırt edemediğini ifade ederek, özellikle 0-6 yaş arası çocukların bu dizilerdeki sihirleri gerçek gibi algılayabileceklerini belirtti.

Çocuklarla ebeveynlerin, dizilerden ne anladıklarını ve aslında ne anlatılmak istendiğini konuşmaları gerektiğini vurgulayan Tarhan, "Çocuk, bir şey izlerken kafasında kavramlar oluşur. Bu tür dizileri izlerken de anne babalar çocuklarına yanlışı ve doğruyu anlatmalı. Yani bu yaşlarda çocuklara ’gerçek algılama’ öğretilmeli" diye konuştu.

"ÇOCUĞU TEMBELLİĞE İTEBİLİR"


Sihir unsuru içeren dizilerin bazı olumlu yönleri de olabileceğini belirten Tarhan, şunları kaydetti:

"Bu tür dizilerin içeriğinde, iyilik yapmak ve kötülüklere karşı savaşmak gibi bazı toplumsal değerler var. Ayrıca, çocukların hayal dünyasını da genişletiyor. Ancak, hayal kurmak zamanla çocuğu tembelliğe itebilir. Ya da gerçeklerden kaçıp, egosunu tatmin etme, kolaycılık ve zahmete girmeden elde etme yoluna götürebilir.

Çünkü çocuk, gerçek dünyada yapamadığını hayal dünyasında yaparak kendini rahatlatıyor. Bu da çocuğu tembelliğe itiyor." Tarhan, çocukların haftada 20 saatten fazla televizyon izlemelerinin risk oluşturduğuna işaret ederek, ebeveynlerin mümkün olduğunca çocuklarını gözlemlemeleri gerektiğini, böylece çocuklarını olumsuz etkilerden koruyabileceklerini belirtti.

"GERÇEKLİKTEN UZAK BİR DÜNYA SUNUYOR"

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öznur Özdoğan da sihir unsuru içeren dizilerin, eylem gücü olmayan, gerçeklikten uzak, hayal dünyasında yaşayan çocuklar yetiştirdiğini söyledi.

Özdoğan, sihir unsuru içeren dizilerin çocukların eylem yapma güçlerini elinden aldığını ifade ederek, izletilmemesi gerektiğini belirten Özdoğan, şunları söyledi:

"Bu tür diziler, çocukların hayal dünyalarını etkileyerek, onların dünyayı bu dizilerdeki gibi sihirli algılamalarına neden oluyor. Çocukları, her şeyin hemen olacağına inandırıyor. Sonra sabırsız, aceleci bir toplum ortaya çıkıyor.

Ayrıca, bu diziler gerçeklikten uzak bir dünya sunduğu için çocukları eylemsizliğe de yönlendiriyor ve onların zihinlerinde gerçek olmayan bir hayal dünyası oluşturuyor." Bu tür dizilerin, çocukların zihinlerindeki "Allah" kavramını da yanlış oluşturduğunu belirten Özdoğan, "Çocukların zekaları somut zekalardır, soyutlukları algılayamazlar. Bu dizilerle çocuklar, bilimsel olarak "Tanrı tasavvuru" diye adlandırılan ’Yaratıcı’ imajını da yanlış anlıyorlar. Çocuklar, Allah’ın insanları sihir yaparak yarattığını düşünmeye başlıyor" dedi.Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sihir unsuru içeren dizileri izlerken, anne babaların çocuklarına yanlışı ve doğruyu anlatması gerektiğini söyledi.

Tarhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7-8 yaşına kadar çocukların gerçeklik duygusunun gelişmediğini, sanalla gerçek arasındaki farkları ayırt edemediğini ifade ederek, özellikle 0-6 yaş arası çocukların bu dizilerdeki sihirleri gerçek gibi algılayabileceklerini belirtti.

Çocuklarla ebeveynlerin, dizilerden ne anladıklarını ve aslında ne anlatılmak istendiğini konuşmaları gerektiğini vurgulayan Tarhan, "Çocuk, bir şey izlerken kafasında kavramlar oluşur. Bu tür dizileri izlerken de anne babalar çocuklarına yanlışı ve doğruyu anlatmalı. Yani bu yaşlarda çocuklara ’gerçek algılama’ öğretilmeli" diye konuştu.

