Saliklerin zikriyle ilgili bir soru

Başlatan Ayisigi, 08 Ocak 2008, 03:00:20

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ayisigi

Sa. dostlar,

Bilindigi gibi tasavvuf yolculari bir mursidi kamile intisab ettikde, kendilerine gunluk cekmek uzere bir zikir tarifesi verilir. Bellli sayida ismi azam ve kelimei tevhid zikri, salavati serife, bazi sureler okunur..vs. Her Ustadin talebesinin karakter ve kapasitesine gore belirledigi bir ders vardir salikler icin. Suphesiz ki bir halkaya mensup olmanin ve o daire icinde ilerlemenin ve Rahmana cc. ulasmanin geregi budur. Merak ettigim bu usulun hikmetidir. Acaba mursidi kamillerin belli bir dersi vermeleri talebelerinin ruhi gelisimlerini kontrol amacli midir? Bu konuda bilgisi olanlardan aydinlatmada bulunmalarini riza ediyorum.
"Aramakla bulunmaz ama bulanlar ancak arayanlardir"

ankebut-57


Ve aleykümselâm...

Sâlik lugatte yolcu demektir. Tasavvuf ıstılâhında ise, Allâh’a giden yolu tutana, seyr hâlinde bulunduğu sürece mürid ile müntehî (baştaki ile sondaki) arasındaki mutavassıta (ortadakine) sâlik denilir. Sâlik ise dâimi murakkabe ve zikir halinde bulunmalıdır.

Murakabe”; lûgatte kontrol etme, gözetleme, göz altında bulundurma, dikkati belli bir noktaya toplama mânâlarına gelmektedir.

Tasavvf lisânında ise kulun, “Cenâb-ı Hak, bütün hâl ve hareketlerime vâkıftır” şuur ve idrâki içinde olmasıdır. Kezâ, kalbi ona zarar veren şeylerden korumak, Rabbim her an beni görüyor, kalbime bakıyor, anlayışı içinde bulunmaktır. Devamlı murakabe ise, Nakşibendî yolununun esaslarından mühim bir esastır.

Dâimî zikir, Allah Teâlâ’ya kurbiyet (yaklaşma) vesîlesidir, kalbin dâima murakabe hâlinde olmasıdır. Bu durumda, kalbte sadece Allah Teâlâ olur, ondan hiç gâfil olmaz. Zikrin hakikati de gafleti kovmaktır. Devamlı murakabe büyük bir nimettir.

Mürîdin, mânevî cereyânı çekip letâifini aydınlatabilmesi için, kalbini, transformatör vazifesi gören mürşidinin kalbine bağlaması lâzımdır. Çünkü normalde, insanın kalbi, küçük watlı bir ampul gibidir. Bu sebeple, Allâh’ın nûrundan faydalanıp letâifini ve etrafını tenvîr edebilmesi için, mutlaka kâmil ve mükemmil bir mürşide ihtiyaç vardır. Aksi halde, gelecek mânevî cereyâna ne ampul mesâbesinde olan kalb, ne de ampulün sahibi durumunda olan mürid tahammül edebilir. Binâenaleyh bu işin de usûlü; feyz-i İlâhî’nin mahzeni, nûr-i Rabbânî’nin müvezzii olan mürşid-i kâmile râbıtadır; yani ona bağlanıp onu vâsıta-vesîle edinmektir.

Halis ECE Hocamın notlarından bir derleme...


Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

müteallim

Hak yola girecek salikler için gerekli şartlar şunlardır :

1.    Abdestli bulunmayı sürdürmek..
2.    Yalan, gerçek dışı söz söylememek..
3.    Gıybet etmemek..
4.    Beş vakit namazlarını vakitlerinde kılmak..
5.    Vaktinde kılınmayan ve kazaya kalan namaz varsa, onları kaza etmek..
6.    Tam manası ile şeyhe teslim olmak; hemen her işte onunla da­nışıp görüşmek. 
7.    Şeyhin hemen her işini doğru bulup vereceği emirleri yerine getırmeye koşmak..
8.    Hemen her nefeste, şeyh ile bağlantıyı kesmeyin rabıtayı sür­dürmek..
9.    Büyük günahlardan tamamen sakınmak.. Cümle farzları yerine getirdikten sonra, Resulüllah'ın sünnetini dahi yapmaya çalışıp gayret etmek..
10. Telkin edilen zikri, tefekkürü, verilen sözü yerine getirmeye gay­ret etmek.. 
 
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Uludag

Ya rabbi, şu acizi ümmeti Muhammede hizmet etmeğe muktedir kıl.

ankebut-57

Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

elfida

sorunuz miftahulkulup kitabında geniş olarak anlatılmıştır.bilginize...
Yakarışa geçivermişti hepsi de birden,
İçini döküyordu herkez Hakk'a derinden;
Kuduruyordu mütegallipler kederinden
...Ve emindi Mehmetçik yarın ki zaferinden.