Anne Sevgisi...

Başlatan Günbatımı, 04 Şubat 2009, 15:50:10

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Günbatımı



ANNE SEVGİSİ

Avustralya'da o güne kadar kayıtlara geçirilmiş en şiddetli kuraklık günleri yaşanıyordu. Ormanda yaşayan vahşi hayvanlar, susuzluktan kırılıyordu. O kadar ki, kasaba ve köylere inip, normal şartlarda yanlarına bile yaklaşmayacakları evlerin yakınında, bir yudum olsun içecek su arıyorlardı.

Oysa çiftliklerde yaşayanların durumları onlardan daha iyi değildi. Sığırlar ve koyunlar zayıf düşmüşlerdi ve teker teker ölüyorlardı. Çiftçiler ise ellerinde kalan azıcık su ile hem kendilerinin, hem de sahip oldukları hayvanların ihtiyacını gidermeye çalışıyorlardı. Bu yüzden o çok kıymetli suyu, vahşi hayvanlara kaptırmaya hiç niyetleri yoktu. Pek çok çiftçi, ellerinde tüfekler ile su yalaklarının ve depoların önünde nöbet tutmaktaydı.

O kuraklık günlerinden birinde, elinde silah nöbet bekleyen bir çiftçi, çalılıkların arasında bir kıpırtı hissetti.

“Bu mutlaka vahşi hayvanlardan biri olmalıdır” diye düşündü.

Ağır ve sessiz adımlarla sesin geldiği hedefe doğru ilerlerken, tüfeğini çoktan ateş etmeye hazır hale getirmişti bile. Yeterince yaklaştığını düşündüğü anda, nişan aldı ve hayvanın ortaya çıkmasını beklemeye başladı. Kısa bir süre çalılıkların arasından, kesesinde yavrusu ile bir kanguru çıktı.

Her halinden susuz olduğu anlaşılan kanguru, kahverengi gözleriyle çiftçiye âdeta yalvarıyordu.

Çiftçi elini tetikten çekti. Bu anne kanguruyu öldüremezdi. Hele yavruya kıymak, asla onun yapabileceği bir iş değildi.

Kanguru ağır adımlarla, inekler için bırakılan su kovasının yanına gitti. Çiftçi hâlâ daha onlara bakıyordu. Kanguru da, gözlerini çiftçiden ayırmıyordu. Kovanın yanına gelen anne kanguru, yavrusunu suya doğru yaklaştırdı. Zavallı küçük kanguru, öyle susamıştı ki, az daha kovanın içine düşecekti. Anne kanguru ise aynı yalvaran gözlerle çiftçiye bakmaya devam ediyordu. Yavru kanguru doya doya suyunu içip, kafasını kovadan çıkarınca, annesi onu ortaya çıktıkları çalılıklara doğru götürdü ve kısa bir süre sonra da gözden kayboldular.

Onları seyreden çiftçi ise, tüfeğini bir kenara koymuştu ve sessizce ağlıyordu. Çünkü anne kanguru tek bir yudum su içmemişti. Bütün o yalvaran bakışlar, “Lütfen, sadece yavrum için” demekti.



(Selim Gündüzalp-Zafer Yayınları)
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana