Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

kayin valide

Başlatan Oruc_Reis, 13 Şubat 2007, 20:50:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Himmet

Ya çok tatlı dilli olmalı, yada sessiz olmalı..  :)

Benim aklıma ilk gelen bu oldu. :oops:
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

müteallim

  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

İsra

gelinini kızı gibi bağrına basmalı tabi gelinide onu bir anne gibi görmeli

Himmet

Alıntı yapılan: "isra"gelinini kızı gibi bağrına basmalı tabi gelinide onu bir anne gibi görmeli
:x
Hele ki aynı ortamda ikamet ediliyorsa!!..
Bir kız evlenip eşinin evine geldiğinde çok garip oluyor.
Doğup büyüdüğü evi, ailesini, çevresini herşeyini geride bırakmıştır
Ama bey kardeşlermiz çoğunlukla aynı ortamda kalırlar.Sadece evine hayat arkadaşı gelmiştir.
İşte burda k.valide çok önemli oluyor.Bu kız bize önce Allah'ın sonrada ailesinin emaneti! gözü ile bakılmalı.
Sevgi, şevkat ve anlayış göstermeli.Kızda ailesinden aldığı terbiye ile zaten saygılı olacaktır.

Sevgi önce büyükten gelir.(malumat malunuzdur)

Benim en hassas olduğum "dil" olduğu için ilk olarak onu yazmıştım. :)

Birde acizane bir tavsiye: gerçi nasip ama beyler eşlerini kendi aile yapısına göre seçmeli.
Ailesi biraz kaba ise çok hassas ve narin yetiştirilmiş bir kıza talip olmamalı. :wink:
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Himmet

Aslında kız annesi yada erkeğin annesi farketmez.
Eğer insan ince fikirli, anlayışlı ve kendisinden önce karşısındaki insanı düşünüp,
konuşmalarına ve davranışlarına dikkat ederse her daim sevilir vede sayılır.
Baş üzerinde taşınılır.. :)
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Nihle

Kayın valide altında olsa evinde değil kendi evinde olması daha hayırlıdır demişdi bi arkadaşım :D  :D
insan olsun görgülü olsun zaten nasıl davranacağını bilir illaki
:oops:
Sanmam ki taleb-i devlet ü cah etmeğe geldik!!
Biz aleme bir YAR için ah etmeğe geldik!!..

Gül_Sultan

Bizim Arkadaşın biriside Kaynananın en iyisi 6 ay yaşayan derdi. :D

Tabi bu işin latifesi.. Yukarıda Müteallim Kardeşimin de dedigi gibi Ana gibi olmalı.. En azından olmaya çalışmalı..
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

duha

Alıntı yapılan: "müteallim"ana gibi olmali


:x  :x  :x  :x  :x
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Nihle

Şimdi ana gibi olmalıda olmayanlar var o nasıl olacak?:)
Sanmam ki taleb-i devlet ü cah etmeğe geldik!!
Biz aleme bir YAR için ah etmeğe geldik!!..

Gül_Sultan

Alıntı yapılan: "azra"Şimdi ana gibi olmalıda olmayanlar var o nasıl olacak?:)

eeee  artık oda sabır edecek.. İmtihan dünyası onunda imtihanı öyle demek ki... :)
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

kenz

Alıntı Yap
21 yuzyilda erkeklerin enbuyuk sikintisi kaynana kaynana malesef
:D Hakikaten çok güldüm bu yazıya bunu sadece erkekler olarak düşünmeyiniz kimi görsek şikayet ediyor kaynanadan ne  korkulacak şeymiş kaynana yahuu .Buda kimse birbirini anlamadığından anlayış  ile  davranmadığından kaynaklanıyor olsa gerek mevla hayırlı kaynana versin mi demek düşüyor acaba hayırlı eşle birlikte  :)
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

kenz

Alıntı yapılan: "EL-ENSAR"hep bayanlar sikayet eder sanirdim ama  dunya artik  tersine  isliyor galibaa erkeklerin korkulu ruyasi 21 yuz yilin kaynanasi


hayirli bir es :x  hayirli bir  kaynanami yaws    :?  :olu:

Evet şikayetçi olmamak için sonra hayırlı kaynana nasip etsin mevla tüm evleneceklere evli olanlarada hayırlı geçim kaynanası ile  :oops:
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

Fatihan

Alıntı Yap
Evet şikayetçi olmamak için sonra hayırlı kaynana nasip etsin mevla tüm evleneceklere evli olanlarada hayırlı geçim kaynanası ile


Amin.Aminnnnnnnn....