"AİLELER FİLTRE GÖREVİ ÜSTLENMELİ"

Büyü ve sihir içeren dizilerin çocukların ilgisini çektiğini belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan da şunları söyledi:

"Kötülerin hakkından gelen çocuk kahramanlar, isteklerini yaptırmak amacıyla büyüklere kafa tutan küçükler, oyunbazlık yapan çocuklar ve doğa üstü güçler çocukların bu dizileri izlemelerine neden oluyor. Ekranlardaki çocuk karakterler, gerçek hayattakilere göre daha başarılı, güçlü, zeki ve bazen de üstün güçlerle donatılmış durumda ve hep iyiler kazanıyor.

Bu durum ise çocuğun günlük yaşamdaki davranışlarını olumsuz yönde etkiliyor." Kendisine gelen hastalar arasında ailelerine cep telefonu aldırmak için kavga eden çocuklar ve okulda kendi aralarında cin, büyü ve sihir sohbetlerinden etkilenen çocukların başı çektiğini vurgulayan Çevikaslan, sihir ve büyü içeren dizilerin yapımcılarına ve ailelere tavsiyede bulunarak, "Çocuk izleyicilerin duygusal ve zihinsel özellikleri hesaba katılmalı. Yapımcıların sorumluluğu yanında, anne babaların da evlerinde bu tür diziler için çocuklarına filtre görevi üstlenmeleri gerekiyor" diye konuştu.


Sihir unsuru içeren dizilerin televizyon kanallarında özellikle çocukların izleyebileceği saatlerde yayınlandığını belirten Özdoğan, şunları kaydetti:

"Bu dizilerin kalkması konusunda belki bireylerin yetkileri yok. Fakat herkesin, bu dizileri çevresine, yakınlarına, çocuklarına izletmeme gibi bir gücü var. Yani, aile olarak o düğmeye basma gibi çok güzel bir yetkimiz var. O zaman bu konuda daha bilinçli davranabiliriz ve çocuklarımıza bu dizileri izletmeyebiliriz. Nasıl sağlığımıza sakıncalı şeyleri yemiyorsak, bu dizileri de izlememeliyiz. Çünkü bu diziler de ruh sağlığımız için zararlı."
〰〰〰〰🐠

Kahraman

#1
...gerçekten çok önemli bir konu...tşk ler tuğra...nevzat hocada, Öznur Özdoğan da davranış bilimleri konusunda çok deneyimli kişiler olup özellikle samimi arkadaşım öznur manevi duyuguları yüksek bir kişilik..
..Ey Rabbimiz! Bazı yüzlerin ağarıp,bazı yüzlerin kararacağı günde; bizi yüzleri ak,gönülleri pak olan,sevgili resülünün bayrağı altında toplanan mesut insanlar zümresine kat.O'nun(sav) yanında cennete girmeyi,mübarek Cemalini görmeyi,Senin dostlarınla komşu olmayı ve en büyük makam olan rızana ulaşmayı nasip eyle. Amin.

ihvan

teşekkürler tuğra.......paylaşım için...asrımızın tehlikeleri öyle çoğaldıki..hangisin den cocuğunu kaçıracan .en güzeli mevlam hepimizi ve cocuklarımızı inşaAllah salihler listesinden çıkarmazda.ihlaslı evlat olurlar

ihvan

İşte yayından kaldırılması istenen diziler
İnternette yapılan bir oylamada katılımcılara 'İzlemekten bıktığınız ve yayından kaldırılmasını istediğiniz diziler hangileri?' diye soruldu.

Televizyonlarda yaşanan dizi furyasına sonunda Türk halkından da tepki geldi. Yılları deviren dizilerin yaşadığı bocalama halkı da bezdirdi. İnternette yapılan bir oylamada katılımcılara 'İzlemekten bıktığınız ve yayından kaldırılmasını istediğiniz diziler hangileri?' diye soruldu.

Saklambaç'ın haberine göre, Avrupa Yakası'ndan Annem'e kadar birçok seçeneğin arasında en yüksek puanı 'Binbir Gece' aldı. Başrollerini Halit Ergenç ve Bergüzar Korel'in paylaştığı diziyi yine Kanal D'nin dizisi 'Arka Sokaklar' takip etti. Yayından kalkması istenen üçüncü dizi ise 'Annem'.


