Allah dostlarının gözünde mücevherler topraktaki bir kum tanesi gibidir

Başlatan Mahi, 24 Nisan 2008, 09:58:02

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mahi

Zünnün-i Mısri Hazretleri'nin dergahına bir gün çok zengin bir insan geldi. Bu kişiye yüz bin altın miras kalmıştı. Mirasını bağışlamak üzere Zünnun-ı Mısrî Hazretlerine:
- Ben bunu senin hizmetinde harcamak istiyorum, dedi.

- Ergenlik çağına ulaştın mı?

- Hayır.

- O halde, senin malını harcamak doğru olmaz. Ergenlik dönemine gelince, kendi kendine hayır ve şerri ayırt edebildiğin zaman, gel ben seni müridlîğe kabul edeyim.

Bunun üzerine genç geriye döndü. Aradan yıllar geçti. Çocuk delikanlılık dönemine geldi. Zünnürn Mısri Hazretleri'nin dergahı tekrar geldî. O'nun elinde Allahu Teâla'ya tövbe etti. Kamil bir mürşidi bu tövbesine şahit tuttu. Zünnun Mısrî Hazretleri de bu müridinin bağışladığı altınları fakirlere dağıttı.

Derken bir gün bu genç, mürşidine:

- Yüz bin altınım daha olsaydı da size bağışlasaydım. Böylelikle daha fazla hizmet etmiş olurdum, dedi.

Müridin bu sözünden Zünnun-ı Mısrî Hazretleri hoşnut olmadı. Müridinin hâla gönlünde para sevgisi olduğuna kanaat etti. Gence şöyle sordu:

-Sofi!..Sana göre dünya nedir?

-Efendim! Hiçbir kıymeti yoktur. Adeta toprağın içinde kum tanesi gibidir!..

-Pekî öyleyse, filan attara git, şu şu otları al gel.

Derviş denilenleri attardan alıp geldi. Zünnün-i Mısri Hazretleri dervişe, 'getirdiklerini ez' dedi o da ezdi; Yağa batır' dedi, batırdı; 'Hamur yap'dedi, yaptı.

Zünnun-i Mısri Hazretleri bu hamurdan üç tane boncuk yaptıktan sonra dervişe, 'şimdide herbirine iğneyle delik del' dedi. Sofi delikleri deldi. Sonra onlara üfürmesini istedi.

Derviş onlara üfürünce Allah'ın kudretîlye üç tane yakut meydana geldi. Bunun sonunda Zünnun-ı Mısrî Hazretleri dervişe:

- Şimdi bunları al, pazara götür, değerini öğren geriye getir, dedi.

Genç pazara gitti. Yakutun her birine yüzbin altın değer biçtiler. Sonra derviş tekkeye geriye dönüp olanları anlattı. Bunun üzerine Zünnun-ı Mısrî Hazretleri dervişe:

- İşte gördün mü, Allahu Teâla otları mücevhere dönüştürdü. Allah dostlarının gözünde bu mücevherler topraktaki bir kum tanesi gibidir, dedi!..

turab

Allahım!Ahirete mani olan dünyadan,ölümün iyiliğine engel olan hayattan ve amelin hayrına mani olan emelden sana sığınırım

elfida

Yakarışa geçivermişti hepsi de birden,
İçini döküyordu herkez Hakk'a derinden;
Kuduruyordu mütegallipler kederinden
...Ve emindi Mehmetçik yarın ki zaferinden.



gülçiçek

mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.