Ahi

Adamın biri, babası öldükten sonra, iyice yaşlanan ve bakıma muhtaç annesini yanına alır.

Hanımı, evliliklerinin ilk gününden beri hiç anlaşamadıkları kayınvalidesinin, evlerine gelmesine karşı çıkmasına rağmen kabullenmeye mecbur kalır…

İlk birkaç günden sonra, evden kavga-gürültü, bağrış-çağrış eksik olmaz.

Huzursuzlukları o kadar artar ki komşularına kadar yansır.

Adam ne yapsın?

Biri başının tacı anası, diğeri gönlünün sultanı hanımı...

Eve geldiğinde gece yarılarına kadar annesinin gelininden şikâyetleri eksik olmaz;

-Bana bakmıyor, dediğimi yapmıyor, suratını ekşitiyor, kötü davranıyor... gibilerinden…

Gece yarılarından sabaha kadar karısının şikâyetleri;

-Bana eziyet ediyor, yaptıklarımı beğenmiyor, beni sevmiyor… gibilerinden

Adam çareyi, evden sık sık uzaklaşmakta bulur. Adeta "ne haliniz varsa görün" diyerek…

Kadın, artık dertlerini komşularına anlatmaya, çareyi onlarda aramaya başlar.

Komşularından biri ona, o yörede yaşayan bir yaşlı adamın derdine çare olabileceğini söyler.

Kadın bir umut gider gönül ehlinin yanına.

Başlar bir bir anlatmaya…

Yaşlı adam, elinden geldiğince ana-baba haklarından, sabırdan, Hak’tan bahsetse bile, kadını bir türlü ikna edemez.

“Peki,” der gönül ehli yaşlı adam “benden ne istiyorsun?”

Kadın “Tek çare onun evden ayrılması, bu ise ancak onun ölümü ile gerçekleşebilir" der.

Gönül ehli önce şaşırır, hiddetlenir, sonra biraz düşündükten sonra;

“Pekala ama son defa soruyorum emin misin?” der.

“Emin misin?” sorusunu duyan kadın önce şaşırır.

Buraya gelmeden önce planlamadığı ve düşünmeden ağzından dökülen bu büyük suça, bu yaşlı adamın karşı çıkmadan ortak olacak olması onu şaşırtmıştır.

“Evet, eminim” der gemleyemediği o büyük öfkesi ile…

Ancak kimseler bilmeden, kocası anlamadan bu nasıl mümkün olacaktır? Bunu sorar yaşlı adama...

Yaşlı adam "bekle" der ve bir odaya girer. Biraz sonra odasından elinde bir şişe ile gelir.

“Bu şişede çok ölümcül bir zehir var. Bunu yemeklerine ve suyuna azar azar damlatacaksın" der.

Kadın şişeyi eline alınca, önce biraz korkar, pişman olur gibi olur.

Sonra kayınvalidesini ve ona yaptıklarını düşününce, "hayır, tek çare bu, buna mecburum " der içinden “

Sonra kadın, “ama nasıl olacak bu?, kimse anlamayacak mı? Sonra, sonra benim yaptıklarımı beğenmez , elimden bir şey yemez, içmez ki” der.

Yaşlı adam, "tahmin etmiştim" der. Sözüne şöyle devam eder;

"Bu öyle bir zehir ki, çok tesirlidir. Azar azar katacağın için hiçbir hekim, doktor onu anlayamaz.

Senin yapman gerekense şu, sana ne derse desin, tahammül edeceksin. Ses çıkarmayacaksın. Sürekli güler yüzle davranacaksın. Ona öyle iyi davranacaksın ki, önce seni kabullenecek, yemeklerini yiyecek, suyunu içecek. Son günlerini mutlu geçirecek ve kimsede senden şüphelenmeyecek" der.