'Avrupa Yakası', yenilenen kadrosuyla izleyicinin vazgeçemediği dizi oldu. 'Kurtlar Vadisi Pusu' da popülaritesini yitirmedi.

Geçtiğimiz sezonun finalini canlı yayınlamak bile 'Binbir Gece'yi kurtarmadı. Senaryodaki kısır döngü izleyiciyi bıktırdı.

(Habertürk)

ihvan

elimden gelse hepsini kaldırırım.seyretmiyorum,saçma olduklarını tahmin edebiliyorum.

ihvan

Bu diziler dinden eder...
Diyanet İşleri Başkanı Yardımcısı Prof. Mehmet Görmez, gerçeküstü güçlere sahip kahramanların yer aldığı diziler yüzünden kutsala yönelik saygının çarpıtıldığını söyledi



Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, gerçeküstü güçlere sahip kahramanların yer aldığı dizilerin 'Allah', 'melek', 'mucize', 'ahiret', 'ilahi adalet', 'dünyevi ve uhrevi müeyyide' gibi dini kavramların tasavvurunu çarpıttığını belirterek, bu çarpık anlayışın 'Sırlar Dünyası' gibi dini içerikli programlarda da görüldüğünü bildirdi.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından düzenlenen 'Çocuk gerçeği ve medya okuryazarlığı dersinin önemi' konulu uluslararası panelin ikinci gününde gerçekleştirilen oturumda, çocukların en çok izledikleri programların etkileri ele alındı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Görmez de 'Sihirli dizilerin oluşturduğu din algısı' başlıklı konuşmasında, 'Sihirli Annem', 'Acemi Cadı', 'Selena', 'En İyi Arkadaşım' gibi dizilere değindiği konuşmasında, "Sihirli diziler, Allah, melek, mucize, ahiret, ilahi adalet, dünyevi ve uhrevi müeyyide gibi dini kavramların tasavvurunu çarpıtmaktadır" dedi.

Yahudi geleneği
Bu dizilerle kutsala ve maneviyata yönelik ilgi ve saygının çarpıtıldığını ve çocuklardaki Allah tasavvuruna yönelik olumsuz bir idrakin oluştuğunu kaydeden Görmez, bu dizilerin dua etme anlayışına da zarar verdiğini savundu. Görmez, sihirli dizilerde sihir yoluyla eşyanın canlıya, insanların da hayvanlara dönüştürülebildiğini anımsatarak, bunun Yahudi geleneğinde var olduğunu, ancak İslam dininin kabul etmediğini söyledi.

Abartılı mistisizm
Bu dizilerin getirdiği çarpık anlayışları 'sırlar dünyası' gibi dini içerikli programlarda da görüldüğünü vurgulayan Görmez, kader, müeyyide ve ilahi adalet gibi ilkelerin aşırı mistisizmle işlendiğin savundu ve "'Sırlar Dünyası' programında sunulduğu şekliyle ahiret inancı ve ahiretteki müeyyide İslam’ın ahiret inancına uygun olmayacak şekilde sunuluyor" dedi.


senarist081

Şu son zamanlarda hemen hemen her kanalda var bu tip diziler ve gerçekten de çocuklarımızı mümkün olduğunca bu tür Dizilerden uzak tutmalıyız..Bu dizi ile bütünleşen çocuklar günlük hayatta hedeflerine çabuk ulaşmak isteyen,hedefsiz ve hayalperest bireyler olarak yarınlarımıza erişecekler ondan korkuyorum kardeşlerim..Aslında TV ve PC'yi evimize sokmamalıyız hatta kaldırmalıyız ama bunu nasıl olucak bilemiyorum..Nefsin hoşuna giden o kadar çok şeyler var ki..Şehvet,haram,faiz,içki,kumar,fuhuş bu tür şeyler o kadar çok ki,Muhammet ümmeti hafta içi her akşam ekranlara kilitleniyor Binbir Gece,Yaprak Dökümü bir Dizi furyası aldı başını gidiyor..Bu tür diziler boşvakit geçirmek eğlenmek bir tarafa insanları etki altına alıp özendiriyor da..Hele hele sihirli,cinli,perili Diziler,lafın özü Cenab-ı Mevla Muhammed ümmetine yardı eylesin ve düştüğü gaflet'ten bir an evvel kurtarsın cümlemizi..Amin

