Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

İbretlik bir yazı

Başlatan Biblioman, 05 Aralık 2004, 09:34:12

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Biblioman

İSRAF          
       
Ondokuz yıl evveldi. Stockholm' e gitmiştim. Bir otele indim.Geceydi.Sabahleyin,
tıraş olmak için lâvaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir yazı gördüm.
Lütfen diyordu, tıraştan sonra jiletinizi çöpe atmayın.Yanda bir kutu var, oraya
bırakın. Bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayiine yardımcı olun. Doğrusu
hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği
gelir. Birçok eşya üzerinde " İsveç çeliğinden yapılmıştır" diye yazardı. İşte o
ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona
sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu.
  İsviçre' de zaman zaman, belli periyotlarda, radyolar, televizyonlar, basın
bir haberi duyurur. Şu tarihte, şu saatte, adamlarımız gelecek. Siz lütfen
hazırlığınızı yapın. Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar
kitap, dergi, gazete varsa, kağıt, ambalâj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç
prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun. İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı
olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun.

 Beş yaşında idim. Babaannem rahmetli, pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü.
Babaannem eğildi, aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya
çalışıyor. Çocukluk işte, aman babaanne dedim. Bir pirinç tanesi için bu kadar
çaba harcamaya, yorulmaya değer mi? Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı,
öfkeyle doğruldu. Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, dedi. Hiç pirinç
üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde
kaç insanın göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun? Utancımdan
kıpkırmızı olmuştum.


         Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim. Alain'in
proposlarını okuyorum. Birden irkildim. Babaannemi hatırladım. Alain, bir insan
yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur
diyordu. İlâve ediyordu. Bir iğnenin üretiminde binlerce insanın alın teri, göz
nuru, el emeği vardır diyordu.

  Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevâzı yaşayan insanlardır. Evlerini
mobilya ile eşya ile dolduranlar japonlara göre ruhen tekâmül edememiş, hayatın
mânâsını anlayamamış, zavallı kimselerdir.Böyleleriyle, zavallı, evini belediye
mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler.  Bir insanın gösteriş için eşyanın
esiri olması ne kadar acıdır.

 Vaktiyle Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar
gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi toplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca
açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve şu andan itibaren der, Allah şahidim
olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten
başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.
Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır.
Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek
istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok. Geçenlerde Japon imparatorunun
sarayını gördüm. Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevâzı, ne kadar
gösterişten uzak...

 Gerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan boş yere akıtmakta, gece
çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, yemek yediğimiz kapları
yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz? Hayat çok ince,
akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır
ki, ilkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım. Bir mıh bir nal
kaybettirir. Bir nal, bir atı, bir at bir orduya savaşı kaybettirir diyordu.
Maddî durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalım, ister fakir, hepimiz çok
dikkatli olmak zorundayız. Bunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve
incelik vardır.
Şehadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

izmer


verda


ay-yüzlüm

SELAM VE DUA İLE

Allah RAZİ OLSUN ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM

MEVLAMIZDA ÖYLE BUYURMUYORMU :?:

BİS....KÜLÜ VEŞREBU VELA TÜSRİFU İNNEHÜ LAYUHIBBUL MÜSRİFİİN..

MEALİ:  YİYİNİZ İÇİNİZ SAKIN İSRAF ETMEYİNİZ...MUHAKKAK Kİ MEVLA İSRAF EDENLERİ SEVMEZ...
Yürü dünya yürü bu yol dergaha gider.
Bu yol gama,kedere,acıya,aha gider.
Çıkablirsen eyer bu yokuşu zirveye,
Hüzünlenme o zaman sonu felaha gider.

efsanef

Allah razı olsun güzel paylaşımınız için