Kadına mantıklı gelir bu öneri. "Son günlerini yaşayacak, sabredeyim bari" diye düşünür.

Ve şişeyi alarak evine gider.

O gün gelinindeki farklılık hem kayınvalideyi, hem de kocasını şaşırtır.

Kayınvalidesi ne derse desin kadın ses çıkarmıyor, “peki anneciğim” diyerek iyi şekilde karşılık veriyordur.

Kocası, ilk defa o gece karısından şikayet duymadan yatar.

Ertesi gün kadın, kayınvalidesinin sevdiği yemekleri yapar, yemesi için her tülü kaprisine, nazına katlanır, bağırıp çağırmasına ses çıkarmaz.

Kayınvalide hem şaşırır, hem de gelininin sabrı karşısında yenik düşerek mecburen yer içine zehir katılmış yemeği.

Ertesi gün kayınvalidenin önünde mükellef bir kahvaltı…

Kayınvalide ona bahane bulur, buna bahane bulur ve fakat gelin her ne derse desin “peki anneciğim” diyor bir dediğini iki etmiyordur…

Kayınvalide, anlam vermediği bu farklılığa rağmen, hemen pes etmeye niyetli değildir.

Kadın da sabrediyor ve içinden “nasılsa zamanın azaldı, görürsün sen" diyerek kendini tatmin ediyordur.

Bir hafta böylece geçer. Haftanın sonunda, kadını çok şaşırtan bir olay olur.

Kayınvalidesi her zamanki gibi suratını asmasına rağmen ilk defa “sağol kızım” demiştir. Kadın afallar…

Ertesi birkaç gün sonra kadın, kayınvalidesinin değişmeye başladığını fark eder.

Artık eskisi kadar onu eleştirmiyor, suratını eskisi gibi asmıyordur.

Hatta o gün bazı işlerinde on yardım bile etmiştir.

Akşam olunca kadın uzun uzun düşünür… Vicdan azabı çekmeye başlamıştır.

Sonra “evet evet ilaç tesirini gösteriyor, belki de öleceğini anladı. Yoksa o kötü kadın bu kadar değişemez. Hayır acımamalıyım, şişe nerede ise yarıya geldi” diye düşünür.

Sonraki birkaç günde kadın, kayınvalidesindeki değişikliğe inanamaz.

Kayınvalidesi ona o kadar iyi davranmaya başlar ki, sanki kendi kızıymış gibi…

Artık her yere beraber gidiyorlar, beraber iş yapıyorlardır…

Ve o gün kayınvalidesi gece yatarken ilk defa kadına sarılmış ve “canım kızım Allah senden razı olsun” demiştir…

Annesindeki ve hanımında ki değişiklik evin beyinide çok memnun etmiştir.  

Kadın gece boyu vicdan azabı çeker…

Kayınvalidesi meğer çok iyi biridir. Ama bunu çok geç farketmiştir.

Çok pişman olmuştur yaptıklarına. Gece bir kaç kez kalkar ve annesinin yanına gider. Huzur dolu yüzüne bakar.

Binlerce kez pişman olur, tövbe eder.

Sabahı zor eder ve koşar yaşlı adama.

“Annemi kurtar” diye yalvarır ona...

Annesinin değiştiğini ve artık onu çok sevdiğini anlatır gözyaşları ile…

"Çok pişmanım" der. "Öyle pişmanım ki, benim ömrümden alıp ona vermeye razıyım"...der..

Yaşlı adam derki;

“Kızım, pişmanlığın ve gözyaşların, yaptığın hatanın farkına vardığını gösteriyor. Ama korkma, şişenin içinde aslında zehir yoktu. O, bildiğin sudan başka bir şey değildi. Değişen ise, kayınvaliden değil, sendin. Sen ona kötü davranarak, kötülük gördün. İyi davranarak ve sabrederek, sende iyilik gördün. Unutma, menfaatsiz iyiliğin ve sabrın karşısında, hiç bir kötülük duramaz. Hadi şimdi git yanına." der

-Alıntı-
[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

Fatihan

Teşekkür ederiz güzel bir paylaşım.

Bunun senaryoya dökülmüş halini izlemiştim. :)