Fatihan

Gerçekten çocuklar üzerinde çok olumsuz etki bırakıyor bizzat şahit oldum.Çocuklar bir kedinin karşısına geçmiş onu yok edeceğiz diye uğraşıyorlardı.Siz bunu nerden öğrendiniz deyince tv de gördüklerini orada kediye sihir yapınca kaybolduğunu söylediler.Allah muhafaza buyursun korumak lazım minik yavrularımızı...

istikamet þehadet

Alıntı yapılan: senarist081 - 09 Ekim 2008, 16:11:42
Şu son zamanlarda hemen hemen her kanalda var bu tip diziler ve gerçekten de çocuklarımızı mümkün olduğunca bu tür Dizilerden uzak tutmalıyız..Bu dizi ile bütünleşen çocuklar günlük hayatta hedeflerine çabuk ulaşmak isteyen,hedefsiz ve hayalperest bireyler olarak yarınlarımıza erişecekler ondan korkuyorum kardeşlerim..Aslında TV ve PC'yi evimize sokmamalıyız hatta kaldırmalıyız ama bunu nasıl olucak bilemiyorum..Nefsin hoşuna giden o kadar çok şeyler var ki..Şehvet,haram,faiz,içki,kumar,fuhuş bu tür şeyler o kadar çok ki,Muhammet ümmeti hafta içi her akşam ekranlara kilitleniyor Binbir Gece,Yaprak Dökümü bir Dizi furyası aldı başını gidiyor..Bu tür diziler boşvakit geçirmek eğlenmek bir tarafa insanları etki altına alıp özendiriyor da..Hele hele sihirli,cinli,perili Diziler,lafın özü Cenab-ı Mevla Muhammed ümmetine yardı eylesin ve düştüğü gaflet'ten bir an evvel kurtarsın cümlemizi..Amin




amin abicim ama bizlerede çok iş düşüyo bizim evde tvi varken atv showvs gibi kanallar kesinlikle açılmazdı ama sizede hak veriyorum şimdiki çocuklara söz geçirmek zor yeğenlerimden biliyorum aşşağı yukarı 7 seneden beri tv yok bizim evde ve olmaz inşlh da bigisayarıda hemen hemen birbuçuk senedir kllanıyoruz abimle bu siteden başka sitelerede girmem zaten ama televizyonu ortadan kaldırmak çok kolay biraz hırs lazım nefse uymayalım inşlh...

suure

herakşam bütün kanaların ardarda dizileri başlıyo hepsinin konusu hemen hemen aynı çocuklu kadın boşanır iş bulur zengin patron kadına aşık olur falan filan bu senaristler bu ülkede yaşamıyorlarmı buülkenin kültüründen geleneklerinden çok uzaklar benimde çocuklarım var onların geleceklerinden gerçekten çok endişeliyim

Lika

Medya’da yayınlanan dizi ve filmlerin hayatımızı ne kadar etkilediğini unutuyoruz maalesef. Benim gibi orta yaşlarda olan insanların çocukluk ve gençlik yıllarında en çok izlenen film ve dizilerin bizleri o zaman ne kadar etkilediğini unutuyoruz.

TRT’de Hababam Sınıfı’nın yayınlandığı haftalarda okul sıralarında en çok “Hababam!” sözü ve esprileri yapılırdı. Lise çağlarında biraz yaramazlık yapmaya meyilli veya kavgacı gençlerin hepsinin evinde birer tane Rambo bıçağı bulunurdu. Çünkü o dönemin en popüler filmlerinden birisi Rambo filmleriydi.

Rambo filmleri kadar popüler olan “karate” filmleri vardı. Uzakdoğu dövüş sanatlarının uygulandığı filmler. Birçok arkadaşımız gibi bizlerde bir dönem karate kurslarına gittik. En meşhur dövüş ustalarından biri olan Bruce Lee’nin hareketlerini taklit eden birçok arkadaşımız vardı. Birazcık kavga etmeye meyilli gençlerin çoğunun evinde de mançika dediğimiz dövüş aleti vardı. (Mançika: Zincirle birleştirilmiş iki sert değnek)

Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette.

Tek kanallı ve devlet kontrollü televizyonlardan çok kanallı ve özel televizyonlara geçtikten sonra, medyada gençlere örnek gösterilen şahıs ve şahsiyetlerde ki değişimlerin, yeni nesilleri ne kadar etkileyeceğine hazırlıksız yakalandı ailelerimiz. Şimdi “Bu gençlere noluyor?” sorusunun cevabını bulmakta zorlanan aileler her akşam evlerinde nelerin izlendiğini ve izlenilenlerin çocukları üzerinde etkisi düşünmek zorundalar.

Tek kanallı televizyonun olduğu dönemde Rambo bıçağı ve mançika sahibi olan, karate kurslarına giden dönemin gençleri bugün baba oldular. Kendi çocukları neler seyrediyor, seyrettiklerinden ne kadar etkileniyorlar?

Mersin'in Tarsus ilçesi Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) Müdürü Murat Tarsuslu, çok fazla izlendiği belirtilen bir dizinin incelenen 55 bölümünde, 411 cinayet, 152 yaralama, 137 saldırı, 147 dayak, 155 tokat, 175 kavga, 110 işkence, 3 tecavüz, 191 taciz, 145 silahlı çatışmanın meydana geldiğini bildirdi.

                                                                                      * * *

Geçen yıl İstanbul’da verdiğim bir aile eğitimi konferansında not aldım yazıma başlık olan cümleyi. Zaman zaman anlatmak istediğim olayları veya vermek istediğim mesajları bir “kurgu” içerisine gizlerim. Ancak bu başlık bir kurgu değil. Yaşanmış bir olay:

Konferans esnasında söz alan bir bey anlattı;

“Hocam aynı binada oturduğumuz komşumuzun altı yaşındaki kızı babasından bir şeyler istemiş. Günün yorgunluğu üzerinde olan baba kızının isteğini yerine getirmeyince kız üzgün bir şekilde mutfakta bulunan annesinin yanına gitmiş. Annesinin eteğinden çekerek “Ya Anne! Babam benim isteğimi yerine getirmiyor. Şöyle bir parmağını şıklatıp babamı köpeğe dönüştürsene!” demiş.

Kızından bu cümleyi duyan anne neye uğradığını şaşırmış. Tabi baba da duymuş bu sözleri. Baba ertesi gün evindeki televizyonu kaldırmış.

Diyanetten önemli uyarı; Diziler çocukları dinden uzaklaştırıyor.

Son günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı konuyla ilgili önemli bir açıklama yaptı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Görmez 'Sihirli dizilerin oluşturduğu din algısı' başlıklı konuşmasında, 'Sihirli Annem', 'Acemi Cadı', 'Selena', 'En İyi Arkadaşım' gibi dizilere değindiği konuşmasında, “Sihirli diziler, Allah, melek, mucize, ahiret, ilahi adalet, dünyevi ve uhrevi müeyyide gibi dini kavramların tasavvurunu çarpıtmaktadır" dedi.

Küçük yaşlarda bilinçaltına yerleşen bu kavramları çocukların zihninden silmek kolay olmayacak. Diyanet İşleri Başkanlığının uyarısını tüm anne babalar dikkate almalı. Yazdan yaza Kuran Kursuna göndererek tüm kış zihinlere girmiş zehri temizleyemeyeceklerini hatırlatmak isterim.

Çocuklar ne hale geliyor, neler seyrediyor, nasıl zehirleniyor farkında değiliz maalesef. Çocukların görerek öğrendiklerini ve hayran olduklarını taklit etmeyi çok sevdiklerini aklımızdan çıkartmamalıyız.

Çocukların neler seyrederek ne hale geldiği ile ilgili birkaç notumu daha paylaşacağım sonraki yazılarımda. Ancak çocuklarını korumak isteyen anne babaların önce kendilerini korumakla işe başlamaları gerektiğini akıllarından çıkartmamalı.

Altı yaşında babasını köpeğe dönüştürerek intikam almaya çalışan çocuk onaltı yaşına gelince nasıl intikam almak ister hiç düşündünüz mü?


Sait ÇAMLICA
Eğitimci , Yazar
haber7
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Tuğra

〰〰〰〰🐠

ENE 67

InsAllah en kisa zamnda bu diziler yayindan kaldirilir.
SIKINTI VE HUZURSUZLUK MUTLAKA BIR GÜNAHIN CEZASI,HUZUR ISE BIR IBADETIN KARSILIGIDIR
HZ.Mevlana

Lika

5 yaşındaki çocuk dizi karakterine özenince ölümden döndü


Bursa'nın Karacabey ilçesinde, her gün bir televizyon kanalında yayınlanan fantastik çocuk dizisindeki baş karakterin 'iksir' içerek kaybolmasından etkilenen 5 yaşındaki kız çocuğu, kaybolabilmek için bir şişe ateş düşürücü şurup içti. Annesine, "İksir yapıp içtim, ben de kaybolacağım" diyen çocuk ölümden döndü.

Edinilen bilgiye göre, anne Nur S., mutfakta iş yaptığı sırada, odada televizyon izleyen kızı B.S.'nin uzun süre sessiz kalması üzerine odaya gittiğinde şaşkına döndü. Kızını koltuğun arkasında elinde boş ateş düşürücü şurup şişesi ile bulan anne, kızına şurubu içip içmediğini sordu. Kızının, dizideki karakterin adını vererek, "Ben de onun gibi olacağım. Onun gibi iksir yapıp içtim. Ben de kaybolacağım" demesi üzerine panikleyen anne Nur S., kızını Karacabey Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada 'ilaç zehirlenmesi' tanısı konulan küçük kız, Bursa Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi. Üç gün tedavi gören B.S., sağlığına kavuşmasının ardından bugün taburcu edildi.

Çocuğuna bir daha bu tür diziler izlettirmeyeceğini söyleyen anne Nur S., çocukların psikolojilerinin bozulduğunu ifade etti. (CİHAN)
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

ENE 67

#14
Sihirli’ TV dizileri psikotik atağa sebep oldu
OSMANİYE’NİN Kadirli ilçesinde, izlediği televizyon dizileri sebebiyle kendini sihirbaz sanan 12 yaşındaki Ferhat Üstünel’in, yürümekte, konuşmakta ve görmekte zorlanmaya başladığı bildirildi.

Kadirli’nin Şehit Orhan Gök Mahallesi’nde Mustuk ve Filiz Üstünel çiftinin 12 yaşındaki çocukları Ferhat, geçen yıl Ekim ayı başlarında gizli güçlerinin olduğunu düşünerek, sürekli televizyon dizisindeki kahramanın sözlerini tekrarlamaya başlamıştı. Aydınoğlu Tufanbey İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi iken rahatsızlanan ve ailesi tarafından götürüldüğü Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından verilen raporda, ‘’Nedeni bilinmeyen psikotik atak’’ teşhisi konulan Ferhat’ın 8 aydan bu yana gördüğü tedavinin sonuç vermediği belirtildi.

Mustuk Üstünel, oğlu Ferhat’ın sağlık durumunda iyileşme yerine, gerileme olduğunu söyledi. Üstünel, oğlunu ÇÜ Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri uzmanlarına götürdüğünü ve ilâç tedavisi yapıldığını belirterek, şöyle konuştu: ‘’Ferhat, psikiyatri doktorları Prof. Dr. Ayşe Avcı ve Serhat Nasıroğlu tarafından tedavi ediliyor. Doktorlar, 6 ayda tedavinin sonuç vermesi gerektiğini belirterek, bu tür hastalıklarda kurtuluşun büyüklerde yüzde 10, küçüklerde ise yüzde 1 olduğunu söylediler. Fakat oğlumun sağlığında herhangi bir gelişme yok. Durumu gittikçe kötüye gidiyor. Hatta son bir haftadan bu yana yürüyemiyor, göremiyor, konuşamıyor. Bunun yanı sıra saldırganlaşmaya da başladı. Eline ne geçerse kırıyor. Kendini hâlâ sihirbaz gibi hissediyor. Bu durum beni kahrediyor.’’ Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul Ferhat’ın gerçekleri değerlendirme yeteneğinin kaybolduğunu ve kendisinde büyük yeteneklerin var olduğunu düşündüğünü belirterek, ‘’Bu tür hastalar, kendisinin doğa üstü güçleri olduğuna inanır ve o yönde davranışlarda bulunur’’ dedi.

Yurdakul, hastanın sürekli gözetim altında tutularak iyileşmesinin mümkün olduğunu bildirdi.


SIKINTI VE HUZURSUZLUK MUTLAKA BIR GÜNAHIN CEZASI,HUZUR ISE BIR IBADETIN KARSILIGIDIR
HZ.Mevlana